T.C.
YARGITAY    
11. Hukuk Dairesi

ESAS NO            : 2019/4993
KARAR NO         : 2020/3604

Y A R G I T A Y   İ L A M I

MAHKEMESİ            : İSTANBUL ANADOLU 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ                      : 22.08.2019
NUMARASI              : 2019/5977 - 2019/156
DAVACI                    : Ö.D. ÇELİK SANAYİ ANONİM ŞİRKETİ 
DAVALI                    : G. SİGORTA A.Ş. 
VEKİLİ                      : Av. H.A.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Taraflar arasındaki davada Sigorta Tahkim Komisyonu İtiraz Hakem Heyeti'nce verilen 24.07.2019 gün ve 2019/İHK-8.35 sayılı karar, davalı sigorta şirketi vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla, saklanmak üzere tevdi edildiği İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından temyiz incelemesi yapılmak üzere Dairemize gönderilmiş olup, dosya için Tetkik Hakimi Alper Apaydın tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

Davacı, davalı şirket nezdinde 21.11.2016 tarih 2.16.09.7 nolu nakliyat emtia sigorta poliçesi kapsamında sigortalı olan çelik emtiasının İzmir-Fransa arasında taşınmaktayken 05.12.2016 tarihinde meydana gelen ıslanma neticesinde zarar gördüğünü, oluşan zararı tazmin etmek için davalı şirkete başvurmalarına rağmen davalının zarara yükleme ve sabitlemenin sebebiyet verdiği ve hasarın sefer öncesinde oluştuğu gerekçesiyle Enstitü Yük Klozları A "4. Genel İstisnalar Klozu" 4.3 maddesi gereğince hasarın tazmin edilemeyeceğinin bildirildiğini, yapılan ekspertizde hasarın ya yüklemeden önce emtia üzerinde var olduğu ya da gemide taşınırken meydana geldiğinin ihtimalli olarak belirtildiğini, davalı şirkete yapılan başvurunun reddedilmesi üzerine, davalıya 31.08.2018'de tebliğ edilen ihtarnamede tüm bu hususlara yer verilerek oluşan 30.147 Euro zararın ödenmesi istenmesine rağmen sonuç alınamadığını ileri sürerek, 30.147 Euro'nun ödeme tarihindeki Merkez Bankası efektif satış kuru üzerinden Türk Lirası karşılığının muacceliyet tarihinden itibaren en yüksek banka mevduat faiziyle davalıdan tahsilini istemiştir.

Davalı Sigorta Şirketi vekili, 05.12.2016 tarihinde oluşan hasar nedeniyle müvekkiline 12.02.2017'da ihbar yapıldığını, ihbar üzerine yaptırılan ekspertiz incelemesine göre taşınan emtianın yoğun tuza maruz kalması nedeniyle zarar gördüğünün belirlendiğini, sefere çıkılmadan önce emtialar usulüne uygun olarak yüklenmediğinden korozyona sebep tuzdan korunamayan emtiaların hasar gördüğünü, Enstitü Yük Klozları A "4. Genel İstisnalar Klozu" 4.3 maddesi gereğince ambalajlama hatasının poliçe kapsamı dışında kaldığını savunarak davanın reddini istemiştir.

Sigorta Tahkim Komisyonu Uyuşmazlık Hakem Heyetince, tüm dosya kapsamına göre, davacı tarafından gönderilen emtia için iki adet konişmento düzenlendiği, bunların üzerinde emtiaların hasarlı olduğuna dair herhangi bir kayıt konulmadığı, eksper raporunda çelikler üzerinde beyaz pas olarak anılan anormal tuz varlığının tespit edildiği, hasar bedeli olarak 35.147,89 Euro belirlendiği ve talebin bu kapsamda kaldığı, davalı sigorta şirketinin 08.08.2017 tarihli tazminat talebinin reddine dair yazısı tarihinde temerrüde düştüğünün kabul edilmesi gerektiği gerekçesiyle, 30.147 Euro'nun ödeme tarihindeki T.C. Merkez Bankası Döviz Efektif Satış Kuru esas alınarak hesaplanacak Türk Lirası karşılığının 08.08.2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte tahsiline karar verilmiştir.

Karara yapılan itiraz üzerine İtiraz Hakem Heyetince, her ne kadar ekspertiz raporunda taşınan emtia üzerindeki tuzlanmanın gemi ambarındaki taşıma sırasında deniz suyuyla temas etmiş olmasından veya henüz yüklenmeden önce gönderenin deposundaki istiflemeden kaynaklanmış olabileceği ve daha sonra gönderilen bir grup emtiada da aynı hasarın görülmesi nedeniyle ikinci ihtimalin daha kuvvetli olduğu görüşüne yer verilmişse de, alınan bilirkişi raporuna göre oluşan tuzlanma için depodaki bekleme koşullarının yetersiz kalacağı ve gemi ambarında doğrudan tuzlu su ile temasın bu derece büyük hasara sebebiyet verebileceğinin bildirilmesi ve bu rapora karşı taraflara tanınan kesin süre içinde beyanda bulunulmaması nedeniyle davalının hasardan sorumlu olduğunun kabulünün gerektiği gerekçesiyle davalı sigorta şirketinin itirazının reddine, uyuşmazlık hakem heyeti kararının aynen infazına karar verilmiştir.

Uyuşmazlık Hakem Heyeti kararı, davalı sigorta şirketi vekili tarafından temyiz edilmiştir.

1- Dava, nakliyat emtia sigorta poliçesinden kaynaklanan rücuen tazminat istemine ilişkindir. Sigorta Tahkim Komisyonu İtiraz Hakem Heyeti tarafından yazılı şekilde davanın kabulüne karar verilmiştir.

6102 sayılı TTK’nın 1408. maddesi gereğince sigorta sözleşmesinin yapılması anında, sigortalanan menfaat mevcut değilse, sigorta sözleşmesi geçersiz sayılacaktır. Somut olayda dosyada Türkçe tercümesi bulunmayan emtia faturasında CIF satış kaydı bulunmaktadır. CIF (cost, insurance and freight) satış türü, mal bedeli, taşıma ve sigorta bedeli ödenmiş olarak yapılan satış ve teslim şeklini ifade etmekte olup münhasıran deniz aşan taşımalara konu edilen emtianın satış türüne işaret etmektedir. CIF satışlarda emtia üzerindeki hasar ve menfaat alıcıya yükleme limanında geçecek, taşıma esnasındaki rizikolara karşı satıcı alıcı taraf yararına bir sigorta sözleşmesi yapmakla mükellef olacaktır. Eş anlatımla CIF teslimli satışlarda, teslimin yükleme limanında gerçekleştiği ve kural olarak bedelin alıcıya peşinen ödenmiş olduğu kabul edilir. 

Şu halde, taşınan emtianın yükleme limanında alıcıya teslim edildiği ve CIF satış bedelinin de tahsil edilmiş olduğu kabul edildiğinde satıcı gönderenin lehdarı da kendisi olan bir sigorta sözleşmesi yaptırmakta hukuki yararının bulunmayacağı dikkate alınarak; hakem heyetince öncelikle yabancı dildeki konişmento, fatura ve sair evraklar tercüme ettirilip anılan belgeler üzerinde yukarıda açıklanan doğrultuda sigorta sözleşmesinin geçerliliği hususu üzerinde durulup sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik incelemeye dayalı olarak karar verilmesi doğru olmamış ve bozmayı gerektirmiştir. 

2- Bozma sebep ve şekline göre davalı vekilinin sair temyiz istemlerinin şimdilik incelenmesine yer olmadığına karar verilmiştir.

SONUÇ : Yukarıda (1) no’lu bentteki gerekçelerle kararın re’sen BOZULMASINA (2) no'lu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz istemlerinin şimdilik incelenmesine yer olmadığına, ödediği temyiz peşin harcının isteği halinde temyiz eden davalı sigorta şirketine iadesine, 28.09.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

Başkan                      Üye                     Üye                       Üye              Üye
M. Bülent SELÇUK    A. ALBAYRAK    R. C. HANEDAN   A. YAMAN    Dr. A. ASLAN
                                   DOĞAN