BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİNİN DÜZELTEREK ONAMAYA BENZER ŞEKİLDE HÜKÜM KURMASI HATALIDIR.

KARAMERCAN HUKUK Bürosu internet sitesinde yayınlanan tüm içerik telif yasaları ve Türk Patent Enstitüsü kapsamında koruma altındadır. KARAMERCAN HUKUK Bürosu internet sitesinde paylaşılan Yargıtay Kararları’nın kullanımından doğabilecek zararlar için KARAMERCAN HUKUK Bürosu hiçbir sorumluluk kabul etmez. www.karamercanhukuk.com/blog_yargitay.php internet adresinde paylaşılan Yargıtay Kararları’nın link verilmeden bir başka anlatımla www.karamercanhukuk.com internet adresinden alındığı belirtilmeksizin kopyalanması, paylaşılması ve kullanılması YASAKTIR. KARAMERCAN HUKUK Bürosu internet sitesini ziyaret etmekle, yukarıda belirtilen kullanım şartlarını kabul etmiş sayılırsınız.


10 Tem
2020

Yazdır

T.C.
YARGITAY
8. Hukuk Dairesi

ESAS NO       : 2018/16009
KARAR NO    : 2019/10035

T Ü R K   M İ L L E T İ   A D I N A

Y A R G I T A Y   İ L A M I

Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Konya 1. Aile Mahkemesi hükmüne karşı, davalı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması sonunda Konya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesince istinaf başvurusunun esastan reddine, davanın hükmedilen faize yönelik istinaf talebinin kabul edilerek İlk Derece Mahkemesinin hükmün 1 nolu bendinin düzeltilmesine karar verilmiş, bu kez davalı vekilinin Bölge Adliye Mahkemesi kararını temyizi üzerine Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü. 

KARAR

Davacı Şeyda Şengür V. vekili, dava dilekçesinde belirtilen malvarlıkları nedeniyle mal rejiminin tasfiyesi ile alacak isteğinde bulunmuştur.

Davalı Burak G., davanın reddini savunmuştur.

İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne, dava konusu 42 C.J 87 plakalı araç için 14.000 TL ve 13.04 ada, 2 parselde 11 nolu taşınmaz için 60.243,48 TL olmak üzere toplamda 74.243,48 TL katılma alacağının, 10.000 TL'sinin dava tarihinden, bakiye olan 64.243,48 TL'lik kısmının hüküm tarihi itibariyle işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş, bu karara karşı davalı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine Bölge Adliye Mahkemesince, davalının, davacı yararına hükmedilen katılma alacağına yönelik istinaf başvurusunun esastan reddine, davalının hükmedilen faize yönelik istinaf talebinin kabul edilerek, İlk Derece Mahkemesinin hükmünün 1 nolu bendinin "Dava konusu 42 C.J 87 plakalı araç için 14.000 TL, Konya ili, S. ilçesi, 2 Mahalle, 13.04 ada 2 parselde 11 nolu taşınmaz için 60.243,48 TL olmak üzere toplam da 74.243,48 TL katılma alacağının karar tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine" şeklinde düzeltilmesine karar verilmiş, karar davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi tarafından istinaf istemiyle önüne gelen dosya ve karar bir bütün olarak değerlendirilerek, HMK’nin 353/(1)-b maddesinde yer alan “b) Aşağıdaki durumlarda davanın esasıyla ilgili olarak; 1) İncelenen mahkeme kararının usul veya esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığı takdirde başvurunun esastan reddine, 2) Yargılamada eksiklik bulunmamakla beraber, kanunun olaya uygulanmasında hata edilip de yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmadığı takdirde veya kararın gerekçesinde hata edilmiş ise düzelterek yeniden esas hakkında, 3) Yargılamada bulunan eksiklikler duruşma yapılmaksızın tamamlanacak nitelikte ise bunların tamamlanmasından sonra yeniden esas hakkında, duruşma yapılmadan karar verilir” düzenlemesi uyarınca, davanın hangi kısmı ile ilgili olursa olsun, istinaf isteminin kısmen bile kabulüne karar verilecek olsa dahi, şayet yeniden hüküm kurulacak ise, ilk derece mahkemesi kararının tamamen kaldırılması ve tüm hükümlerin yeniden kurulması gerekir. Aksi halde, aynı dosyada infazı kabil birden fazla kararın ortaya çıkması tehlikesine ve HMK’nin 297. ile 359. maddelerine aykırı olarak infazda tereddüte sebebiyet verilebilecektir. Keza, ilk derece mahkemesi kararı hakkında kısmen esastan ret, kısmen kabul verilip, sadece kabul olunan kısım yönünden kararın kaldırıldığı hallerde, böyle bir kararın bozulması durumunda bozma sonrası davaya bakacak mahkeme konusunda da belirsizlik ortaya çıkabilecektir.

Bu nedenle somut olayda, yukarıda açıklandığı şekilde İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmesi halinde yeniden tüm talepler bakımından hüküm kurulması gerekirken, Bölge Adliye Mahkemesi tarafından usule ve yasal düzenlemelere aykırı şekilde, bir yandan katılma alacağı ve miktarına yönelik istinaf taleplerinin HMK’nin 353/(1)-b.1 maddesi gereği esastan reddine karar verilirken, diğer yandan HMK’nin 353/(1)-b.2 maddesine göre faizin başlangıç tarihi yönünden istinaf talebinin kabul edilmesi, devamında da kanunda yer almadığı şekilde İlk Derece Mahkemesi hükmünün faize ilişkin bu bölümü ile ilgili düzeltilerek onamaya benzer şekilde yeniden hüküm kurulması doğru olmamış, hükmün diğer yönleri incelenmeksizin bu nedenle bozulması gerekmiştir.

SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazları yerinde görüldüğünden kabulüyle HMK’nin 371. maddesi gereğince Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULMASINA, bozma nedenine göre davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, dosyanın Bölge Adliye Mahkemesine, karardan bir suretin de İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine, peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine, 07.11.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

Başkan       Üye                     Üye                Üye                  Üye
F. AKÇİN    E. SARICALAR   F. EROĞLU    M. K. ÇETİN    N. MERAL

 

AYNI YÖNDE KARAR:

T.C.
YARGITAY
11. Hukuk Dairesi

ESAS NO             : 2019/2049
KARAR NO          : 2020/5929

Y A R G I T A Y   İ L A M I

MAHKEMESİ      : İZMİR BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 17. HUKUK DAİRESİ
TARİHİ                : 25.01.2019
NUMARASI         : 2018/841 - 2019/243
DAVACI               : MCC (METALLİCA COMMODİTİES CORP) NON FERROUS TRADİNG INC.
VEKİLİ                : AV. S.S.
DAVALILAR       : 1- P. G.
VEKİLİ                : AV. H.K.
                           : 2- A. DEPOCULUK GÜMRÜKLEME VE TİC. A.Ş (A.)
                                 (YENİ UNVANI: A. LOJİSTİK A.Ş.)
VEKİLİ                 : AV. V.O.
FER'İ MÜDAHİL : G. MADENCİLİK A.Ş
VEKİLİ                : AV. R.M. E.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Taraflar arasında görülen davada İzmir 5. Asliye Ticaret Mahkemesi'nce verilen 17.01.2018 tarih ve 2015/688 E - 2018/56 K. sayılı kararın davalı A. Lojistik A.Ş. vekili ile fer'i müdahil vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine-usulden reddine dair İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi'nce verilen 25.01.2019 tarih ve 2018/841 E- 2019/243 K. sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi duruşmalı olarak davalı A. Lojistik A.Ş. vekili ile fer'i müdahil vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, duruşma için belirlenen 08.12.2020 günü başkaca gelen olmadığı yoklama ile anlaşılıp hazır bulunan davacı vekili Av. S.S., davalılardan A. Depoculuk vekilleri Av. E.T.Y. ile Av. A.Y.Ö. ve fer'i müdahil vekili Av. G.K. dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi Adem Gönül tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

Davacı vekili, D. Madencilik A.Ş.'nin müvekkiline sattığı 1000 tonun üzerinde maden için müvekkilinin 1.353.378,09 USD'yi D. A.Ş.'ye ödediğini, bu madenin davalı A. Depoculuk A.Ş. (sonradan birleşme ile A. Lojistik A.Ş.)'nin Trabzon'daki deposuna emanet edildiğini, davalı A. Depoculuk A.Ş. ile yapılan sözleşmede mülkiyeti müvekkiline ait madenin V.F adına alınıp onun yazılı onay ve izni olmaksızın mallar üzerinde tasarrufta bulunulmayacağının belirtildiğini, V.F'nin müvekkilinin alım satım finansmanını yapan banka/finansman şirketi olduğunu, emtianın teslimi istendiğinde saklama sözleşmesinin dava dışı G. Madencilik A.Ş.'nin talimatı ile iptal edildiğinin bildirildiğini, böylece bedeli ödenen malların müvekkiline teslim edilmediğini, davalı Pınar'ın da müvekkili ile imzaladığı temsilcilik sözleşmesinin gereğini yerine getirmediğini ileri sürerek 1.000,65 ton emtianın müvekkiline ya da göstereceği kişiye teslimini, 50.000.- TL gecikme zararının tazminini, aynen ifanın mümkün olmaması halinde 1.353.378,09 USD'nin ödeme günündeki TL karşılığının gecikme faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini talep ve dava etmiştir.

Davalı A. Depoculuk A.Ş. (birleşme ile yeni unvanı A. Lojistik A.Ş.) vekili, davaya konu malların 27.01.2014 tarihli Serbest Bırakma Talimatı ile G. Madencilik A.Ş. tarafından müvekkili deposuna tevdi edildiğini, 28.01.2014 tarihli Holding Certificate (Elde Tutma Belgesi) düzenlendiğini, G. A.Ş.'nin 04.03.2014 tarihinde 28.01.2014 tarihli belgenin iptali ile dava dışı O.P. UK Limited'e gönderilmek üzere 24.03.2014 tarihli Holding Cetrificate düzenlenmesini istediğini, G. A.Ş.'nin müvekkile ihtarname gönderip "malların mülkiyetinin kendilerine ait olduğunu, davacıya teslim edilmemesi gerektiğini" bildirdiğini, müvekkilinin davacı ile bir hukuki ilişkisinin bulunmadığını, taslak niteliğindeki 28.01.2014 tarihli belgenin malların müvekkili deposunda olduğunu bildirmekten başka bir hüküm ifade etmediğini savunarak davanın reddini istemiştir.

Davalı Pınar G. vekili, D. Madencilik A.Ş.'nin temsilcisi sıfatı ile hareket eden müvekkiline husumet yöneltilemeyeceğini, sunulan belgenin taslak olduğunu, temsilcilik sözleşmesinin uygulanmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.

Fer'i müdahil vekili, davacı ile sadece D. Madencilik A.Ş. ve Pınar G. arasında hukuki ve ticari ilişki bulunduğunu, müvekkili ve A. Depoculuk A.Ş.'nin davacı ile bir hukuki ilişki kurmadığını, madenin mülkiyetinin ve zilyetliğinin, ayrıca saklatan sıfatının müvekkiline ait olduğunu, A. Depoculuk A.Ş.'nin sadece müvekkiline karşı sorumluluk taşıdığını, davacının dayandığı 28.01.2014 tarihli Holding Certificate'nin (Elde Tutma Belgesi) bu miktarda cevherin depo sahasinda mevcut olduğunu göstermekten başka kıymetinin bulunmadığını, D. A.Ş.'nin madeni almaktan vazgeçtiğini, bu hususta müvekkili ile D. A.Ş. arasında ibraname düzenlendiğini, müvekkilinin de 24.03.2014 tarihli ikinci Elde Tutma Belgesini düzenlediğini savunarak davanın reddini istemiştir. 

İlk Derece Mahkemesince, davacı ile D. Madencilik A.Ş. arasında 01.11.2013 tarihli kurşun/gümüş madeni konsantresi alımı hakkında sözleşme yapıldığı, bu kapsamda sözleşmenin 8. maddesine istinaden davacının D. A.Ş.'ye toplam 1.353.378,09 USD ödediği, davalı Pınar G.'yla davacı şirket arasında temsilcilik sözleşmesi aktedildiği, bu işin ifasında iyi niyetli ve davacının çıkarlarını koruyacak şekilde hareket etmesi gerektiği belirlendiği halde davalı Pınar'ın temsilcilik sözleşmesine aykırı davrandığı, davalı A. Lojistik A.Ş.'nin de davalının varlık yönetim şirketi V.F lehine antrepo makbuzu düzenlediği, bu belgede saklatanın (depositor) V.F olarak gösterildiği, antrepo makbuzunun hükümlerine göre V.F'nin izni olmaksızın depoda bulunan malların tasarruf edilemeyeceği, V.F'nin 04.09.2014 tarihli belge ile bu mallarla ilgili tüm haklarını davacı şirkete temlik ettiği, davalı A. Lojistik A.Ş.'nin saklayan olarak bu malların yerini değiştirmemesi, tasarrufta bulunmaması gerektiği halde sözleşme hükümlerini ihlal edip malları feri müdahil G. A.Ş.'ye teslim ettiği, böylece doğan zarardan saklayan/ardiyeci olarak sorumlu olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, 1.353.378,09 USD'nin ayrı ayrı temerrüt tarihlerinden itibaren işleyecek 3095 sayılı Yasa'nın 4/a maddesi gereğince devlet bankalarınca ABD doları cinsi üzerinden açılmış bir yıl vadeli mevduat hesabına ödediği en yüksek faizi ile fiili ödeme günündeki döviz satış kuru üzerinden TL karşılığının davalılardan tahsiline karar verilmiştir.

Davalı A. Lojistik A.Ş. vekili ile fer'i müdahil vekili istinaf yoluna başvurmuştur.

Bölge Adliye Mahkemesince, davalı A. Lojistik A.Ş. vekilinin istinaf nedenlerinin yerinde görülmediği, hakkında hüküm kurulmayan feri müdahilin istinaf talebinin dinlenemeyeceği, ancak ilk derece mahkemesinin kamu düzeninden olan harç yönünden maddi hata yaptığı gerekçesiyle davalı A. Lojistik A.Ş.'nin istinaf isteminin esastan, fer'i müdahilin istinaf isteminin usulden reddine, harçla ilgili fıkrada yer alan 210.784,31 TL'nin silinerek yerine 351.640,00 TL yazılmasına, harcın bu şekilde düzeltilmesine karar verilmiştir.

Kararı, davalı A. Lojistik A.Ş. vekili ile fer'i müdahil vekili temyiz etmiştir.

1- İlk Derece Mahkemesince verilen karara karşı davalı A. Lojistik A.Ş. ile anılan davalının yanında feri müdahil olan G. Madencilik A.Ş. tarafından istinaf yoluna başvurulmuş, Bölge Adliye Mahkemesince feri müdahil aleyhine bir karar verilmediği gerekçesiyle feri müdahilin istinaf talebinin usulden reddine karar verilmişse de, 6100 sayılı HMK'nın 66. maddesinde üçüncü kişinin, davayı kazanmasında hukuki yararı bulunan taraf yanında ve ona yardımcı olmak amacıyla, tahkikat sona erinceye kadar, fer’î müdahil olarak davada yer alabileceği, 68. maddesinde de müdahale talebinin kabulü hâlinde müdahilin, yanında katıldığı tarafın yararına olan iddia veya savunma vasıtalarını ileri sürebileceği, onun işlem ve açıklamalarına aykırı olmayan her türlü usul işlemlerini yapabileceği düzenlenmiştir.

İlk derece mahkemesi kararına karşı feri müdahilin yanında davaya katıldığı A. Lojistik A.Ş.'nin de istinaf yoluna başvurduğu gözetildiğinde karara karşı kanun yollarına başvurmakta hukuki yararı bulunan feri müdahilin istinaf itirazlarının incelenmesi gerekirken yazılı şekilde istinaf talebinin usulden reddine karar verilmesi yerinde olmamış, Bölge Adliye Mahkemesi kararının bu yönden feri müdahil yararına bozulmasını gerektirmiştir.

2- Davalı A. Lojistik A.Ş. vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine gelince, Bölge Adliye Mahkemesince anılan davalının istinaf itirazları yerinde görülmeyerek HMK'nın 353/1-b-1 bendi uyarınca reddine karar verilmiş, ancak ilk derece mahkemesinin alınması gereken harcı yanlış belirlediği gerekçesiyle “harçla ilgili fıkrada yer alan 210.784,31-TL'nin silinerek yerine 351.640,00-TL'nin yazılmasına ve alınması gereken harcın bu şekilde düzeltilmesine” karar verilmiştir.

6100 sayılı HMK'nın 353/1-b-2. bendi uyarınca yargılamada eksiklik bulunmamakla beraber, kanunun olaya uygulanmasında hata edilip de yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmadığı takdirde veya kararın gerekçesinde hata edilmiş ise düzelterek yeniden esas hakkında duruşma yapılmadan karar verilecektir. Buna göre, bölge adliye mahkemesince, istinaf istemi gereği incelenen kararların bir bütün olarak değerlendirilmesi ve kararın herhangi bir sebeple düzeltilmesi gerektiğine hükmedildiğinde ise ilk derece mahkemesi kararı tamamen kaldırılarak esas hakkındaki tüm hükmün yeniden kurulması gerekmektedir. Aksi hal, aynı dosyada infazı kabil birden fazla kararın ortaya çıkması tehlikesine ve HMK 297. maddesine aykırı olarak infazda tereddüte sebebiyet verilebilecektir. Bu durumda Bölge Adliye Mahkemesince, İlk Derece Mahkemesinin kararı kaldırılarak yeniden esas hakkında karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde A. Lojistik A.Ş. vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilip harca ilişkin hükmün düzeltilmesi yerinde olmamış, kararın bu yönden bozulmasını gerektirmiştir.

3- Bozma sebep ve şekline göre, davalı A. Lojistik A.Ş. vekili ile fer'i müdahil vekilinin sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir.

SONUÇ : Yukarda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle fer'i müdahil vekilinin temyiz isteminin kabulü ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının fer'i müdahil yararına BOZULMASINA, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULMASINA, HMK'nın 373/2. maddesi uyarınca dava dosyasının Bölge Adliye Mahkemesi'ne gönderilmesine, (3) nolu bentte açıklanan nedenle davalı A. Lojistik A.Ş. vekili ile fer'i müdahil vekilinin sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, takdir olunan 3.050,00 TL duruşma vekalet ücretinin davacıdan alınarak A. Lojistik A.Ş. ile fer'i müdahil'e verilmesine, ödedikleri peşin temyiz harcının istekleri halinde temyiz edenlere iadesine, 16.12.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

Başkan                       Üye                                   Üye                          Üye                    Üye
M. Bülent SELÇUK     A. ALBAYRAK DOĞAN    R. C. HANEDAN      E. S. BAYDAR   Z. ÖZBAĞ