DAVA ŞARTI NOKSANLIĞININ SONRADAN TAMAMLANMASI KONUSUNDA BİR TEREDDÜT YOKSA HEMEN USULDEN RET KARARI VERİLEBİLİR.

KARAMERCAN HUKUK Bürosu internet sitesinde yayınlanan tüm içerik telif yasaları ve Türk Patent Enstitüsü kapsamında koruma altındadır. KARAMERCAN HUKUK Bürosu internet sitesinde paylaşılan Yargıtay Kararları’nın kullanımından doğabilecek zararlar için KARAMERCAN HUKUK Bürosu hiçbir sorumluluk kabul etmez. www.karamercanhukuk.com/blog_yargitay.php internet adresinde paylaşılan Yargıtay Kararları’nın link verilmeden bir başka anlatımla www.karamercanhukuk.com internet adresinden alındığı belirtilmeksizin kopyalanması, paylaşılması ve kullanılması YASAKTIR. KARAMERCAN HUKUK Bürosu internet sitesini ziyaret etmekle, yukarıda belirtilen kullanım şartlarını kabul etmiş sayılırsınız.


06 Eyl
2021

Yazdır

T.C.
YARGITAY
1. Hukuk Dairesi

ESAS NO       : 2021/378
KARAR NO    : 2021/1418

T Ü R K  M İ L L E T İ  A D I N A

Y A R G I T A Y   İ L A M I

TALEP EDEN    : GAZİANTEP BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ HUKUK DAİRELERİ BAŞKANLAR KURULU
TARİHİ               : 30.12.2020
NUMARASI       : 2020/7-1 KARAR (UYUŞMAZLIK)
TALEP               : UYUŞMAZLIĞIN GİDERİLMESİ (5235 SK.'NIN 35/1-3,4 MAD.)

Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Daireleri Başkanlar Kurulunun 30.12.2020 tarihli 2020/7 Karar sayılı talebi ile, "dava dilekçesi tebliğ edilmeden dosya üzerinden dava şartları hakkında karar verilip verilemeyeceği" hususunda bir çok Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi kararları arasında çelişki bulunduğu belirtilerek 5235 sayılı yasanın 35/3-4. maddeleri uyarınca bu uyuşmazlığın giderilmesi istemiyle talep Daireye gönderilmiş, konunun hukuk usulüne ilişkin olması ve Yargıtay’ın bütün hukuk dairelerini ilgilendirmesi nedeniyle 5235 sayılı kanunun 35/1. fıkrasının 3. ve 4. bentleri gereğince evrakın sunulduğu Yargıtay Birinci Başkanlığı tarafından taleple ilgili Daire görevlendirilmiş olmakla;

Talep yazısı ve Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Daireleri Başkanlar Kurulu Kararı ile Yargıtay Daire kararları ve Hukuk Genel Kurulu kararları incelendi, gereği görüşüp düşünüldü

- KARAR -

Gaziantep Bölge Adliye Mahkemeleri Hukuk Daireleri Başkanlar Kurulu tarafından 16.12.2020 tarihinde alınan karar ile, "dava dilekçesi tebliğ edilmeden dosya üzerinden dava şartları hakkında karar verilip verilemeyeceği" konusunda Bölge Adliye Mahkemelerinin kesin kararları hakkında uyuşmazlık bulunduğu belirlenerek, anılan hususta karar verilmek üzere talepte bulunulmuştur.

Bilindiği üzere 6100 sayılı HMK'nın "Dava şartları" başlıklı 114. maddesinde;

"(1) Dava şartları şunlardır:

a) Türk mahkemelerinin yargı hakkının bulunması.

b) Yargı yolunun caiz olması.

c) Mahkemenin görevli olması.

ç) Yetkinin kesin olduğu hâllerde, mahkemenin yetkili bulunması.

d) Tarafların, taraf ve dava ehliyetine sahip olmaları; kanuni temsilin söz konusu olduğu hâllerde, temsilcinin gerekli niteliğe sahip bulunması.

e) Dava takip yetkisine sahip olunması.

f) Vekil aracılığıyla takip edilen davalarda, vekilin davaya vekâlet ehliyetine sahip olması ve usulüne uygun düzenlenmiş bir vekâletnamesinin bulunması.

g) Davacının yatırması gereken gider avansının yatırılmış olması.

ğ) Teminat gösterilmesine ilişkin kararın gereğinin yerine getirilmesi.

h) Davacının, dava açmakta hukuki yararının bulunması.

ı) Aynı davanın, daha önceden açılmış ve hâlen görülmekte olmaması.

i) Aynı davanın, daha önceden kesin hükme bağlanmamış olması.

(2) Diğer kanunlarda yer alan dava şartlarına ilişkin hükümler saklıdır.”

"Dava şartlarının incelenmesi" başlıklı 115. maddesinde;

"(1) Mahkeme, dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır. Taraflar da dava şartı noksanlığını her zaman ileri sürebilirler.

(2) Mahkeme, dava şartı noksanlığını tespit ederse davanın usulden reddine karar verir. Ancak, dava şartı noksanlığının giderilmesi mümkün ise bunun tamamlanması için kesin süre verir. Bu süre içinde dava şartı noksanlığı giderilmemişse davayı dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddeder.

(3) Dava şartı noksanlığı, mahkemece, davanın esasına girilmesinden önce fark edilmemiş, taraflarca ileri sürülmemiş ve fakat hüküm anında bu noksanlık giderilmişse, başlangıçtaki dava şartı noksanlığından ötürü, dava usulden reddedilemez." hükmü,

"Dava şartları ve ilk itirazlar hakkında karar" başlıklı 138. maddesinde;

"(1) Mahkeme, öncelikle dava şartları ve ilk itirazlar hakkında dosya üzerinden karar verir; gerektiği takdirde kararını vermeden önce, bu konuda tarafları ön inceleme duruşmasında dinleyebilir. " hükmü,

Genel ilkeler içinde yer alan "Usul ekonomisi ilkesi başlıklı" 30. maddesinde ise ;

"(1) Hâkim, yargılamanın makul süre içinde ve düzenli bir biçimde yürütülmesini ve gereksiz gider yapılmamasını sağlamakla yükümlüdür." hükmüyle usul ekenomisine önem vermiştir.

Konuyla ilgili yukarıda belirtilen kanun hükümleri birlikte değerlendirildiğinde şu sonuçlara ulaşılmaktadır.

1- Mahkeme dava şartlarının mevcut olup olmadığını davanın her aşamasında kendiliğinden araştıracaktır. Bilindiği üzere dava aşamaları, dava dilekçesinin esasa kaydı ile başlamaktadır.

2- Mahkeme öncelikle dava şartları ve ilk itirazlar hakkında dosya üzerinden karar vermelidir. Bu kanunun emredici düzenlemesidir. Mahkeme gerek görürse bu hususta tarafları dinleyecektir. Bu konuda hakime takdir hakkı verilmemiştir.

3- Söz konusu dava şartı noksanlığının sonradan tamamlanması mümkün olmamalıdır. Eğer bir dava şartı noksanlığı taraflarca sonradan giderilebilecek ise, bu durumda hakim acele etmemeli, bu hususta gerekirse duruşma açarak tarafları dinlemeli, sonucuna göre karar vermelidir.

4- Dava şartı noksanlığı açık olmalı ve tebligatlar yapılmış, dilekçelerin teatisi aşaması tamamlanmış, hatta ön inceleme duruşması yapılmış olsa bile sonuç değişmemelidir.

Bu şartların mevcut olması halinde mahkeme usul ekenomisi ilkesini de esas almak suretiyle, dilekçeleri tebliğ etmeden dahi dava şartı noksanlığı nedeniyle, davanın usulden reddine karar verebilecektir.

Dilekçe tebliğ edilmeden, davanın usulden reddi kararı verilmesi halinde, tarafların hukuki dinlenilme hakkının ihlal edilip edilmeyeceği hususuna gelince; davanın usulden reddi kararında davalı aleyhine bir hüküm kurulmamaktadır. Ayrıca görevsizlik veya yetkisizlik kararında, davaya görevli veya yetkili mahkemede devam edilmesi halinde yine dilekçeler usulünce tebliğ edilecek, davalı hukuki dinlenilme hakkına uluşacaktır.

Konuya örnek vermek gerekirse;

Davacı boşanma davasını aile mahkemesinden ya da bu sıfatla bakan asliye hukuk mahkemesinden başka bir mahkemede açmışsa, davanın hangi aşamasında olursa olsun verilmesi gereken karar görevsizlik kararı olacaktır. Bu nedenle, dilekçeleri tebliğ etmek veya daha ileri aşamaya giderek duruşma açmak yargılama sürecini uzattığı gibi, yargılama giderlerinin lüzumsuz artmasına sebep olacaktır.

Yine tapu iptali-tescil bir talepli bir dava, en azından taşınmazlardan birinin bulunduğu yer mahkemesinden başka bir yerde açılmışsa, yine dilekçeler tebliğ edilmeden, kesin yetki kuralı nedeniyle davanın usulden reddine karar verilecektir.

Ancak, vekil tarafından dava açıldığında dilekçe ekinde vekaletname yoksa, bu eksikliğin giderilmesi mümkün bulunduğundan gerekli işlemler yapılmadan davanın usulden reddine karar vermek doğru olmayacaktır.

Gider avansının eksik veya hiç yatırılmamış olması da aynı şekilde sonradan giderilmesi mümkün olan bir eksiklik olduğundan hemen davanın usulden reddine karar verilemeyecektir.

Uyuşmazlığın hangi mahkemede çözümlenmesi gerektiği noktasında tereddüt bulunuyorsa, yine görevsizlik kararı verilmesinde acele edilmemeli, dilekçelerin teatisi aşaması bitirilmeli, gerekirse duruşma açılarak görevli mahkeme belirlenmelidir.

Şu halde; dava şartı noksanlığı halinde, takdir hakkı kendisinde olan hakim, davanın usulden reddi kararı vermeden önce noksan olan dava şartının niteliğini iyi incelemeli, bir tereddüt varsa veya noksanlık sonradan tamamlanabilecekse davanın usulden reddine yönelik kararı vermekte acele etmemelidir.

Açıklanan nedenlerle;

Dava şartı noksanlığının sonradan giderilmesinin, tamamlanmasının mümkün olmadığı hallerde, hakimin bir tereddütü yoksa dilekçe tebliğ edilmeden dahi usulden ret kararı verilebileceğine, aksi halde dilekçelerin teatisi aşamasının tamamlanması ve gerekirse duruşma açılıp taraflar dinlendikten sonra gerekli kararın verilmesine, Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi Başkanlar Kurulunun 16.12.2020 tarihli 2020/7 sayılı kararına konu Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Daireleri arasındaki uyuşmazlığın 5235 SK'nın 35/1-3. mad. gereğince bu şekilde giderilmesine 08.07.2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

Başkan        Üye               Üye                         Üye                Üye
H. KAYA       M.ÖZCAN     Ö.KAKİLLİOĞLU   R. ÜLGER     İ.AYSAL