HUKUK GENEL KURULUNUN ADLİ YARDIM TALEBİNİN REDDİ KARARLARINA KARŞI İTİRAZ YOLU BULUNMAMAKTADIR.

KARAMERCAN HUKUK Bürosu internet sitesinde yayınlanan tüm içerik telif yasaları ve Türk Patent Enstitüsü kapsamında koruma altındadır. KARAMERCAN HUKUK Bürosu internet sitesinde paylaşılan Yargıtay Kararları’nın kullanımından doğabilecek zararlar için KARAMERCAN HUKUK Bürosu hiçbir sorumluluk kabul etmez. www.karamercanhukuk.com/blog_yargitay.php internet adresinde paylaşılan Yargıtay Kararları’nın link verilmeden bir başka anlatımla www.karamercanhukuk.com internet adresinden alındığı belirtilmeksizin kopyalanması, paylaşılması ve kullanılması YASAKTIR. KARAMERCAN HUKUK Bürosu internet sitesini ziyaret etmekle, yukarıda belirtilen kullanım şartlarını kabul etmiş sayılırsınız.


07 Eyl
2021

Yazdır

T.C.
YARGITAY
Hukuk Genel Kurulu

ESAS NO      : 2021/12-267
KARAR NO   : 2021/459

T Ü R K   M İ L L E T İ   A D I N A

Y A R G I T A Y   İ L A M I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ                : 
Yargıtay 12. Hukuk Dairesi (İlk Derece Mahkemesi Sıfatıyla)
EK KARARTARİHİ       : 09/02/2021
NUMARASI                  : 2019/17 - 2019/20
DAVACI                        T.Ö.
DAVALI                        : Türkiye Cumhuriyeti Devletine izafeten Maliye Hazinesi
İHBAR OLUNANLAR  : 1- M.T., 2- Ş.D., 3- S.E., 4- Z.N.B.Ş.

1. Taraflar arasındaki “tazminat” davasından dolayı Yargıtay 12. Hukuk Dairesince ilk derece mahkemesi sıfatıyla yapılan yargılama sonunda, davanın usulden reddine karar verilmiştir.

2. Kararın davacı tarafından temyizi üzerine Özel Dairece ek karar ile, davacının temyiz başvurusunun yapılmamış sayılmasına karar verilmiş, ek karar davacı tarafından temyiz edilmiştir.

3. Hukuk Genel Kurulunca dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

I. YARGILAMA SÜRECİ

Davacı İstemi:

4. Davacı 05.07.2019 havale tarihli ve adli yardım talepli dava dilekçesinde; İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi ve Edirne İcra (Hukuk) Mahkemesince verilen kararların İcra İflas Kanunu (İİK) ve Hukuk Muhakemeleri Kanunu’na (HMK) aykırı olup kanuni haklarının tespit ve tesliminin re'sen kamu düzeni ve kanun gereği olduğunu, kanunun emredici hükümlerinin uygulanmaması nedeniyle maddi ve manevi zarara uğradığını, dava ve şikâyetlere neden olunduğunu, açmak zorunda kaldığı davalarda taleplerinin gereğinin yapılmamasının mevcut borçlarının ödenememesine ve borçlanarak yaşamasına sebep olduğunu, kanuna aykırılıkların ve uğradığı zararların tespit ve karşılanması ile eksik kalan hususların vekil atandıktan sonra belirlenmesi taleplerinin bulunduğunu ileri sürerek davaya esas dosyada kabul edilmiş adli yardım kararına istinaden HMK’nın 335/3. maddesi gereğince adli yardım talebinin kabulü ile 2.000.000,00 TL maddi ve maddi zararın üç katı manevi tazminat isteminde bulunmuştur.

5. Davalı Türkiye Cumhuriyeti Devletine izafeten Maliye Hazinesine ve ihbar olunana dava dilekçesi tebliğ edilmemiş ve dosya üzerinden karar verilmiştir.

Özel Daire Kararı:

6. Yargıtay 12. Hukuk Dairesinin 25.11.2019 tarihli ve 2019/17 E., 2019/20 K. sayılı kararı ile;

“… Davacı, dava dilekçesinde özetle;

İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’nin 2019/314 E.sayılı kararı nedeniyle M.T.’in (3.8.4), Ş.D.’ın (3.0.1), S.E.’ın (3.1.7), Edirne İcra Hukuk Mahkemesi’nin 2017/370 E. sayılı kararı nedeniyle de Z.N.B.Ş.’ün (2.12.2) kanunun emredici hükümlerinin uygulanmamasından dolayı uğradığı zararın tahsili için dilekçesinde belirtilen tazminatın hazineden alınarak kendisine verilmesini talep etmiştir.

Davacı davasını açarken adli yardım talebinde bulunmuş, Dairemizce adli yardım talebinin reddine karar verilmiş, karara itirazı üzerine, adli yardım talebinin reddine ilişkin karar Yargıtay 13. Hukuk Dairesinin 18.10.2019 tarih ve 2019/14 D.İş sayılı kararı ile kesin olarak reddedilmiştir.

Dava, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 46. maddesi kapsamında, hâkimin kararından dolayı hazine aleyhine açılan tazminat istemine ilişkindir.

Davacı, HMK’nun 120. maddesi gereği dava açarken yatırması gereken harç ve gider avansını yatırmamış olup, bu nedenle davacıya, başvurma harcı, nispi harç ve tarifede belirlenen gider avansını yatırması için HMK’nun 120. maddesi uyarınca iki haftalık kesin süre verilmiş, davacı verilen kesin süre içerisinde harç ve gider avansını yatırmamıştır.

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 2011/3-629 Esas, 2011/613 Karar sayılı kararında da; “Yargı harçlarından muaf olduğu ya da işleminin müstesna olduğuna ilişkin düzenleme yapılmamış olan herkes, yargı harçları ödemekle yükümlüdür. .…yargı harçlarının konusunu oluşturan harçların ilki mahkemelerde ödenecek harçlar olup, bunlar başvurma harcı, celse harcı ve karar ve ilam harcıdır.…mahkemece, dava açılırken usulünce yatırılmış yargı harcı olmadan yargılamaya devamla hüküm kurulmuş olması doğru değildir. Mahkemece yapılacak iş, davacıya anılan yargı harçlarını ödemesi konusunda usulünce önel verilerek, sonucuna göre bir karar vermek olmalıdır” şeklindeki saptama ile harç konusu vurgulanmıştır.

Somut olayda, davacı, HMK’nun 120. maddesi uyarınca, kendisine verilen (2) haftalık kesin süre içinde harç ve gider avansını yatırmamıştır.

Bu durumda, davanın ön inceleme duruşması yapılmaksızın dosya üzerinden HMK’nun 114/g ve 115/2. maddeleri uyarınca davanın usulden reddine karar vermek gerekmiş, usulden ret halinde HMK’nun 49. maddesinde öngörülmediğinden disiplin para cezasına hükmedilmemiştir.

HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlere, kararın dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye, dosyadaki kanıtlara ve heyetin takdirine göre;

1- Davanın usulden REDDİNE,

2- HMK.'un 49. maddesi uyarınca, davanın usulden reddedilmesi nedeniyle disiplin para cezasına hükmedilmesine yer olmadığına,

3- 492 sayılı Harçlar Kanunu gereğince tahsili gereken 68,20 TL başvurma harcı ve 92,50 TL maktu karar ve ilam harcının davacıdan tahsiline…” karar verilmiştir.

Kararın Temyizi:

7. Kararın süresi içinde davacı tarafından adli yardım talepli olarak temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 12. Hukuk Dairesinin 13.01.2020 tarihli ve 2019/17 E., 2019/20 K. sayılı ek kararı ile “6100 sayılı HMK’nun 334/1. maddesi; ‘Kendisi ve ailesinin geçimini önemli ölçüde zor duruma düşürmeksizin, gereken yargılama veya takip giderlerini kısmen veya tamamen ödeme gücünden yoksun olan kimseler, iddia ve savunmalarında, geçici hukuki korunma taleplerinde ve icra takibinde, taleplerinin açıkça dayanaktan yoksun olmaması kaydıyla adli yardımdan yararlanabilirler’, aynı Kanunun 336/2. maddesi ise; ‘Talepte bulunan kişi, iddiasının özeti ile birlikte, iddiasını dayandıracağı delilleri ve yargılama giderlerini karşılayabilecek durumda olmadığını gösteren mali durumuna ilişkin belgeleri mahkemeye sunmak zorundadır’ şeklinde düzenlenmiştir.

Yukarıda anılan yasal düzenlemelere göre; davacı, adli yardım talebini mali durumunu göstermeye yeterli önceki aşamalardan farklı somut bir belgeye dayandırmadığından ve yargılama safahatında adli yardım talebi kesin olarak reddedildiğinden, temyiz yasa yoluna başvurusu nedeniyle adli yardım talebinin reddine” karar verilerek temyiz harç ve masraflarının yatırılması için davacıya 13.01.2020 tarihli ve kesin süreli muhtıra gönderilmiştir. Muhtıra davacıya 04.02.2020 tarihinde tebliğ edilmesine rağmen temyiz yoluna başvurma ve temyiz karar harçları yatırılmamıştır.

8. Bunun üzerine Özel Dairenin 17.02.2020 tarihli ve 2019/17 E., 2019/20 K. sayılı ek kararı ile “Mahkememizden verilen yukarıda numarası yazılı 25.11.2019 tarihli karar davacı tarafından temyiz edilmiş olup, temyiz harcının ve gider avansının yatırılması konusunda 04.02.2020 tarihinde tebliğ olunan muhtıraya rağmen yasal süre içerisinde yatırılmadığından, HMK’nın 366. maddesi atfıyla HMK’nın 344. maddesi gereğince davacı tarafın temyiz başvurusunun yapılmamış sayılmasına,” karar verilmiştir.

9. Yargıtay 12. Hukuk Dairesinin yukarıda belirtilen 17.02.2020 tarihli ek kararına karşı süresi içinde davacı tarafından adli yardım talepli olarak temyiz isteminde bulunulmuştur.

Hukuk Genel Kurulu Kararı:

10. Hukuk Genel Kurulunun 29.09.2020 tarihli ve 2020/12-480 E., 2020/688 K. sayılı kararı ile, “… 26. Davacı, ilk derece mahkemesi sıfatıyla Yargıtay 12. Hukuk Dairesine başvururken ve Özel Dairece adli yardım talebinin reddine ilişkin karara karşı Yargıtay 13. Hukuk Dairesi nezdinde itiraz ederken yargılama giderlerini karşılayabilecek durumda olmadığını gösteren mali durumuna ilişkin belgeleri sunmamış ve HMK’nın 337/2. maddesi gereğince adli yardıma ilişkin karar kesinleşmiştir. Kararın kesinleşmesinden sonra davacı tarafından bir kısım bilgi ve belgeler sunulmuş ise de kanun yoluna başvuru sırasında mali durumunu gösterir hiçbir belge sunulmamıştır. Davacının adli yardım kararının kesinleşmesinden sonra sunduğu bilgi ve belgelerin incelenmesinde, üzerine kayıtlı birden çok gayrimenkulü bulunduğu, her ne kadar üzerlerinde hacizler bulunsa da davacının mülkiyetinde ve gelir getirecek durumda olduğu, dava usulden reddedildiğinden kanun yoluna başvururken temyiz yoluna başvurma ve maktu temyiz karar harçları ile temyiz gider avansı yatırılması gerektiği, bunun ise yüklü bir miktar olmadığı, davacının kendisi ve ailesinin geçimini önemli ölçüde zor duruma düşürmeksizin, gereken temyiz giderlerini kısmen veya tamamen ödeme gücünden yoksun olmadığını ispatlayamadığı sonucuna varılmıştır.

27. Hâl böyle olunca, davacının adli yardım talebi, HMK’nın 334/1. maddesinde belirtilen koşulları sağlamadığından adli yardım talebinin reddine karar vermek gerekmiştir.

28. Davacının sunduğu temyiz dilekçesinin süresinde temyiz defterine kaydedildiği ancak davacı tarafından temyiz yoluna başvurma ve maktu temyiz karar harçlarının yatırılmadığı anlaşıldığından, davacıya temyiz başvurma harcı ve maktu temyiz karar harcını ikmal etmesi için muhtıra çıkarılarak bir haftalık kesin süre verilmeli, kesin süre içinde harç yatırıldığı takdirde dosya temyiz incelemesi yapılmak üzere Hukuk Genel Kuruluna gönderilmeli, süresi içinde harç yatırılmadığı takdirde HMK’nın 366. maddesi yollamasıyla HMK’nın 344. maddesi gereğince davacının temyiz başvurusunun yapılmamış sayılmasına karar verilmelidir.” gerekçesiyle Yargıtay 12. Hukuk Dairesinin, davacının adli yardım talebinin reddine ilişkin 13.01.2020 tarihli ve 2019/17 E., 2019/20 K. sayılı ek kararı ile davacı tarafın temyiz başvurusunun yapılmamış sayılmasına ilişkin 17.02.2020 tarihli ve 2019/17 E., 2019/20 K. sayılı ek kararının ortadan kaldırılmasına, davacının adli yardım talebinin reddine ve HMK’nın 366. maddesi yollamasıyla HMK’nın 344. maddesi gereğince işlem yapılmak üzere dosyanın Yargıtay 12. Hukuk Dairesine geri çevrilmesine karar verilmiştir.

11. Hukuk Genel Kurulunun geri çevirme kararı sonrasında Özel Dairece, Hukuk Genel Kurulu kararı ve temyiz harçlarının yatırılması için bir haftalık kesin süreli muhtıra 15.01.2021 tarihinde davacıya usulüne uygun olarak tebliğ edilmiştir. Davacı yasal süre içerisinde temyiz harçlarını yatırmamıştır.

Özel Daire Kararı:

12. Yargıtay 12. Hukuk Dairesinin 09.02.2021 tarihli ve 2019/17 E., 2019/20 K. sayılı ek kararı ile; “… Mahkememizden verilen yukarıda tarih ve numarası yazılı karar davacı tarafından temyiz edilmiş, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 29.09.2020 tarih ve 2020/12-480 E. - 2020/688 K. sayılı kararı gereğince davacı tarafa temyiz harcının yatırılması konusunda 15.01.2021 tarihinde tebliğ olunan muhtıraya rağmen yasal süre içerisinde yatırılmadığından, HMK’nun 366. maddesi atfıyla HMK’nun 344. maddesi gereğince davacı tarafın temyiz başvurusunun yapılmamış sayılmasına,” karar verilmiştir.

13. Yargıtay 12. Hukuk Dairesinin yukarıda belirtilen 09.02.2021 tarihli ek kararına karşı süresi içinde davacı tarafından adli yardım talepli olarak temyiz isteminde bulunulmuştur.

II. GEREKÇE

14. Davacının temyiz kanun yoluna başvuru sırasındaki adli yardım talebinin reddine ilişkin Hukuk Genel Kurulunun 29.09.2020 tarihli ve 2020/12-480 E., 2020/688 K. sayılı kararına karşı davacı tarafından itiraz edilmiş ise de, Hukuk Genel Kurulunun adli yardım talebinin reddi kararlarına karşı itiraz yolu bulunmadığından ve verilen karar kesin olduğundan davacının itiraz dilekçesine hukuki değer atfedilmemiştir.

15. Davacının adli yardım talebi Hukuk Genel Kurulunca reddedilmiş ve HMK’nın 366. maddesi yollamasıyla HMK’nın 344. maddesi gereğince işlem yapılmak üzere dosyanın Yargıtay 12. Hukuk Dairesine geri çevrilmesine karar verilmiştir. Özel Dairece, temyiz harçlarının yatırılması için davacıya bir haftalık kesin süreli muhtıra gönderilmiş ve muhtıra 15.01.2021 tarihinde usulüne uygun olarak davacıya tebliğ edilmesine rağmen yasal süre içerisinde temyiz harçları yatırılmamıştır. Bunun üzerine Özel Dairenin 09.02.2021 tarihli ve 2019/17 E., 2019/20 K. sayılı ek kararı ile davacı tarafın temyiz başvurusunun yapılmamış sayılmasına karar verilmiştir.

16. Hâl böyle olunca, yapılan açıklamalara, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, bilgi ve belgelere, daire kararında açıklanan gerektirici nedenlere göre, usul ve yasaya uygun olduğu tespit edilen Yargıtay 12. Hukuk Dairesinin 09.02.2021 tarihli ve 2019/17 E., 2019/20 K. sayılı ek kararın onanması gerekir.

III. SONUÇ:

Davacının temyiz itirazlarının reddi ile Yargıtay 12. Hukuk Dairesinin 09.02.2021 tarihli ve 2019/17 E., 2019/20 K. sayılı ek kararın ONANMASINA,

Aşağıda dökümü yazılı olan (59,30TL) harcın temyiz edenden alınmasına, 13.04.2021 tarihinde oy birliği ile kesin olarak karar verildi.

BİLGİ : Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 13.04.2021 tarihli 12-268/460, 12-269/461, 12-270/462, 12-271/463, 2021/12-272/464, 12-273/465, 12-274/466 ve 12-275/467 sayılı kararları da aynı yöndedir.

BİLGİ : “Somut olayda dosya adli yardımlı olarak temyiz edildiğinden talebi bir üst mercii değerlendirmelidir” şeklindeki Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 29 Eylül 2020 tarihli kararı için bkz.

http://karamercanhukuk.com/yargitay-karari/somut-olayda-dosya-adli-yardimli-olarak-temyiz-edildiginden-talebi-bir-ust-mercii-degerlendirmelidir