İCRA MAHKEMELERİNDE ASLİ VEYA FER'İ MÜDAHİL OLARAK ŞİKAYETE MÜDAHALE YOLU İLE KATILMAK MÜMKÜN DEĞİLDİR.

KARAMERCAN HUKUK Bürosu internet sitesinde yayınlanan tüm içerik telif yasaları ve Türk Patent Enstitüsü kapsamında koruma altındadır. KARAMERCAN HUKUK Bürosu internet sitesinde paylaşılan Yargıtay Kararları’nın kullanımından doğabilecek zararlar için KARAMERCAN HUKUK Bürosu hiçbir sorumluluk kabul etmez. www.karamercanhukuk.com/blog_yargitay.php internet adresinde paylaşılan Yargıtay Kararları’nın link verilmeden bir başka anlatımla www.karamercanhukuk.com internet adresinden alındığı belirtilmeksizin kopyalanması, paylaşılması ve kullanılması YASAKTIR. KARAMERCAN HUKUK Bürosu internet sitesini ziyaret etmekle, yukarıda belirtilen kullanım şartlarını kabul etmiş sayılırsınız.


10 Kas
2021

Yazdır

T.C.
YARGITAY
12. Hukuk Dairesi

ESAS NO       : 2021/521
KARAR NO    : 2021/5363

T Ü R K  M İ L L E T İ  A D I N A

Y A R G I T A Y   İ L A M I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ          :
 İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesi
TARİHİ                    : 30/09/2020
NUMARASI            : 2019/1768 - 2020/1523
DAVACI                  : I. Bank A.Ş.
DAVALI                  : R.Z.B.
FER'İ MÜDAHİL     : TMSF

Yukarıda tarih ve numarası yazılı Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki davacı I. Bank A.Ş. ile ihbar olunan TMSF tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi Büşra Canan Tosun tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :

1- Fer'i müdahil TMSF'nin temyiz itirazlarının incelenmesinde;

İcra mahkemelerinde asli veya fer'i müdahil olarak şikayete müdahale yolu ile katılmak mümkün olmadığından fer'i müdahale talebinde bulunan TMSF' nin kanun yollarına başvuru hakkı bulunmadığından, feri müdahil TMSF 'nin temyiz itirazlarının reddine,

2- Davacı I. Bank A.Ş.'nin temyiz itirazlarına gelince;

Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararında yazılı gerekçelere göre yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 5311 Sayılı Kanun ile değişik İİK'nin 364/2. maddesi göndermesiyle uygulanması gereken 6100 Sayılı HMK'nin 370. maddeleri uyarınca ONANMASINA, alınması gereken 59,30 TL temyiz harcından, evvelce alınan harç varsa mahsubu ile eksik harcın temyiz edenden tahsiline, 25/05/2021 gününde oy birliğiyle karar verildi.

Başkan           Üye                 Üye                  Üye              Üye
A. TUNCAL     G. HEYBET    S. ÖZTEMİZ    S. MUTTA     A. AYAN

İÇTİHAT YORUMU : "Şikâyetin mümkün olduğu kadar çabuk sonuçlandırılması gerekir. Şikâyete katılmanın kabulü ise birçok gecikmeye neden olur. Bu nedenlerle, şikâyete katılmanın gereksiz ve şikâyetin sonuçlanmasını geciktirmesi nedeniyle, mümkün olmadığı kanısındayız. İşlemi şikâyet edilen daire veya işlemin aynen kalmasında yararı olup da bizim uygulamamızda şikâyetin pasif tarafını teşkil eden taraf yanında da şikâyete katılma mümkün olmamalıdır. İşlemine karşı şikâyet yoluna gidilen icra organının yanında şikâyete katılmak isteyen kişi, işlemin aynı kalmasında yararı olan takibin karşı tarafıdır. İcra mahkemesi bu kişiyi, şikâyetin incelenmesi sırasında dinleyebilir (m. 18/III). Bu dinlenmesi sırasında da varsa delillerini ileri sürebilir ve bu şekilde kendi yararını koruyabilir. Bu nedenle bu kişiler açısından da şikâyetin pasif tarafında yer alan ilgili yanında katılma mümkün değildir.

Bu konuya son vermeden şunu da belirtelim ki, usûl hukukundaki asli müdahale ve davanın ihbarı gibi bir kurumların, şikâyet açısından geçerli olmaması gerekir. Çünkü şikâyet, maddi hukuk alanında bir kararın alınması değil, bir iptal prosedürüdür." (PEKCANITEZ, Hakan; SİMİL, Cemil, İcra - İflâs Hukukunda Şikâyet, 2. Bası, İstanbul, 2017, s. 271, 272)

"İcra takibi prosedürü içinde sadece alacaklı ya da alacaklılar ve borçlun menfaatlerinin korunması değil, üçüncü kişilerin de menfaatlerinin korunm gerekir. Bu bakımdan üçüncü kişilerin de, hukukî yararlarının olduğunu ispat meleri şartı ile, şikâyet yoluna başvurabilme hakları bulunmaktadır. Üçüncü kişilerin şikâyet hakkı bulunan bütün hallerde, şikâyetin tarafı olduğu ve şikâyetin bir dava olmadığı düşünüldüğünde şikâyet prosedürüne aslî müdahil olarak katılmanın mümkün olmadığını söyleyebiliriz." (KODAKOĞLU, Mehmet, Medenî Usul Hukukunda Aslî Müdahale, Ankara, 2018, s. 106)