BELİRSİZ ALACAK DAVASINDA HUKUKİ YARAR DAVA ŞARTI SONRADAN TAMAMLANABİLİR.

KARAMERCAN HUKUK Bürosu internet sitesinde yayınlanan tüm içerik telif yasaları ve Türk Patent Enstitüsü kapsamında koruma altındadır. KARAMERCAN HUKUK Bürosu internet sitesinde paylaşılan Yargıtay Kararları’nın kullanımından doğabilecek zararlar için KARAMERCAN HUKUK Bürosu hiçbir sorumluluk kabul etmez. www.karamercanhukuk.com/blog_yargitay.php internet adresinde paylaşılan Yargıtay Kararları’nın link verilmeden bir başka anlatımla www.karamercanhukuk.com internet adresinden alındığı belirtilmeksizin kopyalanması, paylaşılması ve kullanılması YASAKTIR. KARAMERCAN HUKUK Bürosu internet sitesini ziyaret etmekle, yukarıda belirtilen kullanım şartlarını kabul etmiş sayılırsınız.


11 May
2018

Yazdır

T.C.
YARGITAY
19. Hukuk Dairesi

ESAS NO       : 2016/13916
KARAR NO    : 2017/7878

Y A R G I T A Y   İ L A M I

MAHKEMESİ             : İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ                        : 12/04/2016
NUMARASI                : 2014/916 - 2016/236
DAVACILAR               : 1- B.Ç.Ö. 2- L.G. vek. Av. E.V.
DAVALI                       : E.K. Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı A.Ş. vek. Av. İ.K.
İHBAR OLUNANLAR : 1- Y.S. İnş. Madeni Yağlar Pet. Ür. Tur. İth. ve İh. Tic. San. Ltd. Şti.
                                       vek. Av. S. B. 2- E.P.Y.S. Adi Ortaklığı 3- E.P. İnş. Proje Yön. ve Tic. A.Ş.

Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi,gereği konuşulup düşünüldü

- K A R A R -

Davacılar vekili, müvekkilleri ile davalı arasında, 06.12.2012 tarihinde akdedilen düzenleme şeklinde gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi ile 600.000-TL bedelle işyeri satın alındığını, davalının düzenlediği satış bilgi formuna göre ödenen işyeri bedelinin 03.03.2014 tarihinde öğrenilen sözleşme öncesi yapılan değerlendirme raporlarına göre fahiş olduğunu, BK 28. maddesindeki gabinin tüm unsurlarının oluştuğunu belirterek, müvekkilleri ile davalı şirket arasında gabin sebebine dayalı muarazanın giderilmesini, taşınmazın değerinin tespiti ile fazla ödenen bedelin 03.03.2014 tarihinden itibaren avans faiziyle birlikte tahsilini talep ve dava etmiştir.

Davalı vekili, davacıların talep hakkınının hak düşümüne uğradığını, BK 28.maddedeki gabinin koşullarının oluşmadığını, davacının müvekkilden dava konusu işyeri için 03.03.2014 tarihinde belirli bir rakam talep ettiğini, davanın belirsiz alacak davası olarak açılmayacağını savunarak, davanın reddini istemiştir.

Mahkemece yapılan yargılama ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, davacıların 06/12/2012 tarihinde satın almış oldukları işyeri ile ilgili ödemelerin taksitlerini muntazaman yaparken 03/03/2014 tarihinde yani satın aldıktan 1 sene 3 ay sonra davalıdan talepte bulunmaları, davalı tarafından bu talebin kabul edilmemesini gerekçe göstererek, fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak üzere açmış oldukları belirsiz alacak davasında gabinin subjektif unsurunun gerçekleşmediği, yasal unsurları oluşmayan gabine dayalı davanın kanıtlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş,hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

Dava, maktu harç yatırılmak suretiyle belirsiz alacak davası olarak açılmıştır. 6100 sayılı HMK'nun 107. maddesinde öngörülen belirsiz alacak davası, talep konusu miktarın kesin olarak belirlenmesinin davacıdan beklenemeyecek olması veya bunun imkansız bulunması halinde açılabilir. Alacak miktarının tartışmasız veya açıkça belirli olan durumlarda belirsiz alacak davası açmada alacaklının hukuki yararı bulunmamaktadır. Hukuki yarar dava şartlarındandır. (HMK m 114/h).

Mahkeme, dava şartlarının mevcut olup olmadığını araştırarak dava şartı noksanlığını tespit ederse davanın usulden reddine karar verir. Ancak, dava şartı noksanlığının giderilmesi mümkün ise bunun tamamlanması için kesin süre verilerek bu süre içinde dava şartı noksanlığı giderilmezse davayı dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddeder. (HMK 115/2).

Harç eksikliği kamu düzenine ilişkin olmakla aleyhe bozma yasağının istisnalarındandır. Davaya konu iddiaya nazaran davacı ne miktarda alacak talep edebileceğini bilebilecek durumdadır. O halde dava değerini belirlemesi ve tam dava açarak harcını buna göre ikmal etmesi için HMK.'nın 120. maddesi gereğince davacı tarafa kesin süre verilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir.

SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle, hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 11/12/2017 gününde oyçokluğuyla karar verildi.

Başkan                        Üye                   Üye                      Üye                   Üye
M. Bülent SELÇUK      A. YAMAN        A. H. GÜLER       D. İ. TOROS     F. AKYÜZ

KARŞI OY YAZISI

Davacı vekili, dava dilekçesinde davalıdan 06.12.2012 tarihinde düzenleme şeklinde gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi ile 600.000 TL bedelle satın aldığı ofisin bedeline ilişkin yapmış olduğu araştırmalar sonucu davalı şirketin yaptırdığı 20.09.2011 tarihli değerlendirme raporuna göre 372.000 TL, 19.03.2014 tarihli değerlendirme raporuna göre 379.405 TL olduğunu, edimleri arasında açık dengesizlik bulunduğunu belirterek, muarazanın giderilmesini, fazla ödenen bedelin tahsilini belirsiz alacak davası olarak talep etmiştir. 

6100 sayılı HMK'nın 107. maddesinde düzenlenen belirsiz alacak davası, zararın baştan belirlenemediği durumlarda söz konusu olabilir. Alacaklının bu şekilde dava açabilmesi için davada talep edebileceği miktarı tam ve kesin olarak belirlemesinin mümkün olmaması gerekir. Tespit edilebiliyorsa belirsiz alacak davası açmakta hukuki yararı yoktur. Bu durumda davanın hukuki yarar yokluğu nedeniyle reddi gerekirken esastan reddine karar verilmesi yerinde değildir. Yerel mahkeme kararının açıklanan gerekçeyle bozulması gerektiğini düşündüğümden sayın çoğunluğun bozma gerekçesine muhalifim.

Üye
D.İrem TOROS

BİLGİ : Yargıtay 4. Hukuk Dairesi'nin şartları bulunmadığı halde açılan belirsiz alacak davasının hukuki yarar yokluğundan davanın reddi yoluna gidilmesi yönünde yani bu konu hakkında doktrindeki hâkim görüş uyarınca TAMAMLANAMAZ DAVA ŞARTI yönünde görüş bildirdiği 05 Temmuz 2017 tarihli kararı için bkz.

http://karamercanhukuk.com/yargitay-karari/surekli-kiraya-verilen-arac-kira-geliri-kaybi-belirsiz-alacak-davasi-acilamaz