BAZ İSTASYONUNUN KALDIRILMASI İÇİN YASAL LİMİT DEĞERLERE UYGUN OLMADIĞI VE SAĞLIĞA ZARAR VERDİĞİNİN KANITLANMASI GEREKİR.

KARAMERCAN HUKUK Bürosu internet sitesinde yayınlanan tüm içerik telif yasaları ve Türk Patent Enstitüsü kapsamında koruma altındadır. KARAMERCAN HUKUK Bürosu internet sitesinde paylaşılan Yargıtay Kararları’nın kullanımından doğabilecek zararlar için KARAMERCAN HUKUK Bürosu hiçbir sorumluluk kabul etmez. www.karamercanhukuk.com/blog_yargitay.php internet adresinde paylaşılan Yargıtay Kararları’nın link verilmeden bir başka anlatımla www.karamercanhukuk.com internet adresinden alındığı belirtilmeksizin kopyalanması, paylaşılması ve kullanılması YASAKTIR. KARAMERCAN HUKUK Bürosu internet sitesini ziyaret etmekle, yukarıda belirtilen kullanım şartlarını kabul etmiş sayılırsınız.


04 Ock
2022

Yazdır

T.C.
YARGITAY
7. Hukuk Dairesi

ESAS NO       : 2021/237
KARAR NO    : 2021/1427

T Ü R K  M İ L L E T İ  A D I N A

Y A R G I T A Y   İ L A M I

MAHKEMESİ           : Hüyük (Kapatılan) Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ                     : 22/05/2012
NUMARASI             : 2011/45 - 2012/73
DAVACI                   : İ. Belediye Başkanlığı
DAVALILAR            : T. İletişim Hizmetleri Anonim Şirketi vd.

Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 24/05/2011 gününde verilen dilekçe ile baz istasyonlarının kaldırılması talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 22/05/2012 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı V. Telekomünikasyon A.Ş. vekili, davalı A. İletişim Hizmetleri A.Ş. vekili ve davalı T. İletişim Hizmetleri A.Ş. vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:

K A R A R

Dava, sağlığa zarar verdiği iddiası ile davalı GSM şirketlerine ait baz istasyonlarının kaldırılması istemine ilişkindir.

Davacı vekili, Konya ili, İmrenler Kasabası, Tepecik Mahallesi'nde bulunan 6.90 parsel sayılı taşınmaz üzerinde V. İletişim Hizmetleri A.Ş'nin, 6.93 parsel sayılı taşınmaz üzerine A. İletişim Hizmetleri A.Ş.'nin, 6.94 parsel sayılı taşınmaz üzerinde T. İletişim Hizmetleri A.Ş.'nin baz istasyonlarının bulunduğunu, baz istasyonlarının yerleşim birimi içinde kaldığını ve insan sağlığı açısından tehlike arz ettiğini, baz istasyonlarının yaydığı radyasyonun insan sağlığına zarar verdiğini, yerleşim yerine yakınlıkları ve üç baz istasyonunun birbirine yakınlığı gözetildiğinde kısa zaman diliminde olmasa bile zarar doğuracağını, bu durumun kasaba halkında büyük bir endişe, psikolojik yapılarında tedirginlik ve ümitsizlik yarattığını, yine baz istasyonlarının yanında yatılı Anadolu Kız Meslek Lisesinin açıldığını, gerek kasaba halkı gerekse öğrenciler açısından baz istasyonlarının zararlı konumda bulunduğunu, müvekkili belediyenin baz istasyonlarının daha etkin ve daha zararsız bir konumda çalışabileceği Asar mevkiini önerdiğini ancak davalılara gönderilen yazıya cevap verilmediğini belirterek İmrenler Kasabası, Tepecik Mevkiinde bulunan davalı şirketlere ait baz istasyonlarının kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir.

Davalı V. Telekomünikasyon A.Ş. vekili, davalı A. İletişim Hizmetleri A.Ş. vekili ve davalı T. İletişim Hizmetleri A.Ş. vekili ayrı ayrı davanın reddini savunmuşlardır.

Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.

Hüküm, davalı V. Telekomünikasyon A.Ş. vekili, davalı A. İletişim Hizmetleri A.Ş. vekili ve davalı T. İletişim Hizmetleri A.Ş. vekili tarafından temyiz edilmiştir.

Baz istasyonları, 5809 sayılı Elektronik Haberleşme Kanununun 37. maddesi gereğince BTK tarafından bu konuyu düzenleyen Yönetmelikteki yer, ölçü ve limit değerlere göre verilen güvenlik sertifikası gereğince kurulan, günümüzde haberleşme ve iletişimin sağlanmasında önemli bir yeri olan, genel olarak alıcı/verici antenleri sayesinde elektromanyetik dalgaları (sinyalleri) alma ve gönderme işlemi yapan sistemlerdir. Konuşmanın az olduğu kırsal alanlarda 35 km’lik, konuşma trafiğinin daha yoğun olduğu şehir merkezlerinde ise 1-2 km’lik bir mesafe içinde hizmet verebilen, çıkış güçleri oldukça düşük olan cihazlardan oluşmaktadır.

 Ulaşılan son teknolojik gelişmelere göre, telefonla haberleşme ve iletişimin sağlıklı ve verimli olarak gerçekleştirilebilmesi için baz istasyonlarının bal peteği benzeri hücresel bir yapıda ve her bir peteğin içinde de en az bir baz istasyonu bulunacak şekilde kurulması zorunludur. Her bir istasyon kapasitesi itibariyle belirli sayıda abonenin haberleşmesini sağlayabileceğinden nüfusun yoğun olduğu yerleşim merkezlerinde daha çok sayıda baz istasyonu kurulması gerekmektedir. Şehirlerin dışına çıkartılmaları halinde hücresel yapı bozulacağından haberleşme ve iletişimin sağlanabilmesi için gerek baz istasyonlarından abonelere gerekse abonelerden baz istasyonlarına karşılıklı olarak gereğinden çok yüksek elektromanyetik dalgalar gönderilmek zorunda kalınacak, toplum sağlığı olumsuz yönde etkilenecektir.

Diğer taraftan, 05.11.2008 tarihli ve 5809 sayılı Elektronik Haberleşme Kanunu ve bu kanun gereğince çıkartılan yönetmelik uyarınca baz istasyonlarının sağlığa zarar vermeyecek şekilde; nerede, nasıl, hangi ölçü ve limitler dahilinde kurulacağını belirleme ve kurallarını koyma işlemleri, Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu Başkanlığının (BTK) görev ve yetkisindedir.

İnsan sağlığına etkileri konusunda başta Dünya Sağlık Örgütü olmak üzere, Uluslararası İyonlaştırmayan Radyasyondan Koruma Komisyonu (ICNIRP), Elektrik Elektronik Mühendisleri Enstitüsü (IEEE) gibi bir çok uluslararası kuruluşun yapmış oldukları çalışmaların neticesinde bir takım sınır değerler belirlenmiştir. BTK tarafından yürürlüğe konulan yönetmelikte de Türkiye’de geçerli olacak sınır değerleri; İngiltere, Amerika, Kanada, ICNIRP ve Avrupa Birliğinin kabul ettiği değerin yaklaşık ¼ ü olarak kabul edilmiştir.

Sağlığa zarar verdiği iddiası dışında baz istasyonlarının sertifikada belirtilen limit değerlere ve güvenlik mesafesine uygun olarak kurulmadığı, başlangıçta uygun kurulsa dahi sonradan sertifikadaki limit değer ve güvenlik mesafelerine aykırı davranıldığı gerekçesi ile kaldırılmasına ilişkin talep ve itirazların ilgili mevzuat gereğince BTK’ya yapılması gerekmektedir. Bu kurumun uygulamalarına ve kararlarına karşı da idari yargıda dava açılmalıdır. Keza davacı, baz istasyonunun limit değerlere ve güvenlik mesafelerine uygun olmasına rağmen zararlı olduğunu iddia ediyorsa, idari yargıda idareye karşı yönetmeliğin iptali davası açması gerekir.

Adli yargıda görülecek davalarda ise davanın kabul edilebilmesi için öncelikle baz istasyonunun yönetmelikte belirtilen limit değerlere uygun bulunmadığı ve sağlığa zarar verdiğine ilişkin iddiaların kanıtlanması gerekir. Bunun için de öncelikle ölçümleri yapacak olan bilirkişilerin nasıl seçilmesi gerektiği hususunun açıklığa kavuşturulmalıdır.

21.04.2011 tarihli Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren ve 17.04.2018 tarihli Resmî Gazete’de adı ile birlikte bazı maddelerinde değişiklik yapılan “Elektronik Haberleşme Cihazları Güvenlik Sertifikası Yönetmeliği”nin 12. maddesi gereğince, bu Yönetmelikte yer alan güvenlik mesafelerinin ölçümünün üniversitelerin; elektrik-elektronik, haberleşme, fizik mühendisliği, fizik lisansı veya elektromanyetik dalgalar ile ilgili dersleri alarak teknik bölümlerin birinden veya meslek yüksek okulu ile liselerinin elektrik, elektronik haberleşme teknolojisi (telekomünikasyon, haberleşme, haberleşme teknolojisi, elektronik haberleşme), elektronik teknoloji (elektrik-elektronik, elektrik elektronik teknikerliği, elektronik, endüstriyel elektronik) bölümlerinden mezun olan personel tarafından yapılacağı ve ölçüm işlemleri ölçüm sertifikası almış olan personel tarafından yapılabileceği;

21.06.2018 tarihli Resmî Gazete’de yayımlanan “Elektromanyetik Alan Ölçüm Sertifikası Alınmasına İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Tebliğ”in 4 ila 10. maddelerinde; sertifika başvurusu yapacakların nitelikleri, kurs süresi ve zamanı, kursun içeriği, kurs ve sınav ücreti, devam zorunluluğu, sınav ve değerlendirme, elektromanyetik alan ölçüm sertifikası verilmesi ve iptali usulü, düzenlenmiştir.

Komşuluk hukukundan kaynaklanan hallerde elatmanın önlenmesi davası açılabilmesi için, kural olarak bir zararın doğmuş olması gerekir. Ancak, istisnaî durumlarda, henüz zarar meydana gelmese dahi, yakın gelecekte zarar doğacağı pek muhtemel veya muhakkak ise bu hak kullanılabilir. Bu nedenle baz istasyonlarının uzun vadede sağlığa zarar vereceği/verebileceği, baz istasyonlarından psikolojik olarak etkilenildiği/etkilenileceği vs. şeklindeki kanıtlanması mümkün olmayan soyut iddialarla açılan davaların dinlenmesi mümkün değildir.

Dairemizin yukarıda belirtilen ilkeleri doğrultusunda dava konusu baz istasyonunun bahsi geçen Yönetmelikte belirtilen limit değerlere ve güvenlik mesafesine uygun olup olmadığı, davacının sağlığına zarar verip vermediği konusunda tarafların göstermiş oldukları deliller toplanıp, Yönetmelik ve Tebliğname hükümleri dikkate alınarak belirlenecek uzman bilirkişiler marifetiyle keşif yapılarak alınacak bilirkişi raporları ve tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir.

Somut olaya gelince; mahkemece yapılan araştırmalar ve dosyaya ibraz edilen bilirkişi raporu ile tüm dosya kapsamına göre davaya konu baz istasyonlarının limit değerlere ve güvenlik mesafelerine uygun olarak kurulduğu ve işletilmekte olduğu anlaşılmıştır. Buna göre davanın reddine karar verilmesi gerekirken adli tıp uzmanı raporu hükme esas alınarak yazılı şekilde karar verilmiş olması doğru görülmemiştir. Hükmün, bu sebeple bozulması gerekmiştir.

SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı V. Telekomünikasyon A.Ş. vekili, davalı A. İletişim Hizmetleri A.Ş. vekili ve davalı T. İletişim Hizmetleri A.Ş. vekilinin temyiz taleplerinin kabulüyle, hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 04.10.2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

Başkan           Üye                 Üye                 Üye              Üye
H. ONAT         A. TARTICI     S. ARSLAN     M. EROL      M. AKGÜN
                       ÇEVİKBAŞ