FAHİŞ FAİZ ORANININ UYARLANMASI KARARI

KARAMERCAN HUKUK Bürosu internet sitesinde yayınlanan tüm içerik telif yasaları ve Türk Patent Enstitüsü kapsamında koruma altındadır. KARAMERCAN HUKUK Bürosu internet sitesinde paylaşılan Yargıtay Kararları’nın kullanımından doğabilecek zararlar için KARAMERCAN HUKUK Bürosu hiçbir sorumluluk kabul etmez. www.karamercanhukuk.com/blog_yargitay.php internet adresinde paylaşılan Yargıtay Kararları’nın link verilmeden bir başka anlatımla www.karamercanhukuk.com internet adresinden alındığı belirtilmeksizin kopyalanması, paylaşılması ve kullanılması YASAKTIR. KARAMERCAN HUKUK Bürosu internet sitesini ziyaret etmekle, yukarıda belirtilen kullanım şartlarını kabul etmiş sayılırsınız.


02 Haz
2015

Yazdır

T.C.
İSTANBUL
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

TÜRK ULUSU ADINA MUHAKEME YAPARAK HÜKÜM VERMEYE YETKİLİ
İSTANBUL 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİNİN VERDİĞİ KARARDIR

ESAS NO            : 2012/315
KARAR NO          : 2013/218

DAVACI               : H.P.B.
VEKİLİ                : Av. M.K.
DAVALI               : A. İKRAZAT Z.A.
DAVA                  : TESPİT
DAVA TARİHİ      : 09/11/2012
KARAR TARİHİ    : 01/10/2013
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH :
09.10.2013

Davacı vekili tarafından davalı hakkında açılan davanın yapılan yargılaması sonunda;

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ-İSTEM/

Davacı vekili, dava dilekçesinde ve özetle; müvekkilinin davalıdan borç para aldığını ve yüksek faiz talebi nedeniyle olağanüstü bir borç yükü altına girmiş bulunduğunu, sağlık sorunları yaşaması nedeniyle ağır bir tedavi sürecine girdiğinden taksitleri süresinde ödeyemediğini, davalının müvekkili aleyhine İstanbul 29. İcra Müdürlüğü'nün 2010/….. sayılı dosyası üzerinden ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takibe geçtiğini, tebligatların usulünce müvekkiline tebliğ edilemediğini ve takibin kesinleştiğini, icra takibinde yıllık %180 oranında faiz işletildiğini, faiz oranının hakkaniyete uygun bir şekilde düşürülmesi halinde borcun kapatılmaya çalışılacağını, ikrazat firmalarının faiz uygulamasının haksız kazanç sağladığı sabit olduğundan sözleşmeye müdahale edilerek, sözleşmede kararlaştırılan faiz ile gecikme faizinin, bankalarca verilen kredi faizleri de gözetilerek makul bir seviyeye indirilmesi gerektiği belirtilerek; fahiş faiz oranının hakkaniyete uygun bir orana indirilmesine karar verilmesini istemiştir.

Davacı vekili 16.1.2013 tarihli ıslah dilekçesi ile; takip dosyasındaki borcu kapatılmak zorunda kaldıklarını belirterek İİK.nun 72.maddesi gereğince fazla ödenen paranın istirdadı isteminde bulunmuş, yürürlükteki TBK.nun 88 ve 120.maddeleride gözönüne alınarak faiz oranının indirilmek suretiyle alacağın yeniden hesaplanmasına, yasal faiz oranına ve avans faiz oranına göre fazla tahsilat yapıldığını belirterek 87.000,00.-TL fazla ödenen paranın en yüksek banka mevduat faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.

SAVUNMA/

Davalı vekili, cevap dilekçesinde ve özetle; taraflar arasında 13.11.2009 tarihinde 000114 numaralı karz (ödünç) sözleşmesi bağıtlandığını ve davacının aldığı 33.000,00.TL ödünç meblağı, 36 ay vadede, 1.570,80.-TL olarak ödenmesi konusunda tarafların anlaştıklarını, ödünç sözleşmesinin 2.maddesinde akdi faiz oranının ve 7. maddesinde temerrüt faiz oranının belirlendiğini, alacağın teminatı olarak davacıya ait taşınmaz üzerine kayıtsız şartsız borç ikrarını içeren 33.000,00.-TL tutarlı karz ipoteği tesis edildiğini, davalının borcunu belirtilen tarihlerde ödemediğinden temerrüde düştüğünü, noter marifeti ile ihtarname keşide edildiğini ve tebliğine rağmen faiz oranına itiraz etmediğini, sözleşmede kararlaştırılan faiz oranı %225 olduğu halde müvekkilinin iyi niyetle %180 oranında faiz isteminde bulunduğunu, davacı itiraz etmediğinden faiz oranının kesinleştiğini, taraflar arasındaki sözleşmenin banka kredi sözleşmesi olarak değerlendirilemeyeceğini, ikrazat firmalarının kullandıkları kredileri için devlete yaklaşık %38 oranında vergi ödemekle yükümlü olduklarını belirterek davanın haksızlığını savunmuş ve reddine karar verilmesini istemiştir.

KANITLAR VE GEREKÇE/

Dava, sözleşmeye müdahale edilerek faiz oranının indirilmesi istemine ilişkin olarak açılmış ve takip dosyasındaki alacak tutarı yargılama aşamasında ödendiğinden ödenen fazla meblağın istirdadı istemine ilişkindir.

Getirtilerek incelenen İst. 29. İcra Müd.nün 2010/….. sayılı takip dosyası kapsamından davacı tarafından davalı hakkında toplam 40.226,00.-TL alacağın ödetilmesi istemi ile ve "ipoteğin paraya çevrilmesi" yoluyla takibe geçildiği, kesinleştiği, borçlunun takip dosyasındaki alacağın yargılama aşamasında ödediği ve davalı alacaklı tarafından 30.11.2012 ve 10.01.2013 tarihlerinde takip dosyasından tahsil edildiği görülmüştür.

Taraflarca gösterilen deliller toplanmış, taraflar arasında bağıtlandığı çekişmesiz bulunan 13.11.2009 tarihli 000114 sıra numaralı ödünç sözleşmesi örneği, ipotek senedi örneği, takip dosyası getirtilerek incelenmiş, davalının temerrüt tarihi itibariyle bir kısım bankacalarca uygulanan faiz oranı konusunda araştırma yapılmış ve dosya içeriği deliller üzerinde uzman bilirkişi aracılığıyla inceleme yapılarak bilirkişi raporu düzenlenmiştir.

20.08.2013 tarihli bilirkişi raporunda; taraflar arasında bağıtlanan sözleşme kapsamında, davalı tarafından verilen ödünç paranın tahsili amacıyla davacıya ihtarname gönderildiği ancak tebliği sağlanmadan takibe geçildiği ve takipte uygulanmış olan %180 oranındaki temerrüt faizinin uygulandığı dönem bakımından pek fahiş ve yıkıcı bir oran olduğu, hakimin müdahale etmesi gerektiği, bankalardan bu dönem için sorularak belirlenen ve temerrüt faiz oranları ortalamalarına göre yapılan hesaplama sonucunda davacının 06.01.2013 ıslah tarihi itibariyle davalıya 101.230,90.-TL temerrüt faizinden, 704.78.-TL tahsil harcından, 970,13.-TL vekalet ücretinden olmak üzere 102.905,80.-TL fazla ödeme yapmış olduğu, talebinin ise bunun altında kaldığı, aradaki ilişki ticari olduğundan, istirdat başlangıç tarihi olan 06.01.2013 tarihinden borç tamamen tahsil edilinceye kadar yıllık %16,5 oranında avans faizi istenebileceği tespit edilmiştir.

Bilirkişi raporu gerekçesi ve hesaplama itibariyle yerinde görülerek hükme dayanak alınmıştır.

İddia, savunma, dosya içeriği deliller ve alınan bilirkişi raporuna göre; taraflar arasında 13.11.2009 tarih ve 114 nolu "ödünç sözleşmesi" imzalanarak, davalı tarafından davacıya 33.000,00.-TL ödünç verildiği ve bu paranın yıllık %23,76 faiz uygulanarak 36 ayda aylık 1.570,80.-TL'lik taksitler halinde ödenmesinin kararlaştırılmış olduğu tarafların kabulündedir. Kullandırılan kredinin teminatını oluşturmak üzere, mülkiyeti davacıya ait, İstanbul S. ilçesi, S. Mahallesinde 1/6 pafta, 6 ada, 3 nolu parselde yer alan .. nolu bağımsız bölüm üzerinde bir "karz ipoteği" alınmıştır. Davacının taksitlerini sözleşme koşullarına uygun ödememesi üzerine noter marifeti ile ihtarname keşide edilerek mahalle muhtarlığına edilmiş ve İstanbul 29. İcra Müdürlüğü'nün 2010/….. sayılı dosyası üzerinden "ipoteğin paraya çevrilmesi" yoluyla yasal takibe geçilmiştir. Takip talebinde %180 oranında temerrüt faizi istenilmiştir. Dava tarihi itibariyle borç devam etmekte ise de, 16.01.2013 ıslah tarihi itibariyle, toplam 168.720,00.-TL'nın çeşitli tarihlerde ödenerek takip konusu alacağın tahsil edildiği anlaşılmaktadır. Görülmekte olan davada; fazla temerrüt faizi uygulanmak suretiyle 87.000,00.-TL fazla tahsilat tutarının en yüksek banka mevduat faizi ile birlikte davalıdan istirdadı istenilmektedir.

Uyuşmazlık, taraflar arasındaki sözleşmede belirlenmiş olan (%225) faiz oranının ve takip dosyasında talep edilen %180 oranındaki temerrüt faiz oranının fahiş bir oran olup olmadığı ve hakimin sözleşmeye müdahalesinin gerekip gerekmediğine ilişkindir. Davanın dinlenebilmesi için uyarlama isteyen davacının temerrüde düşmemiş olması gerekmektedir. Takipten önce davacıya gönderilen ihtarname kendisine tebliğ edilmeden muhtara bırakılmış olup, bu durumda temerrüde düşmüş sayılmayacağı kabul edilmelidir. 16.08.2010 tarihinden borcun tamamen ödendiği 06.01.2013 tarihine kadar olan döneme ilişkin, çeşitli bankaların bireysel taksitli kredi faiz oranları getirtilerek bu oranların ağırlıklı ortalamaları bilirkişi tarafından belirlenmiş ve buna göre ağırlıklı ortalama yıllık faiz oranı %24,66 olarak hesaplanmıştır. Taraflar arasındaki sözleşmede kararlaştırılan akdi faiz oranı ise %23,76 olup sözleşmedeki akti faiz oranının uygun bir faiz oranı olduğu kabul edilmiştir. Çekişme konusu ise temerrüt faiz oranı olup talep edilen %180 oranındaki temerrüt faizinin maliyetlerle ilgili olmayan ödemeyi zorlayıcı bir oran olduğu, davalının temerrüt faizinden değil akdi faizden para kazandığı dikkate alındığında temerrüt faiz oranının bilirkişi raporu ile belirlenen %32,06 olarak hesaplanması gerektiği sonucuna varılmıştır. Davalı yanca %180 olarak hesap edilerek temerrüt faizinin %32,06 olarak dikkate alınması halinde, davacının 101.230,30.-TL temerrüt faizinden 704.78. TL tahsil harcından ve 970,13.-TL vekalet ücretinden olmak üzere davacıdan 102.905,81.-TL fazla tahsilat yapmış olduğu belirlenmiştir. Bilirkişi raporunda, 01.07.2012 tarihinde yürürlüğü giren TBK.nun 88 ve 120. maddeleri dikkate alınarak yapılan hesaplama sonucunda temerrüt faiz oranı %35,5 olarak hesaplanmıştır. Bu durumda, bankaların faiz ortalamaları dikkate alınarak hesaplanmış olan %32,06 oranındaki temerrüt faizinin makul bir oran olduğu ve bu orana göre yapılan hesaplamanın dikkate alınması gerektiği sonucuna varılmıştır.

Sözleşme bağıtlandığı sırada davacı borçlunun serbest iradesi ile %225 faiz oranını kabul ettiği sözleşme içeriğinden anlaşılmaktadır. Fakat ekonomik açıdan güçsüz durumda olan davacının karşı yanca önceden hazırlanan genel işlem şartlarına katılma yoluyla girdiği, sözleşmeyi ödünç para alabilmek amacıyla imzaladığı, tarafların edimleri arasında hakkaniyete aykırı ve dengesiz bir durumun mevcut olduğu, sözleşmede kararlaştırılan temerrüt faiz oranının davacının temerrüdü durumunda alacaklıyı zarara uğratmayıp aksine kazançlı hale getirdiği, davacının ipotekli taşınmazının takip dosyasında satılacağı endişesi ile borcunu ödediği dikkate alınarak; fazla ödenen faiz tutarının istirdadını isteme hakkına sahip olduğu, TMK.nun 2/2-24, BK.nun 19/2-161/son hükmü uyarınca sözleşmeye müdahale etme koşullarının oluştuğu ve bilirkişi raporu ile belirlenen %32,06 faiz oranı uygun görülerek yapılan hesaplama sonucunda belirlenen tutarın davacı talebini aşması nedeniyle, 87.000,00.-TL talebi ile bağlı kalınarak davalıdan tahsiline karar vermek gerektiği sonuç ve kanaatine varılmış aşağıdaki biçimde hüküm kurulmuştur.

Yukarıda açıklanan nedenlerle;

H Ü K Ü M /

İstirdat istemi yönünden davanın KABULÜNE,

87.000,00.-TL'nin 16.01.2013 ıslah tarihinden itibaren yürütülecek avans faizi ile birlikte davacı yararına davalıdan İSTİRDATINA,

Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesaplanan 5.942,97.-TL nispi karar ve ilam harcının davalıdan tahsiline, peşin alınan harcın mahsubuna,

Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 9.010,00.-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,

Davacı tarafından yapılan ve aşağıda dökümü gösterilen 1.954,10.-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,

HMK.nun 333. maddesi hükmü gereğince davacı tarafından yatırılan 620,60.-TL gider avansından geriye kalan 14,60.-TL'nin hüküm kesinleştiğinde davacıya iadesine,

Taraf vekillerinin huzurunda, kararın tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde mahkememize verilecek dilekçe ile Yargıtay'da temyiz yolu açık olmak üzere karar verildi. Açıklandı. 01.10.2013

 

T.C.
YARGITAY
13. Hukuk Dairesi

ESAS NO            : 2014/10769
KARAR NO         : 2015/2063

Y A R G I T A Y   İ L A M I

MAHKEMESİ      : İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ                : 01/10/2013
NUMARASI        : 2012/315 - 2013/218
DAVACI              : H.P.B. vekili avukat M.K.
DAVALI              : A. İkrazat Z.A. vekili avukat A.C.

Taraflar arasındaki uyarlama davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün davalı avukatınca duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde taraflardan gelen olmadığından incelemenin evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra temyiz dilekçesinin süresinde olduğu saptanarak dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

KARAR

Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre yerinde olmayan bütün temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda dökümü yazılan 4.457,22 TL kalan harcın temyiz edenden alınmasına, 29.1.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.