EK DAVA AÇMAK DAVACI LEHİNE VEKALET ÜCRETİ VE YARGILAMA GİDERİNE HÜKMEDİLMESİNE ENGEL OLAMAZ.

KARAMERCAN HUKUK Bürosu internet sitesinde yayınlanan tüm içerik telif yasaları ve Türk Patent Enstitüsü kapsamında koruma altındadır. KARAMERCAN HUKUK Bürosu internet sitesinde paylaşılan Yargıtay Kararları’nın kullanımından doğabilecek zararlar için KARAMERCAN HUKUK Bürosu hiçbir sorumluluk kabul etmez. www.karamercanhukuk.com/blog_yargitay.php internet adresinde paylaşılan Yargıtay Kararları’nın link verilmeden bir başka anlatımla www.karamercanhukuk.com internet adresinden alındığı belirtilmeksizin kopyalanması, paylaşılması ve kullanılması YASAKTIR. KARAMERCAN HUKUK Bürosu internet sitesini ziyaret etmekle, yukarıda belirtilen kullanım şartlarını kabul etmiş sayılırsınız.


25 Kas
2020

Yazdır

T.C.
YARGITAY
22. Hukuk Dairesi

ESAS NO       : 2017/29162
KARAR NO    : 2020/5559

TÜRK MİLLETİ ADINA

Y A R G I T A Y   İ L A M I

DAVA TÜRÜ          : ALACAK

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi F. Umutlu tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y   K A R A R I

Davacı İsteminin Özeti:

Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı işyerine karşı daha önce Gümüşhane Asliye Hukuk (İş) Mahkemesinde dava açtıklarını, açılan dava dosyasında yasal faiziyle birlikte 500 TL kıdem tazminatı ve 250 TL yıllık izin ücreti talep ettiklerini, bilirkişi raporunda müvekkil işçinin 3.153,26 TL kıdem tazminatı ve 1.044,68 TL yıllık izin ücret alacağı olduğuna dair rapor hazırlandığını, bu dava ile de aradaki farklar olan 2.653,26 TL kıdem tazminatı ve 794,68 TL yıllık izin alacağını talep ettiklerini belirterek talep ettikleri kıdem tazminatı ve yıllık izin alacağının davalıdan tahsilini talep etmiştir.

Davalının Cevabının Özeti:

Davalı davanın reddini savunmuştur.

Mahkeme Kararının Özeti:

Mahkemece, yapılan yargılama sonucunda yazılı gerekçeyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

Temyiz:

Karar, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

Gerekçe:

1- Taraflar arasında davacı lehine hükmedilecek vekalek ücreti ve yargılama giderleri hususu uyuşmazlık konusudur.

Yargılama giderlerinden sayılan ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 323’üncü, Avukatlık Kanunu’nun 169’uncu ve Avukatlık Ücret Tarifesinin 1’inci maddelerinde düzenlenen, ancak müstakil bir varlığı olmayan ve ait olduğu davanın konusunu teşkil eden hak ve alacağa sıkı sıkıya bağlı bulunan avukatlık ücretinin, davada haksız çıkan tarafa yükletilmesi gerekir. Zira, haksız davranışta bulunan bir kimsenin, bu haksız davranışının bütün sonuçlarından sorumlu tutulması, hukukun genel kurallarındandır. Konuya ilişkin 6100 sayılı Yasanın 329’uncu maddesinin birinci fıkrası bu ilkeye dayanmaktadır. Değinilen Yasanın 330’uncu maddesi uyarınca, vekâlet ücretine yönelik hüküm fıkrasının taraf lehine kurulması gerekir. Kural olarak, davada haklı çıkan taraf kendisini vekil ile temsil ettirmiş ise, vekâlet ücreti diğer yargılama giderleri gibi haksız çıkan taraftan alınarak haklı çıkan tarafa verilir. Her iki tarafın kısmen haklı kısmen haksız çıkması durumunda, her iki taraf ayrı ayrı vekâlet ücretinden sorumlu tutulacak, vekâlet ücreti kabul edilen miktara göre davacı yararına, reddedilen miktara göre ise davalı yararına hüküm altına alınacaktır.

Avukatlık (vekâlet) ücreti, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 323/1-ç maddesinde açıkça belirtildiği üzere yargılama giderlerindendir. Bu itibarla, diğer yargılama giderleri gibi müstakil bir varlığı olmayan ve ait olduğu davanın konusunu teşkil eden hak ve alacağa sıkı bir surette bağlı feri haklardandır. Feri hakların sonuçlandırılması ve karara bağlanması, asıl hakkın sonuçlandırılmasına ve karar verilmesine bağlı olacaktır.

Vekalet ücreti dışında davanın taraflarının yaptığı ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kaunu’nun 323’üncü maddesinde sayılan yargılama giderleri de yine anılan kanunun 326’nıncı maddesinde belirtildiği üzere davanın kabul ve red oranı dikkate alınarak hüküm altına alınmalıdır. Davaların birleştirilmesi durumunda da asıl ve birleşen davaların birbirinden bağımsız, müstakil davalar olması nedeniyle, her bir dava hakkında o davaya ilişkin vekâlet ücretleri ve mahkeme masraflarıyla birlikte ayrı ayrı hüküm kurulması gereklidir.

Somut olayda mahkeme, davacının açmış olduğu önceki davada talep edebileceği alacak miktarının bilirkişi raporu ile tespit edilmesi ve talebini ıslah yoluyla artırabilecekken ek dava açarak yargılama giderine sebebiyet verdiğini belirtilerek davacı lehine vekalet ücreti ve yargılama gidirine hükmedilmesine yer olmadığına karar vermiş ise de bu durum dosya kapsamına uygun düşmemektedir.

Kıdem ve yıllık izin alacağına ilişkin daha önce davacı tarafından Gümüşhane Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi’nin 2016/104 Esas 2016/196 Karar sayılı dosyasında davanın reddine karar verilmiştir.

Karar, davacı tarafından temyiz edilerek Yargıtay incelemesinden geçmiş, yapılan temyiz incelemesi sonucunda Yargıtay (Kapatılan) 7. Hukuk Dairesi tarafından kararın, davacının kıdem tazminatı ve yıllık izin alacağı taleplerinin kabulü gerektiği halde reddine karar verilmesinin hatalı olduğu gerekçesi ile bozulmasına karar verilmiştir. Bozma sonrasında yapılan yargılamada ise taleple bağlı kalınarak davacının kıdem tazminatı ve yıllık izin alacağı hakkında hüküm tesis edilmiştir. Verilen hüküm taraflara tebliğ edilmiş ve taraflarca temyiz edilmeyerek 27/04/2016 tarihinde kesinleşmiştir. Bu durumda önceki yargılama esnasında bilirkişi raporu ve bozma sonrası verilen karar kendisine tebliğ edilen davalı taraf, davacının kıdem tazminatı ve yıllık izin alacaklısı olduğunu ve kesin miktarının ne kadar olduğunu bilebilecek durumda olduğu anlaşılmıştır. O halde, davalının, kesin yargı kararına dayanan alacakları ödeme imkanı varken davanın açılmasına sebebiyet verdiği gözetilmeden yazılı gerekçe ile davacı lehine yargılama masrafı ve vekalet ücretine hükmedilmemesi hatalı olup bozma sebebi ise de bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden hükmün 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun geçici 3. maddesi uyarınca uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 438/7. maddesi uyarınca aşağıda belirtilen şekilde düzeltilerek onanması uygun bulunmuştur.

SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle; hüküm fıkrasının 6 ve 7 . bendlerinin hüküm fıkrasından çıkartılarak yerlerine;

“6- Davacı tarafından yapılan 29,20 TL başvuru harcı, 58,89 TL peşin harç, 4,30 TL vekalet harcı, 25,00 TL tebligat gideri olmak üzere toplam 117,39 TL yargılama masrafının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,

7- Davacının yargılama esnasında kendisini vekil ile temsil ettirdiği anlaşıldığından yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 1.800,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınrarak davacıya verilmesine," bentlerinin yazılmasına, hükmün bu şekilde DÜZELTİLEREK ONANMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 03.06.2020 gününde oybirliğiyle karar verildi. 

Başkan                 Üye                  Üye                Üye               Üye
Dr. S. GÖKTAŞ    S. NAMAZCI    H. AYDINLI    Ş. KIRMAZ   H. SARIKAMIŞ