ESASA GİRMEYEN BOZMA ÖNCESİ TANIKLARIN DİNLENMEDİĞİ GEREKÇESİYLE TEMYİZ YOLUNA BAŞVURULMAMIŞSA DA BOZMA SONRASI TANIKLAR DİNLENMELİDİR.

KARAMERCAN HUKUK Bürosu internet sitesinde yayınlanan tüm içerik telif yasaları ve Türk Patent Enstitüsü kapsamında koruma altındadır. KARAMERCAN HUKUK Bürosu internet sitesinde paylaşılan Yargıtay Kararları’nın kullanımından doğabilecek zararlar için KARAMERCAN HUKUK Bürosu hiçbir sorumluluk kabul etmez. www.karamercanhukuk.com/blog_yargitay.php internet adresinde paylaşılan Yargıtay Kararları’nın link verilmeden bir başka anlatımla www.karamercanhukuk.com internet adresinden alındığı belirtilmeksizin kopyalanması, paylaşılması ve kullanılması YASAKTIR. KARAMERCAN HUKUK Bürosu internet sitesini ziyaret etmekle, yukarıda belirtilen kullanım şartlarını kabul etmiş sayılırsınız.


27 Haz
2022

Yazdır

T.C.
YARGITAY
1. Hukuk Dairesi

ESAS NO       : 2022/471
KARAR NO    : 2022/2836

T Ü R K  M İ L L E T İ  A D I N A

Y A R G I T A Y   İ L A M I

Taraflar arasında görülen, tapu iptali ve tescil, olmadığı takdirde tenkis istekli davada bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda davanın reddine dair verilen karar, süresi içinde davacılar vekili tarafından temyiz edilmekle; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü.

I. DAVA

Davacılar, mirasbırakan Sabahattin'in 4 parsel sayılı taşınmazdaki 13 nolu bağımsız bölümü torununun eşi davalı İlker'e 29.08.2013 tarihinde satış suretiyle devrettiğini, işlemin mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğunu ileri sürerek, tapu iptali ve tescile, olmazsa tenkise karar verilmesini istemiştir.

II. CEVAP

Davalı, devrin bedeli karşılığında yapıldığını ve muvazaalı olmadığını belirterek, davanın reddini savunmuştur.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemece, muvazaa iddiasının kanıtlandığı gerekçesiyle, davanın kabulüne karar verilmiştir.

IV. TEMYİZ

1. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz başvurusunda bulunmuştur.

2. Bozma Kararı

Dairenin 06.12.2018 tarihli ve 2016/396 E., 2018/15288 K. sayılı kararıyla; “...davalı tarafça tanık listesi verildiği halde, davalı tanıklarının dinlenmesi yönünde Mahkemece bir işlem yapılmamıştır. Hâl böyle olunca; davalı tarafça bildirilen tanıkların dinlenmeleri yönünde HMK'nın 243. maddesi uyarınca işlem yapılması ve hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, davalı tanıkları dinlenilmeksizin savunma hakkı kısıtlanmak suretiyle işin esası bakımından yazılı olduğu üzere hüküm kurulması doğru değildir...” gerekçesi ile mahkeme kararı bozulmuştur.

3. Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin 14.09.2021 tarihli ve 2019/90 E., 2021/306 K. sayılı kararıyla; davalının tadilat yaptığı ancak davacı Sedat’ın sorun çıkarması nedeniyle oturamadığı evin tadilat bedeli ve davalı tarafından karşılanan sağlık giderine mukabil dava konusu taşınmazın devredildiği, satış işleminin muvazaalı olmadığı, mal kaçırma kastı ile yapıldığı iddiasının ispatlanamadığı, tenkis isteminin ise 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde talep edilmediği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.

4. Bozma Sonrası Mahkeme Kararına Karşı Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

5. Temyiz Nedenleri

Davacılar vekili temyiz dilekçesinde özetle, tanıklarının dinlenmediğini, adil yargılanma ve savunma hakkı çerçevesinde tanıklarının da dinlenerek karar verilmesi gerektiğini, davalı tanıklarının beyanlarına itibar edilmesinin hatalı olduğunu, nitekim tanıklardan birinin işlemi yapan vekil diğerinin anneanne Yüksel olduğunu, anneannenin kızı Selda’nın dolduruşu ile davacılarla husumetli olduğunu, bir kısım tanıkların ise somut bilgilerinin olmadığını, kaldı ki mirasbırakanın çok sayıda taşınmazı olup mal satma ihtiyacının bulunmadığını, ödeme savunmasının kanıtlanamadığını, demans hastası olan mirasbırakanın akıl sağlığına yönelik araştırma yapılması gerektiğini, 1 yıllık hak düşürücü sürenin geçmediğini ileri sürerek, hükmün bozulmasını istemiştir.

6. Gerekçe

6.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil, olmadığı takdirde tenkis isteğine ilişkindir.

6.2. İlgili Hukuk

6.2.1 Hemen belirtilmelidir ki, yargılamanın sağlıklı bir biçimde sürdürülebilmesi için, iddia ve savunma ile ilgili delillerin eksiksiz toplanması zorunludur. Mahkeme iki tarafa eşit şekilde hukukî dinlenilme hakkı tanıyarak hükmünü vermelidir. Taraflara hukukî dinlenilme hakkı verilmesi anayasal bir haktır. 1982 Anayasası'nın 36. maddesine göre teminat altına alınan iddia ve savunma hakkı ile adil yargılanma hakkı, hukukî dinlenilme hakkını da içermektedir. Yine İnsan Hakları Avrupa Sözleşmesi'nde de hukukî dinlenilme hakkı, adil yargılanma hakkı içinde teminat altına alınmıştır. Bu hakka, tarafın hâkime meramını anlatma hakkı ya da iddia ve savunma hakkı da denilmektedir. Ancak, hukukî dinlenilme hakkı, bu ifadeleri de kapsayan daha geniş bir anlama sahiptir.

6.2.2 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (HMK) 27. maddesinde: "(I) Davanın tarafları, müdahiller ve yargılamanın diğer ilgilileri, kendi hakları ile bağlantılı olarak hukuki dinlenilme hakkına sahiptirler. (2) Bu hak; a) Yargılama ile ilgili olarak bilgi sahibi olunmasını, b) Açıklama ve ispat hakkını, c) Mahkemenin, açıklamaları dikkate alarak değerlendirmesini ve kararların somut ve açık olarak gerekçelendirilmesini, içerir" hükmü düzenlenmiştir.

6.3. Değerlendirme

6.3.1 Dosya içeriği ve toplanan delillerden; 4 parsel sayılı taşınmazda bulunan 13 nolu bağımsız bölümün mirasbırakana vekaleten torunu Ahmet tarafından 29.08.2013 tarihinde davalı İlker’e satış suretiyle devredildiği, aynı vekaletname ile mirasbırakana ait 408 parselde bulunan 6 ve 12 nolu bağımsız bölümlerin de dava dışı üçüncü kişilere satış suretiyle devredildiği, bu taşınmazlar yönünden de eldeki davacıların ehliyetsizlik ve muris muvazaası hukuksal nedenlerine dayalı dava açtıkları, mirasbırakanın ehliyetli olduğunun adli tıp raporu ile saptandığı ve işlemin muvazaalı olmadığı gerekçesiyle, davanın reddine dair verilen kararın Dairemizce 09.12.2020 tarihinde onanarak kesinleştiği, davalının tadilatını, yaptığı iddia ettiği aynı binada bulunan 15 nolu bağımsız bölümün ise mirasçı tanık Yüksel'e ait iken satış suretiyle davacı Sedat’a devredildiği anlaşılmaktadır.

6.3.2 Somut olayda; bozma kararı öncesi yargılamada, davacı tarafça usulünce tanık listesi verildiği halde davacı tanıklarının dinlenmesi yönünde Mahkemece bir işlem yapılmaksızın davanın kabulüne karar verilmiş, davalı tarafından kararın temyizi üzerine de Dairemizce hukuki dinlenilme hakkı çerçevesinde davalı tanıklarının dinlenilmesi gerektiğine işaret edilerek karar bozulmuştur.

6.3.3 Her ne kadar Mahkemece bozma öncesi verilen karara karşı tanıklarının dinlenmediği gerekçesiyle davacılar temyiz yoluna başvurmamış ise de; esasen kabul edilen davada tanıkların dinlenmediği gerekçesiyle davacıların kararı temyiz etmesi kendilerinden beklenemeyecek bir durumdur.

6.3.4 Öte yandan, bozma ilamında davacı tanıklarının da dinlenilmesi gerektiğinin belirtilmemesi davalı lehine kazanılmış hak teşkil etmeyeceği gibi davacı tanıklarının dinlenilmeyeceği anlamına da gelmez. Nitekim ilk bozma kararı hukuki dinlenilme hakkına yönelik olup işin esasına girilmemiştir.

6.3.5 Hal böyle olunca, davacı tarafça bildirilen tanıkların dinlenmeleri yönünde HMK'nın 243. maddesi uyarınca işlem yapılması ve tüm dosya kapsamında bulunan deliller birlikte değerlendirilerek hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, davacı tanıkları dinlenilmeksizin savunma hakkı kısıtlanmak suretiyle işin esası bakımından yazılı olduğu üzere hüküm kurulması doğru değildir.

V. SONUÇ:

Açıklanan nedenlerle; davacıların değinilen yön itibariyle yerinde bulunan temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün (6100 sayılı Yasa'nın geçici 3. maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK'un 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, bozma nedenine göre davacıların diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, alınan peşin harcın temyiz edenlere geri verilmesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 06/04/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

Başkan         Üye                          Üye               Üye              Üye
H. KAYA        F. ERNALBANT      İ. AYSAL       F. DEMİR      M. TEPE