AYNI İLAMDA MENFİ TESPİTE DE HÜKMEDİLDİĞİNDEN İSTİRDATA İLİŞKİN BÖLÜM DE KESİNLEŞMEDEN TAKİBE KONU EDİLEMEZ.

KARAMERCAN HUKUK Bürosu internet sitesinde yayınlanan tüm içerik telif yasaları ve Türk Patent Enstitüsü kapsamında koruma altındadır. KARAMERCAN HUKUK Bürosu internet sitesinde paylaşılan Yargıtay Kararları’nın kullanımından doğabilecek zararlar için KARAMERCAN HUKUK Bürosu hiçbir sorumluluk kabul etmez. www.karamercanhukuk.com/blog_yargitay.php internet adresinde paylaşılan Yargıtay Kararları’nın link verilmeden bir başka anlatımla www.karamercanhukuk.com internet adresinden alındığı belirtilmeksizin kopyalanması, paylaşılması ve kullanılması YASAKTIR. KARAMERCAN HUKUK Bürosu internet sitesini ziyaret etmekle, yukarıda belirtilen kullanım şartlarını kabul etmiş sayılırsınız.


29 Tem
2021

Yazdır

T.C.
YARGITAY
12. Hukuk Dairesi

ESAS NO       : 2020/6520
KARAR NO    : 2021/2798

T Ü R K  M İ L L E T İ  A D I N A

Y A R G I T A Y   İ L A M I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ          :
 İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi
TARİHİ                    : 04/06/2020
NUMARASI            : 2019/2022 - 2020/1052
DAVACILAR           : Borçlular : S.P., A.S.
DAVALI                   : Alacaklı  : Y.G.

Yukarıda tarih ve numarası yazılı Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki borçlular tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hâkimi Armağan Keskin Sarıbaş tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :

Borçluların icra mahkemesine başvurularında, sair şikayetleri ile birlikte takibe konu ilamın kesinleşmediğini, kesinleşmeden takip konusu yapılamayacağını ileri sürerek takibin iptaline karar verilmesini talep ettikleri, ilk derece mahkemesince; şikayetin kabulü ile takibin iptaline karar verildiği, alacaklı tarafından ilk derece mahkemesi kararına karşı istinaf yoluna başvurulduğu, Bölge Adliye Mahkemesince; alacaklının istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve şikayetin reddine karar verildiği, bu karara karşı borçlular tarafından temyiz yoluna başvurulduğu görülmektedir.

6100 sayılı HMK'nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla uygulanması gereken HUMK'nun 443/1(HMK. 367/1 m.) maddesi gereğince, temyiz kararın icrasını durdurmaz. Yani kural olarak kararın kesinleşmemiş olması, kararın yerine getirilmesini önlemez. Bu kuralın istisnaları da yine yasalarda düzenlenmiştir.

Taşınmaza ve buna ilişkin ayni haklara, aile ve şahsın hukukuna ilişkin ilamlar (HUMK.443/4 m.),

Mahkumiyete ilişkin ceza ilamlarının tazminat ve yargılama giderlerine ilişkin kısımları, (5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkındaki Kanun'un 4.maddesi),

Kira tespit ilamları (12.11.1979 tarih 1979/1-3 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı),

Menfi tespit davasına ilişkin ilamlar (İİK 72. Madde),

Yabancı Mahkeme ilamlarının tenfizi hakkındaki kararlar (MÖHUK. 41/2),

Sayıştay Kararları (832 sayılı Sayıştay Kanunu 64. Madde),

İdare aleyhine açılan haciz veya ihtiyati haciz uygulamaları ile ilgili davalarda verilen kararlar (2577 sayılı İYUK 28/1),

Mülkiyetin tespitine ilişkin olmaları nedeniyle istihkak davasının kabulüne dair ilamlar kesinleşmeden infaz edilemez.

Kal'e ilişkin davalar sonunda verilen kararların kesinleşmeden icrası ve daha sonra hükmün bozulması halinde, telafisi imkansız zararların meydana geleceği nazara alınarak, bu konuda verilen kararların da kesinleşmeden icra edilemeyeceği kabul edilmelidir. (Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 02.03.2016 tarih 2014/8-812 E, 2016/214 sayılı kararı)

Menfi tespit ilamları, İcra ve İflas Kanunu'nun 72/5. maddesi karşısında kesinleşmeden takibe konulamaz. İlam bir bütün olup, ilamda yer alan eklentiler de aynı kurala tabidir. İlamda yer alan tüm alacak kalemlerinin, ilamın kesinleştiği tarihte muaccel hale geleceği belirgin olmakla, ilam kesinleşmeden eklentilerin de ayrıca takibe konu edilmeleri söz konusu olamaz.

Diğer bir anlatımla; borçlunun borçlu olmadığını kanıtlamak için açtığı menfi tespit davası sonunda alınan ilam, yargılama gideri ve tazminata ilişkin bölümleri, davanın kabulü ya da reddine ilişkin bölümü ile bir bütündür. Bu kalemlerin kesinleşmesi ve infazı ancak bir bütün olarak ilamın kesinleşmiş olmasına bağlıdır. Dolayısıyla, ilamın esas hakkındaki hükmü kesinleşmeden vekalet ücreti ve icra inkar tazminatına ilişkin hüküm bölümü ayrıca infaz ve icra takibine konu edilemez. (HGK. 07/11/1990 tarih, 1990/12-46 esas, 1990/564 karar sayılı kararı, Dairemizin 28/04/2014 tarih 2014/8704 esas, 2014/8483 karar sayılı kararı)

Somut olayda; takip dayanağı İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesinin 21.08.2016 tarih, 2016/1019 E. - 2018/695 K. sayılı ilamında; “Davanın kabulü ile; 78.500,00 TL ödenmiş paranın ..... davalıdan tahsiline, davacıya verilmesine, ..... 55 adet aylık sıra senetlerinden ötürü davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine, iş bu senetlerin davacı yönünden iptallerine,..” karar verildiği, ilamın kesinleşmediği, takibe ise istirdatına hükmedilen 78.500,00 TL alacak, ilam vekalet ücreti ve yargılama giderlerinin konulmuş olduğu görülmektedir. Bu durumda ilamın hüküm fıkraları bir bütün olup aynı ilamda menfi tespite de hükmedildiğinden, ilam vekalet ücreti ve yargılama giderine de tümü üzerinden hükmedilmiş olduğu da görülmekle istirdata ilişkin bölüm ile fer'iler, ilam kesinleşmeden takibe konu edilemez.

O halde, ilk derece mahkemesinin şikayetin kabulü ile takibin iptaline ilişkin kararı yerinde olup, Bölge Adliye Mahkemesince alacaklının istinaf isteminin esastan reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.

SONUÇ : Borçluların temyiz itirazlarının kabulü ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesinin 04/06/2020 tarihli, 2019/2022 E. - 2020/1052 K. sayılı kararının yukarıda yazılı nedenlerle, 5311 sayılı Kanun ile değişik İİK'nun 364/2. maddesi göndermesiyle uygulanması gereken 6100 sayılı HMK'nun 373/2. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, bozma nedenine göre borçluların sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, dosyanın Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 11/03/2021 gününde oy birliğiyle karar verildi.

Başkan           Üye                 Üye               Üye               Üye
A. TUNCAL     G. HEYBET    S. MUTTA     İ. YAVUZ       A. AYAN

 

AYNI YÖNDE KARAR:

T.C.
YARGITAY
12. Hukuk Dairesi

ESAS NO       : 2022/2314 
KARAR NO    : 2022/10092

T Ü R K  M İ L L E T İ  A D I N A

Y A R G I T A Y   İ L A M I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ          :
 İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi
TARİHİ                    : 14/12/2021
NUMARASI            : 2021/801 - 2021/3208
DAVACI                  : Borçlu   : Ş.K.
DAVALI                   : Alacaklı : K.Ö.

Yukarıda tarih ve numarası yazılı Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi Semiha Uyar tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :

 Alacaklı tarafından başlatılan ilamlı icra takibinde borçlunun takibe dayanak ilamın kesinleşmeden icraya konulamayacağı şikayeti ile mahkemeye başvurduğu, mahkemece menfi tespite ilişkin ilamın kesinleşmeden takibe konulamayacağından bahisle şikayetin kabulü ile takibin iptaline karar verildiği, alacaklının istinaf başvurusu üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince, takibe dayanak ilamın doğrudan açılan istirdat davasına ilişkin olduğu kesinleşmesi gerekmediği gerekçesiyle ilk derece mahkemesi kararı kaldırılarak davanın reddine karar verildiği görülmüştür.

HMK’nın 367/1 maddesi gereğince, temyiz kararın icrasını durdurmaz. Yani kural olarak kararın kesinleşmemiş olması, kararın yerine getirilmesini önlemez. Bu kuralın istisnaları da yine yasalarda düzenlenmiştir.

Taşınmaza ve buna ilişkin ayni haklara, aile ve şahsın hukukuna ilişkin ilamlar (HUMK.443/4 m.). Mahkûmiyete ilişkin ceza ilamlarının tazminat ve yargılama giderlerine ilişkin kısımları, (5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkındaki Kanun'un 4. maddesi), Kira tespit ilamları (12.11.1979 tarih 1979/1-3 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı). Menfi tespit davasına ilişkin ilamlar ( İİK 72. madde). Yabancı Mahkeme ilamlarının tenfizi hakkındaki kararlar ( MÖHUK. 41/2 ), Sayıştay Kararları (6085 sayılı Sayıştay Kanunu 53. madde), İdare aleyhine açılan haciz veya ihtiyati haciz uygulamaları ile ilgili davalarda verilen kararlar (2577 sayılı İYUK28/1) kesinleşmeden takibe konu edilemezler.

İlamların infaz edilecek kısmının, hüküm bölümü olduğu, hükmün içeriğinin aynen infazı gerektiği ve gerek icra dairesi ve gerekse sınırlı yetkili icra mahkemesinin ilamın infaz edilecek kısmını yorum yolu ile belirleme yetkisine sahip olmadığı kabul edilmiştir (Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 08.10.1997 gün ve E:1997/12-517, K:1997/776; 22.03.2006 gün ve E:2006/12-92, K:2006/85; 25.06.2008 gün ve E:2008/12-451, K:2008/453; 03.03.2010 gün ve E:2010/12-124, K: 2010/110 sayılı ilamları).

2004 sayılı İcra İflas Kanunu'nun 72. maddesinin 4 ve 5. fıkralarına göre, menfi tespit konulu ilamın kesinleşmeden takibe konulabilmesi olanaklı değildir.

Somut olayda; takip dayanağı ilamın hüküm bölümünde, "... davanın kısmen kabulü ile İstanbul 3. İcra Müdürlüğünün 2017/9795 E sayılı dosyasında davalılara borçlu olmadığının tespiti ile 11.07.2017 tarihinde ödenen 91.685,62 TL 'nin davalı Şükrü K. istirdadı ile davacıya verilmesine'' karar verilmiştir. Bu hali ile hüküm fıkrası İİK 'nun 72. maddesi kapsamında menfi tespiti de içerdiğinden ilamın infazı için kesinleşmesi gerekir.

O halde Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz olup bozmayı gerektirmiştir.

SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 21 Hukuk Dairesi'nin 14/12/2021 tarih ve 2021/801 E. - 2021/3208 K. sayılı kararının yukarıda yazılı nedenlerle, 5311 sayılı Kanun ile değişik İİK'nun 364/2. maddesi göndermesiyle uygulanması gereken 6100 sayılı HMK'nun 373/2. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde iadesine, dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 11/10/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

Başkan           Üye                 Üye                   Üye              Üye
A. TUNCAL     G. HEYBET    Dr. S. MUTTA    İ. YAVUZ      A. AYAN