İCAPSIZ YEMİN HUKUKİ SONUÇ DOĞURMAZ.

KARAMERCAN HUKUK Bürosu internet sitesinde yayınlanan tüm içerik telif yasaları ve Türk Patent Enstitüsü kapsamında koruma altındadır. KARAMERCAN HUKUK Bürosu internet sitesinde paylaşılan Yargıtay Kararları’nın kullanımından doğabilecek zararlar için KARAMERCAN HUKUK Bürosu hiçbir sorumluluk kabul etmez. www.karamercanhukuk.com/blog_yargitay.php internet adresinde paylaşılan Yargıtay Kararları’nın link verilmeden bir başka anlatımla www.karamercanhukuk.com internet adresinden alındığı belirtilmeksizin kopyalanması, paylaşılması ve kullanılması YASAKTIR. KARAMERCAN HUKUK Bürosu internet sitesini ziyaret etmekle, yukarıda belirtilen kullanım şartlarını kabul etmiş sayılırsınız.


02 Şub
2021

Yazdır

T.C.
YARGITAY
1. Hukuk Dairesi

ESAS NO       : 2016/11651
KARAR NO    : 2019/4506

T Ü R K  M İ L L E T İ  A D I N A

Y A R G I T A Y   İ L A M I

DAVA TÜRÜ          : TAPU İPTALİ VE TESCİL

Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda, yerel mahkemece davanın reddine ilişkin olarak verilen karar davacı vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi Zeynep Akın Ergün’ün raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;

-KARAR-

Dava, aldatma (hile) hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.

Davacı, dava dışı eşi Osman İ. ile aralarında geçimsizlik baş gösterince eşinin, “bu taşınmaz için bizim mirasçılardan bazıları dava açacaklar, taşınmaz elimizden gider, hemen üçüncü kişilere devredelim” telkiniyle kendisini kandırdığını ve dava konusu 964 ada 18 parsel sayılı taşınmazda bulunan 230/351 hissesinin tamamını eşinin akrabası olan davalı Ali’ye bedelsiz olarak satış suretiyle devrettiğini, temlikten sonra adı geçen eşinin kendisini evden kovduğunu, hile ile taşınmazın elinden alındığını ileri sürerek tapu kaydının iptali ile adına tescil istemiştir.

Davalı, taşınmazı bedeli karşılığında satın aldığını, satışın gerçek olduğunu, davacının boşanma aşamasındaki dava dışı eşini sıkıştırmak amacıyla dava açtığını, 50.000 TL olan satış bedelini iade etmesi durumunda taşınmazı devretmeye hazır olduğunu, hilenin söz konusu olmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.

Mahkemece, iddianın kanıtlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. 

Çekişme konusu 964 ada 18 parsel sayılı taşınmazın 230/351 hissesi davacıya ait iken hissesinin tamamını 22.07.2015 tarihinde davalıya satış yoluyla temlik ettiği kayden sabittir.

Somut olayda; mahkemece davacının dayandığı tanık delinin usul ve yasaya aykırı olduğu, davalı tarafın da muvafakat etmediği gerekçesiyle tanık dinlenilmesi talebinin reddine karar verilmiştir. 

Hile hukuksal nedenine dayalı davalarda iddianın tanıkla kanıtlanabileceği açıktır. Davacı, dava dilekçesinde tanık deliline dayanmış ve süresi içerisinde tanık ismi bildirmiştir. Bu durumda dinlenmesine karşı tarafın muvafakat etmesine gerek bulunmamaktadır. Tanıkla ispatı mümkün olan bir konuda hakimin tarafların iradesi dışında tanık dinlenilmesinden vazgeçerek, yemin teklif hakkını hatırlatması ve sonucunda yemin eda edilmesi tarafların leh ve aleyhine sonuç doğurmaz. 

Hâl böyle olunca; öncelikle davacı tarafın bildirdiği tanıkların dinlenmesi, temlikin davacının iradesi fesada uğratılarak gerçekleştirilip gerçekleştirilmediğinin açıklığa kavuşturulması ve varılacak sonuç çerçevesinde bir karar verilmesi gerekirken hukuki olmayan gerekçe ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir.

Davacının yerinde bulunan temyiz itirazlarının kabulü ile, hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3. maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK'un 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 09/09/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

Başkan        Üye                    Üye               Üye              Üye
H. KAYA       N. KOYUNCU    R. ÜLGER    T. T. GENÇ   İ. AYSAL

 

AYNI YÖNDE KARAR:

T.C.
YARGITAY
19. HUKUK DAİRESİ

ESAS NO          : 2018/2293
KARAR NO       : 2019/4962
KARAR TARİHİ : 04/11/2019

TÜRK MİLLETİ ADINA

YARGITAY KARARI

TEMYİZ İNCELEMESİ YAPILAN KARARIN
MAHKEMESİ          : 
Sinop 2. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI                    : 2017/301 - 2018/165
TARİHİ                    : 03/05/2018
DAVACISI               : O. Kollektif Şirketi O.O. ve İ.K.O. vek. Av. S.Y.
DAVALISI               : N.G. vek. Av. B.S.A.

Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının bozma ilamına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün davacı vekilince süresinde temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü. 

- KARAR -

Davacı vekili, davalının satın aldığı mal bedellerini ödemediğini, alacağın tahsili için başlatılan ilamsız takibe de itiraz ettiğini iddia ederek itirazın iptaline, takibin devamına ve %20 oranında icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. 

Davalı, davaya cevap vermemiştir. 

Mahkemece, yapılan yargılamada toplanan delillere göre, davacının ibraz ettiği fatura içeriğinde veresiye kaşesinin ve malın müessesede teslim edildiğine ilişkin şerh bulunduğu, düzenleme tarihi itibariyle itiraza konu edilmediği, bu sebeple yazılı delil başlangıcı olduğu, dinlenen davacı tanıklarının da faturaya konu malların davalı tarafından alındığını ve ancak bedelinin ödenmediğini beyan ettikleri gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı asil tarafından temyiz edilmiştir. 

Hüküm, Dairemizin 2015/17756 Esas, 2016/6891 karar ve 20/04/2016 tarihli ilamıyla, takibe dayanak faturada davalının fatura konusu malları teslim aldığına dair bir imza bulunmadığı, davalının da fatura konusu malların kendisine teslim edilmediğini, davacı ile arasında hukuki bir ilişki bulunmadığını savunduğu, hal böyle olunca davacının takip dayanağı fatura konusu malları teslim ettiğini usulüne uygun delillerle ispat etmesi gerektiği, davalı açıkça icazet vermediği sürece teslim olgusunun tanık beyanı ile ispat olunamayacağı, bu sebeple tarafların iddia ve savunmaları gözetilerek, yukarıda açıklanan ilkeler çerçevesinde inceleme ve değerlendirme yapılarak varılacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerektiğinden bahisle bozulmuştur. 

Mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılamaya ve tüm dosya kapsamına göre, davacının iddia ettiği vakıaları yazılı delille ispatlama yükümlülüğü gereği delillerini sunması için süre verildiği, ancak davacının iddialarını yazılı delillerle ispatlayamadığı, dava dilekçesinde yemin deliline dayandığı, davalının da 03/05/2018 tarihli celsede yemin ettiği, davacının iddialarını ispat edemediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir.

Mahkemece verilen ilk kararın Dairemizce bozulmasından sonra mahkemece bozmaya uyulmuş ve bozma kararı doğrultusunda davacının delilleri sorulmuş, davacı hem dava dilekçesinin deliller bölümünde hem de bozmadan sonraki delil dilekçesinde davalının ticari kayıtlarına dayanmıştır. Mahkemece davacının ticari kayıtlar delili ret edilerek yemin deliline dayanmaya zorlanması icapsız yemin olup öncelikle tarafların ticari defterlerinin incelenmesi gerekir. Mahkemece taraflara usulüne uygun şekilde tarafların ticari defterlerinin ibrazı için süre verilmeli ve ibraz edilen ticari defterler üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmalıdır. Ayrıca davacının takip dayanağı yaptığı faturada da davalı müşterinin vergi dairesi ve vergi numarası bulunmaktadır. Bu bilgilerden hareketle davalının bu fatura ile ilgili -BA- “Büyük Alış” beyannamesi verip vermediği sorulmalı, böyle bir beyanname vermiş ise malları teslim almış sayılacağı değerlendirilmelidir. Mahkemece bu şekilde yapılacak tahkikat ile davacı davasını ispat edemez ise daha önce yemin deliline de dayanmış olduğundan davanın reddi gerekir. Ancak davacı yukarıda açıklanan tahkikat ile malları teslim ettiğini ispat edebilir ise daha önce edilen yemin icapsız yemin olduğundan usuli bir kıymet verilmeyecek olup bu kere davanın kabulü gerekirken, eksik tahkikatla hüküm kurulması doğru görülmediğinden hükmün bozulması gerekmiştir.

SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde temyiz eden davacıya iadesine, 04/11/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.

Başkan                        Üye                Üye                Üye                   Üye
M. Bülent SELÇUK     A. TUNCAY    N. ÜSTÜN      S. KAHVECİ     M. ÖZDEMİR