HARİCEN TAHSİL EDİLEN MİKTARA RAĞMEN İCRA TAKİBİ DEVAM ETMİŞ İSE MENFİ TESPİT DAVASI AÇILABİLİR.

KARAMERCAN HUKUK Bürosu internet sitesinde yayınlanan tüm içerik telif yasaları ve Türk Patent Enstitüsü kapsamında koruma altındadır. KARAMERCAN HUKUK Bürosu internet sitesinde paylaşılan Yargıtay Kararları’nın kullanımından doğabilecek zararlar için KARAMERCAN HUKUK Bürosu hiçbir sorumluluk kabul etmez. www.karamercanhukuk.com/blog_yargitay.php internet adresinde paylaşılan Yargıtay Kararları’nın link verilmeden bir başka anlatımla www.karamercanhukuk.com internet adresinden alındığı belirtilmeksizin kopyalanması, paylaşılması ve kullanılması YASAKTIR. KARAMERCAN HUKUK Bürosu internet sitesini ziyaret etmekle, yukarıda belirtilen kullanım şartlarını kabul etmiş sayılırsınız.


16 Ağu
2021

Yazdır

T.C.
YARGITAY    
11. Hukuk Dairesi

ESAS NO            : 2020/5091
KARAR NO         : 2021/2868

Y A R G I T A Y   İ L A M I

MAHKEMESİ            : FETHİYE 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
                                    (ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ SIFATIYLA)
TARİHİ                      : 27.06.2019
NUMARASI              : 2015/546 - 2019/367
DAVACI                    : M.M.
VEKİLİ                     : AV. M.S.İ.
DAVALI                    : B.F. BANKASI A.Ş. 
VEKİLİ                     : AV. A.D.
İHBAR OLUNAN    : T.T. BANKASI A.Ş. 
VEKİLİ                    : AV. Ö.B.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Taraflar arasında görülen davada Fethiye 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce bozmaya uyularak verilen 27.06.2019 tarih ve 2015/546-2019/367 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili ve davalı vekili tarafından istenildiği ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi Arzunur Hacıhafızoğlu tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

Davacı vekili, davacının yaklaşık 12 yıl önce T.T. Bankası A.Ş.’nin tasfiye işlemlerine başlanmadan önce bankadan kredi çekip ayrıca 3. kişilere kefil olduğunu, borçlarını ödeyemediği için icraya verildiğini ve çoğunu ödediğini, bankanın 12 yıl önce icraya verdiği dosyaları bu gün yenileyerek hiçbir ödemeyi dosyaya bildirmeyerek %195 faiz uygulamak suretiyle trilyona yaklaşan paralar istediğini, yenilemede eski faiz oranlarını isteyemeyeceğini, davacının toplamda 40.440,00 TL ödemesine rağmen hiç ödenmemiş gibi haciz işlemi yapıldığını belirterek, davacının takiplerdeki miktarda borçlu olmadığının tespitine ve davalı aleyhine %20 kötüniyet tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

Davalı vekili, tasfiye halinde T.T. Bankası AŞ.'nin tüm hak ve alacaklarının davalıya devir ve temlik edildiğini belirterek davanın reddini istemiştir.

Mahkemece, bozma ilamına uyulmak suretiyle yapılan yargılama, dosya kapsamı ve bilirkişi raporuna göre, davada borçlu olunmadığı iddiasının somut hukuki ilişkiye dayandığı, buna göre ispat yükünün davacıda olduğu, bir kısım icra dosyasına ulaşılması mümkün olmamış ise de temin edilebilen icra dosyaları üzerinden ödemeler dikkate alındığında, talebe konu 40.440,00 TL'nin 25.618,50 TL'lik kısmının ödendiğinin anlaşıldığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, davacının 25.618,50 TL bakımından borçlu olmadığının tespitine karar verilmiştir.

Karar, davacı vekili ve davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

Dava, muhtelif takip dosyalarındaki alacağa mahsuben yapılan ödemelerden dolayı borçlu olunmadığının tespitine ilişkindir. Kural olarak ihtilaf konusu olmayan borcun ödenmiş olması nedeniyle menfi tespit davası açılmasında hukuki yarar bulunmamakta ise de davalı alacaklı tarafından haricen tahsil edilen miktarın ilgili takip dosyalarına bildirilmemesi nedeniyle icra muamelelerinin aynı tutar üzerinden devamı halinde borçlunun dava açmakta hukuki yararı bulunmaktadır. Davacı dava dilekçesinde, toplam sekiz adet takip dosyasından bahsetmişse de yapmış olduğu kısmi ödemelerin dört takip dosyasına ilişkin olduğu görülmektedir. Bu durumda alacak borç miktarının dava tarihi itibarı ile hesaplanması gerekir. Mahkemece bu hususlar gözetilmeksizin eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmamış bozmayı gerektirmiştir.

SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün taraflar yararına BOZULMASINA, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz eden davacıya iadesine, 24.03.2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

Başkan Vekili           Üye                   Üye                  Üye                   Üye
Abdullah  YAMAN    D. İ. TOROS     M. DURGUN    M. ÖZDEMİR    Ş. KAZDAL