CİRODA HEM İMZANIN OLMASI HEM DE LEHİNE CİRO EDİLENİN BELİRTİLMESİ DURUMUNDA YETKİLİ HAMİLİN TESPİTİ

KARAMERCAN HUKUK Bürosu internet sitesinde yayınlanan tüm içerik telif yasaları ve Türk Patent Enstitüsü kapsamında koruma altındadır. KARAMERCAN HUKUK Bürosu internet sitesinde paylaşılan Yargıtay Kararları’nın kullanımından doğabilecek zararlar için KARAMERCAN HUKUK Bürosu hiçbir sorumluluk kabul etmez. www.karamercanhukuk.com/blog_yargitay.php internet adresinde paylaşılan Yargıtay Kararları’nın link verilmeden bir başka anlatımla www.karamercanhukuk.com internet adresinden alındığı belirtilmeksizin kopyalanması, paylaşılması ve kullanılması YASAKTIR. KARAMERCAN HUKUK Bürosu internet sitesini ziyaret etmekle, yukarıda belirtilen kullanım şartlarını kabul etmiş sayılırsınız.


24 Ağu
2016

Yazdır

T.C.
YARGITAY
Hukuk Genel Kurulu

ESAS NO       : 2014/12-1180
KARAR NO    : 2016/801

 Y A R G I T A Y   İ L A M I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ          :
İstanbul 9. İcra Hukuk Mahkemesi
TARİHİ                    : 03/04/2014
NUMARASI             : 2014/85 - 2014/319
DAVACI                   : U. İnşaat Sanayi ve Ticaret A.Ş. vekili Av. M.K.
DAVALI                   : F. Alüminyum San. ve Tic. A.Ş. vekili Av. E.B.

Taraflar arasındaki “ödeme emrinin iptali” istemli şikayetten dolayı yapılan yargılama sonunda İstanbul 9. İcra (Hukuk) Mahkemesince icra emrinin iptaline, bonoların tevdiine ilişkin talebin reddine ve fazlaya ilişkin hakkın saklı tutulmasına yönelik itiraz hakkında karar vermeye yer olmadığına dair verilen 26.06.2013 gün ve 2013/389 E., 2013/612 K. sayılı karar, şikayet olunan alacaklı vekilinin temyizi üzerine Yargıtay 12. Hukuk Dairesinin 12.11.2013 gün ve 2013/27158 E.,2013/35710 K. sayılı kararı ile;

“... Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de;

Bonolara dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla yapılan takipte, keşideci borçlu şirket dayanak bonolarda lehtarın cirosundan sonra ciranto olan Ç. İş Sendikası'nın imzası bulunmaması nedeniyle ciro silsilesinin kopuk olduğunu ve senet aslının kasada bulunmadığını belirterek itirazda bulunduğu, mahkemece takip alacaklısının yetkili hamil olmadığı belirtilerek İİK'nun 170/a maddesi uyarınca takibin iptaline karar verildiği anlaşılmaktadır.

Somut olayda; dayanak bonolarda keşidecinin U. İnşaat San. ve Tic. A.Ş. olduğu, lehtarının G. Cephe Sis. San. ve Tic. Ltd. Şti. olduğu, takibe konu bonoların arkasındaki ilk cironun lehtara ait olduğu, lehtara ait olan bu ilk cironun hemen altında F. Alimünyum San. ve Tic. A.Ş.'ye cirolandığı, bu cirodan sonra "Ç. İş Sendikası  emrine ödeyiniz" ibaresi ile F. Alimünyum San. ve Tic. A.Ş. tarafından Ç.-İş Sendikası'na cirolandığı sonrasında bonoların beyaz ciro ile F. Aliminyum San. ve Tic. A.Ş.'nin eline geçtiği anlaşılmıştır. Takip dayanağı bonoların arkasında lehtarın cirosunun hemen altında bulunan "Ç. İş Sendikası emrine ödeyiniz" ibaresi Ç. İş Sendikası tarafından yapılan ciro anlamında olmayıp imza üstteki yazının tasdiki olduğundan F. Aliminyum San. ve Tic. A.Ş. tarafından yapılan ciroda düşülen ibaredir. Bu nedenle takip dayanağı bonolara ilişkin olarak yetkili hamil olan alacaklının borçlu aleyhine takip yapmasında yasal bir engel bulunmamakla; mahkemece itirazın reddi yerine yazılı gerekçelerle takibin iptaline yönelik hüküm tesisi isabetsiz olup bozmayı gerektirmiştir...”

gerekçesi ile bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmiştir.

TEMYİZ EDEN : Şikâyet olunan alacaklı vekili

HUKUK GENEL KURULU KARARI

Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:

İstem takip konusu bonoların icra müdürlüğüne tevdi edilmediği, takip konusu bonolardaki ciro silsilesinin kopuk olması nedeniyle alacaklının yetkili hamil olmadığı ve kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takipte fazlaya ilişkin hakkın saklı tutulmasının yasaya aykırı bulunduğu iddiasıyla ödeme emrinin şikayet yolu ile iptaline ilişkindir.

Şikâyetçi borçlu vekili şikâyet olunan tarafından müvekkili aleyhine girişilen takipte kambiyo senet asıllarının icra dairesine tevdi edilmediğini, takip talebinde fazlaya ilişkin hakların saklı tutulmasının usule aykırı olduğunu; ayrıca bonoların arkasında ciranta olarak görünen (dava dışı) Ç.-İş Sendikası’nın unvanının yazılmasına rağmen, bu ciranta tarafından imza atılmamış olması nedeniyle ciro silsilesinin koptuğu ve bu haliyle şikâyet olunan alacaklının ancak alacağın temliki hükümleri çerçevesinde takip yapabileceğini ileri sürerek ödeme emrinin iptaline ve yaptıkları itirazın kabulüne karar verilmesini istemiştir.

Şikâyet olunan alacaklı vekili bonoların icra dairesine sunulduğunu, faiz oranlarındaki artıştan kaynaklanacak fazlaya ilişkin hakların saklı tutulmasının yasaya uygun olduğunu, müvekkilinin takip konusu bonoları lehdardan ciro yoluyla aldığını ve Ç.-İş Sendikası’nın, müvekkilinden sonraki ciranta olduğunu, bu haliyle ciro zincirinde kopukluk olmadığını bildirerek şikayetin reddini savunmuştur.

İcra Mahkemesince takip konusu bonoların icra dairesine teslim edilmediğine ilişkin şikâyetin reddine; lehdardan sonraki ciranta olan Ç.-İş Sendikasının ciro beyanı altına imza atmamış olması nedeniyle kopan ciro zincirine göre alacaklı sıfatı bulunmayan kişi tarafından yapılan takibin iptaline ve iptal nedeniyle fazlaya ilişkin haklara ilişkin itiraz bakımından karar ittihazına yer olmadığına karar verilmiştir.

Kararın şikâyet olunan-alacaklı vekilince temyizi üzerine karar Özel Dairece, yukarıda açıklanan nedenlerle bozulmuştur.

İcra Mahkemesince lehdar tarafından yapılan ciroda, bono bedelinin ödeneceği kişi olarak Ç. İş Sendikasının gösterildiği, bu durumun lehdar ile alacaklı F. Alüminyum AŞ. arasındaki doğrudanlığı ortadan kaldırdığı; ciroyu yapan şirketin tacir olup basiretli davranması gerektiği ve ödemeye ilişkin ibarenin hüküm ifade etmediğinin söylenemeyeceği gerekçesiyle önceki kararda direnilmiştir.

Direnme kararını şikâyet olunan-alacaklı vekili temyize getirmektedir.

Hukuk Genel Kurulundaki görüşme sırasında işin esasının incelenmesinden önce, direnme kararının gerçekte yeni hüküm niteliğinde olup olmadığı; dolayısıyla temyiz incelemesinin Hukuk Genel Kurulunca mı, yoksa Özel Dairece mi yapılması gerektiği hususu ön sorun olarak tartışılıp, değerlendirilmiştir.

Bilindiği üzere; direnme kararının varlığından söz edilebilmesi için, mahkeme bozmadan esinlenerek yeni herhangi bir delil toplamadan önceki deliller çerçevesinde karar vermeli; gerekçesini önceki kararına göre genişletebilirse de değiştirmemelidir (6217 sayılı Kanun'un 30 uncu maddesi ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’na eklenen “Geçici madde 3” atfıyla uygulanmakta olan 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 429 uncu maddesi).

Mahkemenin yeni bir bilgi, belge ve delile dayanarak veya bozmadan esinlenip gerekçesini değiştirerek veya daha önce üzerinde durmadığı bir hususu bozmada işaret olunan şekilde değerlendirerek, dolayısıyla da ilk kararının gerekçesinde dayandığı hukuki olguyu değiştirerek karar vermiş olması halinde, direnme kararının varlığından söz edilemez.

Somut olayda İcra Mahkemesince ilk kararda ciro silsilesinin kopuk olduğuna ilişkin gerekçe “…lehtar tarafından Ç. İş Sendikası’na ciro edildiği ancak Ç. İş Sendikası’nın mevzu bahis bu kambiyo senedini kendisinden sonra gelen F. Alüminyum Sanayi ve Ticaret A.Ş.’ne ciro etmiş ise de, bu ciro işlemi üzerinde yapılan inceleme üzerinde Ç. İş Sendikası’nın cironun zorunlu unsurlarından olan imzayı noksan bıraktığı başka bir deyişle devir ve imzadan müteşekkil cironun imza unsurunu noksan bırakarak kendisinden sonraki kişiye yapmış olduğu, bu cironun TTK’nun 789. maddesine uygun olduğu söylenemez, bununla eş zamanlı olarak meydana gelen sorumluluğun geçerli olduğu ifade etmek mümkün değildir. O halde usulüne uygun olmayan bu ciro kendisinden sonra gelen alacaklını alacaklarını kuşkulu hale getirmiştir. Salt bu nedenden dolayı takip İİK’nun 170/a maddesi gereğince iptal edilmelidir” denilmiştir.

Özel Dairenin “cironun F. Alüminyum San. ve Tic. A.Ş. tarafından yapıldığı” yönündeki bozma kararından sonra oluşturulan direnme kararında İcra Mahkemesi, aynı konudaki gerekçesini “Somut olayda kambiyo senetlerinin lehtar G. Cephe Sis. San ve Tic. Ltd. Şti. tarafından Ç. İş Sendikası emrine ödeyiniz şeklinde belirli bir kimseye tevdi ve teslimi için talimat verildiği ancak anlaşılmayan bir sebepten ötürü mevzu bahis kambiyo senetlerinin F. Alüminyum San.ve Tic. A.Ş.’ye tevdi edildiği anlaşılmaktadır. Mahkememiz ile Daire arasındaki uyuşmazlık bu noktada yoğunlaşmaktadır. Konuyu düzenleyen TTK'nun 682 ve 683. maddeleri birlikte değerlendirildiğinde cironun poliçe veya poliçeye bağlı olan ve alonj denilen bir kağıt üzerine yazılması ve ciranta tarafından imzalanmasının zorunlu olduğu, öte yandan lehine ciro yapılan kişinin ciroda gösterilmesine gerek bulunmadığı, ciro, cirantanın sadece imzasından ibaret olabileceği ifade edilmektedir.

Somut olay irdelendiğinde ciroyu gerçekleştirilen lehtar G. Cephe Sistemleri San. ve Tic Ltd. Şti. kambiyo senetlerini TTK’nun 683. maddesi gereğince imzalamak suretiyle ciro etmiştir. Bu davranış biçimi TTK’nun 683. maddesinin 1 fıkrası ile uyumlu olup cironun geçerli olması için yeterlidir. Ancak zorunlu olmamakla birlikte G. Cephe Sist. San ve Tic Ltd. Şti. TTK’nun 683/2. maddesi gereğince ciro edilen kimseyi yazmak suretiyle kambiyo senetlerine dahil etmiştir. Öteki ifade ile TTK’nun 683/2 maddesinde belirtildiği gibi G. Cephe Sis. San ve Tic. Ltd. Şti. kambiyo senetlerinin ciro edildiği Ç. İş Sendikasını da açıkça ifade etmiştir.

Ç. İş Sendikası emrine ödeyiniz şeklindeki ibarenin sıradan bir ibare olarak telakki edilmesi mümkün değildir. G. Cephe Sis. San ve Tic Ltd. Şti'den F. Alüminyum San. ve Tic. A.Ş.’ye geçiş doğrudan değildir. Doğrudanlığı akamete uğratan G. Cephe Sis. San ve Tic Ltd. Şti.'nin gerçekleştirdiği cirodur. Bu ciro sadece imzadan ibaret değildir. Ciro eş zamanlı olarak hem imza hem de cironun yapıldığı “Ç. İş Sendikası emrine ödeyiniz” ibaresi ile çekin ciro edildiği kimseyi de işaret etmektedir. Bu husus kambiyo senetlerinde tereddütsüz bir şekilde kayıtlıdır.

Ciro eden tüzel kişilik bir tacirdir. TTK’nun 18. maddesi tacirlerin basiretli olmalarını şart koşmaktadır. Sözkonusu madde TTK’nun 682 ve 683. maddeleri ile birlikte değerlendirildiğinde bir tacir sarf ettiği sözlerin ya da attığı imzaların ne anlama geldiğini, yaratacağı etki ve sonuçları bilmekle ödevlidir. Ortada “Ç. İş Sendikası Emrine Ödeyiniz” şeklindeki ibare dururken bunun hiçbir hüküm ifade etmediğini, öylesine yazılmış bir tabir olduğunu söylemeye TTK’nun 683/2. madde hükmü izin vermemektedir. Dolayısı ile bozmada ifade edildiği gibi “Ç. İş Sendikası Emrine Ödeyiniz” şekildeki beyan ve yazının üstteki yani G. Cephe Sistemleri San. ve Tic Ltd. Şti. tarafından gerçekleştirilen cironun devamı ya da yazının tasdikli olduğunu ifade etmek mümkün değildir” şeklindedir.

Yapılan değerlendirmede gerekçenin bozmadan esinlenerek değiştirilmediği ve ön sorun bulunmadığı kabul edilmiştir.

Hukuk Genel Kurulundaki görüşmeler sırasında bazı üyeler tarafından, gerekçenin bozma kararından da esinlenilerek esaslı biçimde değiştirildiğini, bu haliyle ortada yeni bir hüküm bulunduğunu ve incelemenin Özel Dairece yapılması gerektiği ileri sürülmüş ise de, bu görüş Kurul çoğunluğunca yukarıda belirtilen nedenlerle benimsenmemiştir.

Ön sorun bu şekilde aşıldıktan sonra direnme yoluyla Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuşmazlık; lehdar cirosu altında ve alacaklı cirosu üstünde bulunan “Ç. İş Sendikası emrine ödeyiniz” şeklindeki cironun lehdar tarafından mı, yoksa takip alacaklısı tarafından mı yapıldığı; buradan ulaşılacak sonuca göre ciro silsilesinin kopuk olup olmadığı ve alacaklının yetkili hamil sayılıp sayılmayacağı noktasında toplanmaktadır.

Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, bozma kararında açıklanan gerektirici nedenlere göre, Hukuk Genel Kurulunca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır.

Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.

S O N U Ç : Şikâyet olunan alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile direnme kararının Özel Daire bozma kararında gösterilen nedenlerden dolayı BOZULMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, 15.06.2016 gününde oy birliği ile karar verildi.