T.C.
YARGITAY
Hukuk Genel Kurulu

ESAS NO       : 2017/4-1456
KARAR NO    : 2017/1054

Y A R G I T A Y   İ L A M I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ            :
Keşan 2. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ                      : 24/10/2013
NUMARASI              : 2013/314 - 2013/404
DAVACI                    : N.G.
DAVALILAR             : N.O. ve diğerleri vekili Av. S.E.

Taraflar arasındaki “manevi tazminat” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda Keşan 2. Asliye Hukuk Mahkemesince davanın reddine dair verilen 13.09.2012 gün ve 2008/276 E., 2012/185 K. sayılı kararın davacı tarafından temyizi üzerine, Yargıtay 4. Hukuk Dairesinin 24.04.2013 gün ve 2013/1422 E., 2013/7592 K. sayılı kararı ile;

"... Dava, kişilik haklarının ihlaline dayalı manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın feragat nedeniyle reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.

Mahkemece, davacının 07.06.2012 dilekçesi ile isteminden vazgeçtiği, ancak son celsede vazgeçme dilekçesinden de vazgeçerek taleplerinin devam ettiği şeklinde beyanda bulunduğu, feragat ve kabulün kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğurduğu, yalnızca irade bozukluğu hallerinde feragat ve kabulün iptalinin istenebileceği, davacının feragatinden vazgeçmesi talebinin HMK'nun 311 maddesine göre, feragatin iptali olduğu, ancak karar oturumunda davacının feragatı irade bozukluğu içinde yaptığına ilişkin bir beyanı olmadığı, şeklindeki gerekçe ile davanın feragat nedeniyle reddine karar verilmiştir.

Dosya kapsamından, davacının karar oturumundan önce 07.06.2012 tarihinde açmış olduğu manevi tazminat davasından hukuki hakları saklı kalmak kaydı ile vazgeçtiğine yönelik dilekçe sunduğu, karar oturumunda ise, ceza davasının Yargıtay aşamasının çok uzun sürmesi ve ameliyat olması nedeni ile vazgeçtiğini, bu dilekçenin işleme konulmamasını talep ettiği anlaşılmaktadır.

Davacının 07.06.2012 tarihli dilekçesindeki hukuki haklarını saklı tuttuğuna yönelik ifade ve karar oturumundaki beyanı dikkate alındığında, dilekçesinin feragat beyanı olarak değerlendirilemeyeceği, davanın takipsiz bırakılmasına yönelik bir irade beyanı olduğu görülmektedir. Şu durumda, işin esasının incelenerek karar verilmesi gerekirken feragat nedeniyle davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiş ve kararın bozulması gerekmiştir.."

gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle yeniden yapılan yargılama sonunda mahkemece önceki kararda direnilmiştir.

TEMYİZ EDEN : Davacı Nurten G.

HUKUK GENEL KURULU KARARI

Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:

Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, bozma kararında açıklanan gerektirici nedenlere göre Hukuk Genel Kurulunca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır.

Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.

SONUÇ : Davacı Nurten G.’nin temyiz itirazlarının kabulü ile direnme kararının Özel Daire bozma kararında gösterilen nedenlerden dolayı BOZULMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, karar düzeltme yolu açık olmak üzere 31.05.2017 gününde oybirliği ile karar verildi.