BİLİRKİŞİYE BAŞVURULUP HAKİMİN KENDİ DEĞERLENDİRMESİ İLE KARAR VERMESİ TEK BAŞINA BOZMA YAPILAMAZ.

KARAMERCAN HUKUK Bürosu internet sitesinde yayınlanan tüm içerik telif yasaları ve Türk Patent Enstitüsü kapsamında koruma altındadır. KARAMERCAN HUKUK Bürosu internet sitesinde paylaşılan Yargıtay Kararları’nın kullanımından doğabilecek zararlar için KARAMERCAN HUKUK Bürosu hiçbir sorumluluk kabul etmez. www.karamercanhukuk.com/blog_yargitay.php internet adresinde paylaşılan Yargıtay Kararları’nın link verilmeden bir başka anlatımla www.karamercanhukuk.com internet adresinden alındığı belirtilmeksizin kopyalanması, paylaşılması ve kullanılması YASAKTIR. KARAMERCAN HUKUK Bürosu internet sitesini ziyaret etmekle, yukarıda belirtilen kullanım şartlarını kabul etmiş sayılırsınız.


01 Haz
2016

Yazdır

T.C.
YARGITAY
Hukuk Genel Kurulu

ESAS NO      : 2014/12-738 
KARAR NO    : 2016/177    

Y A R G I T A Y   İ L A M I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ                       :
Mersin 3. İcra Hukuk Mahkemesi
TARİHİ                                 : 26/02/2014
NUMARASI                          : 2014/21 - 2014/88
DAVACI                                : D.Y. vekili Av. E.K.
DAVALI ALACAKLI VEKİLİ   : S.Ş. vekili Av. F.Y.
DAVALI İHALE ALACAKLISI : A.K.

Taraflar arasındaki “ihalenin feshi” isteminden dolayı yapılan yargılama sonunda; Mersin 3. İcra Hukuk Mahkemesince şikayetin reddine dair verilen 18.09.2013 gün ve 2013/284 E., 2013/483 K. sayılı kararın incelenmesi davacı (borçlu) vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 12. Hukuk Dairesinin 03.12.2013 gün ve 2013/31429 E., 2013/38410 K. sayılı ilamı ile;

(… Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de;

Alacaklı tarafından borçlu aleyhine başlatılan kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takipte borçlu İcra Mahkemesine başvurarak taşınmaz ihalelerinin feshini talep etmiş olup, mahkemece istemin reddine karar verilmiştir.
İİK'nun 129. maddesine göre artırma bedelinin malın tahmin edilen bedelinin yüzde ellisini bulması ve satış isteyenin alacağına rüçhanı olan diğer alacaklar o malla temin edilmişse bu suretle rüçhanı olan alacakların mecmuundan fazla olması ve bundan başka paraya çevirme ve paraların paylaştırılması masraflarını aşması gerekir.

Somut olayda; mahkemenin muhammen bedel, satış bedeli ve masraflar hususunda bilirkişiden rapor alınmasına karar verdiği görülmektedir.

HMK'nun 266. maddesi uyarınca hâkimlik mesleğinin gerektirdiği genel hukuki bilgi ile çözümlenmesi mümkün olan konularda bilirkişiye başvurulamaz. Satış bedelinin İİK'nun 129. maddesinde belirtilen şartları taşıyıp taşımadığının tespiti İcra Hâkiminin genel ve hukuki bilgisi ile çözümlemesi gereken bir mevzudur. Bu konuda bilirkişi incelemesi yaptırılarak sonuca gidilmesi hâkimlik mesleği ile bağdaşmayacağı gibi yasaya aykırılık da teşkil etmektedir.       

O halde mahkemece bilirkişiye başvurulmaksızın ihale bedellerinin İİK'nun 129. maddesinde belirtilen şartları taşıyıp taşımadığı bizzat tespit edilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken bu konudaki bilirkişi raporuna itibar edilerek hüküm tesisi isabetsizdir...) 

gerekçesiyle karar bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmiştir.

TEMYİZ EDEN : Davacı (borçlu) vekili

HUKUK GENEL KURULU KARARI 

Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:

Dava, ihalenin feshi istemine ilişkindir. 

Davacı/borçlu vekili, alıcı sıfatı ile ihaleye katılan kişinin sadece sürücü belgesi suretini ibraz ederek satışa alındığını, T.C. kimlik bilgileri ile ikametgâh adresinin alınmadığını, icra müdürlüğünün ihale şartnamesine uymadan satış yaptığını ve ihale başlamadan önce alacaklı vekilinin yönlendirmeler yaparak bir kısım kişilerin ihaleye katılmasını engellediğini, böylece ihaleye fesat karıştırıldığını belirterek taşınmaz ihalelerinin feshini talep etmiştir.

Davalı/alacaklı vekili ile davalı/ihale alıcısı, davanın reddini savunmuşlardır.

Mahkemece, ihalelerin feshini gerektirecek bir neden bulunmadığı belirtilerek davanın reddine karar verilmiş, davacı (borçlu) vekilinin temyizi üzerine, Özel Dairece yukarıda başlık bölümünde yazılı gerekçelerle bozulmuştur.

Yerel mahkemece, CD çözümü ve İİK’nın 129. maddesi kapsamında gerekli oranların hesabı için bilirkişi incelemesi yaptırıldığı, CD çözümünün hâkimlik mesleğinin gerektirdiği genel hukuki bilgi kapsamında kalmadığı gerekçesi ile önceki kararda direnilmiştir.

Hükmü davacı (borçlu) vekili temyize getirmiştir.  

Direnme yoluyla Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuşmazlık; satış bedellerinin İİK'nın 129. maddesinde belirtilen şartları taşıyıp taşımadığının tespiti için bilirkişiye başvurulup başvurulamayacağı, diğer bir deyişle ihale bedellerinin İİK'nın 129. maddesinde belirtilen şartları taşıyıp taşımadığının bizzat hâkim tarafından belirlenmesinin gerekip gerekmediği noktasında toplanmaktadır.

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK)’nun “bilirkişiye başvurulmasını gerektiren hâller” başlıklı 266. maddesi,

“Mahkeme, çözümü hukuk dışında, özel veya teknik bilgiyi gerektiren hâllerde, taraflardan birinin talebi üzerine yahut kendiliğinden, bilirkişinin oy ve görüşünün alınmasına karar verir. Hâkimlik mesleğinin gerektirdiği genel ve hukuki bilgiyle çözümlenmesi mümkün olan konularda bilirkişiye başvurulamaz.”
Hükmünü içermektedir.

Bilindiği üzere; HMK'nın 266. maddesi uyarınca hâkimlik mesleğinin gerektirdiği genel hukuki bilgi ile çözümlenmesi mümkün olan konularda bilirkişiye başvurulamaz. Satış bedelinin İİK'nın 129. maddesinde belirtilen şartları taşıyıp taşımadığının tespiti icra hâkiminin genel ve hukuki bilgisi ile çözümlemesi gereken bir mevzudur.

Somut olayda, davacı tarafından ihalenin usulüne uygun yapılmadığı ve ihaleye fesat karıştırıldığının ileri sürülmesi üzerine, mahkemece ihale mahallinin görüntülerini içeren video kaydı dosya arasına alınarak hukukçu bilirkişiden hem CD kaydı üzerinde inceleme yapılarak ihaleye fesat karıştırılıp karıştırılmadığı, hem de satış bedelinin İİK’nın 129. maddesinde düzenlenen şartları taşıyıp taşımadığı konularında rapor alınmıştır. Mahkemece bilirkişiye başvurulmaksızın hâkimlik mesleğinin gerektirdiği genel hukuki bilgi ile çözümlenmesi gereken bir konuda bilirkişiye başvurulduktan sonra hâkimin kendi değerlendirmesini de katarak karar vermesi halinde salt bilirkişiye başvurulduğu gerekçesiyle bozma yapılması yerinde değildir. Ayrıca somut olayda mahkemece ihaleye fesat karıştırılıp karıştırılmadığı konusunda da bilirkişiden inceleme ve değerlendirme yapılması istenilmiş olup, yapılan bu incelemenin hâkimlik mesleğinin gerektirdiği genel hukuki bilgi ile çözümlenmesi mümkün değildir.

O halde, yerel mahkemenin yazılı şekilde karar vermesinde bir isabetsizlik  görülmediğinden direnmesi usul ve yasaya uygundur.

Ne var ki, Özel Dairece işin esasına yönelik diğer temyiz itirazları incelenmemiştir.

S O N U Ç : Yukarıda açıklanan nedenlerle DİRENME UYGUN OLUP, davacı (borçlu) vekilinin işin esasına yönelik diğer temyiz itirazlarının incelenmesi için dosyanın 12. HUKUK DAİRESİNE GÖNDERİLMESİNE, 24.02.2016 gününde oybirliği ile karar verildi.