DAVA KONUSU TAŞINMAZ DAVACI TARAFINDAN DEVREDİLİRSE MAHKEMECE DAVANIN YENİ MALİKE İHBARI GEREKİR.

KARAMERCAN HUKUK Bürosu internet sitesinde yayınlanan tüm içerik telif yasaları ve Türk Patent Enstitüsü kapsamında koruma altındadır. KARAMERCAN HUKUK Bürosu internet sitesinde paylaşılan Yargıtay Kararları’nın kullanımından doğabilecek zararlar için KARAMERCAN HUKUK Bürosu hiçbir sorumluluk kabul etmez. www.karamercanhukuk.com/blog_yargitay.php internet adresinde paylaşılan Yargıtay Kararları’nın link verilmeden bir başka anlatımla www.karamercanhukuk.com internet adresinden alındığı belirtilmeksizin kopyalanması, paylaşılması ve kullanılması YASAKTIR. KARAMERCAN HUKUK Bürosu internet sitesini ziyaret etmekle, yukarıda belirtilen kullanım şartlarını kabul etmiş sayılırsınız.


27 Mar
2021

Yazdır

T.C.
YARGITAY
8. Hukuk Dairesi

ESAS NO       : 2018/7393
KARAR NO    : 2020/8323

T Ü R K   M İ L L E T İ   A D I N A

Y A R G I T A Y   İ L A M I

Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş olup hükmün taraf vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.

KARAR

Asıl davada davacı vekili, vekil edenine ait 96 ada 180 parsel sayılı taşınmaza komşu 96 ada 178 parsel maliki Elvan B. tarafından duvar çekmek ve tandırlık yapmak suretiyle müdahalede bulunulduğunu belirterek, davalının müdahalesinin önlenmesini ve duvar ile müştemilatın kâlini talep etmiştir.

Birleşen davada davacı/asıl davada davalı vekili, vekil edeninin 108,55 m²'lik kısma tecavüzünün bulunduğunun tespit edildiğini, müvekkilinin taşınmazını 30 yıl kadar önce ilgili kurumlarca ölçüm yapılarak, projeler doğrultusunda gerekli izinleri alınarak inşa edildiğini belirterek, 108,55 m2'lik kısmının belirlenecek bir bedel karşılığında tapusunun iptaline ve müvekkili adına tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

Mahkemece, asıl davanın kısmen kabulü ile 96 ada 180 parsel sayılı taşınmazın fen bilirkişisinin 30.12.2015 havale tarihli rapor ve krokisinde kahverengi renk ile gösterilen 53,76 m2'lik kısma davalı Elvan B.'ın bahçe duvarı ve kömürlük yapmak suretiyle yapmış olduğu müdahalenin önlenmesine ve davalı tarafından yapılan bahçe duvarı ile kömürlüğün kâl’ine; birleşen davanın kısmen kabulü ile 96 ada 180 parsel sayılı taşınmazın fen bilirkişisinin 30.12.2015 havale tarihli rapor ve krokisinde yeşil renk ile gösterilen 103,01 m2'lik yer ile kırmızı renkle gösterilen 26,44 m2'lik yer olmak üzere toplam 129,45 m2'lik kısmının ifrazı ile davalı İsa B. adına olan tapusunun iptaline ve bu kısmın davacı Elvan B.’a ait 96 ada 178 parsele eklenerek davacı adına tapuya tesciline karar verilmiş olup; hüküm, taraf vekillerince temyiz edilmiştir.

Asıl dava elatmanın önlenmesi, kâl, eski hale getirme, kâl bedelinin tazmini; birleşen dava temliken tescil istemine ilişkindir.

Dosya içeriği ve toplanan delillerden; dava konusu 96 ada 180 parsel sayılı arsa nitelikli taşınmazın dava açıldığı tarihte davacı İsa B. adına kayıtlı olduğu ve ancak UYAP sisteminden yapılan kontrolde 01.07.2020 tarihinde dava dışı Lefika B.’a satıldığı anlaşılmıştır.

Asıl dava yönünden; hemen belirtmek gerekir ki; dava açıldıktan sonra da sınırlayıcı bir neden bulunmadığı takdirde dava konusu malın veya hakkın üçüncü kişilere devredilebilmesi tasarruf serbestisi kuralının bir gereği, hak sahibi veya malik olmanın da doğal bir sonucudur. Usul hukukumuzda da ayrık durumlar dışında dava konusu mal veya hakkın davanın devamı sırasında devredilebileceği kabul edilmiş, 6100 sayılı HMK'nin 125. maddesinde, dava konusunun taraflarca üçüncü kişiye devir ve temliki halinde yapılacak usulî işlemler düzenlenmiştir. 6100 sayılı HMK'nin 125/2. maddesi "Davanın açılmasından sonra, dava konusu davacı tarafından devredilecek olursa, devralmış olan kişi, görülmekte olan davada davacı yerine geçer ve dava kaldığı yerden itibaren devam eder " şeklindedir.

Somut olayda; dava konusu taşınmaz, dava dışı 3. bir kişiye satıldığından, davacının taraf sıfatı yani aktif husumet ehliyeti sona ermiştir. Bu durumda Mahkemece davanın yeni malike ihbarı gerekir. 

Temliken tescile ilişkin birleşen davaya gelince; temliken tescil davası tapu kayıt malikine yöneltilmesi gereken bir dava olduğuna göre, davanın yeni malike yöneltilerek taraf teşkilinin sağlanması gerektiğinden kararın bozulması gerekmiştir. 

SONUÇ : Yukarıda yazılı nedenle hükmün 6100 sayılı HMK'nin Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'un 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, bozma sebebine göre tarafların temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, taraflarca HUMK'un 440/I maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve peşin harcın istek halinde temyiz edenlere ayrı ayrı iadesine 16.12.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

Başkan        Üye                     Üye                Üye               Üye
F. AKÇİN      E. SARICALAR   İ. ŞİMŞEK     N. MERAL     A. SEZER

BİLGİ : "Dava konusu davacı tarafından üçüncü bir kişiye devredilirse bu husus mahkemece resen gözetilmelidir" şeklindeki Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 23 Ocak 2020 tarihli kararı için bkz.

http://karamercanhukuk.com/yargitay-karari/dava-konusu-davaci-tarafindan-ucuncu-bir-kisiye-devredilirse-bu-husus-mahkemece-resen-gozetilir