İCRA HUKUK MAHKEMESİNDE TEMYİZ SÜRESİ KARARI

KARAMERCAN HUKUK Bürosu internet sitesinde yayınlanan tüm içerik telif yasaları ve Türk Patent Enstitüsü kapsamında koruma altındadır. KARAMERCAN HUKUK Bürosu internet sitesinde paylaşılan Yargıtay Kararları’nın kullanımından doğabilecek zararlar için KARAMERCAN HUKUK Bürosu hiçbir sorumluluk kabul etmez. www.karamercanhukuk.com/blog_yargitay.php internet adresinde paylaşılan Yargıtay Kararları’nın link verilmeden bir başka anlatımla www.karamercanhukuk.com internet adresinden alındığı belirtilmeksizin kopyalanması, paylaşılması ve kullanılması YASAKTIR. KARAMERCAN HUKUK Bürosu internet sitesini ziyaret etmekle, yukarıda belirtilen kullanım şartlarını kabul etmiş sayılırsınız.


19 Haz
2015

Yazdır

T.C.
YARGITAY
Hukuk Genel Kurulu

ESAS NO            : 2014/12-1271
KARAR NO          : 2015/1157       

Y A R G I T A Y   İ L A M I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ               :
Adana 3. İcra Hukuk Mahkemesi
TARİHİ                        : 13/03/2014
NUMARASI                  : 2014/20 E - 2014/168 K.
DAVACI (BORÇLU)      : A. Mühendislik Plastik Boru İnş.Tar.Teks.Nak.Tem.Ürün.San ve                                                    Tic.Ltd.Şti. vekili Av. Ö.Ç.A.
DAVALI (ALACAKLI)    : T.İ. Bankası A.Ş.  vekili Av. M.D.

Taraflar arasındaki "şikayet" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda;  Adana 3. İcra Hukuk Mahkemesince davanın kabulüne dair verilen 19.04.2013 gün ve 2013/247 E.-2013/315 K. sayılı kararın incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 12.Hukuk Dairesi'nin 01.11.2013 gün ve 2013/22877 E.-2013/34341 K. sayılı ilamıyla;

(...Alacaklı vekili tarafından çeke dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takibe başlandığı, örnek 10 no'lu ödeme emri tebliği üzerine borçlu şirket vekili icra mahkemesine yaptığı itirazında, müvekkili şirketin çekteki cirosunun iptal edilmiş olup takibe konu borçtan sorumluluğu bulunmadığını ileri sürerek takibin iptalini istediği anlaşılmıştır. Başvuru, bu hali ile, İİK.nun 168/5.maddesi kapsamında olup, aynı kanunun 169. maddesi uyarınca borca itiraz niteliğindedir.

Borca itirazın incelenmesi yöntemini düzenleyen İİK.nun 169/a maddesi uyarınca; "İcra mahkemesi hakimi, itiraz sebeplerinin tahkiki için iki tarafı en geç otuz gün içinde duruşmaya çağırır. Hakim, duruşma sonucunda borcun olmadığının veya itfa veya imhal edildiğinin resmi veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile ispatı halinde itirazı kabul eder."

O halde, Mahkemece yasanın yukarıda sözü edilen emredici hükmüne uygun olarak duruşma açılıp, taraf teşkili yapıldıktan ve taraflara delilleri toplanıp öne sürecekleri beyan ve belgeler değerlendirildikten sonra borçlunun borca itirazı hakkında bir karar verilmesi gerekirken evrak üzerinde eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.

Kabule göre de; İİK'nun 169/a-5.maddesi gereğince takibin durdurulması yerine iptaline karar verilmesi ve ayrıca gerekçe ve nedenleri gösterilmeden 169/a-6 maddesinde öngörülen asgari %20 oranın aşılması sureti ile %40 orandan borçlu yararına tazminata hükmedilmesi de doğru bulunmamıştır...)

gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir.

TEMYİZ EDEN: Davalı vekili

HUKUK GENEL KURULU KARARI

Hukuk Genel Kurulunca incelenerek dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:

Dava, İİK 169.maddesi uyarınca borca itiraz istemine ilişkindir.

Bozma sonrası mahkemece verilen direnme kararı davalı/alacaklı tarafından temyiz edilmiş; mahkemece, 29.04.2014 gün ve 2014/20 E. ve 2014/168 K. sayılı karar ile temyiz isteminin süre aşımı yönünden reddine karar verilmiştir. Davalı/alacaklı vekili temyiz isteminin reddine dair kararı süresinde temyiz etmiştir.

İşin esasına geçilmeden önce Mahkemece; “temyiz talebinin süre aşımı yönünden reddine” dair kararın yerindeliği ön sorun olarak ele alınmıştır.

Direnme kararı 13.03.2014 tarihinde taraf vekilleri yüzüne tefhim edilmiş, davalı/alacaklı vekili 28.04.2014 havale, harç ve temyiz tarihli dilekçe ile kararı temyiz etmiştir.

Mahkemece, 29.04.2014 gün ve 2014/20 Esas ve 2014/168 Karar sayılı karar ile temyiz isteminin süre aşımı yönünden reddine karar verilmiştir. Bu karar 07.05.2014 tarihinde tebliğ edilmiş, davalı/alacaklı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiştir.

Bilindiği üzere, 2004 sayılı İcra İflas Kanunu’na 5311 sayılı Kanun’un 29. maddesi ile eklenen Geçici 7. madde atfıyla aynı Kanun’un 363/1. maddesi uyarınca icra hukuk mahkemelerince verilecek kararların temyiz süresi tefhim veya tebliğ tarihinden itibaren 10 gündür.

Somut olayda; mahkemenin direnme kararı, taraf vekilleri yüzüne 13.03.2014 tarihinde tefhim edilmiş olup, karar 10 günlük yasal temyiz süresi geçirildikten sonra 28.04.2014 tarihinde temyiz edilmiştir.

Mevcut bu durum dikkate alındığında yerel mahkemenin temyiz isteminin reddine dair 29.04.2014 gün ve 2014/20 Esas ve 2014/168 Karar sayılı karar yerinde olup onanmalıdır. 

SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz isteminin reddine, Mersin İcra Hukuk Mahkemesine ait 29.04.2014 gün ve 2014/20 Esas ve 2014/168 Karar sayılı kararın ONANMASINA, gerekli temyiz ilam harcı peşin alınmış olduğundan başkaca harç alınmasına mahal olmadığına,  01.04.2015 gününde oybirliği ile karar verildi.