BOZMA KAPSAMI DIŞINDA SONRADAN HARÇ TAMAMLATILIP BU MİKTAR ÜZERİNDEN VEKALET ÜCRETİNİN BELİRLENMESİ İSTENEMEZ.

KARAMERCAN HUKUK Bürosu internet sitesinde yayınlanan tüm içerik telif yasaları ve Türk Patent Enstitüsü kapsamında koruma altındadır. KARAMERCAN HUKUK Bürosu internet sitesinde paylaşılan Yargıtay Kararları’nın kullanımından doğabilecek zararlar için KARAMERCAN HUKUK Bürosu hiçbir sorumluluk kabul etmez. www.karamercanhukuk.com/blog_yargitay.php internet adresinde paylaşılan Yargıtay Kararları’nın link verilmeden bir başka anlatımla www.karamercanhukuk.com internet adresinden alındığı belirtilmeksizin kopyalanması, paylaşılması ve kullanılması YASAKTIR. KARAMERCAN HUKUK Bürosu internet sitesini ziyaret etmekle, yukarıda belirtilen kullanım şartlarını kabul etmiş sayılırsınız.


22 May
2022

Yazdır

T.C.
YARGITAY
7. Hukuk Dairesi

ESAS NO       : 2021/7622
KARAR NO    : 2022/1539

T Ü R K  M İ L L E T İ  A D I N A

Y A R G I T A Y   İ L A M I

MAHKEMESİ           : Yalova 2. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ                     : 23/02/2021
NUMARASI             : 2020/451 - 2021/145
DAVACILAR            : F.T. vd.
DAVALILAR            : N.K. vd.

Davacılar vekili tarafından, davalılar aleyhine 17/12/2007 gününde verilen dilekçe ile elatmanın önlenmesi ve ecrimisil talebi üzerine Yargıtay 8. Hukuk Dairesinin bozma ilamına uyularak yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 23/02/2021 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:

K A R A R

Davacılar vekili, vekil edenlerinin dava konusu 437 parsel sayılı taşınmazda murisleri İlyas A.'dan intikal yolu ile malik olduklarını, davalıların bahse konu taşınmazı haksız olarak işgal ettiklerini, davalı tarafa İstanbul 14. Noterliğinin 14.06.2007 tarihli ve 68.6 yevmiye sayılı ihtarnamenin keşide edilerek, işgale son verilmesi ve ayrıca 5 yıllık işgal bedelinin ödenmesinin talep edildiğini belirterek, davalıların taşınmaza el atmalarının önlenmesine, her bir davalı için ayrı ayrı 3000 TL'den toplam 33.000.-TL haksız işgal tazminatının fazlaya ilişkin hakları saklı tutularak davalılardan tahsiline karar verilmesini istemiştir.

Davalılardan Emin I., Çağrı T. ve Fatma Zehra E. vekili, dava konusu taşınmazın Kadastro Mahkemesinin 1970/30 Esas, 1996/69 Karar sayılı dosyasında dava konusu olduğunu, vekil edenleri tarafından davacılar aleyhine açılan tapu iptal ve tescil davasının sonucunun bekletici mesele yapılması gerektiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.

Davalılardan Fatma Zehra E. ve Aslı K. vekili, vekil edenlerinin 40 seneden önce başlayan bir hakka dayandıklarını ileri sürerek davanın reddini savunmuştur.

Davalı Kaya Kaya tereke temsilcisi vekili, Kadastro Mahkemesinin 2012/22 Esas sayılı dava dosyasının sonucunun beklenmesi gerektiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.

Diğer davalılar, davaya cevap vermemişlerdir.

Mahkemece, davanın reddine dair verilen ilk karar, davacılar vekili ile bir kısım davalılar vekili tarafından istinaf edilmiştir. İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesinin 24.11.2017 tarihli ve 2017/788 Esas, 2017/1139 Karar sayılı ilamı ile davacılar vekili ile bir kısım davalılar vekilinin istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmiş, hükmün bir kısım davalılar vekili tarafından vekalet ücretine hasren temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 8. Hukuk Dairesinin 08.09.2020 tarih, 2020/2278 Esas, 2020/4981 Karar sayılı ilamı ile vekalet ücretinin dava değeri olarak harçlandırılan miktar üzerinden hesaplanması gerektiğine dair bozma kararı verilmiştir.

Mahkemece bozmaya uyularak davanın reddine karar verilmiştir.

Hüküm, davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.

Dava, elatmanın önlenmesi ve ecrimisil isteğine ilişkindir.

Mahkemece; 26.01.2017 tarihli nihai kararda, davalı taraf lehine 5.080,00 TL vekalet ücretine hükmedilmiş, Yargıtay 8. Hukuk Dairesi tarafından vekalet ücretinin harçlandırılan miktar üzerinden hesaplanması gerektiğine dair bozma kararı verilmiştir.

Mahkemece bozma ilamına uyulmuş olduğundan, taraflar bozma ilamının kapsamı ile bağlıdır. Bozma kapsamı dışında, sonradan harç tamamlatılıp bu miktar üzerinden vekalet ücretinin belirlenmesini istemek, Türk Medeni Kanununun 2. maddesinde yer alan ‘dürüst davranma ilkesi’ne aykırıdır.

O halde mahkemece; bozma ilamının verildiği 08.09.2020 tarihi itibariyle taraflarca tamamlanan ve harçlandırılan miktar üzerinden hesaplanacak vekalet ücretinin hüküm altına alınması gerekirken, bu tarihten sonra davalı vekilinin yatırdığı harç miktarı da gözetilmek suretiyle fazla miktarda vekalet ücreti hesaplanması doğru görülmemiş, hükmün bu nedenle bozulmasına karar vermek gerekmiştir.

SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin harcın temyiz edenlere iadesine, 01/03/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

Başkan         Üye                  Üye              Üye                 Üye
H. ONAT       A. S. ERKUŞ    M. EROL     M. AKGÜN      B. ŞEN