T.C.
YARGITAY
Hukuk Genel Kurulu

ESAS NO      : 2018/(14)7-509
KARAR NO   : 2021/1406

T Ü R K   M İ L L E T İ   A D I N A

Y A R G I T A Y   İ L A M I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ              :
 Balıkesir 1. Sulh Hukuk Mahkemesi
TARİHİ                        : 23/02/2017
NUMARASI                : 2017/352 - 2017/316
DAVACI                      : E.K. vekili Av. S.B.
DAVALI                      : S.K. vekili Av. D.Ü.

1. Taraflar arasındaki “ortaklığın giderilmesi” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, Balıkesir 1. Sulh Hukuk Mahkemesince verilen davanın kabulüne ilişkin karar davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay (Kapatılan) 14. Hukuk Dairesince yapılan inceleme sonunda bozulmuş, Mahkemece Özel Daire bozma kararına karşı direnilmiştir.

2. Direnme kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

3. Hukuk Genel Kurulunca dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

I. YARGILAMA SÜRECİ

Davacı İstemi:  

4. Davacı vekili dava dilekçesinde; dava konusu 3.0 ada 41 parselde kayıtlı 1. kat 7 nolu bağımsız bölümün tarafların müşterek murisi Eran K. adına kayıtlı olduğunu, tarafların taşınmazda iştirak hâlinde malik olduklarını, taşınmazın taraflar arasında rızaen satışı mümkün olmadığından iştirak hâlindeki ortaklığın satış yoluyla giderilmesine karar verilmesini istemiştir.

Davalı Cevabı:

5. Davalı cevap dilekçesi sunmamış, davalı vekili Özel Daire bozma kararı sonrası yapılan yargılama sırasında, dava konusu taşınmaz hakkında Balıkesir 1. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2015/262 E. sayılı dosyası ile açılan davanın bekletici mesele yapılmasını istemiştir.

Mahkeme Kararı:

6. Balıkesir 1. Sulh Hukuk Mahkemesinin 28.11.2014 tarihli ve 2014/1063 E., 2014/1891 K. sayılı kararı ile; tapu kayıtları, keşif, bilirkişiler tarafından ibraz edilen gerekçeli denetime açık bilirkişi raporları, taşınmazın kullanım durumu, pay ve paydaş miktarları ve 3194 Sayılı İmar Kanunu'na göre dava konusu taşınmaz üzerindeki ortaklığın satış suretiyle giderilmesi gerektiği gerekçesiyle davanın kabulü ile dava konusu bağımsız bölüm üzerindeki ortaklığın satış sureti ile giderilmesine karar verilmiştir.

Özel Daire Bozma Kararı:

7. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

 8. Yargıtay (Kapatılan) 14. Hukuk Dairesinin 25.10.2016 tarihli ve 2015/4925 E., 2016/8689 K. sayılı kararı ile;

"… Dava konusu edilen ve satışına karar verilen taşınmazın mülkiyetiyle ilgili olarak davalının, davacı oğluna karşı Balıkesir 1. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2015/262 Esas sayılı dosyasında sağ kalan eş sıfatıyla kendi adına özgülenmesi için dava açtığı, davanın halen derdest olduğu, Uyap üzerinde yapılan incelemeden anlaşılmaktadır. Anılan dava sonunda taşınmazın sağ kalan eşe özgülenmesine karar verilirse, ortaklığın giderilmesi davasının bu nedenle reddi gerekir. Buna karşı özgülenme davası reddedilirse, ortaklığın giderilmesi davası hakkında bir karar verilmelidir. O halde, 6100 sayılı HMK'nın 161. maddesi (doğrusu HMK'nın 165. maddesi) uyarınca bekletici mesele teşkil eden taşınmazın sağ kalan eşe özgülenmesi için açılan Balıkesir 1. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2015/262 Esas sayılı dava dosyasının sonucunun beklenmesi, daha sonra işin esasına girilerek bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ve araştırmayla yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir…” gerekçesiyle karar bozulmuştur.

Direnme Kararı:

9. Balıkesir 1. Sulh Hukuk Mahkemesinin 23.02.2017 tarihli ve 2017/352 E., 2017/316 K. sayılı kararı ile; bozma kararında bekletici mesele yapılması gerektiği belirtilen davanın, ortaklığın satış suretiyle giderilmesine karar verildikten sonra 05.02.2015 tarihinde açıldığı, ortaklığın giderilmesi davası derdestken davalının taşınmazın sağ kalan eşe özgülenmesi gerektiğine ilişkin iddiası veya dava açacağına ilişkin bir beyanı olmadığı, karar verilmeden önce davalı tarafından dava açılmadığı gerekçesiyle direnme kararı verilmiştir.

Direnme Kararının Temyizi:

10. Direnme kararı süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir

II. UYUŞMAZLIK

11. Direnme yoluyla Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuşmazlık; davalı tarafından Balıkesir 1. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2015/262 E. sayılı dosyasında sağ kalan eş sıfatıyla dava konusu taşınmazın miras hakkına mahsuben kendisine özgülenmesi istemiyle açılan davanın, eldeki ortaklığın giderilmesi davasında bekletici sorun yapılmasının gerekip gerekmediği noktasında toplanmaktadır.

III. GEREKÇE

12. Uyuşmazlığın çözümü için öncelikle ortaklığın giderilmesi ile ilgili yasal düzenlemelere değinmekte yarar vardır.

13. Ortaklığın giderilmesi davaları, paylı mülkiyetin yahut elbirliği mülkiyetinin konusunu oluşturan taşınır ya da taşınmaz mal ya da hakların, paydaşlar veya ortaklar arasındaki birlikte mülkiyet ilişkisini sona erdirmek suretiyle ferdî mülkiyete geçmesini sağlayan davalardır. Niteliği itibariyle iki taraflı ve dava tarafları için benzer sonuçlar meydana getiren ortaklığın giderilmesi davaları, bu özelliği itibariyle diğer dava türlerinden ayrılmakta ve farklı usul işlemlerine tabi tutulmaktadır.

14. Paydaşlar arasında yapılmış bir hukukî işlem ya da malın sürekli bir amaca özgülenmiş olması nedeniyle paylı mülkiyeti sürdürme zorunluluğu bulunmadığı durumda [4721 sayılı Türk Medeni Kanunu (TMK) m. 698], her paydaş malın paylaşılmasını talep edebilir. Her bir paydaşa paylı mülkiyeti sona erdirebilmesi için tanınmış bir hak olan paylaşmayı isteme hakkı, yenilik doğuran ve paya bağlı bir haktır (Oğuzman, M. Kemal/ Seliçi, Özer/Oktay-Özdemir, Saibe.: Eşya Hukuku, 22. Baskı, İstanbul 2020, s. 378).

 15. Bir paydaş tarafından bu hakkın kullanılması, bütün paydaşların paylaşmayı yerine getirme borcunu doğurur. Paylaşmanın nasıl yapılacağı TMK'nın 699. maddesinde düzenlenmiş olup, bir ve ya birkaç paydaşın geçerli şekilde paylaşma istemleri ile paylaşma borcu doğunca, bu borcun rızaen yerine getirilmesi (rızai paylaşma) durumunda paylaşma, aynen bölüşme veya bedelini paylaşmak üzere malın pazarlık veya arttırma ile satılması (bedelin bölüşülmesi) ile gerçekleşebilir (TMK m 699/1). Şayet bir veya birkaç paydaşın paylaşmaya yanaşmaması ya da paylaşmanın tarzında anlaşamaması durumunda mahkeme tarafından paylaşmanın sağlanması (kazai paylaşma) için dava açılır. Bu davada hâkim, malın aynen bölünmesi mümkün oldukça malın aynen bölünerek paylaştırılmasına karar verecektir (TMK m. 699/2). Bu hâlde aynen paylaşmanın mümkün olup olmadığı araştırılmalıdır. Aynen paylaşmanın mümkün olduğu anlaşıldığı takdirde, satış yoluyla paylaşma kararı verilemeyecektir. Aynen paylaşmanın mümkün görülmediği durumda talep olması hâlinde satış yoluyla ortaklığın giderilmesine karar verilecektir.

16. Diğer taraftan, ortaklığın giderilmesi davasına konu mal üzerinde mülkiyete ilişkin bir uyuşmazlık bulunması hâlinde, ortaklığın giderilmesi davasının sonlandırılmasından önce mülkiyet konusundaki uyuşmazlığın çözümlenmesi gereklidir.

17. Yapılan açıklamalar ışığında somut olayın incelenmesine gelince; davacı tarafından dava konusu 377 ada 41 parsel sayılı taşınmazda mesken niteliğindeki 1. kat 7 numaralı bağımsız bölümde tarafların paylı mülkiyet hükümlerine göre paydaş oldukları belirtilerek taşınmazdaki ortaklığın satış suretiyle giderilmesinin talep edildiği, temyiz aşamasında davalı vekili tarafından Balıkesir 1. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2015/262 E. sayılı dosyasında TMK'nın 652. maddesi gereğince dava konusu taşınmazın miras hakkına mahsuben sağ kalan eşe özgülenmesine ilişkin dava açıldığının bildirildiği, UYAP sistemi üzerinden yapılan incelemede davalı tarafından açılan davanın hâlen derdest olduğu anlaşılmaktadır.

18. Hemen belirtilmelidir ki, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK) “Bekletici sorun” başlıklı 165. maddesi “…(1) Bir davada hüküm verilebilmesi, başka bir davaya, idari makamın tespitine yahut dava konusuyla ilgili bir hukuki ilişkinin mevcut olup olmadığına kısmen veya tamamen bağlı ise mahkemece o davanın sonuçlanmasına veya idari makamın kararına kadar yargılama bekletilebilir.

(2) Bir davanın incelenmesi ve sonuçlandırılması başka bir davanın veya idari makamın çözümüne bağlı ise mahkeme, ilgili tarafa görevli mahkemeye veya idari makama başvurması için uygun bir süre verir. Bu süre içinde görevli mahkemeye veya idari makama başvurulmadığı takdirde, ilgili taraf bu husustaki iddiasından vazgeçmiş sayılarak esas dava hakkında karar verilir...” hükmünü içermekte olup, madde metninden de anlaşılacağı üzere, bir davada hüküm verilmesi, başka bir davada incelenmekte ve kesin olarak karara bağlanacak olan bir hukukî ilişkinin mevcut olup olmadığına kısmen veya tamamen bağlı ise, mahkeme o davanın sonuçlanmasını beklemek üzere yargılamayı erteleyebilir. O davanın sonuçlanmasını kendi bakmakta olduğu dava için bekletici sorun yapabilir. Davaların aynı sebepten doğması veya biri hakkında verilecek kararın diğerini etkileyecek nitelikte bulunması hâlinde iki dava arasında bağlantı var sayılır.

19. Somut olayda da, davalı tarafından TMK'nın 652. maddesi gereğince açılan dava konusu taşınmazın miras hakkına mahsuben sağ kalan eşe özgülenmesi davasının sonucunda mülkiyet durumu değişebileceğinden ortaklığın giderilmesi davasının sonucu da etkilenecektir. Bu nedenle, davalı tarafından açılan Balıkesir 1. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2015/262 E. sayılı dosyasının HMK'nın 165/1. maddesi gereğince görülmekte olan ortaklığın giderilmesi davası için bekletici sorun yapılması gerekir. Her ne kadar mahkemece, bekletici sorun yapılması istenen bahsi geçen davanın davalı tarafından ortaklığın giderilmesi davasında karar verildikten sonra açıldığı, bekletici sorun yapılamayacağı gerekçesiyle direnme kararı verilmiş ise de, hüküm kesinleşinceye kadar açılmış olan ve eldeki davanın sonucuna etki edecek mahiyetteki davanın HMK'nın 165. maddesi gereğince bekletici sorun yapılması gerektiği kuşkusuzdur.

20. Hâl böyle olunca; yerel mahkemece Özel Daire bozma kararına uyulması gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır.

21. Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.

IV. SONUÇ:

Açıklanan nedenlerle;

Davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile direnme kararının Özel Daire bozma kararında gösterilen nedenlerden dolayı 6217 sayılı Kanun’un 30. maddesi ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’na eklenen Geçici 3. maddeye göre uygulanmakta olan 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 429. maddesi gereğince BOZULMASINA,

İstek hâlinde temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine,

Aynı Kanun'un 440/III-2. maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 16.11.2021 tarihinde oy birliği ile kesin olarak karar verildi.