ALACAĞA İLİŞKİN FATURA KESİLECEĞİNDEN KDV BEDELİNİN DE DAVALIDAN TAHSİLİ YÖNÜNDE HÜKÜM KURULMALIDIR.

KARAMERCAN HUKUK Bürosu internet sitesinde yayınlanan tüm içerik telif yasaları ve Türk Patent Enstitüsü kapsamında koruma altındadır. KARAMERCAN HUKUK Bürosu internet sitesinde paylaşılan Yargıtay Kararları’nın kullanımından doğabilecek zararlar için KARAMERCAN HUKUK Bürosu hiçbir sorumluluk kabul etmez. www.karamercanhukuk.com/blog_yargitay.php internet adresinde paylaşılan Yargıtay Kararları’nın link verilmeden bir başka anlatımla www.karamercanhukuk.com internet adresinden alındığı belirtilmeksizin kopyalanması, paylaşılması ve kullanılması YASAKTIR. KARAMERCAN HUKUK Bürosu internet sitesini ziyaret etmekle, yukarıda belirtilen kullanım şartlarını kabul etmiş sayılırsınız.


05 Nis
2021

Yazdır

T.C.
YARGITAY
23. Hukuk Dairesi

ESAS NO       : 2018/215
KARAR NO    : 2020/3539

TÜRK MİLLETİ ADINA

KARAR

Y A R G I T A Y   İ L A M I

MAHKEMESİ              : İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ                        : 03/10/2017
NUMARASI                 : 2015/1227 - 2017/733
DAVACI                       : D. Halkla İlişkiler ve Danışmanlık Vek. Av. G.Ö.
DAVALI                       : A. Öğretim ve Eğitimcilik A.Ş (A. İlköğretim Okulu) Vek. Av. E.A.

Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik verilen hükmün süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. 

- K A R A R -

Davacı vekili, taraflar arasında 10 aylık Halkla İlişkiler Hizmet Anlaşması akdedildiğini, müvekkilinin sözleşmede belirtilen hizmetleri gereği gibi sunduğunu, davalının noter ihtarnamesi ile anlaşmayı feshettiğini bildirdiğini, davalının sözleşmeyi haksız olarak feshettiğini, haksız fesih sebebiyle davalının, sözleşmenin normal sona erme süresine kadar davacının mahrum kaldığı kazanç tutarını ödemekle yükümlü olduğunu ileri sürerek, müvekkilinin yoksun kaldığı kara tekabül eden 24.780,00 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. 

Davalı vekili, davacının beklenen ve umulan performansını hiçbir zaman göstermediğini, yükümlülüklerini yerine getirmediğini, bu nedenle sözleşmenin haklı olarak feshedildiğini, davacının herhangi bir tazminat alacağına hak kazanamayacağını savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

Mahkemece davanın kısmen kabulüne dair verilen kararı, davalı vekili ve katılma yolu ile davacı vekili temyiz etmiştir. Mahkemece verilen karar, Dairemizin 2014/4875 E.,2015/5910 K. Sayılı ilamı ile davalı şirkete dava dilekçesi tebliğinin usulsüz yapıldığı gerekçesiyle usulden bozulmuştur. Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama neticesinde, davacının sözleşmeden doğan borçlarını gereği gibi yerine getirmiyorsa davalı tarafından ihtarname çekmek sureti ile borçlarını ifa etmesi için davacıya uyarıda bulunması gerektiği, davalının bunu yerine getirmeden doğrudan sözleşmeyi süresinden önce haksız olarak feshettiği, davacının 5 aylık dönem için kazanç kaybına uğradığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Kararı davlı vekili ve katılma yoluyla davacı vekili temyiz etmiştir.

1) Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin tüm, davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2) Vergi Usul Kanununa göre katma değer vergisinin mükellefi hizmet alandır. Ancak bu vergiyi vergi dairesine faturayı kesen taraf ödemekle yükümlüdür. Davacı mahkeme kararında belirlenen bedeli tahsil ettiği takdirde fatura kesmesi gerecek ve vergi dairesine KDV ödeme yükümlülüğü doğacaktır. Açıklanan bu nedenlerle KDV'nin davalıdan tahsilinin de hüküm altına alınması gerekirken bu hususun göz önünde bulundurulmaması doğru olmamış kararın bu nedenle davacı yararına bozulması gerekmiş ise de, anılan yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, hükmün HUMK’nın 438/7. maddesi uyarınca aşağıdaki şekilde düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir.

SONUÇ : Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin tüm, davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazının kabulü ile kararın “Hüküm” bölümünün 1 no’lu bendinde 17.500,00 TL” rakamından sonra gelmek üzere "bu bedelin %18 KDV'sinin" ibaresinin yazılmasına, kararın bu şekilde DÜZELTİLEREK ONANMASINA, peşin alınan harcın istek halinde davacıya iadesine, temyiz harcının davalıdan alınmasına, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 11.11.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

Başkan       Üye                    Üye                  Üye           Üye
M. KIYAK    Ö. KIZILKAYA    M. COŞKUN   F. AKYÜZ  M. ÖZDEMİR