BOŞANMA DAVASI AÇISINDAN FİİLİ AYRILIK DÖNEMİNDE EŞİNİ ARAYIP SORMAMAK KUSURLU BİR DAVRANIŞTIR.

KARAMERCAN HUKUK Bürosu internet sitesinde yayınlanan tüm içerik telif yasaları ve Türk Patent Enstitüsü kapsamında koruma altındadır. KARAMERCAN HUKUK Bürosu internet sitesinde paylaşılan Yargıtay Kararları’nın kullanımından doğabilecek zararlar için KARAMERCAN HUKUK Bürosu hiçbir sorumluluk kabul etmez. www.karamercanhukuk.com/blog_yargitay.php internet adresinde paylaşılan Yargıtay Kararları’nın link verilmeden bir başka anlatımla www.karamercanhukuk.com internet adresinden alındığı belirtilmeksizin kopyalanması, paylaşılması ve kullanılması YASAKTIR. KARAMERCAN HUKUK Bürosu internet sitesini ziyaret etmekle, yukarıda belirtilen kullanım şartlarını kabul etmiş sayılırsınız.


13 Ock
2022

Yazdır

T.C.
Y A R G I T A Y
2. Hukuk Dairesi

ESAS NO:           KARAR NO:
2021/7210            2021/8316

TÜRK MİLLETİ ADINA

Y A R G I T A Y   İ L A M I

DAVA TÜRÜ                 : Boşanma-Çeyiz Eşyası-Ziynet Alacağı
TEMYİZ EDEN              : Davalı

Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı erkek tarafından boşanma davası ve ferileri ile çeyiz eşyası alacağı davası yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:

1- Davalı erkeğin kadının kabul edilen çeyiz eşyası alacağı davasına yönelik temyiz dilekçesinin incelemesinde;

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 362 nci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi uyarınca “Miktar veya değeri kırk bin Türk Lirasını (bu tutar dâhil) geçmeyen davalara ilişkin kararlar” temyiz edilemez. 02.12.2016 tarihli ve 6763 sayılı Kanunun 44 üncü maddesi ile 6100 sayılı Kanun’a eklenen Ek madde 1 uyarınca temyiz parasal sınırlarının (HMK m. 341, 362) Vergi Usul Kanunu’nun mükerrer 298 inci maddesine göre her yıl tespit ve ilan edilecek yeniden değerleme oranında artırılması öngörülmüştür. Karar tarihi itibariyle bu miktar “78.630,00TL” olarak belirlenmiştir.

Somut olayda, davacı kadının 9575,00 TL tutarındaki çeyiz eşyası alacağı talebinin kabulüne karar verilmiş olup, bölge adliye mahkemesince çeyiz eşyası alacağına yönünden verilen karar kesindir. Bu nedenle, davalı erkeğin kadının kabul edilen çeyiz eşyası alacağı davasına dair temyiz dilekçesinin reddine karar verilmesi gerekmiştir.

2- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre davalı erkeğin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir.

3- Taraflar arasında görülen evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki nedenine dayalı karşılıklı boşanma davasının yapılan yargılaması sonunda, ilk derece mahkemesince davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına karar verilmiş ve boşanmanın ferilerine hükmedilmiştir. İlk derece mahkemesi kararına karşı taraflarca istinaf kanun yoluna başvurulmuş ve bölge adliye mahkemesi kadının kusur belirlemesi ve reddedilen manevî tazminata, erkeğin de yargılama giderlerine dair istinaf taleplerini kabul ederek ilk derece mahkemesinin kararını bu yönlerden kaldırmış ve yeni hüküm kurmuştur.

Bölge adliye mahkemesi, tarafların ilk derece mahkemesince kabul edilen kusurlu davranışlarına göre, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkeğin ağır, kadının az kusurlu olduğuna hükmetmiştir. Dosyanın tetkikinden, tarafların bölge adliye mahkemesi tarafından kabul edilen ve gerçekleşen kusurlu davranışları yanında; davacı kadının birlik görevlerini yerine getirmediği anlaşılmıştır. Bu durumda; tarafların boşanmaya sebebiyet veren ve gerçekleşen kusurlu davranışlarına göre; ailesinin hakaret ve aşağılamalarına sessiz kalan ve fiili ayrılık döneminde eşini arayıp sormayan, ihtiyaçlarını karşılamayan erkek ile eşine küçük düşürücü sözler söyleyen ve birlik görevlerini yerine getirmeyen kadın eşit kusurludur. Bu itibarla, erkeğin ağır, kadının az kusurlu olduğuna hükmedilmesi doğru bulunmamış ve kararın bozulmasını gerektirmiştir.

4- Yukarıda 3. bentte açıklandığı üzere, tarafların boşanmaya sebebiyet veren olaylarda eşit derecede kusurlu oldukları anlaşılmaktadır. Boşanma sonucu maddî ve manevî tazminata hükmedilebilmesi için tazminat yükümlüsünün kusurlu, tazminat talep eden eşin ise kusursuz veya diğerine göre daha az kusurlu olması gerekir (TMK m.174). Bölge adliye mahkemesince davalı erkeğin, davacı kadına nazaran ağır kusurlu olduğunun kabulü ve bu hatalı kusur belirlemesine göre kadın yararına manevî tazminata hükmedilmesi isabetsiz olmuş ve bozmayı gerektirmiştir.

SONUÇ : Davalı erkeğin kadının kabul edilen çeyiz eşyası alacağı davasına yönelik temyiz dilekçesinin yukarıda (1.) bentte açıklanan nedenle REDDİNE; temyiz edilen hükmün yukarıda (3.) ve (4.) bentlerde gösterilen sebeplerle BOZULMASINA, temyize konu diğer bölümlerin ise (2.) bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, temyiz peşin harcın istek halinde yatırana geri verilmesine, dosyanın ilgili bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine gönderilmesine oy birliğiyle karar verildi. 08.11.2021 (Pzt.)

Başkan  V.       Üye                     Üye                    Üye                Üye
Rıza Sarıtaş    Sedat Demirtaş   Seydi Kahveci    Harun Can     Hatıran Alper

 

AYNI YÖNDE KARAR:

T.C.
Y A R G I T A Y
2. Hukuk Dairesi

ESAS NO:           KARAR NO:
2021/7984            2021/6813

TÜRK MİLLETİ ADINA

Y A R G I T A Y   İ L A M I

DAVA TÜRÜ                 : Boşanma
TEMYİZ EDEN              : Davalı

Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı kadın tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:

1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalı kadının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir.

2- Taraflar arasındaki evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki nedenine dayalı boşanma davasının yapılan yargılaması sonunda; ilk derece mahkemesince davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına karar verilerek kadın yararına tedbir/yoksulluk nafakasına hükmedilmiş ve tarafların tazminat talepleri reddedilmiştir.

İlk derece mahkemesi, kadının erkeğin ilk eşine ve ilk eşten olan çocuklarına küfür ettiğini ve fiili ayrılık döneminde kanser olan erkek ile ilgilenmediğini; erkeğin de eşine son olayda tokat attığını belirterek tarafların eşit kusurlu olduklarına hükmetmiştir. İlk derece mahkemesi kararına karşı sadece davalı kadın tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuş ve bölge adliye mahkemesince; fiili ayrılık döneminde kanser olan eşi ile ilgilenmeyen ve eşinin ilk eşinden olan kızı ile sorun yaşayan kadın ile son olayda eşine tokat atan ve eşi ve çocukları ile ilgilenmeyen erkeğin eşit kusurlu olduğundan bahisle; kadının reddedilen tazminatlara yönelik başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir. İlk derece mahkemesi hükmüne karşı sadece davalı kadın tarafından istinaf kanun yoluna başvurulduğundan, istinafa başvuran taraf aleyhine kusur eklenemeyeceği gibi, davalı kadına bölge adliye mahkemesi hukuk dairesinde kusur olarak yüklenen “ilk eşten olan çocukla sorun yaşadığı” kusuru soyuttur. Davacı erkeğin kusurları da kanun yollarına başvurmadığından kesinleşmiştir. Bu nedenle, boşanmaya sebep olan ve gerçekleşen olaylarda, eşine ve çocuklara ilgisiz olan ve son olayda eşine tokat atan erkek; fiili ayrılık döneminde kanser olan eşi ile ilgilenmeyen kadına nazaran ağır kusurludur. Bu itibarla, bölge adliye mahkemesince tarafların eşit kusurlu olduğuna hükmedilmesi doğru bulunmamıştır. Gerçekleşen bu durum karşısında, boşanmaya sebep olan olaylar yüzünden kişilik hakları zarar gören, mevcut ve beklenen menfaatleri zedelenen az kusurlu davalı kadın yararına Türk Medeni Kanunu’nun 174. maddesi gereğince uygun miktarda maddi ve manevi tazminata hükmedilmesi gerekirken, bu taleplerinin reddi doğru bulunmamıştır.

SONUÇ : Yukarıda (2.) bentte gösterilen sebeple bölge adliye mahkemesi kararının BOZULMASINA, hükmün (1.) bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, dosyanın ilgili bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine gönderilmesine, oybirliğiyle karar verildi. 04.10.2021 (Pzt.)

Başkan  V.       Üye                   Üye                 Üye                      Üye
Rıza Sarıtaş    Nevruz Üstün    Çetin Durak    M.Kasım Çetin     Erdem Şimşek