ELATMANIN ÖNLENMESİ DAVASI AÇISINDAN İLERİ ZARAR DOĞACAĞINDAN BAHİSLE DAVA AÇILAMAZ.

KARAMERCAN HUKUK Bürosu internet sitesinde yayınlanan tüm içerik telif yasaları ve Türk Patent Enstitüsü kapsamında koruma altındadır. KARAMERCAN HUKUK Bürosu internet sitesinde paylaşılan Yargıtay Kararları’nın kullanımından doğabilecek zararlar için KARAMERCAN HUKUK Bürosu hiçbir sorumluluk kabul etmez. www.karamercanhukuk.com/blog_yargitay.php internet adresinde paylaşılan Yargıtay Kararları’nın link verilmeden bir başka anlatımla www.karamercanhukuk.com internet adresinden alındığı belirtilmeksizin kopyalanması, paylaşılması ve kullanılması YASAKTIR. KARAMERCAN HUKUK Bürosu internet sitesini ziyaret etmekle, yukarıda belirtilen kullanım şartlarını kabul etmiş sayılırsınız.


21 Nis
2022

Yazdır

T.C.
YARGITAY
7. Hukuk Dairesi

ESAS NO       : 2021/2150
KARAR NO    : 2022/578

T Ü R K  M İ L L E T İ  A D I N A

Y A R G I T A Y   İ L A M I

MAHKEMESİ           : Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi
TARİHİ                     : 26/10/2020
NUMARASI             : 2020/1322 - 2020/1582
DAVACI                   : C.Ö.
DAVALI                   : R.T.
İLK DERECE
MAHKEMESİ          :
Sinop 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ                    : 16/07/2020
NUMARASI            : 2018/720 - 2020/194

Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 14/12/2018 tarihinde verilen dilekçeyle müdahalenin men'i, kal ve tazminat talep edilmesi üzerine yapılan duruşma sonunda davanın reddine dair verilen 16/07/2020 tarihli hükmün istinaf yoluyla incelenmesi davacı vekili tarafından talep edilmiştir. Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesince istinaf talebinin esastan reddine dair verilen kararın davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içeriğindeki tüm kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü.

KARAR

Dava, komşuluk hukukuna aykırı davranışın giderilmesi isteğine ilişkindir.

Davacı vekili; davacı Cevriye Ö.'in Sinop ili, Zeytinlik Mahallesi 4.3 ada, 5 parsel sayılı taşınmazın maliki olduğunu, davalının ise aynı sitede bulunan komşu 19 parsel sayılı taşınmaz maliki olduğunu, davalı Ramazan T. tarafından çatısına yapılan eklenti nedeniyle deniz manzarasının kapatılmış olduğunu, eklentinin yapı ruhsatı eki mimari projelere aykırı olduğunu, öncelikle davalının yapmış olduğu müdahalenin ortadan kaldırılması için elatmanın önlenmesi ve eski hale iade taleplerinin kabulüne karar verilmesini, aksi taktirde yapılacak keşif ve düzenlenecek bilirkişi raporu neticesinde davacının evinde meydana gelen değer kaybı ve oluşan görüntü kirliliğinin tazmin bedelinin fazla olması halinde arttırılmak kaydıyla 4.500 TL'lik kısmıyla davanın kabulüyle bedelinin davalıdan alınarak davacıya verilmesini talep etmiştir.

Davalı, davacı Cevriye Ö.'in evinin kendisinin binasının arkasında bulunduğunu, bu taşınmazları deniz manzaralı olarak almadıklarını, deniz manzarasını iki binanın arasından 150-200 cm²'lik boşluktan gördüklerini, binanın çatısı aktığı için tadilat yaptığını ileri sürerek davanın reddini savunmuştur.

İlk derece mahkemesi, davanın reddine karar vermiştir.

Davacı vekilinin istinaf talebi üzerine Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesince istinaf talebinin esastan reddine karar verilmiştir.

Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir.

TMK m. 683 deki "Bir şeye malik olan kimse, hukuk düzeninin sınırları içinde, o şey üzerinde dilediği gibi kullanma, yararlanma ve tasarrufta bulunma yetkisine sahiptir. Malik, malını haksız olarak elinde bulunduran kimseye karşı istihkak davası açabileceği gibi, her türlü haksız elatmanın önlenmesini de dava edebilir” hükmü ile mülkiyet hakkının kanunla toplum yararına kısıtlanabileceği temel ilke olarak kabul edilmiştir. Aynı maddenin ikinci fıkrasında, mülkiyet hakkının nasıl korunacağı hükme bağlanmış, 730 ve 737. maddeleriyle de taşınmaz malikinin başkalarına zarar vermesinin önlenmesi hedeflenmiştir.

Yapma, kaçınma, katlanma olarak özetlenebilecek bu sınırlamaların önemli bir bölümü TMK’nın "komşu hakkı" başlığı altında, 737 ile 750. maddelerinde düzenlenmiş, 751 ile 761. maddelerinde de yine malikin yapması ve katlanması gereken hususlar belirtilmiştir.

Elatmanın önlenmesi davası açılabilmesi için kural olarak zararın doğmuş olması gerekir. İleride zarar doğacağından bahisle dava açılamayacağından bu şekilde açılan davalar reddedilmelidir. Ancak, istisnai durumlarda, henüz zarar doğmadığı halde, yakın gelecekte zarar doğacağı pek muhtemel veya muhakkak ise, davacıya zarar tehlikesinin önlenmesi davasını açma hakkı tanınmalı, zararın doğması beklenmemelidir.

Komşuluk hukukundan kaynaklanan elatmanın önlenmesi davalarında davalının kusurlu olması aranmaz. Davalının kusurlu olup olmaması, kasıtlı hareket edip etmemesi, elatmanın önlenmesi davasına etkili değildir. Yeter ki, davalının eylemi ile davacının zararı arasında illiyet bağı bulunsun. Davalının hiçbir kusuru olmasa dahi, elatmanın önlenmesine, eski hale getirme ve tazminata hükmedilebilir. Kural olarak davacının zararının doğmaması için bir önlem almaması da elatmanın önlenmesi davasını etkilemez.

Mahkemece yapılacak araştırmalarda somut olayın özelliği, komşu taşınmazların yerleri, nitelikleri, konumları, kullanma amaçları göz önünde tutularak, normal bir insanın hoşgörü ve tahammül sınırlarını aşan bir elatmanın bulunup bulunmadığı tespit edilmelidir. Davacının sübjektif ve aşırı duyarlılığı ile değil, objektif her normal insanın duyarlılığına göre elatmaya katlanıp katlanamayacağı araştırılmalı; sonuçta katlanılabilir, hoşgörü sınırlarını aşan bir zarar veya elatmanın varlığı tespit edildiği takdirde mülkiyet hakkının taşkın olarak kullanıldığı sonucuna varılmalıdır.

Somut olayda; mahkemece, 10.05.2019 tarihli keşif sonucu düzenlenen 15.10.2019 tarihli heyet raporu ile 04.02.2020 tarihli ek rapor değerleme uzmanı ve inşaat bilirkişisi heyet raporu, 15.05.2019 ve 29.07.2019 tarihli fen bilirkişisi heyet raporları ile ekli krokilerden anlaşıldığı üzere davalının çatısına yaptığı imalat ve ekleme nedeniyle davacının deniz manzarasının hoşgörü sınırlarını aşacak düzeyde kapandığı anlaşılmaktadır.

O halde mahkemece, elatmanın önlenmesine karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmesi ve bölge adliye mahkemesince istinaf talebinin esastan reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, bu sebeplerle hükmün bozulması gerekmiştir.

SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle HMK 373/1. maddesi gereğince Bölge Adliye Mahkemesi kararının KALDIRILMASINA, temyiz olunan hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın yatırana iadesine, dosyanın ilk derece mahkemesine, kararın bir örneğinin ilgili Bölge Adliye Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE, 19.01.2022 tarihinde oy çokluğu ile karar verildi.

Başkan         Üye                Üye                    Üye                 Üye
H. ONAT       S. TÜRE        A. S. ERKUŞ      M. EROL        B. ŞEN
                                           (Muhalif)

KARŞI OY

Davacı vekili tarafından açılan elatmanın önlenmesi ve eski hale getirme talepli davada; ilk derece mahkemesince davanın reddine karar verildiği, istinaf talebi üzerine de Samsun Bölge Adliye Mahkemesince itirazın reddine karar verilmesi üzerine bu sefer, davacı tarafından temyiz talebinde bulunulmakla yapılan inceleme sonucu yukarıda belirtilen gerekçe ile bozma kararı tesis edilmiştir.

Gerek ilk derece mahkemesi, gerekse istinaf aşamalarında yeterli inceleme ve araştırma yapıldığı, alınan bilirkişi raporunda, davalının, evin çatısında yaptığı eklentinin komşuluk hukuku kapsamında ölçüsüz, aşırı ve taşkın durumunun bulunmadığı belirlenmiş olmakla, neticeten temyiz edilen istinaf kararının yerinde bulunduğu açıktır.

Doyurucu mahkeme ve istinaf gerekçeleri dikkate alınarak, davalı tarafından yapılan temyiz talebinin reddi ile kararın onanması gerekirken, sayın çoğunluk tarafından ilgili kararın bozulması gerekçesine katılmadığımı muhalif görüş olarak açıklarım.

ÜYE
A.S.ERKUŞ