İCRA MAHKEMESİNDEKİ İMZAYA İTİRAZDA ISLAH YAPILAMAZ.

KARAMERCAN HUKUK Bürosu internet sitesinde yayınlanan tüm içerik telif yasaları ve Türk Patent Enstitüsü kapsamında koruma altındadır. KARAMERCAN HUKUK Bürosu internet sitesinde paylaşılan Yargıtay Kararları’nın kullanımından doğabilecek zararlar için KARAMERCAN HUKUK Bürosu hiçbir sorumluluk kabul etmez. www.karamercanhukuk.com/blog_yargitay.php internet adresinde paylaşılan Yargıtay Kararları’nın link verilmeden bir başka anlatımla www.karamercanhukuk.com internet adresinden alındığı belirtilmeksizin kopyalanması, paylaşılması ve kullanılması YASAKTIR. KARAMERCAN HUKUK Bürosu internet sitesini ziyaret etmekle, yukarıda belirtilen kullanım şartlarını kabul etmiş sayılırsınız.


01 Haz
2015

Yazdır

T.C.
YARGITAY
12. Hukuk Dairesi

ESAS NO            : 2014/26443
KARAR NO          : 2015/178          

T Ü R K  M İ L L E T İ  A D I N A

Y A R G I T A Y   İ L A M I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ             :
İzmir 3. İcra Hukuk Mahkemesi
TARİHİ                       : 19/06/2014
NUMARASI                : 2014/217 - 2014/529
DAVACI : Borçlu        : O.A.S.
DAVALI  : Alacaklı     : E.Ş.G.
DAVALI  : Borçlu       : B.D.

Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi M.M.M. tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:

Alacaklı tarafından, bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla icra takibine başlandığı, örnek 10 numaralı ödeme emrinin tebliği üzerine borçlunun yasal sürede icra mahkemesine başvurarak imzaya itiraz ettiği, mahkemece yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucunda, bilirkişi tarafından düzenlenen raporda, bonodaki imzanın borçlunun eli mahsulü olduğunun, ancak bononun, imza taşıyan bir belgeden faydalanılarak yazıcı yardımıyla sahte olarak oluşturulduğunun bildirildiği, borçlunun ıslah talebinde bulunarak senedin sahteliği sebebiyle takibin iptalini talep ettiği, mahkemece istemin kabulüne ve takibin iptaline karar verildiği anlaşılmıştır.

İcra mahkemeleri, önüne gelen uyuşmazlıkları, İcra ve İflas Kanunu’nda düzenlenen takip hukuku kurallarına göre inceleyerek sonuçlandıran özel mahkemeler olup, verdikleri kararlar kural olarak maddi anlamda kesin hüküm oluşturmaz.

Borçlunun icra mahkemesine yaptığı başvuru, İİK. nun 170. maddesine dayalı imzaya itiraz olup, teknik anlamda bir dava değildir. Bu nedenle HMK. nun 176 ve devamı maddelerinde düzenlenen ve dava prosedüründe tatbiki mümkün olan ıslah müessesesinin imzaya itiraz hakkında uygulanma olanağı yoktur.

Ancak İİK.nun 170/a-2 maddesi gereğince hakim, yasal sürede yapılan itiraz veya şikayet nedeniyle icra mahkemesine intikal eden işlerde, öncelikle, takip dayanağı senedin kambiyo vasfında olup olmadığını ve alacaklının kambiyo senetlerine özgü yol ile takip hakkının bulunup bulunmadığını re’sen inceleyerek, takibin iptaline karar verebilir.

Takip dayanağı bononun, borçlunun imzasının bulunduğu kağıdın sonradan doldurulması ile oluşturulduğu ve bonodaki alacağa dayanak oluşturan bir ticari ilişkinin mevcut olmadığı yönündeki iddianın, yargılamayı gerektirip ancak genel mahkemede açılacak bir menfi tespit davasında değerlendirilmesi mümkün olmakla, icra mahkemesinde ileri sürülemeyeceği gibi, inceleme konusu da yapılamaz.

Öte yandan, bononun unsurları TTK.'nun 776. maddesinde sayılmış olup, bu maddede bononun düzenleneceği kağıdın boyutları, cinsi, yazının ne şekilde yazılacağı konusunda herhangi bir düzenleme mevcut değildir. TTK. nun 776. maddesindeki unsurları taşıması koşuluyla, bononun el ile ya da yazıcı ile yazılması ve yazıldığı kağıdın boyutları, onun vasfını etkilemez.

Somut olayda icra takibine dayanak yapılan bononun TTK. nun 726. maddesinde düzenlenen unsurların tamamını taşıdığı ve kambiyo senedi vasfında olduğu görülmekte olup, olayda, İİK. nun 170/a maddesinin de uygulanma yeri yoktur.

Şu hale göre mahkemece yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucunda bonodaki imzanın borçlunun eli ürünü olduğu belirlendiğine göre imzaya itirazın reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile takibin iptali yönünde hüküm tesisi isabetsizdir.

SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 12.01.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.