CEVAP VERİLMEMİŞSE DAVACININ İDDİANIN GENİŞLETİLMESİ VE DEĞİŞTİRİLMESİ YASAĞI CEVAP SÜRESİNİN SONA ERMESİNDEN SONRA BAŞLAR.

KARAMERCAN HUKUK Bürosu internet sitesinde yayınlanan tüm içerik telif yasaları ve Türk Patent Enstitüsü kapsamında koruma altındadır. KARAMERCAN HUKUK Bürosu internet sitesinde paylaşılan Yargıtay Kararları’nın kullanımından doğabilecek zararlar için KARAMERCAN HUKUK Bürosu hiçbir sorumluluk kabul etmez. www.karamercanhukuk.com/blog_yargitay.php internet adresinde paylaşılan Yargıtay Kararları’nın link verilmeden bir başka anlatımla www.karamercanhukuk.com internet adresinden alındığı belirtilmeksizin kopyalanması, paylaşılması ve kullanılması YASAKTIR. KARAMERCAN HUKUK Bürosu internet sitesini ziyaret etmekle, yukarıda belirtilen kullanım şartlarını kabul etmiş sayılırsınız.


24 Kas
2021

Yazdır

T.C.
YARGITAY
7. Hukuk Dairesi

ESAS NO       : 2021/60
KARAR NO    : 2021/354

T Ü R K  M İ L L E T İ  A D I N A

Y A R G I T A Y   İ L A M I

MAHKEMESİ           : Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi
TARİHİ                     : 05/12/2018
NUMARASI             : 2018/2398 - 2018/2470
DAVACI                   : Ş.Ü.
DAVALI                   : M.K.
İLK DERECE
MAHKEMESİ          :
Amasya 3. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ                    : 18/07/2018
NUMARASI            : 2016/192 - 2018/304

Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 27.05.2016 tarihinde verilen dilekçeyle önalım hakkına dayalı tapu iptali ve tescil talep edilmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 18.07.2018 tarihli hükmün istinaf yoluyla incelenmesi davalı vekili tarafından talep edilmiştir. Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesince istinaf talebinin esastan reddine dair verilen kararın davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içeriğindeki tüm kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:

KARAR

Dava, önalım hakkından kaynaklanan tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.

Davacı vekili, davacının paydaşı olduğu Amasya ili, Merkez ilçesi, 1.45 ada 4 parsel sayılı taşınmazda bulunan dükkanın 3/8 payının dava dışı Can Ü. tarafından 21.07.2014 tarihinde davalıya satışının yapıldığı iddiası ile önalım hakkına dayalı tapu iptali ile tescil talep etmiştir.

Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur.

İlk derece mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Davalı vekilinin istinaf başvurusu üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince Amasya 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 18/07/2018 tarih ve 2016/192 Esas 2018/304 sayılı kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından davalı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-b/1. maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.

Hükmü, davalı vekili temyiz etmiştir.

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun "İddia ve savunmanın genişletilmesi veya değiştirilmesi" başlıklı 141. maddesinde "(1) Taraflar, cevaba cevap ve ikinci cevap dilekçeleri ile serbestçe iddia veya savunmalarını genişletebilir yahut değiştirebilirler. Dilekçelerin karşılıklı verilmesinden sonra iddia veya savunma genişletilemez yahut değiştirilemez.

(2) İddia ve savunmanın genişletilip değiştirilmesi konusunda ıslah ve karşı tarafın açık muvafakati hükümleri saklıdır." düzenlemesi bulunmaktadır.

Hemen belirtmek gerekir ki, iddia ve savunmanın genişletilmesi ya da değiştirilmesi yasağı dilekçe değişiminin bitmesinden sonra başlayacaktır. Davacının cevaba cevap dilekçesini vermesinden sonra onun bakımından iddianın genişletilmesi ya da değiştirilmesi yasağı başlayacaktır. Keza davalı bakımından savunmanın genişletilmesi yasağı ikinci cevap dilekçesinin verilmesinden sonra başlayacaktır. Ancak davalı cevap dilekçesi vermezse onun bakımından cevap süresinin sona ermesinden sonra yasak başlayacaktır. Bu durumda davacı bakımından da cevaba cevap dilekçesi veremeyeceği için yasak "cevap süresinin sona ermesinden sonra" başlayacaktır. (Pekcanıtez, Pekcanıtez usul cilt II s. 1268-1269)

Somut olaya gelince; davacı vekili dava dilekçesinde bedelde muvazaa iddiasında bulunmamış, 01.07.2016 havale tarihli dilekçesi ile bedelde muvazaa olduğunu belirterek iddiasını genişletmiştir. Dava dilekçesi 06.06.2016 tarihinde davalıya usulüne uygun olarak tebliğ edilmiş, davalı cevap dilekçesi vermemiştir. Davalı cevap dilekçesi vermediğinden davacı taraf için iddianın genişletilmesi yasağı davalının davaya cevap verme süresinin son günü olan 20.06.2016 tarihinden itibaren başlayacaktır. Davacının iddiasını genişletmesine davalının muvafakati bulunmamaktadır. Davacının usule uygun iddianın genişletilmesi isteminin bulunmadığı ve davalının iddianın genişletilmesi talebine açık muvafakatinin olmadığı anlaşıldığından mahkemece davacının bedelde muvazaa iddiasına itibar edilerek yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş hükmün bozulması gerekmiştir.

SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle ve HMK'nın 373/1. maddesi gereğince davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının KALDIRILMASINA, yerel mahkeme hükmünün BOZULMASINA, temyiz nedenine göre davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, karardan bir örneğin Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesine, dosyanın İLK DERECE MAHKEMESİNE GÖNDERİLMESİNE, peşin yatırılan harcın yatırana iadesine, 13.09.2021 tarihinde oy birliğiyle kesin olarak karar verildi.

Başkan        Üye                   Üye             Üye                Üye
H. ONAT      A. S. ERKUŞ    M. EROL     M. AKGÜN     B. ŞEN

İÇTİHAT YORUMU : Doktrindeki birinci görüşe göre, "davalı bakımından savunmanın genişletilmesi yasağı ikinci cevap dilekçesinin verilmesinden sonra başlayacaktır. Ancak davalı cevap dilekçesi vermezse onun bakımından cevap süresinin sona ermesinden sonra yasak başlayacaktır. Bu durumda davacı bakımından da cevaba cevap dilekçesi veremeyeceği için yasak “cevap süresinin sona ermesinden sonra başlayacaktır." (PEKCANITEZ, Hakan, Pekcanıtez Usûl Medenî Usûl Hukuku, İstanbul, 2017, s. 1268, 1269; DIRENİSA, Efe, Medenî Yargılamada Ön İnceleme Aşaması, İstanbul, 2021, s. 218)

Doktrindeki ikinci görüşe göre ise "davalının süresi içinde cevap dilekçesi vermemiş olması halinde, davacı için iddiayı değiştirme ve genişletme yasağı, (HUMK döneminde olduğu gibi) dava açılması ile başlar." (KURU, Baki; AYDIN, Burak, Medeni Usul Hukuku El Kitabı, C: I, 2. Baskı, Ankara, 2021, s. 481, 508; TANRIVER, Süha, Medenî Usûl Hukuku, C: I, Tümüyle Güncellenmiş, Yenilenmiş ve Genişletilmiş 3. Bası, Ankara, 2020, s. 675)

Doktrindeki birinci görüşü dikkate alan Yargıtay 7. Hukuk Dairesi uygulaması benimsenecek olursa, davalının HMK m. 127/1 hükmü kapsamında ek cevap süresi talep edip ek cevap süresi içerisinde de, cevap dilekçesi sunmaması durumunda, davacının cevap dilekçesinin tebliğinden itibaren yaklaşık 45 günlük bir süre daha iddiasını değiştirebileceği ve genişletebileceği de unutulmamalıdır.