ANLAŞMALI BOŞANMADAN VAZGEÇİLMESİ DİĞER TARAFIN ALEYHİNE KULLANILAMAZ VE VERİLEN KESİN SÜRE HÜKÜMSÜZ HALE GELİR.

KARAMERCAN HUKUK Bürosu internet sitesinde yayınlanan tüm içerik telif yasaları ve Türk Patent Enstitüsü kapsamında koruma altındadır. KARAMERCAN HUKUK Bürosu internet sitesinde paylaşılan Yargıtay Kararları’nın kullanımından doğabilecek zararlar için KARAMERCAN HUKUK Bürosu hiçbir sorumluluk kabul etmez. www.karamercanhukuk.com/blog_yargitay.php internet adresinde paylaşılan Yargıtay Kararları’nın link verilmeden bir başka anlatımla www.karamercanhukuk.com internet adresinden alındığı belirtilmeksizin kopyalanması, paylaşılması ve kullanılması YASAKTIR. KARAMERCAN HUKUK Bürosu internet sitesini ziyaret etmekle, yukarıda belirtilen kullanım şartlarını kabul etmiş sayılırsınız.


07 Eki
2021

Yazdır

T.C.
Y A R G I T A Y
2. Hukuk Dairesi

ESAS NO:           KARAR NO:
2021/1385            2021/4214

TÜRK MİLLETİ ADINA

Y A R G I T A Y   İ L A M I

DAVA TÜRÜ                 : Boşanma
TEMYİZ EDEN              : Davacı

Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı kadın tarafından temyiz edilerek; temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması istenilmekle; duruşma için belirlenen 01.06.2021 günü yapılan tebligata rağmen taraflar adına gelen olmadı. İşin incelenerek karara bağlanması için duruşmadan sonraya bırakılması uygun görüldü. Bugün dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü:

Evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebine (TMK m. 166/1) dayalı olarak açılan boşanma davasında yapılan yargılama sonunda, mahkemece, davacı kadının, verilen kesin süre içerisinde tanık isimlerini bildirmediği, boşanma sebebi olarak yeterli delil bulunmadığından davanın reddine karar verilmiş, verilen karar davacı kadın tarafından istinaf edilmekle bölge adliye mahkemesince; davacı kadının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş, karar davacı kadın tarafından temyiz edilmiştir. Somut olayda, davacı kadın dava dilekçesinde tanık deliline dayanmış ve mahkemece yapılan 07.06.2018 tarihli celsede, taraflara tanık listelerini sunmak üzere iki haftalık kesin süre verilmiş, verilen kesin süre içerisinde taraflarca imzalanarak oluşturulmuş ve TMK m. 166/3 uyarınca anlaşmalı olarak boşanmak istediklerine dair protokol ile birlikte duruşmanın 22.06.2018 tarihine çekilmesi istemine dair dilekçe mahkemeye sunulmuş, anlaşmalı boşanma iradesini içerir protokol gereği davacı kadın tarafından tanık listesi mahkemeye sunulmamış ve mahkemece yapılan 14.09.2018 tarihli celsede davalı erkek, eşinden boşanmak istemediğini, anlaşmalı boşanma protokolünü kabul etmediğini beyan etmiş ve mahkemece aynı celse kurulan ara kararla, tanık listesi konusunda taraflara kesin süre verildiği ve aynı konuda ikinci kez kesin süre verilemeyeceği bu nedenle tanık listesi konusunda kesin süre verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir. Her ne kadar mahalli mahkeme 14.09.2018 tarihli celse verilen ara karar ve davanın reddine dair karar gerekçesinde, verilen kesin süre içerisinde davacı kadın tarafından tanık listesinin sunulmadığı belirtilmişse de mahkemece verilen kesin süre içerisinde davalı erkeğin de imzasının bulunduğu anlaşmalı boşanmaya dair protokolün mahkemeye sunulduğu, boşanma konusunda anlaşılmaya varılması nedeniyle (TMK m. 166/3) davacı kadının tanık listesini sunmadığı, davalının sonradan anlaşmalı boşanmadan vazgeçmesinin davacı kadının aleyhine kullanılamayacağı bu nedenle daha önce verilen kesin süre hükümsüz hale geldiğinden, mahalli mahkemece davacı kadına tanık listesini sunmak üzere yeniden HMK m. 94 uyarınca kesin süre verilmesi, davacı kadın tarafından tanık listesinin sunulması halinde, davacı tarafın gösterdiği tanıkların çağrılıp dinlenmesi ve tüm deliller birlikte değerlendirilerek hasıl olacak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken "Hukuki Dinlenilme Hakkı" (HMK m. 27) ve Anayasanın "Hak Arama Özgürlüğüne" ilişkin düzenlemelere açıkça aykırı olacak şekilde davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiş ve bozmayı gerektirmiştir.

SONUÇ : Yukarıda gösterilen sebeple; Adana Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi 12.01.2021 tarih, 2019/574 esas ve 2021/51 karar sayılı esastan ret kararının, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 373/1. maddesine göre KALDIRILMASINA, Mersin 4. Aile Mahkemesi'nin 31.12.2018 tarih, 2018/176 esas ve 2018/952 karar sayılı kararının BOZULMASINA, dosyanın ilk derece mahkemesine, karardan bir örneğinin ilgili bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi. 01.06.2021 (Salı)

Başkan                         Üye                     Üye                      Üye                     Üye
Ömer Uğur Gençcan    Sedat Demirtaş   M. Kasım Çetin    Erdem Şimşek    Hatıran Alper