GÜNEŞ ENERJİSİ SİSTEMİ KARARI

KARAMERCAN HUKUK Bürosu internet sitesinde yayınlanan tüm içerik telif yasaları ve Türk Patent Enstitüsü kapsamında koruma altındadır. KARAMERCAN HUKUK Bürosu internet sitesinde paylaşılan Yargıtay Kararları’nın kullanımından doğabilecek zararlar için KARAMERCAN HUKUK Bürosu hiçbir sorumluluk kabul etmez. www.karamercanhukuk.com/blog_yargitay.php internet adresinde paylaşılan Yargıtay Kararları’nın link verilmeden bir başka anlatımla www.karamercanhukuk.com internet adresinden alındığı belirtilmeksizin kopyalanması, paylaşılması ve kullanılması YASAKTIR. KARAMERCAN HUKUK Bürosu internet sitesini ziyaret etmekle, yukarıda belirtilen kullanım şartlarını kabul etmiş sayılırsınız.


30 Nis
2015

Yazdır

T.C.
YARGITAY
Hukuk Genel Kurulu

ESAS NO            : 2013/14-1776
KARAR NO          : 2015/998          

Y A R G I T A Y   İ L A M I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ         :
Uşak 1. Sulh Hukuk Mahkemesi
TARİHİ                  : 14/02/2013
NUMARASI           : 2012/529 - 2013/205
DAVACI                : Ş.D. vekili Av. C.M.
DAVALILAR          : 1-M.Z., 2- İ.K., 3- N.I. vekili Av.  H.C.

Taraflar arasındaki “maddi ve manevi tazminat” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Uşak 1. Sulh Hukuk Mahkemesince davanın kabulüne dair verilen 25.10.2011 gün ve 2011/563 E. 2011/1264 K.  sayılı kararın incelenmesi davalılar vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 14. Hukuk Dairesinin 05.06.2012 gün ve 2012/7202 E. 2012/7953 K. sayılı ilamı ile;

“... Davacı, davalılar ile aynı apartmanda oturduklarını, davalılar tarafından kurulan güneş enerji sisteminin su sızdırması nedeniyle dairesinin zarar gördüğünü, açtığı dava neticesinde güneş enerjisi sisteminin kaldırıldığını, dairesinde meydana gelen zarar nedeniyle toplam 1.121.00 TL harcama yaptığını ve manevi olarak sarsıldığını ileri sürerek, 1.121.00 TL maddi zarar ile 2.000.00 TL manevi zararın davalılardan tahsilini istemiştir.

Davalılar, davacının maddi tazminat istemini kabul ettiklerini ancak manevi tazminat isteminin reddine karar verilmesini istemişlerdir.

Mahkemece, davanın her iki talep bakımından da kabulüne karar verilmiştir.

Hükmü, davalılar vekili temyiz etmiştir.

Anayasanın “ Temel Haklar ve Hürriyetlerin niteliği” başlığını taşıyan 12. maddesinde herkesin kişiliğine bağlı dokunulmaz, devredilmez, vazgeçilmez temel hak ve özgürlüklere sahip olduğu, 17. maddesinde de, herkesin yaşama, maddi ve manevi varlığını koruma ve geliştirme hakkına sahip bulunduğu düzenleme altına alınmıştır. Türk Medeni Kanununun 24. maddesinde, kişilik haklarına yapılacak saldırının unsurları belirtilmiş ve hukuka aykırılığı açıklanmıştır. 25. maddesinde de, kişilik haklarına karşı yapılan saldırının dava yoluyla korunacağı açıklanmış, Borçlar Kanununun 49. maddesinde ise saldırının yaptırımı düzenlenmiştir.

Somut olayda; davacı tarafından davalılara ait güneş enerjisi sisteminin su sızdırması nedeniyle el atmanın önlenmesi istemiyle dava açıldığı, Uşak 1. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2007/2239 E. 2010/1244 K. sayılı kararı ile yargılamalar sırasında güneş enerji sistemi kaldırıldığından dava konusuz kaldığı belirtilerek hüküm ihtihazına yer olmadığına karar verilmiştir. Mahkemece dinlenen tanıklar davacının dairesinin zarar görmesi nedeniyle başka yerde kalmak zorunda kaldığını bildirmişler ise de, bu yön kişilik haklarına saldırı niteliğinde olmayıp, davacının kişilik haklarına saldırıda bulunulduğu somut delillerle kanıtlanamamıştır. Açıklanan nedenlerle manevi tazminat isteminin reddine karar vermek gerekirken yanılgılı değerlendirme ile kabulü doğru görülmediğinden kararın bozulması gerekmiştir...“

gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmiştir.

TEMYİZ EDEN : Davalılar vekili

 HUKUK GENEL KURULU KARARI

Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:

Dava; komşuluk hukukuna dayalı maddi ve manevi tazminat istemlerine ilişkindir.

Davacı vekili, davalılar ile aynı apartmanda oturduğunu, davalılara ait güneş enerji sisteminin dairesine sızıntı yapması nedeniyle zarar gördüğünü ve aşağılandığını ileri sürerek, 1.121,00 TL maddi 2.000,00 TL manevi tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

Davalılar vekili; maddi tazminat miktarını kabul etmiş, manevi tazminatın koşullarının oluşmadığını beyanla, davanın reddini savunmuştur.

Mahkemece;  davacının kişilik haklarına saldırıda bulunulduğu gerekçesiyle talep edilen miktarlarda maddi ve manevi tazminat taleplerinin kabulüne dair verilen karar; davalılar vekilinin temyizi üzerine; Özel Daire tarafından yukarıda açıklanan gerekçelerle bozulmuş, Mahkemece;"...tanık beyanlarına göre davalının kişilik haklarının zedelendiği “gerekçesiyle manevi tazminat yönünden direnme kararı verilmiştir.

Direnme kararı davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.

Uyuşmazlık: davacının kişilik haklarının zedelenip zedelenmediği, buna göre manevi tazminata hükmedilmesi gerekip gerekmediği noktasında toplanmaktadır.

Bilindiği üzere 2709 sayılı T.C. Anayasası'nın “ Temel Haklar ve Hürriyetlerin niteliği” başlığını taşıyan 12. maddesinde herkesin kişiliğine bağlı dokunulmaz, devredilmez, vazgeçilmez temel hak ve özgürlüklere sahip olduğu, 17. maddesinde herkesin yaşama, maddi ve manevi varlığını koruma ve geliştirme hakkına sahip bulunduğu düzenleme altına alınmıştır. Öte yandan Türk Medeni Kanunu'nun konuya ilişkin 24. maddesinde, kişilik haklarına yapılacak saldırının unsurları belirtilmiş ve hukuka aykırılık açıklanmış 25. maddesinde kişilik haklarına karşı yapılan saldırının dava yoluyla korunacağı hususu düzenlenmiştir. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun  56. ve 58. maddelerinde ise kişilik haklarına saldırının yaptırımı öngörülmüştür.

Yukarıda irdelenen mevzuat çerçevesinde kişilik haklarına tecavüz olması halinde manevi tazminata hükmedilebileceği anlaşılmaktadır.

Somut uyuşmazlıkta, dosya arasındaki Uşak 1. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2007/2239 E sayılı dava dosyasının yargılaması sırasında davalıların güneş enerji sistemini kaldırdıkları anlaşılmaktadır. Mahkemece dinlenen davacı tanıkları davacının dairesinin zarar görmesi nedeniyle başka yerde kalmak zorunda kaldığını bildirmiş iseler de su sızıntısı nedeniyle doğan maddi zarar veya bu nedenle kısa süre başka yerde kalınması hususları kişilik haklarına saldırı niteliğinde olmayıp, tanıklar davacının aşağılandığı yönünde görgüye dayalı beyanda bulunmamışlardır. Bu haliyle davacının kişilik haklarına saldırıda bulunulduğu somut delillerle kanıtlanamadığından, davacı yararına manevi tazminat koşullarının oluştuğu kabul edilemez.

Hukuk Genel Kurulunda yapılan görüşmeler sırasında bir kısım üyeler tarafından, davacının evine davalıların güneş enerji sisteminden su sızması ve sonrasında davacının geçici de olsa başka bir eve taşınmak zorunda kalması nedeniyle davacının kişilik haklarının zedelendiği gerekçesiyle direnme kararının onanması gerektiği görüşü dile getirilmiş ise de bu görüş yukarıda açıklanan nedenlerle Kurul çoğunluğu tarafından benimsenmemiştir.

O halde, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, bozma kararında açıklanan gerektirici nedenlere göre, Hukuk Genel Kurulunca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır.

Açıklanan nedenlerle direnme kararı bozulmalıdır.

SONUÇ : Davalılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının Özel Daire bozma kararında gösterilen nedenlerden dolayı 6217 sayılı Kanun'un 30. maddesi ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’na eklenen “Geçici Madde 3” atfıyla uygulanmakta olan 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 429. maddesi gereğince BOZULMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine 11.03.2015 gününde yapılan ikinci görüşmede oyçokluğu  ile karar verildi.