ALACAKLIYI ZARARA UĞRATMAK KASTIYLA MEVCUDU EKSİLTMEK SUÇU AÇISINDAN HACİZ YOLUYLA TAKİP GEREKİR.

KARAMERCAN HUKUK Bürosu internet sitesinde yayınlanan tüm içerik telif yasaları ve Türk Patent Enstitüsü kapsamında koruma altındadır. KARAMERCAN HUKUK Bürosu internet sitesinde paylaşılan Yargıtay Kararları’nın kullanımından doğabilecek zararlar için KARAMERCAN HUKUK Bürosu hiçbir sorumluluk kabul etmez. www.karamercanhukuk.com/blog_yargitay.php internet adresinde paylaşılan Yargıtay Kararları’nın link verilmeden bir başka anlatımla www.karamercanhukuk.com internet adresinden alındığı belirtilmeksizin kopyalanması, paylaşılması ve kullanılması YASAKTIR. KARAMERCAN HUKUK Bürosu internet sitesini ziyaret etmekle, yukarıda belirtilen kullanım şartlarını kabul etmiş sayılırsınız.


01 May
2021

Yazdır

T.C.
YARGITAY
12. Hukuk Dairesi

ESAS NO          : 2020/8696 
KARAR NO       : 2021/2308
Tebliğname No :
2020/99925

T Ü R K  M İ L L E T İ  A D I N A

Y A R G I T A Y   İ L A M I

Yerel Mahkemece bozma üzerine verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:

Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.

Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;

Sanık hakkında “Taşınır Rehninin Paraya Çevrilmesi Yoluyla İcra Takibi” başlatıldığı, İİK’nın 331/1 maddesinde düzenlenen “Alacaklıyı Zarara Uğratmak Kastıyla Mevcudu Eksiltmek” suçunun oluşması için haciz yoluyla takibe girişilmesi gerektiği anlaşılmakla, yasal unsurları oluşmayan suç bakımından sanığın beraatine karar verilmesi gerekirken mahkumiyetine karar verilmesi, 

Kanuna aykırı ve sanık müdafinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden HÜKMÜN 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi uyarınca tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine, 02/03/2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

Başkan             Üye                  Üye                Üye               Üye
A. TUNCAL       S. ÖZTEMİZ    S. MUTTA      İ. YAVUZ       A. AYAN

 

AYNI YÖNDE KARAR:

T.C.
YARGITAY
12. Hukuk Dairesi

ESAS NO          : 2023/2088
KARAR NO       : 2023/2296
Tebliğname No :
IC - 2023/18305

T Ü R K  M İ L L E T İ  A D I N A

Y A R G I T A Y   İ L A M I

Sanık hakkında bozma üzerine kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteğinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ

1. Aydın Cumhuriyet Başsavcılığının 14.01.2015 tarihli iddianamesi ile, sanıklar Muhammet Uğur K. ve Türkan A. hakkında muhafaza görevini kötüye kullanmak suçundan 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun (5237 sayılı Kanun) 289 uncu maddesinin birinci fıkrası ve 58, 53 üncü maddeleri gereğince cezalandırılmaları için kamu davası açılmıştır.

2. Aydın 4. Asliye Ceza Mahkemesinin, 29.06.2015 tarihli kararı ile sanıklar Muhammet Uğur K. ve Türkan A. hakkında muhafaza görevini kötüye kullanma suçundan, 5237 sayılı Kanun 289 uncu maddesinin birinci fıkrası, 51 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ayrı ayrı neticeten 1.500,00 TL. ve 80,00 TL. adli para cezası ile cezalandırılmalarına, karar verilmiştir.

3. Aydın 4. Asliye Ceza Mahkemesinin, 29.06.2015 tarihli kararının sanıklar tarafından temyizi üzerine Yargıtay 17. Ceza Dairesinin 10.06.2020 tarihli ve 2020/4256 Esas, 2020/5140 Karar sayılı kararı ile "...1-5237 sayılı TCK’nun 289. maddesinin birinci fıkrasında düzenlenen muhafaza görevini kötüye kullanma suçunun konusunun "Resmen teslim olunan" mal olması, bankalar ile kredi talebinde bulunanlar arasında düzenlenen rehin sözleşmesi nedeniyle yapılan teslimlerde "Resmen teslim" keyfiyetinin gerçekleşmemiş bulunması karşısında atılı suçun oluşmayacağı ancak; sanıklara iddia olunan eylemin, İcra İflas Kanunu'nun 331. maddesinde düzenlenen alacaklısını zarara uğratmak kastiyle mevcudunu eksiltmek suçunu oluşturabileceği, bu suçla ilgili davaya bakmanın ve delilleri değerlendirmenin aynı Kanun'un 346. maddesi uyarınca İcra Mahkemesinin görevi kapsamında olduğu gözetilerek görevsizlik kararı verilmesi gerekirken davaya devam edilerek yazılı şekilde hüküm kurulması, Kabul ve uygulamaya göre de;2-Adli para cezalarının yerine getirilmemesi halinde 6545 sayılı Kanunla değişik 5275 sayılı Kanun'un 106/3. maddesi uyarınca infaz aşamasında resen uygulama yapılabileceği nazara alındığında hüküm fıkrasında TCK'nun 52/4. maddesi gereğince ihtarat yapılması, 3-Birlikte suç işleyen sanıkların sebep oldukları yargılama giderlerinden ayrı ayrı, suç ortağı ile birlikte ortak sebep oldukları yargılama giderlerinden ise kendi payları oranında sorumlu tutulması gerekirken eşit tahsiline karar verilmesi suretiyle 5271 sayılı CMK'nun 326/2. maddesine aykırı davranılması,..." nedeniyle bozulmasına karar verilmiştir.

4. Aydın 4. Asliye Ceza Mahkemesinin,13.07.2020 tarihli kararı ile, iddia olunan eylemin, 2004 sayılı icra ve iflas Kanunu'nun 331. maddesinde düzenlenen alacaklısını zarara uğratmak kastiyle mevcudunu eksiltmek suçunu oluşturabileceği, bu suçla ilgili davaya bakmanın ve delilleri değerlendirmenin aynı Kanun'un 346. maddesi uyarınca İcra Mahkemesinin görevi kapsamında olduğu gözetilerek mahkemenin görevsizliğine, dosyanın yetkili ve görevli Aydın İcra Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

5. Aydın 2. İcra Ceza Mahkemesinin, 25.05.2022 tarihli kararı sanıklar hakkında alacaklıyı zarara uğratmak amacıyla mevcudu eksiltmek suçunun yasal unsurları oluşmadığından ayrı ayrı beraatlerine karar verilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ

Müşteki vekilinin temyiz isteği, sanık Türkan A.'ın beraatine dair yerel mahkemece verilen hükmün yerinde olmadığı, yerel mahkemece suçun unsurlarının oluşmaması gerekçesiyle verilen beraat kararının usul ve yasaya aykırı olduğu, sanık aleyhine başlatılan takibin örnek 7 ilamsız takip olduğu, araç üzerinde haciz ve hatta yakalamalarının bulunduğu, aracın müşteki alacaklı bankadan temin edilen kredi ile sanığa daha önce rehinli olarak tescil edilip teslim olunduğu, suçun tüm yasal unsurları ile oluştuğu, yerel mahkemece takip türü hatalı değerlendirilerek sanığın beraatine karar verildiği ve kararın bozulması gerektiğine ilişkindir.

III. OLAY VE OLGULAR

1. Dava konusu olay, sanık tarafından 09 AE 6.3 plaka sayılı aracın önemli ve değeri yüksek olan aksamlarının söktürüldüğü ve sanığın aracın parçalarını sökmek suretiyle alacaklı bankanın zarara uğratıldığı iddiasına ilişkindir.

IV. GEREKÇE

Kabul edilebilir bir temyiz başvurusu üzerine yapılan inceleme neticesinde; yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre;

1. Sanığın üzerine atılı bulunan 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun (2004 sayılı Kanun) 331 inci maddesinin birinci fıkrasında düzenlenen “Alacaklıyı Zarara Uğratmak Kastıyla Mevcudu Eksiltmek” suçunun oluşması için haciz yoluyla takibe girişilmesi gerektiği hususu açıktır.

2. Somut olayda şikayete konu edilen Aydın 1. İcra Müdürlüğü'nün 2012/17024 Esas sayılı dosyasının genel haciz yoluyla ilamsız icra takibi niteliğinde olduğu halde, mahkemece rehinli takip yapıldığı kabul edilerek şikayetin esası incelenmeden eksik araştırmaya dayalı olarak yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması bozmayı gerektirmiştir.

V. KARAR

Gerekçe bölümünde açıklanan nedenle Aydın 2. İcra Ceza Mahkemesinin, 25.05.2022 tarihli ve 2020/405 Esas, 2022/131 Karar sayılı kararına yönelik müşteki vekilinin temyiz isteği yerinde görüldüğünden hükmün, 1412 sayılı Kanun’un 321 inci maddesi gereği, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle BOZULMASINA,

Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,

04.04.2023 tarihinde karar verildi.

Başkan              Üye                        Üye                       Üye                               Üye
Ayhan Tuncal     Nebahat Şimşek     Mehmet Çamur     Sabahattin Öztemiz      Ayhan Ayan