EDA DAVASI TESPİT HÜKMÜNÜ DE İÇERDİĞİNDEN DAVA DEĞERİNİN DAVALIDAN TAHSİLİNİ İSTENEN BEDEL OLARAK DEĞERLENDİRİLMESİ GEREKİR.

KARAMERCAN HUKUK Bürosu internet sitesinde yayınlanan tüm içerik telif yasaları ve Türk Patent Enstitüsü kapsamında koruma altındadır. KARAMERCAN HUKUK Bürosu internet sitesinde paylaşılan Yargıtay Kararları’nın kullanımından doğabilecek zararlar için KARAMERCAN HUKUK Bürosu hiçbir sorumluluk kabul etmez. www.karamercanhukuk.com/blog_yargitay.php internet adresinde paylaşılan Yargıtay Kararları’nın link verilmeden bir başka anlatımla www.karamercanhukuk.com internet adresinden alındığı belirtilmeksizin kopyalanması, paylaşılması ve kullanılması YASAKTIR. KARAMERCAN HUKUK Bürosu internet sitesini ziyaret etmekle, yukarıda belirtilen kullanım şartlarını kabul etmiş sayılırsınız.


19 Ara
2021

Yazdır

T.C.
YARGITAY
3. HUKUK DAİRESİ
BAŞKANLIĞI

ESAS NO       : 2020/5389
KARAR NO    : 2021/6633

T Ü R K  M İ L L E T İ  A D I N A

Y A R G I T A Y   İ L A M I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ                :
İZMİR 2. TÜKETİCİ MAHKEMESİ
TARİHİ                          : 18/02/2020
NUMARASI                  : 2019/11 - 2020/51
DAVACI                        : B.D.E. VEKİLİ AV. S.F.Ü.
DAVALI                        : 1- E.K. GAYRİMENKUL YATIRIM ORTAKLIĞI AŞ  VEKİLİ AV. D.K.
İHBAR OLUNANLAR : İZMİR BÜYÜKŞEHİR BELEDİYE BAŞKANLIĞI VEKİLİ AV. N.A.Y.
                                       2- KARŞIYAKA BELEDİYE BAŞKANLIĞI VEKİLİ AV. E.Ü.
                                       3- B. İNŞ. TAAH. VE TİC. LTD.ŞTİ.
                                       4- I. İNŞAAT İÇ VE DIŞ TİCARET ANONİM ŞİRKETİ

Taraflar arasındaki alacak davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen kararın, süresi içinde davacı ve davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

Y A R G I T A Y   K A R A R I

Davacı, davalıdan anahtar teslimi bir adet daire satın aldığını, teslim aldıktan bir süre sonra kalorifer ve asansörün arızalandığını, balkonda çökme yaşandığını, balkon ve pencerelerin tekniğe uygun yapılmadığını, tezgahlarda, seramiklerde ve dolaplarda sorun olduğunu, yaşanan bu ve buna benzer sorunlarla ilgili olarak ayıpları içerir site yönetimince ihtar çekildiğini, ihtara rağmen durumun düzelmediğini, ayrıca binanın depremde 1. derece riskli alanda bulunduğunu, jet graute adlı sistemle binanın sağlamlaştırılması gerekirken bu işlemin yapılmadığını ileri sürerek geç teslimden kaynaklı tazminat bedeli, bağımsız bölüm ve ortak alanlardaki ayıpların onarım bedeli, bir kısım eksik ve ayıplı imalatların onarımının mümkün olmaması sebebi ile dairede meydana gelen değer kaybı ile tapu harç ve masraflar için ödenen bedeller de dahil olmak üzere 300.000,00 TL’den az olmamak üzere zararının tespiti ile fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile şimdilik 10.000,00 TL’nin avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.

Davalı, davanın reddini dilemiştir.

Mahkemece, tespit talebinin kısmen kabulüyle dava konusu bağımsız bölümde ve ortak alanlarda davacının talep edebileceği eksik ve ayıplı işler bedelinin 14.506,96-TL olduğunun tespitine, fazlaya ilişkin tespit talebinin reddine, davacının fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak suretiyle 10.000,00-TL eksik ve ayıplı işler bedelinin davalının temerrüde düşürüldüğü tarih olan 12/03/2012 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, talep edilen ihtarname masrafının yargılama giderlerinde nazara alınmasına dair verilen karar Yargıtay (Kapatılan) 13. Hukuk Dairesi’nin 18.09.2019 tarih ve 2016/26984 Esas ve 2018/8037 Karar sayılı ilamıyla “...bahsedilen sistemin binada da uygulanması gerekip gerekmediği konusunda heyet raporu ile tespit raporları arasındaki çelişkileri de giderir şekilde içinde en az bir jeoloji mühendisinin de bulunduğu konusunda uzman bilirkişi heyetinden yargıtay, mahkeme ve taraf denetimine elverişli bir rapor alınarak hasıl olacak sonuca uygun bir karar verilmesi...” gerekçesiyle bozulmuş ve bozmaya uyularak mahkemece, tespit talebinin kısmen kabulüyle dava konusu bağımsız bölümde ve ortak alanlarda (davacının arsa payına isabet eden) davacının talep edebileceği eksik ve ayıplı işler bedelinin 13.881,22-TL olduğunun tespitine, fazlaya ilişkin tespit talebinin reddine, davacının fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak suretiyle 10.000,00-TL eksik ve ayıplı işler bedelinin davalının temerrüde düşürüldüğü tarih olan 12/03/2012 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, talep edilen ihtarname masrafının yargılama giderlerinde nazara alınmasına, karar verilmiş; hüküm, taraflarca temyiz edilmiştir.

1-Dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalının tüm temyiz itirazlarının reddine karar verilmesi gerekmiştir.

2-Davacının temyizi yönünden yapılan incelemede ise;

Dava, satın alınan konuttaki ayıplardan kaynaklı zarar tazmini talebine ilişkin olup, davacı, eldeki davayla öncelikle 300.000,00-TL’den az olmamak üzere zarar miktarının tespiti ile fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 10.000,00-TL' nin davalıdan faiziyle birlikte tahsilini istemiştir. Mahkemece, davacının tespit talebinin kısmen kabulüne karar verilerek reddedilen kısım yönünden davalı lehine vekalet ücretine hükmedilmiştir. Davacı tarafından yalnızca davalı lehine hükmedilen vekalet ücreti yönünden dosya temyiz edilmiştir.

Eda davası, davacının talebinde davalının bir şeyi yapmaya, bir şey vermeye veya bir şeyi yapmamaya mahkum edilmesini istediği dava türüdür. Eda davası açıldığında mahkeme, öncelikle dava konusu hakkın mevcut olup olmadığı tespit edecek, hakkın varlığı tespit ettikten sonra, davalıyı o hakka ilişkin edimi yerine getirmeye mahkum edecektir (Pekcanıtez/Atalay/Özekes, Medeni Usul Hukuku, syf.289, Yetkin Yayınları/6. Bası). Dava dilekçesi incelendiğinde, davacının 300.000,00-TL’den az olmamak üzere tespit talebinde bulunduğu, harca esas değeri 10.000,00-TL olarak gösterip fazlaya ilişkin hakkını saklı tutarak ihtarname masrafı hariç 10.000,00-TL’nin davalıdan tahsilini talep ettiği anlaşılmıştır. Davacının davası eda davası niteliğinde olup, aynı zamanda davacı eda davası içerisinde tespit talebinde de bulunmuştur. O halde, mahkemece, eda davasının niteliği gereği tespit hükmünü de içerdiği gözetilip dava değerinin harca esas değer olarak gösterilen ve aynı zamanda davalıdan tahsilini istediği bedel olan 10.000,00-TL olarak değerlendirilmesi gerekirken dava değerine (harca esas değere) dahil edilmeyen tespit talebi üzerinden davanın kısmen kabulüne karar verilmesi ve reddedilen tespit talebi bakımından davalı lehine vekalet ücretine hükmedilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.

Ne var ki, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden kararın düzeltilerek onanması HUMK.’nın 438/7. maddesi gereğidir.

SONUÇ : Yukarıda açıklanan 1. bent gereğince davalının temyiz itirazlarının reddine, 2. bentte açıklanan nedenle davacının temyiz itirazının kabulü ile temyiz edilen kararın “Hüküm” başlıklı bölümünün 4. bendinde yer alan “Davalı kendisini bir vekille temsil ettirdiğinden yürürlükte bulunan AAÜT'ne göre reddedilen tespit talebi üzerinden belirlenen 28.478,29-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,” ifadesinin hükümden çıkartılmasına ve hükmün düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz eden davacıya iadesine, 696,20 TL bakiye temyiz harcının davalıya yükletilmesine, 6100 sayılı HMK'nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK'nın 440. maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 16/06/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

Başkan           Üye                   Üye              Üye             Üye
M. DUMAN      H. ÖZDEMİR    H. KANIK     E. ATEŞ      İ. ULUKUL