CARİ HESAP ÖZETİNE DAYALI İTİRAZIN İPTALİ DAVASINDA İSPAT YÜKÜ ÖDEME SAVUNMASI YAPAN TARAFA GEÇER.

KARAMERCAN HUKUK Bürosu internet sitesinde yayınlanan tüm içerik telif yasaları ve Türk Patent Enstitüsü kapsamında koruma altındadır. KARAMERCAN HUKUK Bürosu internet sitesinde paylaşılan Yargıtay Kararları’nın kullanımından doğabilecek zararlar için KARAMERCAN HUKUK Bürosu hiçbir sorumluluk kabul etmez. www.karamercanhukuk.com/blog_yargitay.php internet adresinde paylaşılan Yargıtay Kararları’nın link verilmeden bir başka anlatımla www.karamercanhukuk.com internet adresinden alındığı belirtilmeksizin kopyalanması, paylaşılması ve kullanılması YASAKTIR. KARAMERCAN HUKUK Bürosu internet sitesini ziyaret etmekle, yukarıda belirtilen kullanım şartlarını kabul etmiş sayılırsınız.


26 Ock
2018

Yazdır

T.C.
YARGITAY
Hukuk Genel Kurulu

ESAS NO      : 2017/19-818
KARAR NO   : 2017/1260

Y A R G I T A Y   İ L A M I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ          : 
İzmir 1. Sulh Hukuk Mahkemesi
TARİHİ                    : 18/03/2014
NUMARASI            : 2014/149 - 2014/249
DAVACI                  : T. Yapı Malz. Tic. San. A.Ş. vekili Av. İ.Ö.
DAVALILAR           : 1- M.Ş.A., 2- A.Y.

Taraflar arasındaki “itirazın iptali” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İzmir 1. Sulh Hukuk Mahkemesince davanın reddine dair verilen 13.12.2012 gün ve 2011/628 E., 2012/1380 K. sayılı kararın temyizen incelenmesi davacı T. Yapı Malz. San. Tic. A.Ş. vekili tarafından istenilmesi üzerine Yargıtay 19. Hukuk Dairesinin 24.10.2013 gün ve 2013/11573 E., 2013/16621 K. sayılı kararı ile; 

"... Davacı vekili, müvekkili şirket tarafından davalılara inşaat malzemeleri satılıp teslim edildiğini, ancak davalıların satış bedelini ödemediğini bunun üzerine başlatılan icra takibine davalılarca haksız olarak itiraz edildiğini belirterek itirazın iptaline, takibin devamına ve icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.

Davalılar vekili, müvekkilleri tarafından davacı şirkete teslim aldığı mallara karşılık ödeme yapıldığını, davacı tarafça sunulan fatura ve sevk irsaliyelerini kabul etmediğini belirterek davanın reddini istemiştir.

Mahkemece iddia, cevap ve toplanan deliller doğrultusunda davacı tarafın cari hesabın dayanağı olan fatura ve irsaliyeleri ibraz etmediği, davalının kabul ettiği iki adet faturaya ilişkin olarak fazlaca ödeme yapıldığı, diğer faturalara konu malların tesliminin kanıtlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir.

Davalı aleyhindeki takibe itirazında ödeme savunmasında bulunmuştur. Bu durumda ispat zorundadır. Mahkemece bu ilkeler doğrultusunda araştırma ve inceleme yapılarak karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir..."

gerekçesi ile hüküm bozularak dosya yerine geri çevrilmekle yeniden yapılan yargılama sonunda mahkemece önceki kararda direnilmiştir.

TEMYİZ EDEN : Davacı T. Yapı Malz. San. Tic. A.Ş. vekili 

HUKUK GENEL KURULU KARARI

Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:

Dava itirazın iptali istemine ilişkindir.

Davacı T. Yapı Malz. San. Tic. A.Ş. vekili davalılar ile aralarındaki mal alışverişinden kaynaklanan bakiye borcun ödenmemesi üzerine 7.639,53 TL alacak hakkında başlatılan takibe haksız şekilde itiraz edildiğini ileri sürerek itirazın iptali ile takibin devamına karar verilmesini talep etmiştir.

Davalılar vekili davaya cevap vermemiş, yargılama sürecinde bilirkişi raporuna beyanları ile birlikte davanın reddini savunmuştur.

Mahkemece davalı borçluların takibe itirazlarında cari hesap özetinde gösterilen hesap hareketlerindeki yıl sonu açılış-kapanış farklılıklarının kabul edilmedikleri, cari hesaba konu faturaların bedelinin ödendiğine dair davalıların bir beyanının bulunmadığı, davacının takip miktarı kadar alacağı olduğunu ispatlayamadığından bahisle davanın reddine karar verilmiştir.

Özel Dairece hüküm yukarıda karar başlığında yazılı gerekçelerle bozulmuştur.

Mahkemece önceki gerekçeler genişletilmek suretiyle verilen direnme kararı, davacı T. Yapı Malz. San. Tic. A.Ş. vekili tarafından temyiz edilmiştir.

Direnme yolu ile Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuşmazlık; aralarında yazılı cari hesap sözleşmesi mevcut olmaksızın süregelen ticari ilişki bulunan taraflardan alacaklının bakiye borç bulunduğu iddiasıyla yargılamada cari hesap özeti olarak anılan belgeye dayanarak başlattığı takipte borçlunun bu ilişkiden doğan borçların vaktinde ödendiği ve cari hesap özetindeki farklılıkların kabul edilmediği yönündeki itirazının ispat yüküne ilişkin kurallar yönünden alacak iddiasına konu malın teslim edilmiş olduğunun kabul edilmesi ve ispat yükünü üzerine alır şekilde ödeme savunmasında bulunması olarak anlaşılıp anlaşılamayacağı, burada varılacak sonuca göre mahkemenin davacının alacak iddiasını ispatlayamadığı gerekçesiyle davanın tümden reddine karar vermesinin yerinde olup olmadığı noktasında toplanmaktadır. 

Bu noktada, konuyla ilgisi bakımından “ispat yükü”ne ilişkin açıklama yapılmasında yarar umulmaktadır.

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun “İspat yükü” başlığını taşıyan 190’ıncı maddesi:

“(1) İspat yükü, kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça, iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir.

(2) Kanuni bir karineye dayanan taraf, sadece karinenin temelini oluşturan vakıaya ilişkin ispat yükü altındadır. Kanunda öngörülen istisnalar dışında, karşı taraf, kanuni karinenin aksini ispat edebilir.” hükmünü içermektedir.

Yukarıda belirtilen maddenin birinci fıkrasında, ispat yükünün belirlenmesine ilişkin temel kural vurgulanmıştır. Buna göre, bir vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran taraf ispat yükünü taşıyacaktır. İspat yükünün belirlenebilmesi için önce ilgili maddi hukuk kuralındaki koşul vakıaların doğru bir şekilde tespit edilmiş olması ve buna uygun somut vakıaların ortaya konulmuş olması gerekir. Her bir vakıa bakımından lehine hak çıkarma çerçevesinde ispat yükü kuralları belirlenir. Ancak kanunda özel olarak ispat yükünün belirlendiği hallerde, genel kurala göre değil, kanunda belirtilen şekilde ispat yükü belirlenecektir.

İkinci fıkrada ise, karinelerin varlığı halinde ispat yükünün nasıl belirleneceği düzenlenmiştir. Karine söz konusu olduğunda, karine temeli ile karine sonucunu birbirinden ayırt etmek gerekir. Karineye dayanan taraf, sadece karine sonucunu ispat yükünden kurtulmuş olur, ancak karine temelini ispat etmek yükü altındadır. Bu durumu vurgulamak için, fıkrada açık düzenleme yapılmıştır. Kesin kanuni karineler dışında, karşı taraf karinenin aksini ispat edebilir. Fıkrada, özellikle aksini ispat kavramına yer verilmiştir. Zira aksini ispat ve karşı ispat farklı kavramlardır. Karine söz konusu olduğunda, karşı ispat faaliyetinden değil, karine ile kabul edilen durumun aksini ispat etmek gerekir.

Davacı T. Yapı Malz. San. Tic. A.Ş. ile davalılar arasında süregelen ticari ilişki bulunduğu çekişmesiz olup davaya konu İzmir 1. İcra Dairesinin 2010/61.6 sayılı icra dosyasında alacak iddiasının dayanağı taraflar ve mahkemece “cari hesap özeti” olarak adlandırılan belgedir. Davalılar takibe itirazlarında davacı şirket ile aralarındaki bu ticari ilişkiyi kabul etmiş ve bundan doğan tüm borcun vaktinde ödendiğini savunmuştur. Bu beyana göre ispat yükü ödeme savunmasında bulunan davalılara geçmiş olup, mahkemece bu yöne işaret eden ve Hukuk Genel Kurulunca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uymak gerekirken önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır. 

Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır. 

S O N U Ç : Davacı T. Yapı Malz. San. Tic. A.Ş. vekili vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile direnme kararının Özel Daire bozma kararında gösterilen nedenlerden dolayı BOZULMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere 01.11.2017 gününde oybirliği ile karar verildi.