ÇOCUK TESLİMİ HAKKINDAKİ İLAMIN İCRAYA KONULABİLMESİ İÇİN KESİNLEŞMESİ ŞARTTIR.

KARAMERCAN HUKUK Bürosu internet sitesinde yayınlanan tüm içerik telif yasaları ve Türk Patent Enstitüsü kapsamında koruma altındadır. KARAMERCAN HUKUK Bürosu internet sitesinde paylaşılan Yargıtay Kararları’nın kullanımından doğabilecek zararlar için KARAMERCAN HUKUK Bürosu hiçbir sorumluluk kabul etmez. www.karamercanhukuk.com/blog_yargitay.php internet adresinde paylaşılan Yargıtay Kararları’nın link verilmeden bir başka anlatımla www.karamercanhukuk.com internet adresinden alındığı belirtilmeksizin kopyalanması, paylaşılması ve kullanılması YASAKTIR. KARAMERCAN HUKUK Bürosu internet sitesini ziyaret etmekle, yukarıda belirtilen kullanım şartlarını kabul etmiş sayılırsınız.


30 Kas
2015

Yazdır

T.C.
YARGITAY
Hukuk Genel Kurulu

ESAS NO            : 2013/8-2200
KARAR NO         : 2015/1223       

Y A R G I T A Y   İ L A M I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ           :
Söğüt İcra Hukuk Mahkemesi
TARİHİ                    : 04/04/2013
NUMARASI             : 2013/84-2013/18
DAVACI                  : Y.D. vekili Av. N.S.K.
DAVALI                  : N.D.

Taraflar arasındaki “şikayet yoluyla icra emrinin iptali” isteminden dolayı yapılan yargılama sonunda; Söğüt İcra Hukuk Mahkemesince şikayetin kabulüne dair verilen 05.10.2012 gün ve 2012/32 E., 2012/36 K. sayılı kararın incelenmesi davalı tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 8. Hukuk Dairesinin 21.01.2013 gün ve 2012/13958 E., 2013/492 K. sayılı ilamı ile;

(... Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de;

Şikayetçi vekili çocuk teslimi için Yönetmelikte öngörülen örnek: 3 sayılı icra emri yerine örnek: 4-5 sayılı icra emrinin gönderilmesi nedeniyle takibin iptalini talep etmiştir. Mahkeme ise “Söğüt İcra Dairesi’nin 2012/354 Esas sayılı icra dosyasında çocuk teslimine ilişkin ilama dayanılarak icra takip talebinde bulunulduğu halde İcra ve İflas Kanunu Yönetmeliği’nin 24. maddesinde öngörülen hususları içerir örnek: 3 icra emri yerine örnek: 4-5 icra emrinin gönderildiği anlaşılmakla, bu yöndeki şikayetin haklı ve yerinde olduğundan icra emrinin iptaline, ayrıca HMK’nun 350/2. maddesine göre bu tür ilamların kesinleşmedikçe infaz edilemeyeceği ve bu hususun kamu düzenine ilişkin olup re’sen gözetilmesi gerektiği” gerekçesi ile takibin iptaline karar vermiştir.

Her ne kadar boşanma kararı ile birlikte verilen çocuk teslimine ilişkin ilamlar kesinleşmeden takip konusu yapılamaz ise de bu husus ilgilisi tarafından şikayet konusu yapıldığı takdirde icra mahkemesince incelenebilir.

Somut olayda borçlunun icra mahkemesine bu yönde bir şikayeti bulunmamaktadır.

O halde, mahkemenin örnek: 3 icra emri yerine örnek: 4-5 icra emrinin gönderilmesi gerektiği yönündeki değerlendirmesi yerinde olup, bu nedenle icra emrinin iptali ile yetinilmesi gerekirken şikayetçi alacaklı tarafından takibe dayanak ilamın kesinleşmedikçe infaz edilemeyeceğine yönelik şikayet olmadığı halde bu gerekçe ile takibin iptaline de karar verilmesi isabetsizdir...)

gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmiştir.

TEMYİZ  EDEN: Davalı

HUKUK GENEL KURULU KARARI

Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:

Talep, şikayet yolu ile icra emrinin iptali istemine ilişkindir.

Yerel mahkemece, istemin kabulü ile takibin iptaline dair verilen karar davalının temyizi üzerine, Özel Dairece yukarıda başlık bölümünde yazılı gerekçeyle bozulmuş; mahkemece önceki kararda direnilmiştir. Direnme kararını, davalı temyize getirmiştir.

Direnme yoluyla Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuşmazlık; icra emrinin iptaline yönelik şikayetin incelenmesi sırasında takibe dayanak çocuk teslimine dair ilamın kesinleşmedikçe infaz edilemeyeceğine yönelik şikayet olmadığı halde, icra mahkemesince bu hususun kamu düzeninden olduğundan bahisle re’sen dikkate alınarak takibin iptaline karar vermesinin mümkün olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

Hemen belirtilmelidir ki, kamu düzenine aykırı olan işlemlere karşı süresiz şikâyet yoluna gidilebilir. Bu husus kanunda yazılı değildir. Ancak, doktrin ve Yargıtay, kamu düzenine ilişkin hususlarda, şikâyetin süreye tâbi olmadığını kabul etmiş ve bu ilke uygulamada yerleşmiştir. Borçlunun, üçüncü kişilerin ve kamunun (âmmenin) menfaatini korumak için konulmuş âmir hükümlere aykırı olarak yapılmış olan işlemler, kamu düzenine aykırıdır. Kamu düzenine aykırı olan bu gibi işlemlere karşı her zaman (icra takibi bitinceye kadar) şikâyet yoluna gidilebilir. (Baki Kuru, İcra ve İflas Hukuku El Kitabı, 2. Bası, Ankara 2013 s. 109).

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK)’nun 350. maddesinin 2. fıkrasına göre, kişiler hukuku, aile hukuku ve taşınmaz mal ile ilgili ayni haklara ilişkin kararlar kesinleşmedikçe yerine getirilemez. Bu durumda çocuk teslimi hakkındaki ilâmın icraya konulabilmesi için kesinleşmesi şarttır.

Kesinleşmeden icraya konulamayacak bir ilâm, kesinleşmeden icraya konulursa, borçlu buna karşı icra mahkemesinde şikâyet yoluna başvurabilir. Bu şikayet üzerine, icra mahkemesi, ilamlı takibin iptaline karar verir (Baki Kuru, İcra ve İflas Hukuku El Kitabı, s. 926, 927). İlamın kesinleşmeden icraya konulduğuna ilişkin şikayet, kamu düzenine ilişkin olduğundan, süreye tabi değildir, süresiz şikayet yoluna başvurulabilir (Baki Kuru, İcra ve İflas Hukuku, C. 3, 3. baskı, İstanbul 1993, s. 2224; Baki Kuru, İcra ve İflas Hukuku El Kitabı, s. 921, dipnot 31). 

Somut olayda şikayetçi vekili çocuk teslimi için Yönetmelikte öngörülen örnek: 3 sayılı icra emri yerine örnek: 4- 5 sayılı icra emrinin gönderilmesi nedeniyle takibin iptalini talep etmiş, mahkemece “çocuk teslimine ilişkin ilama dayanılarak icra takip talebinde bulunulduğu halde İcra ve İflas Kanunu Yönetmeliği’nin 24. maddesinde öngörülen hususları içerir örnek: 3 icra emri yerine örnek: 4- 5 icra emri gönderildiğinden bu yöndeki şikayetin haklı ve yerinde olduğundan icra emrinin iptaline, ayrıca HMK’nun 350/2. maddesine göre bu tür ilamların kesinleşmedikçe infaz edilemeyeceği ve bu hususun kamu düzenine ilişkin olup re’sen gözetilmesi gerektiği” gerekçesi ile takibin iptaline karar verilmiştir. Davalının temyizi üzerine Özel Daire tarafından yerel mahkeme kararı “her ne kadar boşanma kararı ile birlikte verilen çocuk teslimine ilişkin ilamlar kesinleşmeden takip konusu yapılamaz ise de bu husus ilgilisi tarafından şikayet konusu yapıldığı takdirde icra mahkemesince incelenebileceği, takibe dayanak ilamın kesinleşmedikçe infaz edilemeyeceğine yönelik şikayet olmadığı halde sözkonusu ilamın kesinleşmedikçe infaz edilemeyeceği ve bu hususun kamu düzeninden olduğundan bahisle re’sen dikkate alınarak takibin iptaline de karar verilmesinin isabetsiz olduğu” gerekçesiyle bozulmuştur.

Yukarıda da açıklandığı üzere HMK’nun 350. maddesinin 2. fıkrasına göre kişiler hukuku, aile hukuku ve taşınmaz mal ile ilgili ayni haklara ilişkin kararlar kesinleşmedikçe yerine getirilemez. Bu durumda çocuk teslimi hakkındaki ilâmın icraya konulabilmesi için de kesinleşmesi şarttır. Kamu düzenine ilişkin olan bu konunun mahkemece re’sen dikkate alınması ve kesinleşmeden icraya konulan ilam nedeniyle takibin iptaline karar vermesi usul ve yasaya uygundur.

Görüşmeler sırasında bir kısım üyeler tarafından, kesinleşmeksizin infaz edilemeyen bir ilamın icraya konulması halinde borçlunun şikayetinin 7 günlük süreye bağlı olduğunu, diğer bir deyişle süresiz şikayete tabi olmadığını, bu nedenle 7 günlük süre geçtikten sonra borçlunun bu hususu ileri sürmesinin mümkün olmadığını, somut olayda da süresi içerisinde infaza konu ilamın kesinleşmeden icraya konulamayacağı yönünde bir şikayet olmadığını, yerel mahkemece bu hususun kamu düzeninden olduğundan bahisle re’sen gözönüne alınmasının mümkün olmadığı belirtilerek yerel mahkeme kararının bozulması yönünde görüş beyan edilmiş ise de, Kurul çoğunluğu tarafından bu görüş benimsenmemiştir.

Hal böyle olunca, yerel mahkemece kesinleşmeden infaz edilemeyecek bir ilamın icraya konulması durumunda bu hususun kamu düzenine ilişkin olması nedeniyle re’sen gözönüne alınarak takibin iptaline karar verilmiş olması usul ve yasaya uygun olup, yerel mahkeme kararının onanması gerekir.

SONUÇ: Davalının temyiz itirazlarının reddi ile, direnme kararının yukarıda açıklanan nedenlerle ONANMASINA, gerekli temyiz ilam harcı peşin alınmış olduğundan başkaca harç alınmasına mahal olmadığına, 17.04.2015 tarihinde oyçokluğu ile karar verildi.