EVDEN AYRILIRKEN TELEFONUNU YANINA ALMAYAN EŞİN MESAJLARI KUSUR BELİRLEMESİNDE DİKKATE ALINAMAZ.
T.C.
Y A R G I T A Y
2. Hukuk Dairesi
ESAS NO: KARAR NO:
2021/563 2021/1768
TÜRK MİLLETİ ADINA
Y A R G I T A Y İ L A M I
DAVA TÜRÜ : Boşanma
TEMYİZ EDEN : Taraflar
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı erkek tarafından, karşı dava, kusur belirlemesi, tazminat taleplerinin reddi ve nafakalar yönünden; davalı-davacı kadın tarafından ise asıl dava, kusur belirlemesi, tazminat taleplerinin reddi ve nafakaların miktarı yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davacı-davalı erkeğin tüm, davalı-davacı kadının ise aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yersizdir.
2- Dosya incelendiğinde; davalı-davacı kadının evden ayrılırken eşyalarını almasına izin verilmediği, bu şekilde cep telefonunu da yanına alamadığı sabittir. Telefonu unuttuğu varsayımında dahi telefondaki mesajların özel hayatın gizliliğini ihlal edecek şekilde kusur belirlemesinde dikkate alınması doğru görülmemiştir. Bu nedenle davalı-davacı kadının cep telefonunda yer alan mesajlar hukuka aykırı olarak elde edilmiş delil kapsamında olup, kusur belirlemesinde dikkate alınamayacağından davalı-davacı kadına, eşine "hanzo" diye hitap ettiği, babasının eşine "maloş" diye hitap etmesine ses çıkarmadığı vakıaları kusur olarak yüklenemez. Ayrıca, kayınvalidesine “Sen al oğlunu eşlik yap” şeklindeki vakıaya dilekçeler aşamasında usulüne uygun şekilde dayanılmamıştır. Bu nedenle bu vakıanın da davalı-davacı kadına kusur olarak yüklenmesi doğru değildir. Son olarak evlilik öncesinde de var olan hastalığı gizlemek evliliğin iptalini isteme sebebi olup boşanma davalarında kusur olarak yüklenmesi mümkün değildir. Açıklanan nedenlerle evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına yol açan olaylarda davacı-davalı erkeğin ağır, davalı-davacı kadının az kusurlu olduğunun kabulü gerekirken tarafların eşit kusurlu olduğuna karar verilmesi doğru görülmemiş, kararın bozulmasına karar verilmesi gerekmiştir.
3- Yukarıdaki bentte açıklandığı üzere; evlilik birliğinin sarsılmasına sebep olan olaylara tazminat isteyen davalı-davacı kadının ağır ya da eşit kusurlu olmadığı, bu olayların onun kişilik haklarına saldırı teşkil ettiği ve boşanma sonucu bu eşin, en azından diğerinin maddi desteğini yitirdiği anlaşılmıştır. O halde, mahkemece, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, tazminata esas olan fiilin ağırlığı ile hakkaniyet kuralları (TMK m. 4, TBK m. 50, 51) dikkate alınarak davalı-davacı kadın yararına uygun miktarda maddi ve manevi tazminata (TMK m. 174/1-2) hükmedilmesi gerekirken, hatalı kusur belirlemesinin sonucu olarak yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ : Yukarıda 2. ve 3. bentlerde gösterilen sebeplerle bölge adliye mahkemesi kararının BOZULMASINA, hükmün bozma kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerinin ise yukarıda l. bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz eden Mustafa Kemal'e yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 267.80 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, istek halinde temyiz peşin harcının yatıran Dudu'ya geri verilmesine, dosyanın ilgili bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi. 01.03.2021 (Pzt.)
Başkan Üye Üye Üye Üye
Ömer Uğur Gençcan Sedat Demirtaş M. Kasım Çetin Harun Can Erdem Şimşek
BİLGİ : “Kocanın başka kadınlarla cinsel içerikli yazışmalarının ekran görüntüsünün alınması hukuka uygundur” şeklindeki Yargıtay 2. Hukuk Dairesi'nin 23 Şubat 2021 tarihli kararı için bkz.
EVDEN AYRILIRKEN TELEFONUNU YANINA ALMAYAN EŞİN MESAJLARI KUSUR BELİRLEMESİNDE DİKKATE ALINAMAZ.
T.C.
Y A R G I T A Y
2. Hukuk Dairesi
ESAS NO: KARAR NO:
2021/563 2021/1768
TÜRK MİLLETİ ADINA
Y A R G I T A Y İ L A M I
DAVA TÜRÜ : Boşanma
TEMYİZ EDEN : Taraflar
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı erkek tarafından, karşı dava, kusur belirlemesi, tazminat taleplerinin reddi ve nafakalar yönünden; davalı-davacı kadın tarafından ise asıl dava, kusur belirlemesi, tazminat taleplerinin reddi ve nafakaların miktarı yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davacı-davalı erkeğin tüm, davalı-davacı kadının ise aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yersizdir.
2- Dosya incelendiğinde; davalı-davacı kadının evden ayrılırken eşyalarını almasına izin verilmediği, bu şekilde cep telefonunu da yanına alamadığı sabittir. Telefonu unuttuğu varsayımında dahi telefondaki mesajların özel hayatın gizliliğini ihlal edecek şekilde kusur belirlemesinde dikkate alınması doğru görülmemiştir. Bu nedenle davalı-davacı kadının cep telefonunda yer alan mesajlar hukuka aykırı olarak elde edilmiş delil kapsamında olup, kusur belirlemesinde dikkate alınamayacağından davalı-davacı kadına, eşine "hanzo" diye hitap ettiği, babasının eşine "maloş" diye hitap etmesine ses çıkarmadığı vakıaları kusur olarak yüklenemez. Ayrıca, kayınvalidesine “Sen al oğlunu eşlik yap” şeklindeki vakıaya dilekçeler aşamasında usulüne uygun şekilde dayanılmamıştır. Bu nedenle bu vakıanın da davalı-davacı kadına kusur olarak yüklenmesi doğru değildir. Son olarak evlilik öncesinde de var olan hastalığı gizlemek evliliğin iptalini isteme sebebi olup boşanma davalarında kusur olarak yüklenmesi mümkün değildir. Açıklanan nedenlerle evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına yol açan olaylarda davacı-davalı erkeğin ağır, davalı-davacı kadının az kusurlu olduğunun kabulü gerekirken tarafların eşit kusurlu olduğuna karar verilmesi doğru görülmemiş, kararın bozulmasına karar verilmesi gerekmiştir.
3- Yukarıdaki bentte açıklandığı üzere; evlilik birliğinin sarsılmasına sebep olan olaylara tazminat isteyen davalı-davacı kadının ağır ya da eşit kusurlu olmadığı, bu olayların onun kişilik haklarına saldırı teşkil ettiği ve boşanma sonucu bu eşin, en azından diğerinin maddi desteğini yitirdiği anlaşılmıştır. O halde, mahkemece, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, tazminata esas olan fiilin ağırlığı ile hakkaniyet kuralları (TMK m. 4, TBK m. 50, 51) dikkate alınarak davalı-davacı kadın yararına uygun miktarda maddi ve manevi tazminata (TMK m. 174/1-2) hükmedilmesi gerekirken, hatalı kusur belirlemesinin sonucu olarak yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ : Yukarıda 2. ve 3. bentlerde gösterilen sebeplerle bölge adliye mahkemesi kararının BOZULMASINA, hükmün bozma kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerinin ise yukarıda l. bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz eden Mustafa Kemal'e yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 267.80 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, istek halinde temyiz peşin harcının yatıran Dudu'ya geri verilmesine, dosyanın ilgili bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi. 01.03.2021 (Pzt.)
Başkan Üye Üye Üye Üye
Ömer Uğur Gençcan Sedat Demirtaş M. Kasım Çetin Harun Can Erdem Şimşek
BİLGİ : “Kocanın başka kadınlarla cinsel içerikli yazışmalarının ekran görüntüsünün alınması hukuka uygundur” şeklindeki Yargıtay 2. Hukuk Dairesi'nin 23 Şubat 2021 tarihli kararı için bkz.