BOŞANMADA AF SAYILAMAYACAK DAVRANIŞLARA İLİŞKİN İLGİNÇ BİR KARAR

KARAMERCAN HUKUK Bürosu internet sitesinde yayınlanan tüm içerik telif yasaları ve Türk Patent Enstitüsü kapsamında koruma altındadır. KARAMERCAN HUKUK Bürosu internet sitesinde paylaşılan Yargıtay Kararları’nın kullanımından doğabilecek zararlar için KARAMERCAN HUKUK Bürosu hiçbir sorumluluk kabul etmez. www.karamercanhukuk.com/blog_yargitay.php internet adresinde paylaşılan Yargıtay Kararları’nın link verilmeden bir başka anlatımla www.karamercanhukuk.com internet adresinden alındığı belirtilmeksizin kopyalanması, paylaşılması ve kullanılması YASAKTIR. KARAMERCAN HUKUK Bürosu internet sitesini ziyaret etmekle, yukarıda belirtilen kullanım şartlarını kabul etmiş sayılırsınız.


08 May
2015

Yazdır

T.C.
Y A R G I T A  Y
2. HUKUK DAİRESİ

ESAS NO:          KARAR NO:
2014/18624         2015/2859

Y A R G I T A Y    İ L A M I

İNCELENEN KARARIN :
MAHKEMESİ                    :
Kütahya Aile Mahkemesi
TARİHİ                             : 20.05.2014
NUMARASI                      : Esas no:2013/212 Karar no:2014/530
DAVACI-DAVALI               : T.Y.
DAVALI-DAVACI               : E.Y.
DAVA TÜRÜ                     : Karşılıklı Boşanma
TEMYİZ EDEN                  : T.Y.

Taraflar arasındaki "boşanma" davalarının birleştirilerek yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen,  yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı-davalı (koca) tarafından, kusur belirlemesi, kadın lehine hükmedilen nafaka ve tazminatlar ile kendi tazminat talepleri yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:

1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davacı-davalı (koca)'nın kadın lehine hükmedilen tedbir nafakasına ilişkin temyiz itirazları yersizdir.

2 -Diğer yönlere ilişkin temyiz itirazlarına gelince;

a- Kadın tarafından açılan, birleştirilen boşanma davası kabul edilerek, tarafların boşanmalarına karar verilmiş, kocanın boşanma davası reddedilmiş, kadın yararına yoksulluk nafakası maddi ve manevi tazminata hükmedilmiştir. Mahkemece "kadının bir başkasıyla ilişkisi olduğu, bundan sonra tarafların barışıp bir araya geldikleri, dolayısıyla kocanın, eşini affettiği, artık bundan dolayı kadının kusurlu sayılamayacağı; bir araya gelmelerinden sonra, kadının sadakat yükümlülüğünü ihlal sayılabilecek tutum ve davranışının ispatlanamadığı, buna karşılık davacı-davalı (koca)'nın, ablasının facebook hesabına gönderilen eşiyle ilgili bazı mesaj ve fotoğrafları bahane ederek, eşini eşyalarını toplayıp ailesinin yanına gönderdiği, bu sebeple kocanın kusurlu olduğu" kabul edilmiştir. Oysa, bir araya gelmelerinden sonra da, davalı-davacı (kadın)'ın güven sarsıcı tutum ve davranışlarını sürdürdüğü, kocanın, eşinin barışıp bir araya gelmelerinden önceki ilişkisinin, içine düşülen bir hata sonucu olmadığını, ısrarla sürdürülmek istenen bir ilişki boyutunda olduğunu öğrendiği yapılan soruşturma ve toplanan delillerden anlaşılmaktadır. Olayların gelişimi karşısında kocanın eşiyle bir araya gelmiş olması somut dava bakımından artık af olarak değerlendirilemez. Kaldı ki, bundan sonra da kadının güven sarsıcı tutum ve davranışı devam etmiştir. Gerçekleşen bu duruma göre, evlilik birliğinin davalı-davacı (kadın)'ın açıklanan kusurlu tutum ve davranışı sonucu temelinden sarsıldığının, kocanın boşanma davası açmakta haklı olduğunun kabulü gerekir. Durum böyle olunca da, ağır kusurlu olan davalı-davacı (kadın) yararına boşanma sebebiyle maddi ve manevi tazminat ve yoksulluk nafakası tayin edilemez. Bu bakımdan kadının tazminat istekleri ile yoksulluk nafakası talebinin reddi gerekir. Bu husus nazara alınmadan kadın yararına maddi ve manevi tazminata hükmedilmesi ve yoksulluk nafakası tayini doğru bulunmamıştır.

b- Yukarıda (a) bendinde açıklandığı üzere kadının ağır kusurlu olduğu gerçekleşmiştir. Gerçekleşen tutum ve davranışı kocanın kişilik haklarına saldırı oluşturur. Koca, kendi sebep olmadığı boşanma yüzünden mevcut veya beklenen menfaatlerini de kaybetmiştir. Bu husus nazara alınarak koca yararına uygun miktarda maddi ve manevi tazminat takdir ve tayini gerekirken isteğin reddi doğru bulunmamıştır.

SONUÇ : Temyiz edilen hükmün yukarıda 2. maddenin (a) ve (b) bentlerinde gösterilen sebeplerle BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu bölümlerinin ise yukarıda 1. bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 25.02.2015 (Çrş.)