HÜKMÜN İNFAZI KABİL OLMADIĞINDAN HÜKMÜN TAVZİHEN DÜZELTİLMESİ TÜM TARAFLARIN MENFAATİNE UYGUN OLDUĞU GİBİ KAMU DÜZENİNİN DE GEREĞİDİR.

KARAMERCAN HUKUK Bürosu internet sitesinde yayınlanan tüm içerik telif yasaları ve Türk Patent Enstitüsü kapsamında koruma altındadır. KARAMERCAN HUKUK Bürosu internet sitesinde paylaşılan Yargıtay Kararları’nın kullanımından doğabilecek zararlar için KARAMERCAN HUKUK Bürosu hiçbir sorumluluk kabul etmez. www.karamercanhukuk.com/blog_yargitay.php internet adresinde paylaşılan Yargıtay Kararları’nın link verilmeden bir başka anlatımla www.karamercanhukuk.com internet adresinden alındığı belirtilmeksizin kopyalanması, paylaşılması ve kullanılması YASAKTIR. KARAMERCAN HUKUK Bürosu internet sitesini ziyaret etmekle, yukarıda belirtilen kullanım şartlarını kabul etmiş sayılırsınız.


11 Tem
2022

Yazdır

T.C.
YARGITAY
1. Hukuk Dairesi

ESAS NO       : 2021/10421
KARAR NO    : 2022/1682

T Ü R K  M İ L L E T İ  A D I N A

Y A R G I T A Y   İ L A M I

Temyiz istemi, davalı vekilinin tavzih isteğinin reddine yönelik İstanbul Anadolu 13. Asliye Hukuk Mahkemesinin 07/07/2021 tarihli ek kararına ilişkindir.

Davacı, 2242 parsel sayılı taşınmazda mirasbırakanı Selahattin G.’den kendisine intikal eden iştirak halindeki mülkiyetin müşterek mülkiyete çevrilmesi için davalı Enver’i vekil tayin ettiğini, ancak vekilin azledildiğini haricen öğrenmesine rağmen taşınmazdaki payını önce kayınbiraderi Cemalettin’e, bu şahsın da davalı vekil Enver’e, Enver’in de taşınmazın yarı payını diğer davalı amcasının oğlu Yaşar’a devrettiğini, kalan payı da üzerinde tuttuğunu ileri sürerek, payı oranında iptal ve tescil, olmazsa tazminat isteminde bulunmuştur.

Mahkemece, davacının davalı Yaşar’a karşı dava açmasında hukuki menfaati olmadığı ve vekalet görevinin kötüye kullanılmasından kaynaklı pay oranında açılan davada üçüncü kişi konumunda olan davalı Yaşar’a karşı husumet yöneltilemeyeceği gerekçesiyle bu davalı yönünden davanın husumetten reddine, diğer davalı yönünden ise vekalet görevini kötüye kullandığı iddiasının kanıtlandığı gerekçesiyle davanın kabulüne ilişkin kararın temyizi üzerine, Dairece; "…vekalet görevinin kötüye kullanıldığı belirlenmek suretiyle davanın kabulüne karar verilmiş olmasında kural olarak bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Ancak, davacının payı oranında tapunun iptali ve davacı adına tesciline karar verilmesi gerekirken paya tekabül eden m2 üzerinden karar verilmiş olması doğru olmadığı gibi, keşfen belirlenen ve yargılama sırasında harcı ikmal edilen değer gözetilerek davacının payına isabet eden miktarın davacı yararına takdir ve tayin edilecek avukatlık ücretine esas alınması gerekirken dava dilekçesinde gösterilen değer üzerinden avukat ücretinin belirlenmesi ve karar altına alınması da doğru değildir...’’ gerekçesiyle bozulmuş, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda davalı Yaşar hakkında verilen karar kesinleşmiş olduğundan onun yönünden yeniden karar verilmesine yer olmadığına, diğer davalı yönünden vekalet görevinin kötüye kullanıldığı gerekçesiyle tapu iptal-tescile karar verilmiş, verilen hüküm taraflarca temyiz edilmeksizin 12.11.2009 tarihinde kesinleşmiş, hükmün infazı tapu müdürlüğünden talep edilmiş, tapu müdürlüğü 02.07.2021 tarihli cevabı yazısı ile iki farklı dosyada hükmedilen toplam payın davalı Enver adına kayıtlı 10/20 payı aştığını, hükmün infazını yerine getiremediğini belirterek mahkemeden infaza yön vermesi istemiş, davalı Enver vekili de hükmün infaz edilemediğini ileri sürek tavzihini talep etmiş, Mahkemece, taraflara tanınan haklar ve borçlar tavzih yolu ile sınırlandırılamayacağı gerekçesiyle tavzih istemi ek karar ile reddedilmiştir.

Bilindiği gibi 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 305. maddesinde "(1) Hüküm yeterince açık değilse veya icrasında tereddüt uyandırıyor yahut birbirine aykırı fıkralar içeriyorsa, icrası tamamlanıncaya kadar taraflardan her biri hükmün açıklanmasını veya tereddüt ya da aykırılığın giderilmesini isteyebilir. (2) Hüküm fıkrasında taraflara tanınan haklar ve yüklenen borçlar, tavzih yolu ile sınırlandırılamaz, genişletilemez ve değiştirilemez." düzenlemelerine yer verilmiştir.

Somut olayda; davacı vekalet görevinin kötüye kullanıldığı iddiası ile miras payı olan 3/20 oranında tapu iptal-tescile yönelik talepte bulunmasına rağmen, Mahkemece talep aşılarak davalı Enver adına kayıtlı 6/20 payın iptaline ve davacı adına tesciline karar verilmiş, yine aynı taşınmazla ilgili başka mirasçı tarafından açılan aynı mahkemedeki 2009/279 E., 2009/644 K. sayılı davada da ilgili davacının 3/20 olan miras payını aşar şekilde davalı Enver adına kayıtlı 6/20 payın iptal ve tesciline karar verilmiş, hükümlerin infazının talep edilmesi üzerine Ümraniye Tapu Müdürlüğü, davalı Enver’e ait çekişme konusu taşınmazdaki payın 10/20 olduğu, iki farklı dosyada ayrı ayrı 6/20 payın iptaline karar verildiği, iptaline karar verilen toplam payın 12/20 olduğu, davalı Enver’in taşınmazda 10/20 payı olduğundan infazın mümkün olmadığı yönünde bildirim yapmıştır.

HMK'nın 305/1. maddesi gereğince hükmün icrasında tereddüt yaşanıyorsa icrası tamamlanıncaya kadar taraflardan her biri hükmün açıklanmasını veya tereddüt ya da aykırılığın giderilmesini isteyebilir.

Öte yandan, kurulan hükmün infazı kabil olmadığından hükmün tavzihen düzeltilmesi tüm tarafların menfaatine uygun olduğu gibi HMK’nın 297. maddesi gereğince infaz edilebilir bir hüküm kurulması kamu düzeninin de gereğidir.

Hal böyle olunca, tavzih isteğinin kabulü ile davalı Enver adına kayıtlı 10/20 pay üzerinden 3/20 payın iptaline, kalan payın davalı Enver üzerinde bırakılmasına karar verilmesi gerekirken, HMK'nın 305/1. maddesine farklı anlam verilerek talebin reddine karar verilmiş olması isabetsizdir.

SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle, İstanbul Anadolu 13. Asliye Hukuk Mahkemesinin 07/07/2021 tarihli ek kararın BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 02/03/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

Başkan         Üye                          Üye                 Üye              Üye
H. KAYA        Ö. KAKİLLİOĞLU    T. T. GENÇ     İ. AYSAL      F. DEMİR