DAVADAKİ EKSİKLİK SONRADAN GİDERİLEBİLİRSE DE TAHLİYE İHTARNAMESİNDEKİ EKSİKLİK SONRADAN GİDERİLEMEZ.

KARAMERCAN HUKUK Bürosu internet sitesinde yayınlanan tüm içerik telif yasaları ve Türk Patent Enstitüsü kapsamında koruma altındadır. KARAMERCAN HUKUK Bürosu internet sitesinde paylaşılan Yargıtay Kararları’nın kullanımından doğabilecek zararlar için KARAMERCAN HUKUK Bürosu hiçbir sorumluluk kabul etmez. www.karamercanhukuk.com/blog_yargitay.php internet adresinde paylaşılan Yargıtay Kararları’nın link verilmeden bir başka anlatımla www.karamercanhukuk.com internet adresinden alındığı belirtilmeksizin kopyalanması, paylaşılması ve kullanılması YASAKTIR. KARAMERCAN HUKUK Bürosu internet sitesini ziyaret etmekle, yukarıda belirtilen kullanım şartlarını kabul etmiş sayılırsınız.


19 Kas
2017

Yazdır

T.C.
YARGITAY
8. Hukuk Dairesi

ESAS NO       : 2017/14443
KARAR NO    : 2017/12156

Y A R G I T A Y   İ L A M I

Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş olup, hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.

KARAR

Davacı alacaklı tarafından davalı borçlu aleyhine kira alacağı ve tahliye istemli olarak başlatılan icra takibine davalı borçlunun itirazı üzerine davacı icra mahkemesinden itirazın kaldırılması ve tahliye isteminde bulunmuş mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş karar davalı borçlu tarafından temyiz edilmiştir

1- Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, temyiz olunan kararda yazılı gerekçelere göre davalı borçlu vekilinin alacağa yönelik temyiz itirazlarının reddine, 

2- Davalı borçlu vekilinin tahliyeye yönelik temyiz itirazlarına gelince;

Türk Borçlar Kanunu'nun 315. maddesi hükmü uyarınca temerrüt nedeniyle açılacak tahliye davasının kural olarak kiraya veren tarafından açılması gerekir. Kiralanan paylı mülkiyete konu ise pay ve paydaş çoğunluğunun sağlanması, elbirliği halinde mülkiyete konu teşkil ediyorsa tüm ortakların davaya katılmaları gerekir. Bu koşullar birlikte dava açma şeklinde gerçekleşebileceği gibi bir paydaş tarafından açılan davaya sonradan diğer paydaşların onaylarının alınması şeklinde de sağlanabilir. Elbirliği mülkiyetinde, ortakların davaya katılmaları sağlanamaz ise miras bırakanın terekesine temsilci atanması sağlanarak temsilci huzuruyla dava yürütülür. Dava hakkına ilişkin olan bu hususların mahkemece kendiliğinden göz önünde bulundurulması gerekir.

Olayımıza gelince; Davacı alacaklı şirket, 15/10/2014 başlangıç tarihli ve beş yıl süreli yazılı kira sözleşmesine dayanarak 14/04/2015 tarihinde başlattığı icra takibi ile 2015 yılı Ocak, Şubat, Mart aylarına ait toplam 72.000,00 TL kira ve 852,17 TL işlemiş faiz alacağının tahsilini ve borçlunun 100. yıl mah. B. Cad. No:../1 A blok Tekirdağ adresinden tahliyesini talep etmiş, davalı borçlu süresinde verdiği itiraz dilekçesi ile borca itiraz etmiştir.

Taraflar arasında uyuşmazlık bulunmayan takip dayanağı kira sözleşmesinden kiraya verenlerin davacı alacaklı H..-B.. İnşaat Petrol Otelcilik Gıda ve Unlu Mamüller San. ve Tic. Ltd. Şti. ile dava dışı Hatice Semra M., Mehmet Derya M. olduğu anlaşılmaktadır.

Kiraya verenlerden birinin sözleşmedeki kira bedelinden payına düşen kısmın tahsili için icra takibi yapmasında bir usulsüzlük bulunmamaktadır. Ancak kiraya verenlerin birden fazla olması halinde temerrüt nedeniyle tahliye kararı verilebilmesi için icra takibinin tüm kiraya verenler tarafından yapılması ve davanın da birlikte açılması zorunludur. Davadaki eksiklik sonradan giderilebilir ise de ihtarnamedeki eksikliğin sonradan giderilmesi mümkün değildir. Temerrüt ihtarnamesi yerine geçen, icra takibi kiraya verenlerden H..-B.. İnşaat Petrol Otelcilik Gıda ve Unlu Mamüller San. ve Tic. Ltd. Şti. tarafından tek başına yapılmıştır. Böyle bir durumda, mahkemece yukarıda açıklanan hususlar gözönünde bulundurularak tahliye talebinin reddine karar verilmesi gerekir. Ancak diğer kiraya verenler tarafından aynı kira sözleşmesine dayanarak aynı dönem kira alacağına yönelik yapılmış icra takipleri ve itiraz üzerine İcra Mahkemesinde açılan davaların varlığı halinde mahkemece değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmelidir.

SONUÇ : Yukarıda 2 no.lu bentte açıklanan nedenle,davalı borçlu vekilinin tahliyeye yönelik temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün İİK'nun 366. ve 6100 sayılı HMK'nun Geçici 3. maddesinin yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca İİK'nun 366/3. maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine, 04/10/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

Başkan                Üye                  Üye                              Üye                          Üye
F. AKÇİN             M. AYSAL         A. KELLECİOĞLU       E. SARICALAR        İ. ŞİMŞEK

 

AYNI YÖNDE KARAR:

T.C.
YARGITAY
12. HUKUK DAİRESİ

Esas No       : 2023/3723
Karar No      : 2023/4159

T Ü R K  M İ L L E T İ  A D I N A

Y A R G I T A Y   İ L  M I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ                       : 
Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi
TARİHİ                                 : 15.03.2023
SAYISI                                 : 2022/1003 E., 2023/842 K.

Taraflar arasındaki itirazın kaldırılması davasından dolayı yapılan inceleme sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne; itirazının kaldırılmasına, takibin devamına, davalının takibe konu taşınmazdan tahliyesine, asıl alacağın (135.200,00 TL) %20'si olan 27.040,00 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınıp davacıya verilmesine, karar verilmiştir.

Kararın davalı borçlu tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı borçlu tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi Ayşe Kürtün tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Alacaklı icra mahkemesine başvurusunda; davalının takibe itiraz ettiğini ancak herhangi bir ödeme de yapmadığını belirterek davalının itirazın kaldırılmasına, taşınmazdan tahliyesine, %20 icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Borçlu cevap dilekçesinde; tüm kira borcunu; alacaklının gerek banka hesabına, davacının talebi doğrultusunda gerekse elden ödenmek suretiyle tanıklar huzurunda ödediğini, ödenmemiş herhangi bir kira borcu bulunmadığını, pandemi döneminin etkisi de göz önüne alınarak müvekkilinin karşı tarafa kira borcu bulunmadığını belirterek, davanın reddine ve davacı aleyhine icra inkar tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; kira ilişkisinin kesinleştiği, borçlunun ödeme iddiasını İİK'nın 269/c maddesinde sayılan belgelerden biri ile kanıtlamak zorunda olduğu, borçlunun ödemeyi kanıtlayamadığı belirtilerek davanın kabulüne; davalının Ankara 8. İcra Müdürlüğünün 2021/8859 Esas takip sayılı dosyasında yapmış olduğu itirazının kaldırılmasına, takibin devamına, davalının Ankara 8. İcra Müdürlüğünün 2021/8859 esas sayılı takip dosyasında yürütülmekte olan tahliye istemli takibe konu taşınmazdan tahliyesine, şartları oluştuğundan asıl alacak üzerinden %20 icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde borçlu istinaf başvurusunda bulunmuştur.

 

B. İstinaf Sebepleri

Borçlu istinaf başvurusunda; karar ile gerekçenin uyuşmadığını, davacıya yapılan ödemeler hakkında gerekli ve yeterli inceleme yapılmadığını, takip dosyasında alacaklı olarak Erol Y. yazılı iken, sonrasında tekrar ödeme emri düzenlenerek alacaklı olarak Y. Turizm İnşaat Gıda Temizlik Danışmanlık İthalat İhracat Ve Ticaret Anonim Şirketi yazıldığını, ilk derece mahkemesinin yaptığı ödemeleri Erol Y. adına yapıldığından bahisle ödemelerin geçersiz olduğu kanısına varmasının sebepsiz zenginleşmeye neden olacağını ileri sürmüştür.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; İİK’nın 269/c maddesi gereği davalı kiracının takip konusu borcu ödediğini veya sair bir sebeple istenemeyeceğini noterlikçe re’sen tanzim veya imzası tasdik edilmiş veya alacaklı tarafından ikrar olunmuş bir belge yahut resmi dairelerin veya yetkili makamların yetkileri dahilinde ve usulüne göre verdikleri bir makbuz veya vesika ile ispat etmesi gerektiği, borçlunun takibe konu kira bedellerinin ödendiğini yazılı belge ile kanıtlayamadığı, temerrütün gerçekleştiği belirtilerek borçlunun istinaf kanun yolu başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde borçlu temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Borçlu temyiz başvurusunda; takip talebinde tahliye talebinin olmadığı takip dosyasında alacaklı olarak Erol Y. yazılı iken, sonrasında tekrar ödeme emri düzenlenerek alacaklı olarak Y. Turizm İnşaat Gıda Temizlik Danışmanlık İthalat İhracat Ve Ticaret Anonim Şirketi yazıldığını, ilk derece mahkemesinin yaptığı ödemeleri Erol Y. adına yapıldığından bahisle ödemelerin geçersiz olduğu kanısına varmasının sebepsiz zenginleşmeye neden olacağı ödenmemiş herhangi bir kira borcu bulunmadığını ileri sürmüştür.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık alacaklının, borçlunun icra takibine itirazının kaldırılması talebine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

İİK'nın 269. maddesi

3. Değerlendirme

Kira sözleşmesine dayalı takipte takip alacaklısı kira sözleşmesinde kiraya veren sıfatı ile imza atan kişi (sözlü akitte kiraya veren olarak belirlenen kişi) dir. Kira sözleşmesinde kiraya veren birden fazla kişi olabilir. Bu halde, ilamsız tahliye takibinin kiraya verenlerin tümü tarafından birlikte yapılması gerekir. Burada kiraya verenler arasında zorunlu dava arkadaşlığı vardır. (Baki Kuru, II Cilt, Sayfa 1808) Çünkü kiraya verilenin tahliyesi bölünemez bir borçtur. Ancak kabul edilen kira sözleşmesi ile kiraya verenlerden biri veya bazıları için tahliye takibi açabilme yetkisi kabul edilmiş ise o kişi veya kişiler takip yapabilir. Tahliyenin ön koşulu olan ve takiple gönderilen, ihtarlı ödeme emri tebliğinden sonra ihtar göndermeyen kiralayanın takibe davaya muvafakatı ile de bu eksiklik tamamlanamaz. Kira borcu ise bölünebilir bir borç olup, alacaklı ve borçlular arasında yasadan veya sözleşmeden doğan bir teselsül yoksa, alacaklılardan her biri kendi payı ile sınırlı olarak ifa isteyebilir ve ifayı kabul edebilir. Aynı şekilde borçlulardan her biride borçtan, kendi payına düşen kısmı ifa ile kurtulur.

Somut olayda takip dayanağı 15.03.2020 tarihli Hilal Mah. Cezair Cad. No:2 Çankaya/Ankara adresindeki taşınmaza ilişkin kira sözleşmesinde, kiraya verenler olarak Erol ve Erdal Y.'ın birlikte yer aldığı kira sözleşmesinin Erdal Y. ve Y. Turizm İnşaat Gıda Temizlik Danışmanlık İthalat İhracat ve Ticaret Anonim Şirketi adına imzalandığı görülmektedir. Bu durumda itirazın kaldırılması ve tahliye talebinin belirtilen kurallar doğrultusunda karara bağlanması gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1. Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,

2. İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA,

Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde ilgiliye iadesine,

Dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, bozma kararının bir örneğinin kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

12.06.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

Başkan                Üye                         Üye                        Üye                               Üye
Ayhan Tuncal       Nebahat Şimşek     Mehmet Çamur     Sabahattin Öztemiz      Ayhan Ayan