DOSYADA YETERLİ GİDER AVANSI VARSA VE İSTİNAF HARÇLARI YATIRILDIYSA İSTİNAF TALEBİ REDDEDİLEMEZ.
T.C.
YARGITAY
3. HUKUK DAİRESİ
BAŞKANLIĞI
ESAS NO : 2021/547
KARAR NO : 2021/3428
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
Y A R G I T A Y İ L A M I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İSTANBUL BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 35. HUKUK DAİRESİ
TARİHİ : 15/12/2020
NUMARASI : 2020/2361 - 2020/2170
DAVACI : K. MARİNA RESTAURANT İŞLETMELERİ LTD. ŞTİ. VEK.AV. İ.Y.
DAVALI : A. MARİNA VE YAT İŞLETMELERİ A.Ş. VEK.AV. S.A.
İLK DERECE
MAHKEMESİ : BAKIRKÖY 5. SULH HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 24/09/2020
NUMARASI : 2017/828 - 2020/1154
Taraflar arasında ilk derece mahkemesinde görülen kira parasının uyarlanması davasının reddine dair verilen hüküm hakkında bölge adliye mahkemesi tarafından yapılan istinaf incelemesi sonucunda; davacı tarafın istinaf talebinin başvuru şartları yerine getirilmediğinden istinaf başvurusunun yapılmamış sayılmasına yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı; A.M.P. AVM'de S.U. markası ile restoran işletmeciliği yaptığını, davalı ile aralarında 2013 yılında başlayan ve 01/06/2015 tarihinde beş yıl süre ile yenilenerek devam eden kira sözleşmesi bulunduğunu, kiralananın depo ve restoran olmak üzere iki ayrı bölümden oluştuğunu, ödenen kira bedelinin aylık 112.451 TL olduğunu, alışveriş merkezinin 2013 yılından bu yana tamamen boş olduğunu, asansör ve yürüyen merdivenlerin dahil kapatılması nedeniyle restoranın iş yapamadığını, öte yandan davalı kiraya veren tarafından restoranın yol güzergahı üzerinde İDO işletmelerine ait iskele çalışması başlatılarak yaya ve araç trafiğinin kapatıldığını, çalışmaların sekiz aydır devam etmekte olup ne zaman biteceğinin belli olmadığını, ülke genelindeki iç ve dış karışıklık nedeniyle de gelen turist sayısının azaldığını, iskele çalışması ve alışveriş merkezinin boş kalmasının davalının kusurundan kaynaklandığını, sözleşmenin temelinden çöktüğünü, yeni koşullara uyarlanması gerektiğini belirterek, 01/06/2015 başlangıç tarihli sözleşmeye göre aylık kira bedelinin %50 oranında indirilerek 12.600 USD (37.170TL) olarak; eklenti niteliğindeki deponun ise 01/06/2019 tarihine kadar 373 USD (1.400TL) olarak uyarlanmasına karar verilmesini istemiştir.
Davalı; davanın reddini dilemiştir.
İlk derece mahkemesince; uyarlama şartları oluşmadığı gerekçesiyle davanın reddine dair verilen hükme karşı, davacı tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
Bölge adliye mahkemesince; HMK 344. maddesi gereğince istinaf talebinin yapılmamış sayılmasına karar verilmiş, iş bu karar davacı tarafından temyiz edilmiştir.
1) 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 344. maddesi gereğince istinaf dilekçesi verilirken gerekli harç ve tebliğ giderleri de dahil olmak üzere tüm giderler ödenir. Bunların hiç ödenmediği veya eksik ödenmiş olduğu sonradan anlaşılırsa kararı veren mahkeme tarafından verilecek 1 haftalık kesin süre içinde tamamlanması, aksi halde başvurudan vazgeçmiş sayılacağı hususu başvurana yazılı olarak bildirilir. Verilen kesin süre içinde harç ve giderler tamamlanmadığı takdirde mahkeme başvurunun yapılmamış sayılmasına karar verir.
Somut olayda; ilk derece mahkemesi kararına karşı davacı vekili tarafından 16/10/2020 tarihli dilekçe ile istinaf kanun yoluna başvurularak aynı tarihte istinaf kanun yoluna başvurma harcının yatırıldığı mahkemece 16/10/2020 tarihli istinaf karar harcı 54,40 TL ile istinaf avansı 50 TL toplamı 104,40 TL'nin yatırılmasına ilişkin istinaf eden davacıya muhtıra gönderildiği, davacı tarafından dosyada yeterli gider avansı bulunduğu gözetilerek sadece maktu istinaf karar harcının yatırıldığı anlaşılmaktadır. Yargılama gideri olarak avans ödemesi ile, her işlem için ayrı ayrı masraf alınması sebebiyle zaman kaybının önlenmesi amaçlandığı tartışmasızdır. Bölge adliye mahkemesince, istinaf posta giderleri ve tebligat giderlerinin yatırılmasının istinaf başvuru şartı olduğu, verilecek kararın taraflara tebliği ve temyiz halinde dosyanın Yargıtaya gönderilmesi için posta masrafı gerektiği, ilk derece mahkemesine yatırılan gider avansını kullanamadıkları, posta ve tebliğ giderleri ödenmediğinden HMK 344. maddesi gereğince istinaf talebinin yapılmamış sayılmasına karar verilmiş ise de, dosyanın incelenmesinde; istinaf kanun yoluna başvuru harcı ile istinaf karar harcının süresi içinde yatırıldığı, UYAP sisteminde söz konusu giderler için davacıya ait yeterli avans bulunduğu, buna göre ilk derece mahkemesine yazılacak müzekkere ile gider avansının gönderilmesinin sağlanabileceği hususu gözetilerek işin esasının incelenmesi gerekirken, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun yapılmamış sayılmasına karar verilmesi isabetsiz olup kararın bozularak kaldırılması gerekmiştir.
2) Davacının sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmeye gerek görülmemiştir.
SONUÇ : Yukarıda 1 nolu bentte açıklanan gerekçe ile davacı vekilinin temyiz isteminin kabulü ile ilk derece mahkemesince verilen karara yönelik istinaf başvurusunun yapılmamış sayılmasına dair bölge adliye mahkemesi kararının BOZULARAK KALDIRILMASINA, 2. nolu bentte açıklanan nedenlerle davacının sair temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığı, dava dosyasının Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, ödedikleri peşin temyiz harcının istekleri halinde temyiz eden davacıya iadesine, 31/03/2021 tarihinde oy birliğiyle karar verilmiştir.
Başkan Üye Üye Üye Üye
M. DUMAN F. PINARCI Ö. KERKEZ M. GÜRKANLI İ. ULUKUL
BU DOSYA YARGITAY HUKUK GENEL KURULU GÜNDEMİNE TAŞINMIŞTIR.
T.C.
YARGITAY
Hukuk Genel Kurulu
ESAS NO : 2021/3-878
KARAR NO : 2022/1740
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
Y A R G I T A Y İ L A M I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 35. Hukuk Dairesi
TARİHİ : 14/07/2021
NUMARASI : 2021/1345 - 2021/1803
DAVACI : K. Marina Restaurant İşletmeleri Ltd. Şti. vekili Av. İ.Y.
DAVALI : A. Marina ve Yat İşletmeleri A.Ş. vekili Av. S.A.
1. Taraflar arasındaki “sözleşmenin uyarlanması” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, Bakırköy 5. Sulh Hukuk Mahkemesince verilen davanın reddine ilişkin karara karşı davacı vekilinin istinaf başvurusunda bulunması üzerine İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 35. Hukuk Dairesince istinaf başvurusunun yapılmamış sayılmasına karar verilmiş, karar davacı vekilinin temyizi üzerine Yargıtay 3. Hukuk Dairesince yapılan inceleme sonunda bozulmuş, Bölge Adliye Mahkemesince Özel Daire bozma kararına karşı direnilmiştir.
2. Direnme kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
3. Hukuk Genel Kurulunca dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
I. YARGILAMA SÜRECİ
Davacı İstemi:
4. Davacı vekili; taraflar arasında imzalanan beş yıllık kira sözleşmesiyle belirlenen bedelin sonradan müvekkili dışında gerçekleşen ve ifayı imkânsız hâle getiren sebepler nedeniyle ödenmesinde aşırı güçlük çekildiğini ileri sürerek kira bedelinden aylık %50 oranında indirim yapılmak suretiyle kira bedelinin uyarlanmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı Cevabı:
5. Davalı vekili davanın reddini savunmuştur.
İlk Derece Mahkemesi Kararı:
6. Bakırköy 6. Asliye Hukuk Mahkemesinin 16.05.2017 tarihli, 2016/399 E., 2017/226 K. sayılı kararı ile; dava konusu uyuşmazlığın taraflar arasındaki kira ilişkisinden kaynaklanması nedeniyle görevli mahkemenin sulh hukuk mahkemesi olduğu gerekçesiyle göreve ilişkin dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine karar verilmiştir. Görevsizlik kararının kesinleşmesini müteakip dosya talep üzerine görevli mahkemeye gönderilmiştir.
7. Bakırköy 5. Sulh Hukuk Mahkemesinin 24.09.2020 tarihli, 2017/828 E., 2020/1154 K. sayılı kararıyla, sözleşmenin uyarlanması şartlarının oluşmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi Kararı:
8. Mahkemece verilen karara karşı davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
9. İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 35. Hukuk Dairesinin 15.12.2020 tarihli, 2020/2361 E., 2020/2170 K. sayılı kararıyla; ilk derece mahkemesinin kararının istinaf kanun yoluna başvuran davacı tarafa tebliğ edildiği, davacı tarafın 16.10.2020 tarihinde istinaf talebinde bulunduğu, mahkemenin eksik yatırılan 54,40 TL istinaf karar harcı ile 50,00 TL avans harcını yatırması için davacı vekiline muhtıra gönderdiği, davacı vekilinin dilekçe vererek harcın yatırıldığını, dosyada yeterli avans bulunduğundan istinaf avansı yatırılmayacağına yönelik açıklama yaptığı, istinaf posta giderleri ve tebligat giderlerinin yatırılmasının istinaf başvuru şartı olduğu, ilk derece mahkemesine yatırılan gider avansının istinaf dairesince kullanamadığı gerekçesiyle başvuru posta ve tebliğ giderleri ödenmediğinden 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK) 344. maddesi gereğince istinaf talebinin yapılmamış sayılmasına karar verilmiştir.
Özel Daire Bozma Kararı:
10. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
11. Yargıtay 3. Hukuk Dairesinin 31.03.2021 tarihli ve 2021/547 E., 2021/3428 K. sayılı kararı ile; “… 1) 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 344. maddesi gereğince istinaf dilekçesi verilirken gerekli harç ve tebliğ giderleri de dahil olmak üzere tüm giderler ödenir. Bunların hiç ödenmediği veya eksik ödenmiş olduğu sonradan anlaşılırsa kararı veren mahkeme tarafından verilecek 1 haftalık kesin süre içinde tamamlanması, aksi halde başvurudan vazgeçmiş sayılacağı hususu başvurana yazılı olarak bildirilir. Verilen kesin süre içinde harç ve giderler tamamlanmadığı takdirde mahkeme başvurunun yapılmamış sayılmasına karar verir.
Somut olayda; ilk derece mahkemesi kararına karşı davacı vekili tarafından 16/10/2020 tarihli dilekçe ile istinaf kanun yoluna başvurularak aynı tarihte istinaf kanun yoluna başvurma harcının yatırıldığı mahkemece 16/10/2020 tarihli istinaf karar harcı 54,40 TL ile istinaf avansı 50 TL toplamı 104,40 TL'nin yatırılmasına ilişkin istinaf eden davacıya muhtıra gönderildiği, davacı tarafından dosyada yeterli gider avansı bulunduğu gözetilerek sadece maktu istinaf karar harcının yatırıldığı anlaşılmaktadır. Yargılama gideri olarak avans ödemesi ile, her işlem için ayrı ayrı masraf alınması sebebiyle zaman kaybının önlenmesi amaçlandığı tartışmasızdır. Bölge adliye mahkemesince, istinaf posta giderleri ve tebligat giderlerinin yatırılmasının istinaf başvuru şartı olduğu, verilecek kararın taraflara tebliği ve temyiz halinde dosyanın Yargıtaya gönderilmesi için posta masrafı gerektiği, ilk derece mahkemesine yatırılan gider avansını kullanamadıkları, posta ve tebliğ giderleri ödenmediğinden HMK 344. maddesi gereğince istinaf talebinin yapılmamış sayılmasına karar verilmiş ise de, dosyanın incelenmesinde; istinaf kanun yoluna başvuru harcı ile istinaf karar harcının süresi içinde yatırıldığı, UYAP sisteminde söz konusu giderler için davacıya ait yeterli avans bulunduğu, buna göre ilk derece mahkemesine yazılacak müzekkere ile gider avansının gönderilmesinin sağlanabileceği hususu gözetilerek işin esasının incelenmesi gerekirken, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun yapılmamış sayılmasına karar verilmesi isabetsiz olup kararın bozularak kaldırılması gerekmiştir.
2) Davacının sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmeye gerek görülmemiştir…” gerekçesi ile karar bozulmuştur.
Direnme Kararı:
12. Bölge Adliye Mahkemesinin 14.07.2021 tarihli ve 2021/1345 E., 2021/1803 K. sayılı kararı ile; önceki gerekçe tekrar edilmek suretiyle direnme kararı verilmiştir.
Direnme Kararının Temyizi:
13. Direnme kararı süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
II. UYUŞMAZLIK
14. Direnme yoluyla Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuşmazlık; istinaf incelemesi için dosyanın gönderildiği bölge adliye mahkemesinin, ilk derece yargılaması sırasında yatırılan gider avansının kendileri tarafından kullanılamadığı ve davacının istinaf yoluna başvuru için gerekli giderleri tamamlaması yönündeki ihtar gereğini yerine getirmeyerek HMK’nın 344. maddesine aykırı davrandığı gerekçesiyle istinaf başvurusunun yapılmamış sayılmasına karar vermesinin yerinde olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
III. GEREKÇE
15. İstinaf masraflarıyla ilgili uyuşmazlığın çözümünde öncelikle hukuk yargılamasında gider avansı kavramına ilişkin mevzuat hükümlerinin ortaya konulması gerekir.
16. Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 114. maddesinin (g) bendinde, gider avansının yatırılmış olması dava şartları arasında sayılmış olup aynı Kanun’un 115. maddesinin 1. fıkrasında, mahkemenin bu koşulun mevcut olup olmadığını kendiliğinden araştıracağı, ikinci fıkrasında ise, bu şartın noksanlığı tespit edilirse davanın usulden reddine karar verileceği öngörülmüştür.
17. 7251 sayılı Kanun’un 9. maddesiyle değişik HMK’nın “Harç ve gider avansının ödenmesi” başlıklı 120. maddesinde;
“(1) Davacı, yargılama harçları ile her yıl Adalet Bakanlığınca çıkarılacak gider avansı tarifesinde belirlenecek olan tutarı, dava açarken mahkeme veznesine yatırmak zorundadır.
(2) Avansın yeterli olmadığının dava sırasında anlaşılması hâlinde, mahkemece, bu eksikliğin tamamlanması için davacıya iki haftalık kesin süre verilir.
(3) Taraflardan her birinin ikamesini talep ettiği delil için mahkemece belirlenen delil avansına ilişkin 324 üncü madde hükümleri saklıdır” düzenlemesi bulunmaktadır.
18. Anılan maddenin gerekçesinde ise; “Madde ile, dava açılırken yargılama harçlarının mahkeme veznesine yatırılması zorunluluğu düzenlenmiştir. Maddede ayrıca, 1086 sayılı Kanunda yer almayan, yeni bir düzenleme yapılarak, her türlü tebligat ücretleri, keşif giderleri, bilirkişi ve tanık ücretleri gibi giderleri karşılayacak tutarın, avans olarak davacı tarafından dava açarken yatırılması zorunluluğu getirilmiştir. Bu avansın yetmemesi durumunda ise tamamlanması için davacıya kesin süre verileceği hususu hüküm altına alınmıştır. Avans miktarının, davanın türü ve özelliklerine göre her yıl Adalet Bakanlığınca ilan edilecek tarifeye göre belirleneceği, maddede yer almıştır. Maddede yapılan bu düzenlemeyle, gerekli masrafların zamanında yatırılmamasından dolayı davaların gecikmesinin önüne geçilmesi amaçlanmıştır” ifadelerine yer verilmek suretiyle, her türlü tebligat ücretleri, keşif giderleri, bilirkişi ve tanık ücretleri gibi giderleri karşılayacak tutarın, avans olarak davacı tarafından dava açarken yatırılması zorunluluğu getirildiği vurgulanmıştır (Hukuk Genel Kurulunun 22.06.2021 tarihli, 2017/3-3179 E., 2021/806 K. sayılı kararı).
19. Gider avansı olarak yatırılacak miktarın tespitinde ise her yıl Adalet Bakanlığınca çıkarılacak tarife esas alınır.
20. Davanın açıldığı tarihte yürürlükte olan ve 01.10.2016 tarihli, 29844 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Hukuk Muhakemeleri Kanunu Gider Avansı Tarifesi’nin 3. maddesine göre “Gider avansı her türlü tebligat ve posta ücretleri, keşif giderleri, bilirkişi ve tanık ücretleri ile dosyanın Yargıtay’a gidiş dönüş ücretleri gibi giderleri kapsar”.
21. Bu hüküm istinaf mahkemelerinin göreve başlaması sonrasında değişmiş olup 24.09.2020 tarihli, 31254 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan ve 01.10.2020 tarihinde yürürlüğe giren yeni Tarife’nin 3. maddesi “Davacı, bu Tarife’de gösterilen gider avansını dava açarken mahkeme veznesine yatırmak zorundadır ve gider avansı her türlü tebligat ücreti, dosyanın bölge adliye mahkemesi ve Yargıtay’a gidiş dönüş ücreti ile diğer posta ücretleri gibi giderleri kapsar” şeklindedir.
22. Bu düzenlemelere bakıldığında dava açılırken yatırılması gereken gider avansı içerisinde kanun yollarına başvuru da dâhil tüm yargılama sürecinde kullanılması muhtemel tebligat masraflarının da yer aldığı açıktır.
23. Bu tespitten sonra direnme kararına esas olan “istinaf tebliğ giderleri” ile ilgili düzenlemeye de değinilmesi yerinde olacaktır.
24. Gerek istinaf gerekse Özel Daire kararında değinildiği üzere; ilk derece mahkemesi kararına karşı istinaf yoluna başvurulurken bu başvuru için gerekli harçlar ve tebliğ giderleri de dâhil olmak üzere tüm giderler başvuran tarafından ödenir. Bunlar hiç ödenmemişse yahut eksik ödendiği sonradan anlaşılacak olur ise kararı veren mahkeme tarafından verilecek bir haftalık kesin süre içerisinde eksikliğin tamamlanması, aksi hâlde başvurudan vazgeçilmiş sayılacağı hususu başvurana yazılı olarak bildirilir. Verilen kesin süre içerisinde harç ve giderler tamamlanmadığı takdirde, mahkemece başvurunun yapılmamış sayılmasına karar verilir. Bu karara karşı istinaf yoluna başvurulması hâlinde HMK’nın 346/2. fıkrası kıyas yoluyla uygulanır (HMK, m. 344).
25. Tüm bu açıklamalar kapsamında yargılama sürecine bakıldığında; dava açılırken toplam 5.406,30 TL gider avansı yatırılmış, keşif ve bilirkişi incelemesi gibi bir kısım yargılama işlemleri yapıldıktan sonra verilen görevsizlik kararında kullanılmayan gider avansı, harç ve vekâlet ücreti ile ilgili kararın görevli mahkemece değerlendirileceği yönünde hüküm tesis edilmiş olup bu husus HMK’nın 331/2. maddesinin de gereğidir.
26. Görevsizlik kararını müteakip davacı vekili dosyanın gönderildiği Bakırköy 5. Sulh Hukuk Mahkemesine hitaben verdiği 30.11.2017 tarihli dilekçeyle keşif ve bilirkişi incelemelerine rağmen dosyada bakiye 3.500 TL gider avansı kaldığını belirterek fazladan yatırılan bu avansın tarafına iadesine karar verilmesini talep etmiştir. Dilekçe üzerine Mahkemece “Gider avansına yönelik olarak ancak esas hükümle birlikte karar verilebileceği dikkate alınarak talebin reddine” karar verildiği aynı tarihli derkenardan anlaşılmaktadır.
27. Sonrasında yapılan yargılama sonunda Bakırköy 5. Sulh Hukuk Mahkemesi davanın reddine ilişkin hüküm fıkrasında “Karar kesinleştikten sonra kullanılmayan gider avansının yatırana iadesine” karar vermiştir.
28. Kararın davacı tarafça istinaf edilmesi üzerine Mahkemece 16.10.2020 tarihli muhtırayla davacıya 54,40 TL istinaf karar harcı ile 50 TL istinaf avansı olmak üzere toplam 104,4 TL’nin HMK’nın 344. maddesi gereğince tamamlanması ihtar olunmuştur. Oysa davacının istinaf başvurusu sırasında istinaf karar harcı ve kanun yoluna başvuru harcı yatırdığı dosya kapsamındaki sayman mutemedi alındıları ile sabittir. Davacı vekili 16.10.2020 tarihli dilekçesiyle dosyada fazladan gider avansı da bulunduğu için ayrıca istinaf avansı yatırılmadığını bildirmiştir. Bu sebeple Mahkemece HMK’nın 344. maddesi çerçevesinde istinaf başvurusunun yapılmamış sayılmasına yönelik herhangi bir ek karar tesis edilmemiş ve dosya incelenmek üzere Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmiştir.
29. Bölge Adliye Mahkemesince yapılan ön inceleme sonunda davacı tarafın mahkemenin gönderdiği ihtara rağmen istinaf giderinin ödenmediği, ilk derece mahkemesine yatırılan gider avansının da bölge adliye mahkemesinde kullanılamadığı gerekçesiyle istinaf edilmemiş sayılma kararı verilmiştir.
30. Kararın hukuka aykırı olduğuna işaret eden bozma kararı üzerine Bölge Adliye Mahkemesi bu kez HMK’nın 114/g maddesiyle 344. maddesinin ayrı ayrı konuları düzenlediği, davacının ihtara rağmen avansı yatırmayarak ısrarlı tavır gösterdiği, bu durumun yargılamanın tarafın keyfine bırakılması ve 344. maddenin anlamsızlaştırılması gibi bir sonuç doğuracağı gerekçesiyle direnmiştir.
31. Bu süreç ve yukarıda açıklanan konuyla ilgili mevzuat hükümleri ışığında uyuşmazlık değerlendirildiğinde; dava açılırken HMK’nın 114. maddesi çerçevesinde yatırılan gider avansının kanun yollarına başvuru sırasında gerekli olacak tebligat masraflarını da kapsadığı, kanun koyucunun HMK’nın 344. maddesini şayet yargılama sonunda kalan gider avansının istinaf yoluna başvuruda kullanılacak giderleri karşılamaması durumu için öngördüğü şüphe götürmeyecek şekilde açıktır. Davacı taraf yargılama süreci içerisinde gerekebilecek tüm giderleri karşılayacak miktarda gider avansını davanın en başında yatırmıştır. Buna rağmen aksi yönde ve yanılgılı değerlendirmelerle kanun yollarına başvuru için gereken masraflara da yeter şekilde gider avansı yatırmış olan tarafa, ayrıca istinaf ya da temyiz için tekrar masraf yatırma yükümlülüğü yüklenmesi ve bu yapılmadığı takdirde kanun yoluna başvurulmamış sayılma gibi önemli bir müeyyidenin uygulanması açık yasal düzenlemelere aykırılık teşkil ettiği gibi Anayasal güvence altında olan hak arama özgürlüğü ve mahkemeye erişim hakkını da ihlâl eder mahiyet taşır.
32. Hâl böyle olunca Hukuk Genel Kurulunca da benimsenen bozma kararına uyulması gerekirken direnme kararı vermesi usul ve yasaya aykırıdır.
33. Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.
IV. SONUÇ:
Açıklanan nedenlerle,
Davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile direnme kararının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 371. maddesi gereğince BOZULMASINA,
İstek halinde temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine,
Dosyanın aynı Kanun’un 373/2. maddesi uyarınca direnme kararını veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 13.12.2022 tarihinde oy birliğiyle ve kesin olarak karar verildi.
DOSYADA YETERLİ GİDER AVANSI VARSA VE İSTİNAF HARÇLARI YATIRILDIYSA İSTİNAF TALEBİ REDDEDİLEMEZ.
T.C.
YARGITAY
3. HUKUK DAİRESİ
BAŞKANLIĞI
ESAS NO : 2021/547
KARAR NO : 2021/3428
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
Y A R G I T A Y İ L A M I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İSTANBUL BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 35. HUKUK DAİRESİ
TARİHİ : 15/12/2020
NUMARASI : 2020/2361 - 2020/2170
DAVACI : K. MARİNA RESTAURANT İŞLETMELERİ LTD. ŞTİ. VEK.AV. İ.Y.
DAVALI : A. MARİNA VE YAT İŞLETMELERİ A.Ş. VEK.AV. S.A.
İLK DERECE
MAHKEMESİ : BAKIRKÖY 5. SULH HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 24/09/2020
NUMARASI : 2017/828 - 2020/1154
Taraflar arasında ilk derece mahkemesinde görülen kira parasının uyarlanması davasının reddine dair verilen hüküm hakkında bölge adliye mahkemesi tarafından yapılan istinaf incelemesi sonucunda; davacı tarafın istinaf talebinin başvuru şartları yerine getirilmediğinden istinaf başvurusunun yapılmamış sayılmasına yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı; A.M.P. AVM'de S.U. markası ile restoran işletmeciliği yaptığını, davalı ile aralarında 2013 yılında başlayan ve 01/06/2015 tarihinde beş yıl süre ile yenilenerek devam eden kira sözleşmesi bulunduğunu, kiralananın depo ve restoran olmak üzere iki ayrı bölümden oluştuğunu, ödenen kira bedelinin aylık 112.451 TL olduğunu, alışveriş merkezinin 2013 yılından bu yana tamamen boş olduğunu, asansör ve yürüyen merdivenlerin dahil kapatılması nedeniyle restoranın iş yapamadığını, öte yandan davalı kiraya veren tarafından restoranın yol güzergahı üzerinde İDO işletmelerine ait iskele çalışması başlatılarak yaya ve araç trafiğinin kapatıldığını, çalışmaların sekiz aydır devam etmekte olup ne zaman biteceğinin belli olmadığını, ülke genelindeki iç ve dış karışıklık nedeniyle de gelen turist sayısının azaldığını, iskele çalışması ve alışveriş merkezinin boş kalmasının davalının kusurundan kaynaklandığını, sözleşmenin temelinden çöktüğünü, yeni koşullara uyarlanması gerektiğini belirterek, 01/06/2015 başlangıç tarihli sözleşmeye göre aylık kira bedelinin %50 oranında indirilerek 12.600 USD (37.170TL) olarak; eklenti niteliğindeki deponun ise 01/06/2019 tarihine kadar 373 USD (1.400TL) olarak uyarlanmasına karar verilmesini istemiştir.
Davalı; davanın reddini dilemiştir.
İlk derece mahkemesince; uyarlama şartları oluşmadığı gerekçesiyle davanın reddine dair verilen hükme karşı, davacı tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
Bölge adliye mahkemesince; HMK 344. maddesi gereğince istinaf talebinin yapılmamış sayılmasına karar verilmiş, iş bu karar davacı tarafından temyiz edilmiştir.
1) 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 344. maddesi gereğince istinaf dilekçesi verilirken gerekli harç ve tebliğ giderleri de dahil olmak üzere tüm giderler ödenir. Bunların hiç ödenmediği veya eksik ödenmiş olduğu sonradan anlaşılırsa kararı veren mahkeme tarafından verilecek 1 haftalık kesin süre içinde tamamlanması, aksi halde başvurudan vazgeçmiş sayılacağı hususu başvurana yazılı olarak bildirilir. Verilen kesin süre içinde harç ve giderler tamamlanmadığı takdirde mahkeme başvurunun yapılmamış sayılmasına karar verir.
Somut olayda; ilk derece mahkemesi kararına karşı davacı vekili tarafından 16/10/2020 tarihli dilekçe ile istinaf kanun yoluna başvurularak aynı tarihte istinaf kanun yoluna başvurma harcının yatırıldığı mahkemece 16/10/2020 tarihli istinaf karar harcı 54,40 TL ile istinaf avansı 50 TL toplamı 104,40 TL'nin yatırılmasına ilişkin istinaf eden davacıya muhtıra gönderildiği, davacı tarafından dosyada yeterli gider avansı bulunduğu gözetilerek sadece maktu istinaf karar harcının yatırıldığı anlaşılmaktadır. Yargılama gideri olarak avans ödemesi ile, her işlem için ayrı ayrı masraf alınması sebebiyle zaman kaybının önlenmesi amaçlandığı tartışmasızdır. Bölge adliye mahkemesince, istinaf posta giderleri ve tebligat giderlerinin yatırılmasının istinaf başvuru şartı olduğu, verilecek kararın taraflara tebliği ve temyiz halinde dosyanın Yargıtaya gönderilmesi için posta masrafı gerektiği, ilk derece mahkemesine yatırılan gider avansını kullanamadıkları, posta ve tebliğ giderleri ödenmediğinden HMK 344. maddesi gereğince istinaf talebinin yapılmamış sayılmasına karar verilmiş ise de, dosyanın incelenmesinde; istinaf kanun yoluna başvuru harcı ile istinaf karar harcının süresi içinde yatırıldığı, UYAP sisteminde söz konusu giderler için davacıya ait yeterli avans bulunduğu, buna göre ilk derece mahkemesine yazılacak müzekkere ile gider avansının gönderilmesinin sağlanabileceği hususu gözetilerek işin esasının incelenmesi gerekirken, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun yapılmamış sayılmasına karar verilmesi isabetsiz olup kararın bozularak kaldırılması gerekmiştir.
2) Davacının sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmeye gerek görülmemiştir.
SONUÇ : Yukarıda 1 nolu bentte açıklanan gerekçe ile davacı vekilinin temyiz isteminin kabulü ile ilk derece mahkemesince verilen karara yönelik istinaf başvurusunun yapılmamış sayılmasına dair bölge adliye mahkemesi kararının BOZULARAK KALDIRILMASINA, 2. nolu bentte açıklanan nedenlerle davacının sair temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığı, dava dosyasının Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, ödedikleri peşin temyiz harcının istekleri halinde temyiz eden davacıya iadesine, 31/03/2021 tarihinde oy birliğiyle karar verilmiştir.
Başkan Üye Üye Üye Üye
M. DUMAN F. PINARCI Ö. KERKEZ M. GÜRKANLI İ. ULUKUL
BU DOSYA YARGITAY HUKUK GENEL KURULU GÜNDEMİNE TAŞINMIŞTIR.
T.C.
YARGITAY
Hukuk Genel Kurulu
ESAS NO : 2021/3-878
KARAR NO : 2022/1740
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
Y A R G I T A Y İ L A M I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 35. Hukuk Dairesi
TARİHİ : 14/07/2021
NUMARASI : 2021/1345 - 2021/1803
DAVACI : K. Marina Restaurant İşletmeleri Ltd. Şti. vekili Av. İ.Y.
DAVALI : A. Marina ve Yat İşletmeleri A.Ş. vekili Av. S.A.
1. Taraflar arasındaki “sözleşmenin uyarlanması” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, Bakırköy 5. Sulh Hukuk Mahkemesince verilen davanın reddine ilişkin karara karşı davacı vekilinin istinaf başvurusunda bulunması üzerine İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 35. Hukuk Dairesince istinaf başvurusunun yapılmamış sayılmasına karar verilmiş, karar davacı vekilinin temyizi üzerine Yargıtay 3. Hukuk Dairesince yapılan inceleme sonunda bozulmuş, Bölge Adliye Mahkemesince Özel Daire bozma kararına karşı direnilmiştir.
2. Direnme kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
3. Hukuk Genel Kurulunca dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
I. YARGILAMA SÜRECİ
Davacı İstemi:
4. Davacı vekili; taraflar arasında imzalanan beş yıllık kira sözleşmesiyle belirlenen bedelin sonradan müvekkili dışında gerçekleşen ve ifayı imkânsız hâle getiren sebepler nedeniyle ödenmesinde aşırı güçlük çekildiğini ileri sürerek kira bedelinden aylık %50 oranında indirim yapılmak suretiyle kira bedelinin uyarlanmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı Cevabı:
5. Davalı vekili davanın reddini savunmuştur.
İlk Derece Mahkemesi Kararı:
6. Bakırköy 6. Asliye Hukuk Mahkemesinin 16.05.2017 tarihli, 2016/399 E., 2017/226 K. sayılı kararı ile; dava konusu uyuşmazlığın taraflar arasındaki kira ilişkisinden kaynaklanması nedeniyle görevli mahkemenin sulh hukuk mahkemesi olduğu gerekçesiyle göreve ilişkin dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine karar verilmiştir. Görevsizlik kararının kesinleşmesini müteakip dosya talep üzerine görevli mahkemeye gönderilmiştir.
7. Bakırköy 5. Sulh Hukuk Mahkemesinin 24.09.2020 tarihli, 2017/828 E., 2020/1154 K. sayılı kararıyla, sözleşmenin uyarlanması şartlarının oluşmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi Kararı:
8. Mahkemece verilen karara karşı davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
9. İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 35. Hukuk Dairesinin 15.12.2020 tarihli, 2020/2361 E., 2020/2170 K. sayılı kararıyla; ilk derece mahkemesinin kararının istinaf kanun yoluna başvuran davacı tarafa tebliğ edildiği, davacı tarafın 16.10.2020 tarihinde istinaf talebinde bulunduğu, mahkemenin eksik yatırılan 54,40 TL istinaf karar harcı ile 50,00 TL avans harcını yatırması için davacı vekiline muhtıra gönderdiği, davacı vekilinin dilekçe vererek harcın yatırıldığını, dosyada yeterli avans bulunduğundan istinaf avansı yatırılmayacağına yönelik açıklama yaptığı, istinaf posta giderleri ve tebligat giderlerinin yatırılmasının istinaf başvuru şartı olduğu, ilk derece mahkemesine yatırılan gider avansının istinaf dairesince kullanamadığı gerekçesiyle başvuru posta ve tebliğ giderleri ödenmediğinden 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK) 344. maddesi gereğince istinaf talebinin yapılmamış sayılmasına karar verilmiştir.
Özel Daire Bozma Kararı:
10. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
11. Yargıtay 3. Hukuk Dairesinin 31.03.2021 tarihli ve 2021/547 E., 2021/3428 K. sayılı kararı ile; “… 1) 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 344. maddesi gereğince istinaf dilekçesi verilirken gerekli harç ve tebliğ giderleri de dahil olmak üzere tüm giderler ödenir. Bunların hiç ödenmediği veya eksik ödenmiş olduğu sonradan anlaşılırsa kararı veren mahkeme tarafından verilecek 1 haftalık kesin süre içinde tamamlanması, aksi halde başvurudan vazgeçmiş sayılacağı hususu başvurana yazılı olarak bildirilir. Verilen kesin süre içinde harç ve giderler tamamlanmadığı takdirde mahkeme başvurunun yapılmamış sayılmasına karar verir.
Somut olayda; ilk derece mahkemesi kararına karşı davacı vekili tarafından 16/10/2020 tarihli dilekçe ile istinaf kanun yoluna başvurularak aynı tarihte istinaf kanun yoluna başvurma harcının yatırıldığı mahkemece 16/10/2020 tarihli istinaf karar harcı 54,40 TL ile istinaf avansı 50 TL toplamı 104,40 TL'nin yatırılmasına ilişkin istinaf eden davacıya muhtıra gönderildiği, davacı tarafından dosyada yeterli gider avansı bulunduğu gözetilerek sadece maktu istinaf karar harcının yatırıldığı anlaşılmaktadır. Yargılama gideri olarak avans ödemesi ile, her işlem için ayrı ayrı masraf alınması sebebiyle zaman kaybının önlenmesi amaçlandığı tartışmasızdır. Bölge adliye mahkemesince, istinaf posta giderleri ve tebligat giderlerinin yatırılmasının istinaf başvuru şartı olduğu, verilecek kararın taraflara tebliği ve temyiz halinde dosyanın Yargıtaya gönderilmesi için posta masrafı gerektiği, ilk derece mahkemesine yatırılan gider avansını kullanamadıkları, posta ve tebliğ giderleri ödenmediğinden HMK 344. maddesi gereğince istinaf talebinin yapılmamış sayılmasına karar verilmiş ise de, dosyanın incelenmesinde; istinaf kanun yoluna başvuru harcı ile istinaf karar harcının süresi içinde yatırıldığı, UYAP sisteminde söz konusu giderler için davacıya ait yeterli avans bulunduğu, buna göre ilk derece mahkemesine yazılacak müzekkere ile gider avansının gönderilmesinin sağlanabileceği hususu gözetilerek işin esasının incelenmesi gerekirken, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun yapılmamış sayılmasına karar verilmesi isabetsiz olup kararın bozularak kaldırılması gerekmiştir.
2) Davacının sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmeye gerek görülmemiştir…” gerekçesi ile karar bozulmuştur.
Direnme Kararı:
12. Bölge Adliye Mahkemesinin 14.07.2021 tarihli ve 2021/1345 E., 2021/1803 K. sayılı kararı ile; önceki gerekçe tekrar edilmek suretiyle direnme kararı verilmiştir.
Direnme Kararının Temyizi:
13. Direnme kararı süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
II. UYUŞMAZLIK
14. Direnme yoluyla Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuşmazlık; istinaf incelemesi için dosyanın gönderildiği bölge adliye mahkemesinin, ilk derece yargılaması sırasında yatırılan gider avansının kendileri tarafından kullanılamadığı ve davacının istinaf yoluna başvuru için gerekli giderleri tamamlaması yönündeki ihtar gereğini yerine getirmeyerek HMK’nın 344. maddesine aykırı davrandığı gerekçesiyle istinaf başvurusunun yapılmamış sayılmasına karar vermesinin yerinde olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
III. GEREKÇE
15. İstinaf masraflarıyla ilgili uyuşmazlığın çözümünde öncelikle hukuk yargılamasında gider avansı kavramına ilişkin mevzuat hükümlerinin ortaya konulması gerekir.
16. Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 114. maddesinin (g) bendinde, gider avansının yatırılmış olması dava şartları arasında sayılmış olup aynı Kanun’un 115. maddesinin 1. fıkrasında, mahkemenin bu koşulun mevcut olup olmadığını kendiliğinden araştıracağı, ikinci fıkrasında ise, bu şartın noksanlığı tespit edilirse davanın usulden reddine karar verileceği öngörülmüştür.
17. 7251 sayılı Kanun’un 9. maddesiyle değişik HMK’nın “Harç ve gider avansının ödenmesi” başlıklı 120. maddesinde;
“(1) Davacı, yargılama harçları ile her yıl Adalet Bakanlığınca çıkarılacak gider avansı tarifesinde belirlenecek olan tutarı, dava açarken mahkeme veznesine yatırmak zorundadır.
(2) Avansın yeterli olmadığının dava sırasında anlaşılması hâlinde, mahkemece, bu eksikliğin tamamlanması için davacıya iki haftalık kesin süre verilir.
(3) Taraflardan her birinin ikamesini talep ettiği delil için mahkemece belirlenen delil avansına ilişkin 324 üncü madde hükümleri saklıdır” düzenlemesi bulunmaktadır.
18. Anılan maddenin gerekçesinde ise; “Madde ile, dava açılırken yargılama harçlarının mahkeme veznesine yatırılması zorunluluğu düzenlenmiştir. Maddede ayrıca, 1086 sayılı Kanunda yer almayan, yeni bir düzenleme yapılarak, her türlü tebligat ücretleri, keşif giderleri, bilirkişi ve tanık ücretleri gibi giderleri karşılayacak tutarın, avans olarak davacı tarafından dava açarken yatırılması zorunluluğu getirilmiştir. Bu avansın yetmemesi durumunda ise tamamlanması için davacıya kesin süre verileceği hususu hüküm altına alınmıştır. Avans miktarının, davanın türü ve özelliklerine göre her yıl Adalet Bakanlığınca ilan edilecek tarifeye göre belirleneceği, maddede yer almıştır. Maddede yapılan bu düzenlemeyle, gerekli masrafların zamanında yatırılmamasından dolayı davaların gecikmesinin önüne geçilmesi amaçlanmıştır” ifadelerine yer verilmek suretiyle, her türlü tebligat ücretleri, keşif giderleri, bilirkişi ve tanık ücretleri gibi giderleri karşılayacak tutarın, avans olarak davacı tarafından dava açarken yatırılması zorunluluğu getirildiği vurgulanmıştır (Hukuk Genel Kurulunun 22.06.2021 tarihli, 2017/3-3179 E., 2021/806 K. sayılı kararı).
19. Gider avansı olarak yatırılacak miktarın tespitinde ise her yıl Adalet Bakanlığınca çıkarılacak tarife esas alınır.
20. Davanın açıldığı tarihte yürürlükte olan ve 01.10.2016 tarihli, 29844 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Hukuk Muhakemeleri Kanunu Gider Avansı Tarifesi’nin 3. maddesine göre “Gider avansı her türlü tebligat ve posta ücretleri, keşif giderleri, bilirkişi ve tanık ücretleri ile dosyanın Yargıtay’a gidiş dönüş ücretleri gibi giderleri kapsar”.
21. Bu hüküm istinaf mahkemelerinin göreve başlaması sonrasında değişmiş olup 24.09.2020 tarihli, 31254 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan ve 01.10.2020 tarihinde yürürlüğe giren yeni Tarife’nin 3. maddesi “Davacı, bu Tarife’de gösterilen gider avansını dava açarken mahkeme veznesine yatırmak zorundadır ve gider avansı her türlü tebligat ücreti, dosyanın bölge adliye mahkemesi ve Yargıtay’a gidiş dönüş ücreti ile diğer posta ücretleri gibi giderleri kapsar” şeklindedir.
22. Bu düzenlemelere bakıldığında dava açılırken yatırılması gereken gider avansı içerisinde kanun yollarına başvuru da dâhil tüm yargılama sürecinde kullanılması muhtemel tebligat masraflarının da yer aldığı açıktır.
23. Bu tespitten sonra direnme kararına esas olan “istinaf tebliğ giderleri” ile ilgili düzenlemeye de değinilmesi yerinde olacaktır.
24. Gerek istinaf gerekse Özel Daire kararında değinildiği üzere; ilk derece mahkemesi kararına karşı istinaf yoluna başvurulurken bu başvuru için gerekli harçlar ve tebliğ giderleri de dâhil olmak üzere tüm giderler başvuran tarafından ödenir. Bunlar hiç ödenmemişse yahut eksik ödendiği sonradan anlaşılacak olur ise kararı veren mahkeme tarafından verilecek bir haftalık kesin süre içerisinde eksikliğin tamamlanması, aksi hâlde başvurudan vazgeçilmiş sayılacağı hususu başvurana yazılı olarak bildirilir. Verilen kesin süre içerisinde harç ve giderler tamamlanmadığı takdirde, mahkemece başvurunun yapılmamış sayılmasına karar verilir. Bu karara karşı istinaf yoluna başvurulması hâlinde HMK’nın 346/2. fıkrası kıyas yoluyla uygulanır (HMK, m. 344).
25. Tüm bu açıklamalar kapsamında yargılama sürecine bakıldığında; dava açılırken toplam 5.406,30 TL gider avansı yatırılmış, keşif ve bilirkişi incelemesi gibi bir kısım yargılama işlemleri yapıldıktan sonra verilen görevsizlik kararında kullanılmayan gider avansı, harç ve vekâlet ücreti ile ilgili kararın görevli mahkemece değerlendirileceği yönünde hüküm tesis edilmiş olup bu husus HMK’nın 331/2. maddesinin de gereğidir.
26. Görevsizlik kararını müteakip davacı vekili dosyanın gönderildiği Bakırköy 5. Sulh Hukuk Mahkemesine hitaben verdiği 30.11.2017 tarihli dilekçeyle keşif ve bilirkişi incelemelerine rağmen dosyada bakiye 3.500 TL gider avansı kaldığını belirterek fazladan yatırılan bu avansın tarafına iadesine karar verilmesini talep etmiştir. Dilekçe üzerine Mahkemece “Gider avansına yönelik olarak ancak esas hükümle birlikte karar verilebileceği dikkate alınarak talebin reddine” karar verildiği aynı tarihli derkenardan anlaşılmaktadır.
27. Sonrasında yapılan yargılama sonunda Bakırköy 5. Sulh Hukuk Mahkemesi davanın reddine ilişkin hüküm fıkrasında “Karar kesinleştikten sonra kullanılmayan gider avansının yatırana iadesine” karar vermiştir.
28. Kararın davacı tarafça istinaf edilmesi üzerine Mahkemece 16.10.2020 tarihli muhtırayla davacıya 54,40 TL istinaf karar harcı ile 50 TL istinaf avansı olmak üzere toplam 104,4 TL’nin HMK’nın 344. maddesi gereğince tamamlanması ihtar olunmuştur. Oysa davacının istinaf başvurusu sırasında istinaf karar harcı ve kanun yoluna başvuru harcı yatırdığı dosya kapsamındaki sayman mutemedi alındıları ile sabittir. Davacı vekili 16.10.2020 tarihli dilekçesiyle dosyada fazladan gider avansı da bulunduğu için ayrıca istinaf avansı yatırılmadığını bildirmiştir. Bu sebeple Mahkemece HMK’nın 344. maddesi çerçevesinde istinaf başvurusunun yapılmamış sayılmasına yönelik herhangi bir ek karar tesis edilmemiş ve dosya incelenmek üzere Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmiştir.
29. Bölge Adliye Mahkemesince yapılan ön inceleme sonunda davacı tarafın mahkemenin gönderdiği ihtara rağmen istinaf giderinin ödenmediği, ilk derece mahkemesine yatırılan gider avansının da bölge adliye mahkemesinde kullanılamadığı gerekçesiyle istinaf edilmemiş sayılma kararı verilmiştir.
30. Kararın hukuka aykırı olduğuna işaret eden bozma kararı üzerine Bölge Adliye Mahkemesi bu kez HMK’nın 114/g maddesiyle 344. maddesinin ayrı ayrı konuları düzenlediği, davacının ihtara rağmen avansı yatırmayarak ısrarlı tavır gösterdiği, bu durumun yargılamanın tarafın keyfine bırakılması ve 344. maddenin anlamsızlaştırılması gibi bir sonuç doğuracağı gerekçesiyle direnmiştir.
31. Bu süreç ve yukarıda açıklanan konuyla ilgili mevzuat hükümleri ışığında uyuşmazlık değerlendirildiğinde; dava açılırken HMK’nın 114. maddesi çerçevesinde yatırılan gider avansının kanun yollarına başvuru sırasında gerekli olacak tebligat masraflarını da kapsadığı, kanun koyucunun HMK’nın 344. maddesini şayet yargılama sonunda kalan gider avansının istinaf yoluna başvuruda kullanılacak giderleri karşılamaması durumu için öngördüğü şüphe götürmeyecek şekilde açıktır. Davacı taraf yargılama süreci içerisinde gerekebilecek tüm giderleri karşılayacak miktarda gider avansını davanın en başında yatırmıştır. Buna rağmen aksi yönde ve yanılgılı değerlendirmelerle kanun yollarına başvuru için gereken masraflara da yeter şekilde gider avansı yatırmış olan tarafa, ayrıca istinaf ya da temyiz için tekrar masraf yatırma yükümlülüğü yüklenmesi ve bu yapılmadığı takdirde kanun yoluna başvurulmamış sayılma gibi önemli bir müeyyidenin uygulanması açık yasal düzenlemelere aykırılık teşkil ettiği gibi Anayasal güvence altında olan hak arama özgürlüğü ve mahkemeye erişim hakkını da ihlâl eder mahiyet taşır.
32. Hâl böyle olunca Hukuk Genel Kurulunca da benimsenen bozma kararına uyulması gerekirken direnme kararı vermesi usul ve yasaya aykırıdır.
33. Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.
IV. SONUÇ:
Açıklanan nedenlerle,
Davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile direnme kararının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 371. maddesi gereğince BOZULMASINA,
İstek halinde temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine,
Dosyanın aynı Kanun’un 373/2. maddesi uyarınca direnme kararını veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 13.12.2022 tarihinde oy birliğiyle ve kesin olarak karar verildi.