DAVA DİLEKÇESİ TEBLİĞ EDİLMEDEN DOSYA ÜZERİNDEN GÖREVSİZLİK KARARI VERİLEMEZ.

KARAMERCAN HUKUK Bürosu internet sitesinde yayınlanan tüm içerik telif yasaları ve Türk Patent Enstitüsü kapsamında koruma altındadır. KARAMERCAN HUKUK Bürosu internet sitesinde paylaşılan Yargıtay Kararları’nın kullanımından doğabilecek zararlar için KARAMERCAN HUKUK Bürosu hiçbir sorumluluk kabul etmez. www.karamercanhukuk.com/blog_yargitay.php internet adresinde paylaşılan Yargıtay Kararları’nın link verilmeden bir başka anlatımla www.karamercanhukuk.com internet adresinden alındığı belirtilmeksizin kopyalanması, paylaşılması ve kullanılması YASAKTIR. KARAMERCAN HUKUK Bürosu internet sitesini ziyaret etmekle, yukarıda belirtilen kullanım şartlarını kabul etmiş sayılırsınız.


25 May
2017

Yazdır

T.C.
YARGITAY
13. Hukuk Dairesi

ESAS NO            : 2016/28951
KARAR NO         : 2017/3886 

Y A R G I T A Y   İ L A M I

MAHKEMESİ        : Kocaeli 4. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ                  : 29/03/2016
NUMARASI          : 2016/116 - 2016/124
DAVACI                : İ.G.vekili avukat Ö.F.Y.
DAVALI                : M.S.

Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı mahkemenin görevsizliğine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.

KARAR

Davacı, davalı avukat ile senet borçlusu K.Z. A.Ş aleyhinde icra takibi yapması için davalıyı vekil tayin ettiği, davalı avukatın icra takibi yapabilmesi için 85,000.00 TL masraf istediği ve bu paranın ödendiği, davacı davalı avukatının K.Z. A.Ş aleyhine açtığı İstanbul 11. İcra Müdürlüğünün 2015/1...1 Esas sayılı dosyasını incelediğinde davalı avukatın önce 16. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2015/1..7 D.İş sayılı dosyasında ihtiyati haciz kararı aldığı bu dosyaya 3000,00 TL teminat, 70.50 harç ve masraf yatırdığı. İcra dosyasında da 26.944,95 TL harç ve masraf yatırdığının anlaşıldığı, davalının bu ödemeler düşüldükten sonra davacıya 54.984,55 TL iade etmesi gerekirken bu parayı ödemekten kaçındığı bunun üzerine davacı davalı eski avukatı aleyhine icra takibi yaptığı davalının yetkiye ve borca itiraz ettiğini tüm bu nedenlerle Kocaeli 4. İcra Müdürlüğü’nün 2015/1...3 esas sayılı dosyasından borçlu tarafından yapılan haksız yetki itirazının reddine, itirazın iptali ve takibin devamına, haksız ve kötüniyetli itiraz nedeniyle borçlu aleyhinde % 20 den aşağı olmamak üzere inkar tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.

Davalıya dava dilekçesi tebliğ edilmemiştir.

Mahkemece, Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanunun 3. maddesi uyarınca Tüketici Mahkemesinde görülmesi gerektiği gerekçesiyle dosya üzerinden tensiben görevsizlik kararı verilmiştir.

Uyuşmazlık, 6100 sayılı HMK'nın 114/c maddesi gereğince dava şartı olan “mahkemenin görevli olması” şartı hakkında taraf teşkili sağlanmadan karar verilip verilemeyeceği noktasında toplanmaktadır.

Mahkemenin görevli olması dava şartıdır (HMK. m.114/1-c). Dava şartları ve ilk itirazlar ön incelemede sonuca bağlanır. Ön inceleme ise, dilekçelerin karşılıklı verilmesinden sonra yapılır (HMK. m.137/1, 139/1 ilk cümle). Buna göre, görevsizlik kararı verilebilmesi için; dava dilekçesinin davalıya tebliği, cevap süresinin (HMK. m. 127/1) beklenmesi, süresi içinde cevap verilmesi halinde davacıya tebliği, onun cevaba cevap verme süresinin (HMK. m.136/1) beklenmesi, verdiğinde bunun diğer tarafa tebliği ve davalının ikinci cevap süresinin beklenmesi zorunludur. Mahkemenin, dava şartları ve ilk itirazlar hakkında dosya üzerinden karar verebileceğini öngören aynı Kanun'un 138. maddesi hükmü, dilekçelerin karşılıklı verilmesi zorunluluğunu ortadan kaldırmaz. Bu hüküm, hakime, belirtilen hususlar hakkında gerekmiyorsa ön inceleme duruşması yapmaksızın karar verebilme yetkisi tanır. Ön inceleme duruşması yapmaksızın dosya üzerinden karar verilebilmesi için de, davanın ön inceleme aşamasına getirilmiş olması gereklidir. Yasa'nın 137'nci maddesinin (1.) fıkrasında, ön inceleme dilekçelerinin karşılıklı verilmesinden sonra yapılacağının açıkça öngörülmüş olması karşısında, dava şartlarının mevcut olup olmadığının davanın her aşamasında hakim tarafından kendiliğinden gözetileceğine ilişkin 115/1. madde hükmü de, bu hususlarda, davalıya dava dilekçesi tebliğ edilmeden karar verilebileceğine izin verir tarzda bir yoruma elverişli değildir. 

Diğer yandan 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu, 1086 sayılı Kanun'dan farklı olarak iddia ve savunmanın genişletilmesi yahut değiştirilmesi yasağını dava ve cevap dilekçesinin verilmesiyle başlatmamış; bu yasağı, dilekçelerin karşılıklı verilmesinin tamamlanmasına, bazı hallerde ön inceleme duruşmasına kadar ileriye ötelemiştir. Tarafların bu haklarını kullanabilmeleri, dilekçelerin karşılıklı olarak verilmesini veya bunun için kanunda belirlenen sürelerin geçmesini gerekli kılar. Bazı hallerde dava dilekçesindeki talebe göre görevli olmayan mahkemenin, cevap dilekçesi, cevaba cevap dilekçesi veya ikinci cevap dilekçesinin verilmesinden sonra görevli hale gelmesi mümkün bulunmaktadır. Ayrıca 6100 sayılı Kanun, eskisinden farklı olarak, görevsizlik veya yetkisizlik kararı verilmesi üzerine dosyanın görevli veya yetkili mahkemeye gönderilmesini talep etme hakkını davalıya da tanımıştır (m. 20/1). Görevsizlik veya yetkisizlik kararı üzerine davaya bir başka mahkemede devam edilmemesi halinde davalıya kararı veren mahkemeden yargılama giderlerini talep etme hakkı da vermiştir (m. 331/2 son cümle). Davalının bu haklarını kullanabilmesi, dava dilekçesinin  kendisine tebliğ edilmiş olmasını gerektirir.

6100 sayılı HMK'nın 114. maddesi uyarınca dava şartlarından olan görev konusunda aynı Kanun'un 138. maddesi uyarınca dosya üzerinden karar verilebilir ise de, ancak bunun için dava dilekçesinin davalıya tebliğ edilerek savunma hakkı tanınması gerekir. Dava dilekçesi tebliğ edilmeden dosya üzerinden tensiben görevsizlik kararı verilmesi HMK'nın 27. maddesinde düzenlenen hukuki dinlenilme hakkına da aykırılık oluşturmaktadır.

Bütün bu hükümlerden, dava dilekçesi davalıya tebliğ edilmeden görevsizlik kararı verilemeyeceği sonucuna ulaşıldığından kararın usul yönünden bozulması gerekmiştir.

SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle kararın davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan 29,20 TL harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/III-3 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 03/04/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.

BAŞKAN               ÜYE                 ÜYE                ÜYE                ÜYE
A.S.Erkuş             A.Çolak           Ş.Bozer           A.Arslan        B.Yılmaz