ALACAKLI TARAFINDAN DEF’İ YOLUYLA SAVUNMA YAPILIRSA MENFİ TESPİT DAVASI DA ZAMANAŞIMINI KESER.

KARAMERCAN HUKUK Bürosu internet sitesinde yayınlanan tüm içerik telif yasaları ve Türk Patent Enstitüsü kapsamında koruma altındadır. KARAMERCAN HUKUK Bürosu internet sitesinde paylaşılan Yargıtay Kararları’nın kullanımından doğabilecek zararlar için KARAMERCAN HUKUK Bürosu hiçbir sorumluluk kabul etmez. www.karamercanhukuk.com/blog_yargitay.php internet adresinde paylaşılan Yargıtay Kararları’nın link verilmeden bir başka anlatımla www.karamercanhukuk.com internet adresinden alındığı belirtilmeksizin kopyalanması, paylaşılması ve kullanılması YASAKTIR. KARAMERCAN HUKUK Bürosu internet sitesini ziyaret etmekle, yukarıda belirtilen kullanım şartlarını kabul etmiş sayılırsınız.


16 Tem
2018

Yazdır

T.C.
YARGITAY
12. Hukuk Dairesi

ESAS NO       : 2016/29709
KARAR NO    : 2018/2708

T Ü R K  M İ L L E T İ  A D I N A

Y A R G I T A Y   İ L A M I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ           :
İstanbul 8. İcra Hukuk Mahkemesi
TARİHİ                     : 23/03/2016
NUMARASI             : 2016/213 - 2016/278
DAVACI                   : BORÇLU   : H.D.
DAVALI                   : ALACAKLI : L.A.

Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi Erdal Güney tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :

Borçlu vekili takibin kesinleşmesinden sonraki devrede icra mahkemesine başvurarak, takip konusu senedin zamanaşımına uğradığını ileri sürerek takibin iptalini talep etmiş, mahkemece zamanaşımı itirazının kabulüne, icranın geri bırakılmasına karar verilmiştir.

Takip dayanağı belge kambiyo senedi niteliğinde bono olduğundan davaya konu olayda takip dayanağı senedin tanzim ve takip tarihi itibarı ile yürürlükte bulunan 6762 sayılı TTK’nun 661, 662. ve 663. maddelerinin uygulanması gerekir. TTK'nun 661. maddesi uyarınca bonolar için 3 yıllık zamanaşımı öngörülmüştür. Diğer yandan 818 sayılı Borçlar Kanunu'nun 133. maddesine nazaran daha özel nitelikte bulunan TTK’nun 662. maddesinde “müruruzaman; dava açılması, takip talebinde bulunulması, davanın ihbar edilmesi veya alacağın iflas masasına bildirilmesi sebepleriyle kesilir” hükmüne yer verilmiştir.

TTK'nun 662. maddesinde dava açılması ile kastedilen, kambiyo senetleri hukukuna ilişkin bir talep dolayısıyla yetkili mahkeme nezdinde, usulüne uygun bir davanın açılmış bulunmasıdır. Örneğin senet borçlusunun açtığı senet iptal davası zamanaşımını kesmez. (TTK 669 vd. md.) Keza ihtiyati haciz, ihtiyati tedbir, önceki davada fazlaya ilişkin hakların saklı tutulması vs. davaları da zamanaşımını kesici nitelikte değildir. Zira açılmış bulunan davanın, HUMK'nun 237. maddesindeki kesin hükme konu teşkil edecek biçimde nizalı kazaya konu edilmesi gerekir (12. H.D. 07/04/1983-1439 K.-2701 E.).

Anılan maddede mücerret dava açılmasından söz edilmekte olup, bu davanın kimin tarafından açılacağı hususunda bir açıklık bulunmamaktadır. TTK'nun 662. maddesinde belirtilen dava açılması ibaresinden, esas olarak, kambiyo senetlerine ilişkin bir alacak dolayısıyla alacaklı tarafından borçlu hakkında açılan alacak davasının anlaşılması gerekir. Ancak borçlu tarafından açılacak davada, alacaklı durumundaki davalının, savunmalarını def’i yolu ile ileri sürmesi halinde, borçlu tarafından alacaklı aleyhine açılan menfi tespit davasının da zamanaşımını keseceğinin kabulü gerekir. Nitekim, Yargıtay HGK’nun 20.1.1996 tarih ve 1996/12-654 Esas, 1996/805 sayılı kararı ile de aynı ilke kabul edilmiştir. Dolayısıyla, az evvel değinilen koşulun varlığı halinde, menfi tespit davası hakkında verilen karar kesinleşinceye kadar zamanaşımının işlemeyeceği tartışmasızdır.

Somut olayda, şikayetçi borçlunun İstanbul 31. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2011/4.6 Esas sayılı dosyasında menfi tespit davası açtığı, takip alacaklısı vekili tarafından, açılan menfi tespit davasında alacak def’inde bulunmaları nedeniyle zamanaşımının kesildiği dolayısıyla takibin zamanaşımına uğramadığı yönünde iddiada bulunulduğu görülmüştür.

Bu durumda, mahkemece, menfi tespit davasının takibe konu alacakla ilgisi tespit edildikten sonra davalı olan alacaklı tarafça alacak def’inde bulunulup bulunulmadığı araştırılarak oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.

SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366. ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 19/03/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.

Başkan V.                                Üye                    Üye                     Üye                      Üye
Z. N. HACIMAHMUTOĞLU     F. ALTINOK        Y. Z. AKSOY       Dr. Ş. KELEŞ      G. HEYBET

BİLGİ : Bu konu ile bağlantılı olarak Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 08 Haziran 2016 tarihli kararı için bkz.

http://karamercanhukuk.com/yargitay-karari/menfi-tespit-davasi-zamanasimi-icranin-geri-birakilmasi