6502 SAYILI TKHK ÇERÇEVESİNDE AVUKAT İLE MÜVEKKİL ARASINDAKİ UYUŞMAZLIKLARDA GÖREVLİ MAHKEMELER

KARAMERCAN HUKUK Bürosu internet sitesinde yayınlanan tüm içerik telif yasaları ve Türk Patent Enstitüsü kapsamında koruma altındadır. KARAMERCAN HUKUK Bürosu internet sitesinde paylaşılan Yargıtay Kararları’nın kullanımından doğabilecek zararlar için KARAMERCAN HUKUK Bürosu hiçbir sorumluluk kabul etmez. www.karamercanhukuk.com/blog_yargitay.php internet adresinde paylaşılan Yargıtay Kararları’nın link verilmeden bir başka anlatımla www.karamercanhukuk.com internet adresinden alındığı belirtilmeksizin kopyalanması, paylaşılması ve kullanılması YASAKTIR. KARAMERCAN HUKUK Bürosu internet sitesini ziyaret etmekle, yukarıda belirtilen kullanım şartlarını kabul etmiş sayılırsınız.


19 Ock
2017

Yazdır

T.C.
YARGITAY
13. Hukuk Dairesi

ESAS NO       : 2016/24338 
KARAR NO    : 2016/23351

Y A R G I T A Y   İ L A M I

MAHKEMESİ   : İstanbul Anadolu 1. Tüketici Mahkemesi
TARİHİ             : 31/05/2016
NUMARASI      : 2015/62 - 2016/716
DAVACI            : Ü.Y. vekili avukat K.G.
DAVALI            : 1- M.K., 2 -B.M. Dek. İnş. ve Teks. San. ve Tic. Ltd. Şti. vekili avukat S.Ü.

Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraflar avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.

KARAR

Davacı, davalı Mustafa K.’ın avukatı olarak davalı şirket aleyhine işçilik alacakları davası açtığını, davalı Mustafa K.’ın şirketle anlaştığını, vekalet ücretinin ödenmediğini ileri sürerek, 33.000,00 TL'nin faizi ile tahsilini istemiştir. 

Davalı şirket davanın reddini dilemiş, davalı Mustafa K. davaya cevap vermemiştir.

Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davacı ve davalı şirket tarafından temyiz edilmiştir.

1- 6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 3. maddesine göre tüketici; ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi, tüketici işlemi; mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi ifade eder.

6502 sayılı yasanın 73. maddesi, bu Kanunun uygulanması ile ilgili her türlü ihtilafa tüketici mahkemelerinde bakılacağını öngörmüştür.

Bir hukuki işlemin sadece 6502 Sayılı yasada düzenlenmiş olması tek başına o işlemden kaynaklanan uyuşmazlığın tüketici mahkemesinde görülmesini gerektirmez. Bir hukuki işlemin 6502 sayılı yasa kapsamında kaldığının kabul edilmesi için taraflardan birinin tüketici olması gerekir. Davalı Mustafa K. işçilik alacağının tahsili için davacı avukata vekalet vermiş olup, işin özü itibariyle mesleki faaliyet kapsamında olduğundan, 6502 sayılı yasada tanımlanan tüketici sıfatını taşımamaktadır. Vekalet sözleşmesinden kaynaklanan uyuşmazlıkların 6502 sayılı yasa kapsamında olması için mutlak surette taraflardan en az birisinin tüketici vasfını taşıması gerekir. Somut uyuşmazlıkta davalı işçi, Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun'da tanımı yapılan tüketici kapsamında olmadığından, taraflar arasındaki ilişkinin 6502 sayılı yasa kapsamı dışında kaldığı anlaşılmaktadır. Taraflar arasındaki uyuşmazlık, Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun kapsamı dışında kaldığına göre davaya bakmaya Asliye Hukuk Mahkemeleri görevlidir. Görev kamu düzenine ilişkin olup, resen gözetilir. Hal böyle olunca, mahkemece Asliye Hukuk Mahkemesine görevsizlik kararı verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Bozmayı gerektirir.

2- Bozma nedenine göre tarafların sair temyiz itirazlarının buşamada incelenmesine gerek görülmemiştir. 

SONUÇ : Yukarıda 1 nolu bentte açıklanan nedenlerle temyiz edilen hükmün BOZULMASINA, 2 nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı ve davalı şirketin sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan 29,20 TL harcın istek halinde davacıya iadesine, 14/12/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.

Başkan         Üye          Üye          Üye           Üye
A.S.Erkuş     A.Çolak    Ş.Bozer    A.Arslan     A.F.Ayaz

 

T.C.
YARGITAY
13. Hukuk Dairesi

ESAS NO       : 2016/28322 
KARAR NO    : 2016/22626

 Y A R G I T A Y   İ L A M I

MAHKEMESİ    : İstanbul 19. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ              : 05/11/2015
NUMARASI      : 2014/367 - 2015/412
DAVACI            : G.Ç. vekili avukat A.B.
DAVALI            : G.E. vekili avukat A.Ö.

Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.

KARAR

Davacı, davalı avukata işçilik alacaklarının tahsili için vekaletname verdiğini, açtığı davada özen harcına aykırı davrandığını aykırı davrandığını, zarara uğradığını ileri sürerek 50.000 TL maddi 10.000 TL manevi tazminatın faizi ile ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.

Davalı davanın reddini dilemiştir. 

Mahkemece, 6502 sayılı yasa ve HMK.nın 114/1-c maddesi gereğince davacı tarafça açılan davanın dava şartı yokluğundan REDDİNE, mahkememizin görevsizliğine, görevli Mahkemenin İstanbul Tüketici Mahkemesi olduğuna, karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir.

6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 3. maddesine göre tüketici; ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi, tüketici işlemi; mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi ifade eder.

6502 sayılı yasanın 73. maddesi, bu Kanunun uygulanması ile ilgili her türlü ihtilafa tüketici mahkemelerinde bakılacağını öngörmüştür.

Bir hukuki işlemin sadece 6502 Sayılı yasada düzenlenmiş olması tek başına o işlemden kaynaklanan uyuşmazlığın tüketici mahkemesinde görülmesini gerektirmez. Bir hukuki işlemin 6502 sayılı yasa kapsamında kaldığının kabul edilmesi için taraflardan birinin tüketici olması gerekir. Eldeki davada, davacı, davalı avukatın kusurlu davranması, dolayısıyla uğradığı zararın tahsili için eldeki davayı açmıştır. Davacı işçilik alacağının tahsili için davalı avukata vekalet vermiş olup, işin özü itibariyle mesleki faaliyet kapsamında olduğundan, 6502 sayılı yasada tanımlanan tüketici sıfatını taşımamaktadır. Vekalet sözleşmesinden kaynaklanan uyuşmazlıkların 6502 sayılı yasa kapsamında olması için mutlak surette taraflardan en az birisinin tüketici vasfını taşıması gerekir. Somut uyuşmazlıkta davacı işçi, Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun'da tanımı yapılan tüketici kapsamında olmadığından, taraflar arasındaki ilişkinin 6502 sayılı yasa kapsamı dışında kaldığı anlaşılmaktadır. Taraflar arasındaki uyuşmazlık, Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun kapsamı dışında kaldığına göre davaya bakma hususunda genel mahkemeler görevlidir. Eldeki davada Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun kapsamında bulunmadığından mahkemenin işin esasına girerek hasıl olacak sonuca uygun karar vermesi gerekir. Mahkemenin değinilen bu yönü gözardı ederek yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir. 

SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz edilen hükmün BOZULMASINA, peşin alınan 29,20 TL harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/III-2 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 01/12/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.

Başkan         Üye          Üye          Üye           Üye
A.S.Erkuş     A.Çolak    Ş.Bozer    A.Arslan     A.F.Ayaz

 

T.C.
YARGITAY
20. Hukuk Dairesi

ESAS NO       : 2016/13914 
KARAR NO    : 2016/12532

Y A R G I T A Y   İ L A M I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ           :
Ankara 14. Tüketici Mahkemesi
TARİHİ                     : 12/05/2016
NUMARASI             : 2015/384 - 2016/864
DAVACI                   : ÖE.
DAVALI                   : D.Ş.

Taraflar arasındaki davada Ankara 18. Asliye Hukuk ve Ankara 14. Tüketici Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü:

K A R A R

Davacı vekili; avukat olan müvekkilinin davalı ile avukatlık sözleşmesi imzaladığını, davalının işçilik alacaklarına ilişkin Ankara 2. İş Mahkemesinde vekilliğini yaptığını, dosyanın karar aşamasına geldiğinde ise müvekkilin haksız yere azlettiğini belirterek fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak şimdilik 20.342,00.-TL avukatlık ücreti alacağının davalıdan tahsilini talep etmiştir.

Ankara 18. Asliye Hukuk Mahkemesince, uyuşmazlığın ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden ve tüketici konumunda olan davalı Davut Ş. ile vekil olan davacı arasında imzalanan vekalet sözleşmesinden kaynaklandığı ve tüketici işlemi olup görevli mahkemenin tüketici mahkemesi olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiş, temyiz edilmeksizin kesinleşmiştir. 

Ankara 14. Tüketici mahkemesi ise; davalının, iş mahkemesindeki alacak davasında tüketici olarak değerlendirilemeyeceğinden, taraflar arasındaki uyuşmazlığın Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun kapsamında kalmadığı gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiş, temyiz edilmeksizin kesinleşmiştir. 

6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun Amaç Başlıklı 1. maddesinde Kanunun amacı açıklandıktan sonra kapsam başlıklı 2. maddesinde “Bu Kanun, her türlü tüketici işlemi ile tüketiciye yönelik uygulamaları kapsar.” hükmüne yer verilmiştir.  Satıcı; "Kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla tüketiciye mal sunan ya da mal sunanın adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi"; tüketici ise "Ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi" ifade etmektedir. Aynı Kanunun 3. maddesinde de "Tüketici işlemi", "Mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukukî işlemi” ifade eder şeklinde tanımlanmıştır.

Bir işlemin 6502 sayılı Kanun kapsamında kaldığının kabul edilmesi için yasanın amacı içerisinde yukarıda tanımları verilen taraflar arasında mal ve hizmet satışına ilişkin bir hukukî işlemin olması gerekir.

Davanın yukarıda belirtilen niteliği ve tarafların yargılama sırasındaki iddia ve savunmaları değerlendirildiğinde, davalının 6502 sayılı Kanunda belirtilen “Tüketici” tanımına girdiği anlaşılmakla, Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun kapsamında bulunan uyuşmazlığın tüketici mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir.

SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK'nın 21 ve 22  maddeleri gereğince; Ankara 14. Tüketici Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 22/12/2016 gününde oybirliği ile karar verildi.

Başkan           Üye                   Üye               Üye                    Üye
R. SARITAŞ    N. KOYUNCU    U. YÜKSEL    M. ERDOĞAN     Ü. GÖRMEZ

 

T.C.
YARGITAY
20. Hukuk Dairesi

ESAS NO       : 2016/14010 
KARAR NO    : 2016/12538

Y A R G I T A Y   İ L A M I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ           :
Antalya 9. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ                     : 03/06/2016
NUMARASI             : 2016/244 - 2016/173
DAVACI                   : M.E.
DAVALILAR            : İ. K. Turizm İnşaat Ticaret A.Ş. - N.K.

Taraflar arasındaki davada Antalya 3. Tüketici ve Antalya 9. Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü:

K A R A R

Davacı vekili; müvekkilinin Antalya Barosu'na kayıtlı olarak Avukatlık yaptığını, davacı ile davalılar arasında yazılı bir avukatlık sözleşmesi bulunmadığını, davalıların tapu iptal tescile ilişkin dava dosyalarında vekillik yaptığını, davalıların vekalet ücretlerini ödememesi nedeni ile kendilerine yazılı bildirimde bulunmasına rağmen davalılar tarafından ödeme yapılmadığını, müvekkilinin davalılar adına takip edilen işler nedeniyle hak edilen avukatlık ücretlerinin 30/12/2014 tarihinden başlayan yasal faizle davalılardan tahsilini  talep ve dava etmiştir.

Tüketici mahkemesince; davacı avukat olup ticari ve mesleki amaçla vekalet alan karşı taraf vekalet veren de tüccar olup ticari amaçlı faaliyet gösterdiği, davacı vekile hem şahsi hem de şirketi adına vekalet vererek ticari davalarını takip etmek için vekil tayin ettiği, davaya konu takibin davalının ticari işletmesi ve kendisi ile ilgili davalar olduğu, her ne kadar davalılardan birisi gerçek kişi olsa da diğer davalı tüzel kişi olup böylece her iki tarafında tüketici olmadığı anlaşıldığından bu davalara bakma görevinin asliye hukuk mahkemelerinin görevi olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiş, temyiz edilmeksizin kesinleşmiştir. 

Asliye Hukuk Mahkemesi ise taraflar arasında vekalet sözleşmesi olduğu, davacının davalıya hizmet sunan konumunda olduğu, bu durumda tarafların yaptığı işlemin 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 3/l. maddesi uyarınca tüketici işlemi olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiş, temyiz edilmeksizin kesinleşmiştir. 

6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun Amaç Başlıklı 1. maddesinde Kanunun amacı açıklandıktan sonra kapsam başlıklı 2. maddesinde "Bu Kanun, her türlü tüketici işlemi ile tüketiciye yönelik uygulamaları kapsar." hükmüne yer verilmiştir. Satıcı; "Kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla tüketiciye mal sunan ya da mal sunanın adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi"; tüketici ise "Ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi" ifade etmektedir. Aynı Kanunun 3. maddesinde de "Tüketici işlemi", "Mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukukî işlemi" ifade eder şeklinde tanımlanmıştır.

Bu nedenlerle, mal veya hizmet alımına dair bir ilişkinin Tüketici Kanunu kapsamında kabul edilebilmesi için, satıcı/sağlayıcı kişinin "Ticari veya mesleki amaçla hareket eden" bir kişi, mal veya hizmet alan kişinin ise ticari veya mesleki amaçla hareket "Etmeyen" bir kişi olması ve taraflar arasında sözleşme veya hukukî işlem bulunması gerekmektedir.

Somut olayda "Hizmet alan" durumundaki davalılardan İ.K. Turizm İnşaat Ticaret A.Ş. ticari şirket olup 6502 sayılı Kanunda öngörülen "Tüketici" sıfatına haiz değildir. Bu nedenle, uyuşmazlığın 6100 sayılı HMK'nın 2/1. maddesi uyarınca asliye hukuk mahkemesinde görülüp çözümlenmesi gerekmektedir.

SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle, 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri gereğince; Antalya 9. Asliye Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 22/12/2016 gününde oy birliğiyle karar verildi.