BORÇLUNUN HÂLİNE MÜNASİP ALABİLECEĞİ EVİN DEĞERİ BELİRLENİRKEN ERGİN ÜVEY KIZI VE ÜVEY KIZININ ÇOCUĞU DEĞERLENDİRİLMEYE TABİ TUTULAMAZ.

KARAMERCAN HUKUK Bürosu internet sitesinde yayınlanan tüm içerik telif yasaları ve Türk Patent Enstitüsü kapsamında koruma altındadır. KARAMERCAN HUKUK Bürosu internet sitesinde paylaşılan Yargıtay Kararları’nın kullanımından doğabilecek zararlar için KARAMERCAN HUKUK Bürosu hiçbir sorumluluk kabul etmez. www.karamercanhukuk.com/blog_yargitay.php internet adresinde paylaşılan Yargıtay Kararları’nın link verilmeden bir başka anlatımla www.karamercanhukuk.com internet adresinden alındığı belirtilmeksizin kopyalanması, paylaşılması ve kullanılması YASAKTIR. KARAMERCAN HUKUK Bürosu internet sitesini ziyaret etmekle, yukarıda belirtilen kullanım şartlarını kabul etmiş sayılırsınız.


19 Eyl
2022

Yazdır

T.C.
YARGITAY
Hukuk Genel Kurulu

ESAS NO      : 2019/8-162
KARAR NO   : 2022/499

T Ü R K   M İ L L E T İ   A D I N A

Y A R G I T A Y   İ L A M I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ               :
 Konya 4. İcra Hukuk Mahkemesi
TARİHİ                         : 07/12/2017
NUMARASI                 : 2017/948 - 2017/1019
DAVACI (BORÇLU)    : A.P. vekilleri Av. A.A., Av. M.A.
DAVALI (ALACAKLI)  : A.A.T. Sigorta Şirketi A.Ş. vekili Av. F.R.L.

1. Taraflar arasındaki "meskeniyet şikâyeti" isteminden dolayı yapılan inceleme sonunda, Konya 4. İcra (Hukuk) Mahkemesince verilen şikâyetin kabulüne ilişkin karar alacaklı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 8. Hukuk Dairesince yapılan inceleme sonucunda bozulmuş, Mahkemece Özel Daire bozma kararına direnilmiştir.

2. Direnme kararı alacaklı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

3. Hukuk Genel Kurulunca dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

I. İNCELEME SÜRECİ

Borçlu İstemi:

4. Borçlu şikâyet dilekçesinde; alacaklı tarafından aleyhine başlatılan Konya 4. İcra Müdürlüğünün 2014/1383 E. sayılı dosyasında adına kayıtlı Konya ili, Karatay ilçesi, Çayır Mah. 26.46 ada 1 parselde kayıtlı 8 nolu bağımsız bölüm üzerine haciz konulduğunu, 103 davetiyesinin 21.04.2014 tarihinde tebliğ edildiğini, daha önce de adına kayıtlı Konya ili, Karatay ilçesi, Şeyh Ulema Cemre Mah. 5131 ada 103 parselde kayıtlı taşınmaz üzerine alacaklı vekilinin haciz koydurduğunu, bu taşınmazla ilgili meskeniyet şikâyeti nedeniyle Konya 4. İcra (Hukuk) Mahkemesinin 02.12.2010 tarihli ve 2010/1208 E., 2010/1579 K. sayılı kararı ile haczin kaldırılmasına karar verildiğini ve kararın kesinleştiğini, Karatay Belediye Başkanlığının 08.06.2011 tarihli encümen kararı ile Karatay ilçesi, Şeyh Ulema Cemre Mah. 5131 ada 103 parsel sayılı taşınmazın, Karatay ilçesi, Çayır Mah. 26.46 ada 1 parselde kayıtlı 8 nolu bağımsız bölüm ile trampa edildiğini, şikâyet konusu 8 nolu bağımsız bölüm sayılı taşınmazdan başka oturacak bir yerinin olmadığını ileri sürerek meskeniyet iddiasının kabulü ile haczin kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

Alacaklı Cevabı:

5. Alacaklı vekili cevap dilekçesinde; şikâyet konusu taşınmazın Konya 4. İcra Hukuk Mahkemesinin 02.12.2010 tarihli ve 2010/1208 E., 2010/1579 K. sayılı dosyasına göre kerpiç ev niteliğinde olduğunu, taşınmazın hâli hazırda kerpiç ev niteliğinde olmadığını, taşınmazın bulunduğu arsa üzerine yeni bina yapıldığını, taşınmazın değerinin kentsel dönüşüm nedeniyle yükseldiğini, taşınmazın hâline münasip ev olmadığını belirterek şikâyetin reddini savunmuştur.

Mahkeme Kararı:

6. Konya 4. İcra (Hukuk) Mahkemesinin 06.11.2014 tarihli ve 2014/549 E., 2014/1170 K. sayılı kararı ile; borçlunun adına kayıtlı başka meskenin olmadığı, ikâmet ettiği meskende fiilen eşi, üvey kızı ve torunu ile birlikte yaşadığı ve emekli olduğu, 07.07.2014 havale tarihli bilirkişi raporunun (doğrusu 29.09.2014 havale tarihli ek bilirkişi raporunun) dosya kapsamına, günün ekonomik şartlarına uygun bulunduğu ve mahcuz meskenin kıymetinin 80.000 TL olduğu, borçlunun oturduğu Karatay ilçesinin mütevazı bir ilçesinde imarlı, planlı, projeli, ekonomik ve sosyal durumuna göre hâline münasip bir evi ancak 85.000 TL'ye satın alabileceği, buna göre şikâyet konusu taşınmazın borçlunun hâline münasip mesken niteliğinde olduğu gerekçesi ile şikâyetin kabulü ile Karatay ilçesi Çayır Mah. 26.46 ada 1 parsel nolu arsa üzerindeki apartmanlardan 21. Blok 8 bağımsız bölüm numaralı mesken niteliğindeki taşınmaz üzerindeki haczin karar kesinleştiğinde kaldırılmasına karar verilmiştir.

Özel Daire Bozma Kararı:

7. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde alacaklı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

8. Yargıtay 8. Hukuk Dairesince 13.02.2017 tarihli ve 2017/2132 E., 2017/1668 K. sayılı kararı ile;

"... Borçlu, aleyhine başlatılan takip nedeniyle, haline münasip evinin haczedildiğini belirterek haczin kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

Alacaklı vekili şikayetin reddine karar verilmesini talep etmiştir.

Mahkemece, şikayete konu evin 80.000,00 TL değerinde olduğu, borçlunun haline münasip evi ancak 85.000,00 TL’ ye satın alabileceği, şikayet konusu taşınmazın borçlunun haline münasip olduğu gerekçesiyle şikayetin kabulü ile taşınmaz üzerindeki haczin kaldırılmasına karar verilmiş olup hüküm alacaklı vekilince temyiz edilmiştir.

İİK'nun 82/1-12. maddesi gereğince, borçlunun “haline münasip” evi haczedilemez. Bir meskenin, borçlunun haline uygun olup olmadığı, adı geçenin haciz anındaki sosyal durumuna ve borçlu ile ailesinin ihtiyaçlarına göre belirlenir. Buradaki “aile” terimi, borçlu ile birlikte aynı çatı altında yaşayan, bakmakla yükümlü olduğu kişileri kapsar. İcra Mahkemesi'nce, borçlunun, sözü edilenlerle birlikte barınması için, zorunlu olan haline münasip meskeni temin etmesi için gerekli bedel bilirkişilere tespit ettirildikten sonra, haczedilen yerin kıymeti bundan fazla ise, satılmasına karar verilmeli ve satış bedelinden yukarıda nitelikleri belirlenen mesken için gerekli olan miktar borçluya bırakılmalı, kalanı alacaklıya ödenmelidir.

Bu kıstasları aşan nitelik ve evsaftaki yerlerle, makul ölçüleri geçen oda ve salonu kapsayan ve ikamet için zorunlu ögeleri içeren bir meskenin dışındaki yerler, maddede öngörülen amaca aykırıdır. Borçlunun görev ve sıfatı, kendisinin yukarıda belirlenenden daha görkemli bir meskende ikamet etmesini gerektirmez.

Somut olay bakımından, borçlunun bakmakla yükümlü olduğu şahısların meskeniyet hususunda ihtiyaçları nazara alınarak taşınmazın değeri belirlenmelidir. Buna göre borçlunun haline münasip alabileceği evin değeri bilirkişi raporunda 75.000,00 TL olarak belirlenmişken Mahkemece eşinin önceki evliliğinden olan kızı ve onun çocuğu değerlendirilmeye tabi tutulmak suretiyle aldırılan ek rapor doğrultusunda haline münasip evin değerinin 85.000,00 TL olarak kabulü doğru değildir…” gerekçesiyle karar bozulmuştur.

Direnme Kararı:

9. Konya 4. İcra (Hukuk) Mahkemesinin 07.12.2017 tarihli ve 2017/948 E., 2017/1019 K. sayılı kararı ile; önceki gerekçenin yanında, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun (İİK) 82. maddesinin 1. fıkrasının 12. bendi gereğince borçlunun "haline münasip" evinin haczedilemeyeceği, bir meskenin borçlunun hâline uygun olup olmadığının borçlunun haciz anındaki sosyal durumuna ve borçlu ile ailesinin ihtiyaçlarına göre belirleneceği, Yargıtay 12. Hukuk Dairesinin 28.05.2012 tarihli ve 2012/592 E., 2012/17810 K. sayılı kararında benimsendiği üzere buradaki "aile" kavramı geniş anlamda olup borçlu ile birlikte aynı çatı altında yaşayan bakmakla yükümlü olduğu kişileri de kapsadığı, borçlu hakkında yapılan zabıta araştırması ve keşif anında yapılan tespitlere göre borçlunun meskeniyet şikâyetine konu ikâmet ettiği meskende fiilen kendisi, eşi, eşinin önceki evliliğinden olan kızı ve bu kızının çocuğu ile birlikte yaşadığı, Türk örf ve adetlerine göre eşinden boşanan bir kadının genellikle tekrar annesinin, babasının yanına, bunlar ayrılmışlar veya birisi ölmüş ise diğerinin yanına sığındığı, borçlunun üvey kızı Ülkü Bakacak'ın mernis kayıtlarına göre haciz mahallindeki adreste ikâmet ettiği gerekçesi ile direnme kararı verilmiştir.

Direnme Kararının Temyizi:

10. Direnme kararı süresi içinde alacaklı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

II. UYUŞMAZLIK

11. Direnme yolu ile Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuşmazlık; somut olayda borçlunun hâline münasip alabileceği evin değeri belirlenirken aynı meskende oturan borçlunun eşinin önceki evliliğinden olan kızının ve onun çocuğunun değerlendirilmeye tabi tutulup tutulamayacağı noktasında toplanmaktadır.

III. GEREKÇE

12. Haciz, cebri icra organı tarafından yapılan devlete ilişkin bir hakimiyet tasarrufu olup, icra takibinin konusu olan belli bir para alacağının ödenmesini sağlamak için, bu yolda istemde bulunan alacaklı lehine, söz konusu alacağı karşılayacak miktar ve değerdeki borçluya ait mal ve haklara, icra memuru tarafından hukuken el konulmasıdır. İİK'nın 85. maddesinin 1. fıkrasına göre icra dairesince, borçlunun kendi yedinde veya üçüncü şahısta bulunan menkul malları ile gayrimenkullerinden ve alacak ve haklarından alacaklının ana para, faiz ve masraflar da dâhil olmak üzere bütün alacaklarına yetecek miktarı haczedilir.

13. İcra iflas hukukunda kural olarak borçlunun mal varlığını teşkil eden mal, alacak ve hakları, alacaklılarına karşı bir tür teminat oluşturur. İcra ve İflas Kanunu ve takip hukuku ilkelerine göre asıl olanın alacaklının alacağına kavuşmasını sağlamak olduğundan, kural olarak borçluların tüm mallarının haczi mümkündür. Bir malın haczedilememesi için yasal düzenlemenin bulunması zorunludur. Borçlunun mal varlığını oluşturan mal, alacak ve hakları borç için haczedilebilirse de, borçlunun ve ailesinin yaşama ve ekonomik varlığını sürdürebilmesi için istisnai olarak bazı mal ve haklarının haczedilemeyeceği kabul edilmiştir. İİK’nın 82. maddesinin 1. fıkrasının 12. bendi uyarınca borçlunun "hâline münasip" evi haczedilemez.

14. Kanunda geçen "haline münasip ev"in ne olduğu, borçlunun aylık geliri, sosyal statüsü, aile fertlerinin sayısı itibariyle küçük veya büyük bir eve ihtiyacı olup olmadığı gibi veriler dikkate alınıp incelenerek tespit edilmelidir (Muşul, Timuçin: İcra ve iflas Hukuku, İstanbul 2008, s. 517). Örneğin borçlu ve ailesi bakımından makul ölçüleri aşan oda ve salona sahip olan ve ikâmet için zorunlu öğeleri aşan yerler maddede belirtilen "hâline münasip ev" kriterinin dışında kalır. Borçlunun görev ve sıfatı da tek başına az önce belirtilen nitelikleri aşan görkemli bir evde ikâmet etmesini gerektirmez (Cenk, Akil: Yargıtay Kararları Işığında Hâline Münasip Evin Haczedilmezliği İddiası, AUHFD 60 (4) 2011: 775-808).

15. Bir meskenin borçlunun hâline uygun olup olmadığı adı geçenin haciz anındaki sosyal durumuna ve borçlu ile ailesinin ihtiyaçlarına göre belirlenmelidir. Buradaki "aile" terimi, borçlu ile birlikte aynı çatı altında yaşayan, bakmakla yükümlü olduğu kişileri kapsar.

16. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (TMK) 338. maddesi ise,

 “…Eşler, ergin olmayan üvey çocuklarına da özen ve ilgi göstermekle yükümlüdürler.

Kendi çocuğu üzerinde velâyeti kullanan eşe diğer eş uygun bir şekilde yardımcı olur; durum ve koşullar zorunlu kıldığı ölçüde çocuğun ihtiyaçları için onu temsil eder…” hükmünü içermekte olup, eşler ergin olan üvey çocuklarına bakmakla yükümlü değildir.

17. İcra mahkemesince, borçlunun bakmakla yükümlü olduğu kişilerle birlikte barınması için zorunlu olan hâline münasip meskeni temin etmesi için gerekli bedel bilirkişilere tespit ettirildikten sonra, haczedilen yerin kıymeti bundan fazla ise satılmasına karar verilmeli ve satış bedelinden yukarıda nitelikleri belirlenen mesken için gerekli olan miktar borçluya bırakılmalı, kalanı hak sahiplerine ödenmelidir.

18. Somut olayda; alacaklı tarafından borçlu aleyhine başlatılan icra takibinde borçlu adına kayıtlı Konya ili, Karatay ilçesi, Çayır Mah., 26.46 ada 1 parselde kayıtlı 8 nolu bağımsız bölüm üzerine haciz konulduğu, borçlunun meskeniyet iddiası ile haczedilmezlik şikâyetinde bulunduğu, icra mahkemesince alınan 07.07.2014 havale tarihli bilirkişi raporunda borçlunun eşi ile birlikte ikâmet ettiği, şikâyet konusu meskenin değerinin 80.000 TL, borçlunun hâline münasip iki kişinin yaşayabileceği evin değerinin 75.000 TL olduğunun bildirildiği, 29.09.2014 havale tarihli ek bilirkişi raporunda ise şikâyet konusu meskenin değerinin 80.000 TL, borçlunun hâline münasip dört kişinin yaşayabileceği evin değerinin 85.000 TL olduğunun bildirildiği, mahkemece borçlunun oturduğu Karatay ilçesinin mütevazı bir ilçesinde imarlı, planlı, projeli, ekonomik ve sosyal durumuna göre hâline münasip bir evi ancak 85.000 TL'ye satın alabileceği, buna göre şikâyet konusu taşınmazın borçlunun hâline münasip mesken niteliğinde olduğu gerekçesi ile şikâyetin kabulüne karar verildiği anlaşılmaktadır.

19. İcra ve İflas Hukukunda alacaklının alacağına ulaşması asıl olandır. Bunun için bir taraftan borçlunun asgari düzeyde yaşam koşullarını elinden almamak, diğer taraftan alacaklının alacağına kavuşmasını kolaylaştırmak gerektiği göz önünde bulundurulmalıdır. Meskenin borçlunun hâline uygun olup olmadığı, borçlunun haciz anındaki sosyal durumuna ve borçlu ile birlikte aynı çatı altında yaşayan, bakmakla yükümlü olduğu kişilerin ihtiyaçlarına göre belirlenmelidir.

20. O hâlde borçlunun hâline münasip alabileceği evin değeri belirlenirken borçlunun ergin olan üvey kızı ve üvey kızının çocuğu kanunen bakmakla yükümlü kişilerden olmadığından değerlendirilmeye tabi tutulamaz. Dolayısıyla borçlunun hâline münasip dört kişinin yaşayabileceği evin değerini 85.000 TL olarak belirleyen 29.09.2014 havale tarihli ek bilirkişi raporuna göre hüküm tesisi doğru görülmemiştir.

21. Hukuk Genel Kurulunda yapılan görüşmeler sırasında; “aile” terimi geniş anlamda olup, borçlu ile aynı çatı altında yaşayan bakmakla yükümlü olduğu kişileri kapsayacağı, borçlu ile aynı evde yaşayan üvey kızının ve üvey kızının çocuğu “aile” kavramına dahil olduğu gerekçesi ile direnme kararının onanması gerektiği görüşü ileri sürülmüş ise de, bu görüş Kurul çoğunluğu tarafından benimsenmemiştir.

22. Hâl böyle olunca; yerel mahkemece, Hukuk Genel Kurulunca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulması gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır.

23. Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.

IV. SONUÇ:

Açıklanan nedenlerle;

Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile direnme kararının Özel Daire bozma kararında gösterilen nedenlerden dolayı BOZULMASINA,

İstek hâlinde temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine,

2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’na 5311 sayılı Kanun'un 29. maddesi ile eklenen geçici 7. maddesinin göndermesi ile uygulanması gereken İİK’nın 366/III. maddesi uyarınca kararın tebliğinden itibaren on gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 07.04.2022 tarihinde yapılan ikinci görüşmede oy çokluğu ile karar verildi.

BİLGİ : Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nda bulunan 17 üyenin 13’ü BOZMA, 4’ü ise ONAMA yönünde oy kullanmışlardır.