GÜVENİNİ SARSTIM, KENDİMİ BİRAZ ÖZGÜR HİSSETMEK İSTEDİM BEYANI, GÜVEN SARSICI BİR DAVRANIŞTIR.

KARAMERCAN HUKUK Bürosu internet sitesinde yayınlanan tüm içerik telif yasaları ve Türk Patent Enstitüsü kapsamında koruma altındadır. KARAMERCAN HUKUK Bürosu internet sitesinde paylaşılan Yargıtay Kararları’nın kullanımından doğabilecek zararlar için KARAMERCAN HUKUK Bürosu hiçbir sorumluluk kabul etmez. www.karamercanhukuk.com/blog_yargitay.php internet adresinde paylaşılan Yargıtay Kararları’nın link verilmeden bir başka anlatımla www.karamercanhukuk.com internet adresinden alındığı belirtilmeksizin kopyalanması, paylaşılması ve kullanılması YASAKTIR. KARAMERCAN HUKUK Bürosu internet sitesini ziyaret etmekle, yukarıda belirtilen kullanım şartlarını kabul etmiş sayılırsınız.


03 Ock
2019

Yazdır

T.C.
Y A R G I T A Y
2. Hukuk Dairesi

ESAS NO:           KARAR NO:
2016/23960          2018/10956

TÜRK MİLLETİ ADINA   

Y A R G I T A Y   İ L A M I

DAVA TÜRÜ        : Boşanma
TEMYİZ EDEN     : E.K.

Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-davalı kadın tarafından; kusur belirlemesi, tazminatlar, nafakalar ve vekalet ücreti yönünden temyiz edilerek; temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması istenilmekle; duruşma için belirlenen 15/10/2018 günü temyiz eden davacı-davalı E.K. vekili Av. Ö.E. geldi. Karşı taraf davalı-davacı S.K. ve vekilleri gelmedi. Gelenin konuşması dinlendikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için duruşmadan sonraya bırakılması uygun görüldü. Bugün dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü:

1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle davalı-davacı erkeğin birleşen boşanma davası bulunmasına karşın sıfatının karar başlığında "davalı-karşı davacı" olarak yazılmasının mahallinde düzeltilebilir maddi hata niteliğinde olduğunun anlaşılmasına göre, davacı-davalı kadının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir.

2- Mahkemece, boşanmaya sebep olan olaylarda davacı-davalı kadının ağır kusurlu olduğu kabul edilmiş ise de; yapılan yargılama ve toplanan delillerden; davalı-davacı erkeğin gerçekleşen ve temyiz edilmeyerek kesinleşen kusurlu davranışlarına göre, birlik görevlerini yerine getirmediği ve eşine karşı sürekli olarak ekonomik şiddet içeren davranışlarda bulunduğu, buna karşılık davacı-davalı kadının ise güven sarsıcı davranışlar sergilediği anlaşılmaktadır. Mahkemece, davacı-davalı kadının sadakat yükümlülüğünü ihlal ettiği kabul edilmiş ise de; davalı-davacı erkeğin aynı ortamda bulunan kişilerin haberi olmaksızın yaptığı ses kayıtlarına ilişkin CD içerikleri hukuka aykırı delil niteliğinde olup, kusur belirlemesinde dikkate alınamaz. Toplanan diğer delillerden; davacı-davalı kadının başka bir erkekle telefon görüşmelerinin bulunduğu, tanık N.'ın davacı-davalı kadın ile o kişinin birlikte çekilmiş samimi fotoğraflarını gördüğünü beyan ettiği ve kadının kendisi tarafından yazıldığını kabul ettiği el yazısı mektupta eşine yönelik olarak "güvenini sarstım, kendimi biraz özgür hissetmek istedim, sana duyduğum hisleri kimseye karşı hissetmedim" şeklinde beyanlarının bulunduğu anlaşılmaktadır. Bu tür davranışlar diğer eşin güvenini sarsacak nitelikte olup, bu şekilde gerçekleşen davranışların sadakatsizlik olarak kabulü mümkün değildir. Tarafların gerçekleşen bu kusurlu davranışlarına göre boşanmaya sebep olan olaylarda aynı oranda kusurlu olduklarının kabulü gerekir. Mahkemece, delillerin takdirinde hataya düşülerek yazılı şekilde kusur belirlemesi yapılması doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.

3- Türk Medeni Kanunu'nun 174/1. maddesi, mevcut veya beklenen menfaatleri boşanma yüzünden zedelenen kusursuz veya daha az kusurlu tarafın, kusurlu taraftan uygun bir maddi tazminat isteyebileceğini; 174/2. maddesi, boşanmaya sebep olan olaylar yüzünden kişilik hakkı saldırıya uğrayan tarafın, kusurlu olandan manevi tazminat isteyebileceğini öngörmüştür. Yukarıda 2. bentte açıklandığı üzere; evlilik birliğinin sarsılmasına sebep olan olaylarda taraflar aynı oranda kusurlu olup, davalı-davacı erkek yararına maddi ve manevi tazminat koşulları oluşmamıştır. O halde, davalı-davacının maddi ve manevi tazminat isteklerinin reddine karar vermek gerekirken, hatalı kusur belirlemesinin sonucu olarak yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.

SONUÇ : Temyiz edilen hükmün yukarıda 2. ve 3. bentlerde gösterilen sebeplerle BOZULMASINA, 3. bentte gösterilen bozma sebebine göre tarafların ziynet eşyası alacağı davasının esasına yönelik temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, hükmün bozma kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerinin ise yukarıda 1. bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, duruşma için takdir olunan 1.630 TL vekalet ücretinin, S.'dan alınarak E.'e verilmesine, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 15.10.2018 (Pzt.)

Başkan                            Üye                   Üye                      Üye                  Üye
Ömer Uğur Gençcan       Aysel Koçak      Çetin Durak         Harun Can       Hatıran Alper