EŞİNE SEN ERKEK MİSİN? DEMEK BOŞANMA SEBEBİDİR.

KARAMERCAN HUKUK Bürosu internet sitesinde yayınlanan tüm içerik telif yasaları ve Türk Patent Enstitüsü kapsamında koruma altındadır. KARAMERCAN HUKUK Bürosu internet sitesinde paylaşılan Yargıtay Kararları’nın kullanımından doğabilecek zararlar için KARAMERCAN HUKUK Bürosu hiçbir sorumluluk kabul etmez. www.karamercanhukuk.com/blog_yargitay.php internet adresinde paylaşılan Yargıtay Kararları’nın link verilmeden bir başka anlatımla www.karamercanhukuk.com internet adresinden alındığı belirtilmeksizin kopyalanması, paylaşılması ve kullanılması YASAKTIR. KARAMERCAN HUKUK Bürosu internet sitesini ziyaret etmekle, yukarıda belirtilen kullanım şartlarını kabul etmiş sayılırsınız.


12 Ara
2018

Yazdır

T.C.
Y A R G I T A Y
2. Hukuk Dairesi

ESAS NO:           KARAR NO:
2017/726             2018/12496

TÜRK MİLLETİ ADINA   

Y A R G I T A Y   İ L A M I

DAVA TÜRÜ        : Boşanma
TEMYİZ EDEN     : R.A.

Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-davacı erkek tarafından kendi davasının reddi ve kadının bağımsız tedbir nafakası davasının kabulü yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:

1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalı-davacı erkeğin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir.

2- Mahkemece, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasında erkeğin tamamen kusurlu olduğu belirtilerek, davalı-davacı erkeğin boşanma davasının reddine karar verilmiş ise de; mahkemece belirlenen ve gerçekleşen erkeğin kusurlu davranışları yanında, yapılan yargılama ve toplanan delillerden kadının da eşine “it, köpek” şeklinde hakaret ettiği ve eşinin annesine "senin oğlun erkek mi" diyerek aşağıladığı anlaşılmaktadır. O halde, taraflar arasındaki ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik mevcut ve sabittir. Olayların akışı karşısında davalı-davacı erkek dava açmakta haklıdır. Davalı-davacı erkeğin boşanma davasının kabulü gerekirken, yetersiz gerekçe ile reddi doğru olmayıp bozma gerektirmiştir.

SONUÇ : Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 06.11.2018 (Salı)

Başkan                            Üye                   Üye                      Üye                  Üye
Ömer Uğur Gençcan       İnci Aytaç           Aysel Koçak       Harun Can        Erdem Şimşek

 

T.C.
Y A R G I T A Y
2. Hukuk Dairesi

ESAS NO:           KARAR NO:
2016/19953          2018/7400

TÜRK MİLLETİ ADINA   

Y A R G I T A Y   İ L A M I

DAVA TÜRÜ        : Boşanma
TEMYİZ EDEN     : İ.D.

Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-davalı erkek tarafından kusur belirlemesi, nafaka ve velayet yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:

1- Mahkemece boşanmaya sebep olan olaylarda tarafların eşit kusurlu oldukları kabul edilerek her iki tarafın karşılıklı boşanma davalarının kabulü ile tarafların boşanmalarına karar verilmiş ise de mahkemece davacı-davalı erkeğe kusur olarak yüklenilen “güven sarsıcı davranış” vakıasına davalı-davacı kadın tarafından dayanılmamıştır. Dayanılmayan bu vakıa davacı- davalı erkeğe kusur olarak yüklenilemez.

Yapılan yargılama ve toplanan delillere göre; davacı-davalı erkeğin davalı-davacı kadına “sen delisin, akıl hastasısın, hastaneye yatman lazım" dediği, buna karşılık davalı-davacı kadının ise; temyiz edilmeyerek kusur olarak kesinleşen "davacı-davalı erkeğe hakaret ve küfür ettiği, sen erkek misin, salak” dediği anlaşılmaktadır. Tarafların gerçekleşen bu kusurlu davranışlarına göre boşanmaya sebep olan olaylarda davalı-davacı kadının ağır kusurlu olduğunun kabulü gerekir. Bu husus gözetilmeden tarafların eşit kusurlu kabulü doğru olmamış ve bozmayı gerektirmiştir.

2- Yukarıda (1.) bentte açıklandığı üzere boşanmaya sebebiyet veren vakıalarda davalı-davacı kadın ağır kusurludur. Ağır kusurlu eş yararına yoksulluk nafakası (TMK m. 175) hükmedilemez. O halde kadının yoksulluk nafakası talebinin reddine karar vermek gerekirken, yazılı şekilde kabulüne karar verilmesi doğru olmamış ve bozmayı gerektirmiştir.

3- Mahkemece; ortak çocuklar 26.10.2011 doğumlu Ilgın’ın velayeti, "Küçüğün yaşı nedeniyle anne bakım ve şefkatine muhtaç olduğu gerekçesiyle davalı-davacı anneye bırakılmıştır.

Velayet düzenlemesinde; çocukla ana ve baba yararının çatışması halinde, çocuğun yararına üstünlük tanınması gereklidir. Çocuğun yararı ise; çocuğun bedensel, fikri ve ahlaki bakımdan en iyi şekilde gelişebilmesi ve böyle bir gelişmenin gerçekleştirilmesi için, çocuğa sosyal, ekonomik ve kültürel koşulların sağlanmış olmasıdır. Çocuğun bu konulardaki üstün yararını belirlerken; çocuk yetişkin biri olmuş olsaydı, kendisini ilgilendiren bir olayda, kendi yararı için ne gibi bir karar verebilecekti ise, çocuk için karar verme makamındaki kişinin de aynı yönde vermesi gerekecektir. Yani çocuğun farazi düşüncesi esas alınacaktır. Velayet kamu düzenine ilişkin olup, re'sen araştırma ilkesi geçerlidir. Bu nedenle yargılama sırasında meydana gelen gelişmelerin bile göz önünde tutulması gerekir. 

4787 sayılı Aile Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yargılama Usullerine Dair Kanunun 5. maddesi gereğince Aile Mahkemesi bünyesinde bulunan pskiolog, pedegog ve sosyal çalışmacıdan oluşan uzmanlardan, taraflar ve çocukla görüşmek suretiyle inceleme ve rapor istenip, tarafların barınma, gelir, sosyal ve psikolojik durumuna göre çocuğun sağlıklı gelişimi için velayeti üstlenmeye engel bir durumun bulunup bulunmadığı araştırıldıktan sonra, velayet hakkında bir karar verilmesi gerekir. Mahkemece velayet kendisine bırakılan anne ile davacı-davalı baba hakkında sosyal inceleme raporu alınmamıştır. Gerçekleşen bu durum karşısında; velayetin kamu düzenine ilişkin olduğu hususu da gözetilerek, tarafların yaşam koşullarını ve çocukla ilişkilerini değerlendirir şekilde uzman raporu alınması ile tüm deliller birlikte değerlendirilerek çocuğun üstün yararının, velayetlerinin ebeveynlerden hangisine bırakılmasında olduğnun saptanması ve gerçekleşecek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir.

SONUÇ : Temyiz edilen hükmün yukarıda 1., 2, ve 3. bentlerde gösterilen sebeplerle BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 06.06.2018 (Çrş.)

Başkan                            Üye                   Üye                     Üye                    Üye
Ömer Uğur Gençcan       A. İnci Özden    Çetin Durak        Erdem Şimşek    Hatıran Alper

 

T.C.
Y A R G I T A Y
2. Hukuk Dairesi

ESAS NO:           KARAR NO:
2016/15552          2018/4461

TÜRK MİLLETİ ADINA   

Y A R G I T A Y   İ L A M I

DAVA TÜRÜ        : Boşanma
TEMYİZ EDEN     : Ü.T.

Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-davacı erkek tarafından; her iki boşanma davası yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:

Mahkemece davacı-davalı kadının boşanma davasının kabulüne, davalı-davacı erkeğin boşanma davasının ise reddine karar verilmiştir. Yapılan yargılama ve toplanan delillere göre; davacı-davalı kadının da evlilikleri boyunca erkeğe "aptal, salak, sen erkek misin?" diyerek sürekli hakeret ettiği anlaşılmaktadır. Bu halde taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkân vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik mevcut ve sabittir. Olayların akışı karşısında davalı-davacı erkek dava açmakta haklıdır. Bu şartlar altında eşleri birlikte yaşamaya zorlamanın artık kanunen mümkün görülmemesine göre, erkeğin davasının kabulü ile boşanmaya karar verilecek yerde, yetersiz gerekçe ile reddi doğru bulunmamıştır.

SONUÇ : Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, bozma sebebine göre yeniden hüküm kurulması gerekli hale gelen kadının boşanma davası ve fer'ilerine yönelik sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 03.04.2018 (Salı)

Başkan                            Üye                   Üye                       Üye                   Üye
Ömer Uğur Gençcan       A. İnci Özden    Sedat Demirtaş    Çetin Durak       Erdem Şimşek