BOŞANMA HÜKMÜNÜN 15 YIL SONRA TEBLİĞE ÇIKARILMASI HAKKIN KÖTÜYE KULLANILMASI NİTELİĞİNDEDİR.

KARAMERCAN HUKUK Bürosu internet sitesinde yayınlanan tüm içerik telif yasaları ve Türk Patent Enstitüsü kapsamında koruma altındadır. KARAMERCAN HUKUK Bürosu internet sitesinde paylaşılan Yargıtay Kararları’nın kullanımından doğabilecek zararlar için KARAMERCAN HUKUK Bürosu hiçbir sorumluluk kabul etmez. www.karamercanhukuk.com/blog_yargitay.php internet adresinde paylaşılan Yargıtay Kararları’nın link verilmeden bir başka anlatımla www.karamercanhukuk.com internet adresinden alındığı belirtilmeksizin kopyalanması, paylaşılması ve kullanılması YASAKTIR. KARAMERCAN HUKUK Bürosu internet sitesini ziyaret etmekle, yukarıda belirtilen kullanım şartlarını kabul etmiş sayılırsınız.


18 Nis
2018

Yazdır

T.C.
Y A R G I T A Y
2. Hukuk Dairesi

ESAS NO:           KARAR NO:
2017/3842           2017/10826

Y A R G I T A Y   İ L A M I

DAVA TÜRÜ        : Boşanma
TEMYİZ EDEN     : Davalı

Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı erkek tarafından temyiz edilerek; temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması istenilmekle; duruşma için belirlenen 10/10/2017 günü duruşmalı temyiz eden davalı Barbaros B. ile vekili Av. T.U.İ. ile karşı taraf davacı Emine B. geldiler. Gelenlerin konuşması dinlendikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için duruşmadan sonraya bırakılması uygun görüldü. Bugün dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü:

Davacı kadın tarafından açılan dava sonunda 22.10.2001 tarihinde tarafların, yürürlükten kalkan 743 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 134/3. maddesi gereğince anlaşmalı olarak boşanmalarına karar verilmiş, mahkemenin gerekçeli kararı, aradan on beş yılı aşkın süre geçtikten sonra tebliğe çıkartılmış, 04.05.2017 tarihinde davalı erkeğe tebliğ edilmesi üzerine, davalı süresi içerisinde kararı temyiz etmiştir. Davalı, temyiz dilekçesinde boşanma kararından sonra beraber yaşamaya devam ettiklerini, aralarında geçimsizlik bulunmadığını ileri sürmüştür. Kararın 15 yılı aşkın uzun bir süre geçtikten sonra tebliğe çıkarılması, Türk Medeni Kanunu'nun 2. maddesinde yer alan dürüstlük kuralına aykırı ve "hakkın kötüye kullanılması" niteliğindedir. Türk Medeni Kanunu'nun 2/2. maddesinde belirtildiği gibi bir hakkın açıkça kötüye kullanılmasını hukuk düzeni korumaz. Gerçekleşen bu durum karşısında, boşanma iradesinin samimi olmadığı anlaşıldığından, davanın reddine karar verilmek üzere hükmün bozulması gerekmiştir. 

SONUÇ : Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, duruşma için takdir edilen 1.480 TL vekalet ücretinin, davacıdan alınarak davalıya verilmesine, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 10.10.2017 (Salı)

Başkan                            Üye                        Üye                     Üye                   Üye
Ömer Uğur Gençcan       Sedat Demirtaş      Çetin Durak        Sevil Kartal       Hatıran Alper

 

AYNI YÖNDE KARAR:

T.C.
Y A R G I T A Y
2. Hukuk Dairesi

ESAS NO:           KARAR NO:
2021/1703           2021/3467

Y A R G I T A Y   İ L A M I

DAVA TÜRÜ        : Boşanma
TEMYİZ EDEN     : Davalı

Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı kadın tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:

Davacı erkek tarafından açılan evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebine dayalı boşanma davasının (TMK m. 166/1) yapılan yargılaması sonunda, mahkemece 29.07.2010 tarihli kararla boşanma davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına karar verilmiştir. Mahkemenin gerekçeli kararı, aradan on yıl geçtikten sonra davacı erkek tarafından tebliğe çıkartılmış, gerekçeli kararın 19.01.2021 tarihinde davalı kadına tebliğ edilmesi üzerine, davalı kadın süresi içerisinde kararı temyiz etmiştir. Davacı erkek tarafından kararın on yıl gibi uzun bir süre geçtikten sonra tebliğe çıkarılması, Türk Medeni Kanunu'nun 2. maddesinde yer alan dürüstlük kuralına aykırı ve "Hakkın kötüye kullanılması" niteliğindedir. Türk Medeni Kanunu'nun 2/2. maddesinde belirtildiği gibi bir hakkın açıkça kötüye kullanılmasını hukuk düzeni korumaz. Gerçekleşen bu durum karşısında, boşanma iradesinin samimi olmadığı anlaşıldığından, erkeğin boşanma davasının reddine karar verilmek üzere hükmün bozulması gerekmiştir.

SONUÇ : Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 26.04.2021 (Pzt.)

Başkan                          Üye                    Üye                       Üye                      Üye
Ömer Uğur Gençcan     Rıza Sarıtaş      Sedat Demirtaş     M. Kasım Çetin    Harun Can

 

AYNI YÖNDE KARAR:

T.C.
YARGITAY
2. HUKUK DAİRESİ

Esas No       : 2022/10833
Karar No      : 2023/1094

T Ü R K  M İ L L E T İ  A D I N A

Y A R G I T A Y   İ L  M I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ                       :
 Osmaniye 1. Aile Mahkemesi
TARİHİ                                 : 01.03.2012
SAYISI                                 : 2012/173 E., 2012/215 K.

Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, Mahkemece davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına karar verilmiştir.

Mahkeme kararı davalı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikler yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı kadın dava dilekçesinde özetle; davalı erkekle 2003 yılında evlendiklerini, tarafların bu evliliklerinden ortak çocukları olduğunu, davalı erkeğin, birlik görevlerini ihmal ettiğini, sadakat yükümlülüğünü ihlal ettiğini, kadına hakaret ettiğini, evlilik birliğinin sarsıldığını, iddia ederek tarafların boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin anneye verilmesine, ortak çocukların her biri yararına aylık 300,00'er TL nafakaya hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı erkek tarafından cevap dilekçesi sunulmamıştır.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davanın anlaşmalı boşanma istemine ilişkin olduğu, Mahkemece yapılan yargılama sırasında davacı kadının ve davalı erkeğin bizzat dinlendiği, tarafların boşanma hususundaki iradelerini serbest iradeleri ile açıkladıkları, boşanmanın mali sonuçları ve ortak çocuklarının durumu hususunda anlaştıkları, tarafların anlaşmalarının Mahkemecede uygun bulunduğu gerekçesiyle tarafların anlaşmalı olarak boşanmalarına karar verildiği belirtilmiştir.

IV. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuran

 Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; anlaşmalı boşanma kararından sonra tarafların evlilik birliğinin devam ettiği, davacı kadın tarafından 2021 yılında Osmaniye 1. Aile Mahkemesinde tekrardan anlaşmalı boşanma davası açıldığı, davanın kabulüne karar verildiği, ancak kadının davadan feragat ettiği ve davanın reddine karar verildiği, davacı kadının birlik görevini ihmal ettiği, sadakat yükümlülüğünü ihlal ettiği, ortak konutu terk ettiği, ortak çocukların velâyetlerinin annede kalmasının hatalı olduğu belirtilerek hükmün tamamı yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, İlk Derece Mahkemesi tarafından anlaşmalı boşanmaya dair verilen kararın uzun bir süre sonra tebliğe çıkartılması, tarafların evlilik birliğinin devam ettiğine dair karine teşkil edip etmediği ve davanın reddine karar verilmesi gerekip gerekmediği noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 428 inci maddesi, 438 inci maddesinin yedi, sekiz ve dokuzuncu fıkraları ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrası. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 2 inci maddesi, 166 ıncı maddesinin üçüncü fıkrası.

3. Değerlendirme

Davacı kadın tarafından açılan davanın yapılan yargılaması sonucunda 01.03.2012 tarihli kararla tarafların anlaşmalı olarak boşanmalarına karar verilmiş, mahkemenin gerekçeli kararı, aradan on yıl geçtikten sonra tebliğe çıkartılmış, 24.10.2022 tarihinde davalı erkeğe tebliğ edilmesi üzerine, davalı erkek vekili süresi içerisinde kararı temyiz etmiştir. Davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde "Hükmün geç tebliğe çıkarılması ve tarafların bu süre içerisinde evlilik birliğini devam ettirdiği sebebiyle bozulmasını gerektiğini" ileri sürmüştür. Kararın on yıl gibi uzun bir süre geçtikten sonra tebliğe çıkarılması, 4721 sayılı Kanunu'nun 2 inci maddesinde yer alan "Dürüstlük Kuralına" aykırı ve "Hakkın kötüye kullanılması" niteliğindedir. 4721 sayılı Kanunu'nun 2 inci maddesinin ikinci fıkrasında belirtildiği gibi bir hakkın açıkça kötüye kullanılmasını hukuk düzeni korumaz. Gerçekleşen bu durum karşısında, boşanma iradesinin samimi olmadığı anlaşıldığından, davanın reddine karar verilmek üzere hükmün bozulması gerekmiştir.

V. KARAR

Açıklanan sebeple;

Temyiz olunan Mahkeme kararının yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA,

Temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine,

İşbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,

16.03.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

Başkan                           Üye                    Üye                         Üye                      Üye
Ömer Uğur Gençcan      Rıza Sarıtaş       Sedat Demirtaş      Erdem Şimşek     Hatıran Alper