ALEYHİNE KURULAN ÖNCEKİ HÜKÜMDE DİRENİLMESİNİ İSTEYEN TARAFIN DİRENME KARARINI TEMYİZ ETMESİNDE HUKUKÎ YARARI BULUNMAMAKTADIR.

KARAMERCAN HUKUK Bürosu internet sitesinde yayınlanan tüm içerik telif yasaları ve Türk Patent Enstitüsü kapsamında koruma altındadır. KARAMERCAN HUKUK Bürosu internet sitesinde paylaşılan Yargıtay Kararları’nın kullanımından doğabilecek zararlar için KARAMERCAN HUKUK Bürosu hiçbir sorumluluk kabul etmez. www.karamercanhukuk.com/blog_yargitay.php internet adresinde paylaşılan Yargıtay Kararları’nın link verilmeden bir başka anlatımla www.karamercanhukuk.com internet adresinden alındığı belirtilmeksizin kopyalanması, paylaşılması ve kullanılması YASAKTIR. KARAMERCAN HUKUK Bürosu internet sitesini ziyaret etmekle, yukarıda belirtilen kullanım şartlarını kabul etmiş sayılırsınız.


07 May
2022

Yazdır

T.C.
YARGITAY
Hukuk Genel Kurulu

ESAS NO      : 2018/5-553
KARAR NO   : 2022/2

T Ü R K   M İ L L E T İ   A D I N A

Y A R G I T A Y   İ L A M I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ              :
 Düzce 2. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ                        : 14/02/2017
NUMARASI                : 2016/635 - 2017/67
DAVACI                      : Karayolları Genel Müdürlüğü vekili Av. S.A.
DAVALI                      : S.S. vekili Av. S.Ö.
DAHİLİ DAVALI         : H.A.

1. Taraflar arasındaki “kamulaştırma bedelinin tesbiti ve kamulaştırılan taşınmazın terkini” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, Düzce 2. Asliye Hukuk Mahkemesince verilen davanın kabulüne ilişkin karar davacı idare vekili ve davalı Sami S. vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 5. Hukuk Dairesince yapılan inceleme sonunda bozulmuş, Mahkemece Özel Daire bozma kararına karşı direnme kararı verilmiştir.

2. Direnme kararı davalı Sami S. vekili tarafından temyiz edilmiştir.

3. Hukuk Genel Kurulunca dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

I. YARGILAMA SÜRECİ

Davacı İstemi:  

4. Davacı idare vekili dava dilekçesinde; Düzce ili, Merkez ilçesi, T. Köyü sınırları içerisinde bulunan eski 517 (yeni 595) parsel sayılı taşınmazın 79,79 m2’sinin müvekkili Karayolları Genel Müdürlüğü tarafından kamulaştırıldığını, malik ile anlaşma sağlanamadığı için pazarlıkla satın almanın gerçekleştirilemediğini ileri sürerek kamulaştırma bedelinin tespitine, bedel karşılığında taşınmazın Karayolları Genel Müdürlüğü adına tesciline ya da yol olarak terkinine karar verilmesini talep etmiştir.

5. Davacı idare vekili 11.10.2012 havale tarihli dilekçe ile; 596 parsel sayılı taşınmaz yönünden idarenin 11.10.2012 tarihli ve 83766 sayılı yazısı ile ek kamulaştırma yapıldığını belirterek, bu parselin 67,24 m2'lik kısmının da kamulaştırılması talebinde bulunmuştur.

Davalı Cevabı:

6. Davalı Sami S. vekili; taşınmazın metrekare birim fiyatının 1.500TL olduğunun ve taşınmaz üzerinde bulunan tüm yapı, ağaç ve sair unsurların eksiksiz tespiti ile bunların bedellerinin ve artan kısım ile bu kısım üzerindeki yapı ve sair unsurların kamulaştırılarak veya en azından kamulaştırmadan artan kısımdaki değer düşüklüğünün tespit edilerek bu bedellerin kamulaştırma bedeline eklenmek suretiyle kamulaştırma bedelinin tespitine karar verilmesini savunmuştur.

Mahkemenin Birinci Kararı:

7. Düzce 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 24.10.2013 tarihli ve 2011/374 E. 2013/560 K. sayılı kararı ile; taşınmazın niteliğine ilişkin ilgili kurumlardan celbedilen kayıt ve belgeler sonrasında yapılan keşif sonucu alınan 24.09.2013 tarihli raporda taşınmazın kamulaştırma bedelinin hesaplandığı, davalı vekilince kalan kısmın kamulaştırılmasının talep edilmediği gerekçesiyle davanın kabulü ile, dava konusu Düzce ili, Merkez ilçesi, T. Mahallesi, 595 parselde tapuya kayıtlı taşınmazın tamamı ile 26.12.2012 tarihli kadastro bilirkişisi raporunda 596 parselde "C" harfi ile gösterilen 67,24 m² miktarındaki kısmının kamulaştırmaya esas olmak üzere değerinin toplam 77.152,99TL olarak tespitine, bu kısmın davalı adına olan tapu kaydının iptali ile, yol olarak tapudan terkinine, 77.152,99TL kamulaştırma bedelinin 02.03.2012 tarihinden 24.10.2013 tarihine kadar işlemiş yasal faizinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine karar verilmiştir.

Özel Dairenin Birinci Bozma Kararı:

8. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı idare vekili ve davalı Sami S. vekili tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.

9. Yargıtay 5. Hukuk Dairesinin 07.05.2014 tarihli ve 2014/353 E. 2014/12594 K. sayılı kararı ile; “… Dava konusu taşınmazlardan 595 parselin karar tarihinden sonra 04.11.2013 tarihinde, 596 parsel sayılı taşınmazın ise karar tarihinden önce 08.10.2012 tarihinde dava dışı Hatice A.'a satılmış olduğu anlaşıldığından, HM'nun 125/1. maddesi uyarınca işlem yapılarak taraf teşkili sağlandıktan sonra sonucuna göre karar verilmesi gerektiğinin düşünülmemesi,

Doğru görülmemiştir…” gerekçesiyle kararın bozulmasına, bozma nedenine göre sair hususların şimdilik incelenmesine yer olmadığına karar verilmiştir.

Mahkemenin İkinci Kararı:

10. Düzce 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 31.03.2015 tarihli ve 2014/578 E. 2015/138 K. sayılı kararı ile; (bozma kararına uyulmasına karar verildikten sonra) davacı idare vekilinin 30.06.2014 havale tarihli dilekçesi ile taşınmazın yeni maliki Hatice A.'ın davaya dahil edilmesinin istendiği, dahili dava dilekçesinin Hatice A.'a tebliğ edildiği, 31.03.2015 tarihli duruşmaya gelen dahili davalı Hatice A.’ın, davalı Sami S.'ndan yoldan sonra arta kalan kısmı satın aldığını, bu nedenle taşınmazdan bedele yönelik talebi olmadığını beyan ettiği gerekçesiyle davanın kabulü ile, dava konusu Düzce ili, Merkez ilçesi, T. Mahallesi, 595 parselde tapuya kayıtlı taşınmaz ile 596 parselde 26.12.2012 tarihli kadastro bilirkişisi raporunda "C" harfi ile gösterilen 67,24 m²'lik kısmın kamulaştırmaya esas olmak üzere değerinin toplam 77.172,99TL olarak tespitine, bu kısmının tapu kaydının iptali ile, yol olarak tapudan terkinine, belirlenen kamulaştırma bedeline 02.03.2012 tarihinden 24.10.2013 tarihine kadar yasal faiz yürütülmesine, kamulaştırma bedelinin davalı Sami S.'na ödenmesine karar verilmiştir.

Özel Dairenin İkinci Bozma Kararı:

11. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı idare vekili ve davalı Sami S. vekili tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.

12. Yargıtay 5. Hukuk Dairesinin 26.11.2015 tarihli ve 2015/14128 E. 2015/22235 K. sayılı kararı ile; “… Mahkemece, uyulan bozma kararı gereğince inceleme ve işlem yapılarak hüküm kurulmuş; karar, davacı idare ile davalı Sami S. vekillerince temyiz edilmiştir.

Dosyadaki bilgi ve belgelere göre yapılan incelemede;

Mahallinde yapılan keşif sonucu, taşınmazın m2 birim değerinin 84,90 TL tespit edilmesinde ve 24.09.2013 havale tarihli ek bilirkişi kurulu raporuna göre, B1 sayılı yapının bedelinin ve B2 sayılı yapının değer düşüklüğü bedelinin belirlenmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.

 Bu nedenle davacı idare vekilinin tüm, davalı Sami S. vekilinin ise aşağıda belirtilen husus haricindeki sair temyiz itirazları yerinde değildir. Şöyle ki;

Dava konusu taşınmazlardan 79,79 m2'lik 595 parsel sayılı taşınmazın tamamının ve 596 parsel sayılı taşınmazın 67,24 m2 lik bölümünün kamulaştırılmasına karar verildiğinden, bu bölümlerin bedeli ile 596 parsel sayılı taşınmazın kamulaştırmadan arta kalan 300,97 m2'lik bölümünün yüzölçümü ve geometrik durumu gözetildiğinde, bu bölümde %50 oranında değer düşüklüğü kabul edilmek suretiyle toplam zemin bedeli belirlenmesi gerekirken, yazılı şekilde toplam 448,00 m2'lik bölümde %50 oranında değer düşüklüğü kabul eden ek bilirkişi kurulu raporu hükme esas alınmak suretiyle eksik bedele hükmedilmesi,

Doğru görülmemiştir.…” gerekçesiyle karar bozulmuştur.

Mahkemenin Üçüncü (Direnme) Kararı:

13. Düzce 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 14.02.2017 tarihli ve 2016/635 E., 2017/67 K. sayılı kararı ile önceki gerekçeye ek olarak; davalı vekilince kalan kısmın kamulaştırılmasının talep edilmediği gerekçesiyle direnme kararı verilmiştir.

Direnme Kararının Temyizi:

14. Direnme kararı süresi içinde davalı Sami S. vekili tarafından temyiz edilmiştir.

II. UYUŞMAZLIK

15. Direnme yoluyla Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuşmazlık; dava konusu taşınmazlardan 79,79 m2'lik 595 parsel sayılı taşınmazın tamamının ve 596 parsel sayılı taşınmazın 67,24 m2’lik bölümünün kamulaştırılmasına karar verilen kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın terkini istemine yönelik eldeki davada, taşınmazların tamamında %50 oranında değer düşüklüğünün mü yoksa kamulaştırmadan arta kalan bölümünde %50 oranında değer düşüklüğünün mü kabul edilerek zemin değerinin belirlenmesi gerektiği noktasında toplanmaktadır.

III. ÖN SORUN

16. Hukuk Genel Kurulunca işin esasının görüşülmesine geçilmeden önce davalı Sami S. vekilinin bozma sonrasında direnme kararı verilmesine yönelik beyanının, direnme kararının temyizi noktasında doğurduğu hukukî sonuçlar ön sorun olarak değerlendirilip tartışılmıştır.

17. Ön sorunun çözümü bakımından, öncelikle bir dava şartı olarak hukukî yarar kavramı üzerinde durulmalıdır:

18. Mahkemeye yönelik taleplerde hukukî yarar, bir diğer ifade ile hukukî korunma ihtiyacı bulunmalıdır (Kuru, Baki: Hukuk Muhakemeleri Usulü, İstanbul 2001, s. 1363, 1387). Bu durum, dava açılmasında olduğu gibi, kanun yoluna başvurmada da aranan bir dava şartıdır. Kişinin dava açma ya da kanun yoluna başvurma hakkının bulunması tek başına yeterli olmayıp, bunda hukukî yararının da bulunması gerekir. Kanun yolları bakımından da dava şartları geçerli olup, hakkında kanun yoluna başvurulan kararın düzeltilmesi ya da kaldırılmasında hukukî yararı bulunmayan kimsenin Yargıtay’a müracaatta bulunabilmesi mümkün değildir.

19. Somut olayda mahkemece verilen ilk kararda “…davanın kabulü ile, dava konusu Düzce ili, Merkez ilçesi, T. Mahallesi, 595 parselde tapuya kayıtlı taşınmazın tamamı ile 26.12.2012 tarihli kadastro bilirkişisi raporunda 596 parselde "C" harfi ile gösterilen 67,24 m² miktarındaki kısmının kamulaştırmaya esas olmak üzere değerinin toplam 77.152,99 TL olarak tespitine, bu kısmın davalı adına olan tapu kaydının iptali ile, yol olarak tapudan terkinine,77.152,99 TL kamulaştırma bedelinin 02.03.2012 tarihinden 24.10.2013 tarihine kadar işlemiş yasal faizinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine…” karar verilmiş; davacı idare vekili ve davalı Sami S. vekilinin temyiz itirazı üzerine hüküm usulden bozulmuştur.

20. Mahkemece bozma kararına uyulmasına karar verildikten sonra ikinci kararda “…davanın kabulü ile, dava konusu Düzce ili, Merkez ilçesi, T. Mahallesi, 595 parselde tapuya kayıtlı taşınmaz ile 596 parselde 26.12.2012 tarihli kadastro bilirkişisi raporunda "C" harfi ile gösterilen 67,24 m²'lik kısmın kamulaştırmaya esas olmak üzere değerinin toplam 77.172,99 TL olarak tespitine, bu kısmının tapu kaydının iptali ile, yol olarak tapudan terkinine, belirlenen kamulaştırma bedeline 02.03.2012 tarihinden 24.10.2013 tarihine kadar yasal faiz yürütülmesine, kamulaştırma bedelinin davalı Sami S.'na ödenmesine,…” karar verilmiş, davacı idare vekili ve davalı Sami S. vekilinin temyiz itirazı üzerine Özel Dairece, davacı idare vekilinin tüm temyiz itirazları reddedilmek suretiyle değer düşüklüğüne yönelik hesaplamanın hatalı yapıldığı, bu nedenle eksik bedele hükmedildiği gerekçesiyle davalı Sami S. lehine bozma kararı verilmiştir.

21. Özel Daire bozma kararı sonrasında davalı Sami S. vekili 17.01.2017 ve 14.02.2017 tarihli duruşmalarda direnme kararı verilmesini talep etmiştir. Davalılardan Hatice A. da 17.01.2017 tarihli duruşmada direnme kararı verilmesi yönünde beyanda bulunmuştur.

22. Hâl böyle olunca davalı Sami S. vekilinin önceki kararda direnilmesini istemesi ve bunun üzerine de direnme kararı verilmesi karşısında, artık temyizde hukukî yararın bulunmadığının kabulü gerekir.

23. Açıklanan durum karşısında lehine bozulmasına rağmen, aleyhine kurulan önceki hükümde direnilmesini isteyen tarafın, bu direnme kararını temyizde hukukî yararının bulunmadığının kabulü ile temyiz isteminin reddine karar verilmesi gerekmiştir.

IV. SONUÇ:

Açıklanan nedenlerle;

Davalı Sami S. vekilinin temyiz isteminin hukukî yarar yokluğundan REDDİNE,

İstek hâlinde temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine,

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun Geçici 3. maddesine göre uygulanmakta olan 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 440. maddesi uyarınca kararın tebliğinden itibaren on beş gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 18.01.2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.