İDARENİN FİİLİ BİR EL ATMASI OLMASA DA İMAR KISITLAMASINA DAYALI EL ATMASINDA İDARİ YARGI GÖREVLİDİR

KARAMERCAN HUKUK Bürosu internet sitesinde yayınlanan tüm içerik telif yasaları ve Türk Patent Enstitüsü kapsamında koruma altındadır. KARAMERCAN HUKUK Bürosu internet sitesinde paylaşılan Yargıtay Kararları’nın kullanımından doğabilecek zararlar için KARAMERCAN HUKUK Bürosu hiçbir sorumluluk kabul etmez. www.karamercanhukuk.com/blog_yargitay.php internet adresinde paylaşılan Yargıtay Kararları’nın link verilmeden bir başka anlatımla www.karamercanhukuk.com internet adresinden alındığı belirtilmeksizin kopyalanması, paylaşılması ve kullanılması YASAKTIR. KARAMERCAN HUKUK Bürosu internet sitesini ziyaret etmekle, yukarıda belirtilen kullanım şartlarını kabul etmiş sayılırsınız.


09 Şub
2017

Yazdır

T.C.
YARGITAY
Hukuk Genel Kurulu

ESAS NO       : 2014/5-1405 
KARAR NO    : 2016/1059

Y A R G I T A Y   İ L A M I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ           :
Antalya 8. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ                    : 16/07/2013
NUMARASI             : 2013/196 - 2013/363
DAVACILAR            : 1- M.K., 2- D.İ. vekilleri Av. N.A.
DAVALI                   : K. Belediye Başkanlığı vekili Av. A.Y.

Taraflar arasındaki “kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Antalya 8. Asliye Hukuk Mahkemesince yargı yolu nedeniyle davanın usulden reddine dair verilen 15.05.2012 gün ve 2011/504 E.-2012/196 K. sayılı kararın temyizen incelenmesi davacılar vekilince istenilmesi üzerine, Yargıtay 5. Hukuk Dairesinin 22.01.2013 gün ve 2012/20155 E. - 2013/663 K. sayılı kararı ile;

(... Dava, kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili istemine ilişkindir.

Mahkemece, idari yargının görevli olduğundan bahisle mahkemenin görevsizliğine karar verilmiş; hüküm, davacılar vekilince temyiz edilmiştir.

Yapılan incelemede, dava konusu taşınmazın imar planında pazar yeri olarak ayrıldığı ve el atılmadığı tespit edilmiştir.

Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun benzer konudaki 15.12.2010 gün ve 2010/5 - 662/651 sayılı kararı uyarınca imar planında yol, okul, yeşil alan, pazar yeri gibi kamu hizmetine ayrılmış bulunan yerlere el atılmamış olsa dahi bedeline hükmedileceğine ilişkin karar da gözetilerek, 3194 sayılı İmar Kanununun 10. maddesi amir hükmü uyarınca 1/1000 ölçekli uygulama imar planının kesinleştiği tarihten itibaren 5 yıl içinde davalı Belediyece ayrılma amacına uygun olarak kamulaştırma görevinin yerine getirilmemesi ve malikin mülkiyet hakkının süresi belirsiz şekilde kısıtlanması nedeniyle taşınmaz bedeli ödenmelidir. 

Öte yandan bir dosya ilişkin olarak verilmiş Uyuşmazlık Mahkemesi kararı bulunmadığı sürece taşınmazın aynına ilişkin bu davanın görülme yeri 16.05.1956 gün ve 1/6 sayılı İçtihatı Birleştirme kararı uyarınca adli yargıdır.

Bu itibarla işin esasına girilerek taşınmazın imar planında yol, okul, yeşil alan, pazar yeri gibi ilk kez kamuya özgülendiği tarih belirlenip, gerekli inceleme ve araştırma yapılarak sonucuna göre hüküm kurmak gerektiği gözetilmeden mahkemenin görevsizliğine karar verilmesi,

doğru görülmemiştir....)

gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle yeniden yapılan yargılama sonunda mahkemece önceki kararda direnilmiştir.

TEMYİZ EDEN : Davacılar vekili

HUKUK GENEL KURULU KARARI

Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:

Dava kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili istemine ilişkindir.

Mahkemece davalı idarenin kamu gücü kullanarak yaptığı imar planında tek yanlı irade ile taşınmazı pazar yeri olarak ayırdığı, taşınmazın bedelini de tazmin etmediği, idarenin yaptığı bu eylemin zararlandırıcı bir eylem olduğu ve İdari Yargılama Usulü Yasasının 2/1-b maddesi uyarınca tam yargı davasının konusunu teşkil edeceği, taraflar arasındaki uyuşmazlığın çözüm yerinin idari yargı olması nedeniyle davanın yargı yolu sebebiyle usulden reddine karar verilmiş, davacılar vekilinin temyizi üzerine Özel Dairece yukarıda başlık bölümünde açıklanan gerekçelerle hüküm bozulmuş, mahkemece önceki kararda direnilmiştir.

Direnme kararını davacılar vekili temyize getirmiştir.

Direnme yolu ile Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuşmazlık; davacıların paydaşı olduğu taşınmazda idarenin fiili el koyma niteliği taşıyan bir eylemi henüz bulunmamasına rağmen, imar planında pazar yeri olarak ayrılması nedeniyle açılacak, kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili istemine ilişkin davaya adli yargı yerinde mi yoksa idari yargı yerinde mi bakılacağı noktasında toplanmaktadır.

İdari bir işlem niteliğinde olan imar planıyla umumi hizmetlere ayrılan yerlerde kişilerin taşınmaz malları üzerindeki haklarına, imar planıyla bir takım kısıtlamalar getirilmekte olup, kamulaştırma ya da takas cihetine gitmeyen idare, maliklerin taşınmaz üzerindeki tasarruf haklarını belirsiz bir süre için kullanılamaz hale getirmektedir. Bu durumda açılacak tazminat davalarının idari yargıda bakılması gerekmektedir. 

Nitekim Yargıtay HGK’nun 30.10.2013 gün ve 2013/5-603 E., 2013/1503 K. sayılı ilamında da aynı ilke benimsenmiştir.

Bu açıklamalar çerçevesinde somut olaya bakıldığında, davacıların paydaşı olduğu Antalya İli Konyaaltı İlçesi, Arapsuyu mahallesi 37.8 ada 1 parselde kayıtlı taşınmazın tamamının imar planında pazar yeri olarak ayrıldığı, yürürlükte olan imar planına göre taşınmazın, özel mülkiyete konu olamayacak yerlerden olduğu anlaşılmakta olup, bu haliyle dava konusu taşınmaz hakkında idarenin fiili bir el atması bulunmasa da imar kısıtlamasına dayalı hukuki el atması bulunmaktadır.

Az yukarda belirtildiği üzere, bu tür iddialara karşı açılacak davalarda, idari yargı görevli olduğundan yerel mahkemenin direnme kararı yerinde olup direnme kararının onanması gerekmiştir.

S O N U Ç : Davacılar vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile, direnme kararının yukarıda açıklanan nedenlerle ONANMASINA, gerekli temyiz ilam harcı peşin alınmış olduğundan başkaca harç alınmasına mahal olmadığına, 16.11.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.