İŞLEMİŞ FAİZİN İİK 40 HÜKMÜ GEREĞİ TALEP EDİLMEMESİ NEDENİYLE GENEL HÜKÜMLERE GÖRE TALEPTE BULUNULMASINDA HUKUKİ YARAR VARDIR.

KARAMERCAN HUKUK Bürosu internet sitesinde yayınlanan tüm içerik telif yasaları ve Türk Patent Enstitüsü kapsamında koruma altındadır. KARAMERCAN HUKUK Bürosu internet sitesinde paylaşılan Yargıtay Kararları’nın kullanımından doğabilecek zararlar için KARAMERCAN HUKUK Bürosu hiçbir sorumluluk kabul etmez. www.karamercanhukuk.com/blog_yargitay.php internet adresinde paylaşılan Yargıtay Kararları’nın link verilmeden bir başka anlatımla www.karamercanhukuk.com internet adresinden alındığı belirtilmeksizin kopyalanması, paylaşılması ve kullanılması YASAKTIR. KARAMERCAN HUKUK Bürosu internet sitesini ziyaret etmekle, yukarıda belirtilen kullanım şartlarını kabul etmiş sayılırsınız.


18 Kas
2021

Yazdır

T.C.
YARGITAY
3. HUKUK DAİRESİ
BAŞKANLIĞI

ESAS NO       : 2021/3071
KARAR NO    : 2021/6391

T Ü R K  M İ L L E T İ  A D I N A

Y A R G I T A Y   İ L A M I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ              :
ANKARA 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ                        : 27/02/2020
NUMARASI                : 2019/802 - 2020/167
DAVACI/BİRLEŞEN DAVADA
DAVALI                      :
SOSYAL GÜVENLİK KURUMU BAŞKANLIĞI VEK. AV. K.E.B.
DAVALILAR/BİRLEŞEN DAVADA
DAVACILAR              :
1- M.K., 2- Ö.I. VEK. AV. İ.O.D.

Taraflar arasındaki asıl itirazın iptali, birleşen menfi tespit davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, asıl ve birleşen davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

Y A R G I T A Y   K A R A R I

Davacı asıl davada; davalıların murisi tarafından, cihaz bedelinin tahsili amacıyla Ankara 20. İcra Müdürlüğü'nün 2004/6.6 esas sayılı dosyası ile SGK aleyhinde icra takibi başlatıldığını, açılan itirazın iptali davasının kısmen kabulüne karar verildiğini, ilgili kararın Yargıtay 4. Hukuk Dairesi tarafından onanması üzerine, karar uyarınca 26.721,38 TL'nin 14/03/2007 tarihinde icra dosyasına ödendiğini, ancak karar düzeltme yoluna başvurulması ile Yargıtay 4. Hukuk Dairesi tarafından, görevli mahkemenin idare mahkemeleri olduğundan bahisle kararın bozulduğu, idare mahkemesinde açılan davada ise murisin ölmesi nedeni ile davanın takipsiz kalması sonucu dosyanın işlemden kaldırıldığını, ödemeye dayanak kararın ortadan kaldırılması nedeni ile ödenen miktarın iadesi için davalılar hakkında Ankara 6. İcra Müdürlüğünü'nün 2011/10.87 esas dosyası ile takip başlatıldığını, haksız itiraz üzerine bu davanın açıldığını belirterek itirazın iptali ile 37.757,93 TL'nin yasal faiziyle davalılardan tahsiline, davalıların %40'dan az olmamak kaydıyla icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini istemiştir.

Davalılar; zamanaşımının süresinin dolduğunu, yapılan ödemenin yersiz ödeme olmadığını, mahkeme kararına dayandığını, işlemiş faizi kabul etmediklerini, temerrüde düşürülmediklerini belirterek davanın reddini ve davacının %40'dan az olmamak kaydıyla kötüniyet tazminata hükmedilmesini dilemiştir.

Birleşen davada; asıl davada davalı olan Meliha ve Ödül tarafından, SGK'ya 26.721,38 TL borçlu olmadıklarının tespitine karar verilmesini istemişlerdir.

Mahkemece; davacının isteminin sebepsiz zenginleşmeye dayalı olduğu, yasada aranan 1 yıllık süresinin geçmiş olması nedeniyle davanın zamanaşımına uğramış olduğu gerekçesiyle asıl dava ve birleşen davanın reddine karar verilmiş, hükmün taraflarca temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 10. Hukuk Dairesi'nin 17/04/2019 tarihli, 2019/1115 E. ve 2019/3526 K. sayılı ilamı ile, dava konusu uyuşmazlığın çözümünde genel mahkemelerin görevli olduğu gerekçesiyle kararın bozulmasına karar verilmiştir.

Bozmaya uyan mahkemece; takip dayanağı ilamın ortadan kalkmış olduğundan davalı Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı tarafından Ankara 20. İcra Müdürlüğü'nün 2004/6.6 esas sayılı takip dosyasına 14/03/2007 tarihinde yapılan 26.721,38 TL ödemenin İcra İflas Kanunu'nun 40. maddesi uyarınca her hangi bir hükme gerek kalmaksızın icranın eski haline iade olunacağı, bu hususta ayrıca davalı Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı tarafından davacı Doğan I. mirasçıları aleyhine ayrı bir icra takibi başlatmasında ve akabinde yapılan itiraz üzerine itirazın iptali davası açılmasında hukuk yararı bulunmadığı gerekçesiyle asıl davanın reddine; birleşen menfi tespit davasında ise, ödemenin İcra İflas Kanunu'nun 40. maddesi uyarınca her hangi bir hükme gerek kalmaksızın icranın eski haline iade olunacağı hususu belirtildiği gerekçesiyle söz konusu bedel yönünden açılan birleşen menfi tespit davasının esastan reddine karar verilmiş, hüküm taraflarca temyiz edilmiştir.

Uyuşmazlık; asıl davada, mahkemece kararına dayanılarak icra dosyasına yapılan ödemenin dayanağı olan kararın bozma ilamı ile ortadan kaldırılması ile ödemenin iadesi amacıyla davalılar hakkında başlatılan icra takibine vaki itirazın iptaline; birleşen davada ise, yapılan ödemenin haklı olduğu gerekçesiyle açılan menfi tespit istemine ilişkindir.

İcra İflas Kanununun ''İcranın iadesi'' başlığı altında düzenlenen 40. maddesinde; bir ilama dayanarak takip borçlusundan tahsil edilen paranın takip alacaklısına ödenmesinden sonra, takip dayanağı ilamın bozulması ve takip konusu alacağın haksızlığının daha sonra tesis edilip kesinleşen bir hükümle ortaya konması halinde, ayrıca hükme hacet kalmaksızın takip alacaklısından icra dairesi tarafından ve gerektiğinde cebri icra yolu ile geri alınıp takip borçlusuna iade edileceği öngörülmüştür. İİK'nın 40. maddesine göre, ödemenin geri istenebilmesi için, ödemenin icra dosyasına yapılmış olması gerekmektedir. Ayrıca, İİK 40 uyarınca iadesi istenecek miktar, icra dosyasına ödenen tutardan ibarettir.

Somut olayda; davacı SGK tarafından, Ankara 17. Asliye Hukuk Mahkemesinde görülen itirazın iptali davasının kısmen kabulüne karar verilip bu kararın Yargıtay 4. Hukuk Dairesi tarafından onanması üzerine Ankara 20. İcra Müdürlüğü'nün 2004/6.6 esas sayılı dosyasına, 14/03/2007 tarihinde 26.721,38 TL ödeme yapılmıştır. Dayanak karara karşı karar düzeltme yoluna başvurulması üzerine, Yargıtay 4. Hukuk Dairesince, görevli yargı yerinin idari yargı olduğu belirtilerek karar bozulmuş, bozmaya uyan mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir. Ankara 3. İdare Mahkemesinde açılan davada ise, dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verilmiştir. Davacı SGK tarafından, icra müdürlüğünden ödemenin iadesi talep edilmiş, buna yönelik muhtıra davalılara gönderilmiştir. Davalılar tarafından, muhtıraya karşı şikayet yoluna başvurulmuş, mahkemece, işlemiş faiz yönünden şikayeti haklı bulunarak muhtıranın işlemiş faize yönelik kısmının iptaline karar verilmiştir.

Asıl davada; itirazın iptali istenen Ankara 6. İcra Müdürlüğünü'nün 2011/10.87 esas dosyasında, davacı SGK tarafından icra dosyasına ödenen miktar olan 26.721,38 TL yanında, 11.035,95 TL faiz de talep edilmiştir. İşlemiş faizin İİK 40. maddesi uyarınca talep edilmemesi ve icra mahkemesi kararları maddi anlamda kesin hüküm oluşturmayacağından davacı SGK'nın genel hükümlere göre talepte bulunmasında hukuki yararı vardır. Bu nedenle mahkemece hukuki yararın bulunmadığı gerekçesiyle asıl davanın reddine karar verilmiş olması doğru görülmemiştir.

Birleşen menfi tespit davası bakımından ise; davacıların SGK'nın murislerine yaptığı ödemenin haklı olduğu ve bu nedenlerle SGK'ya borçlu olmadıklarının tespiti yönündeki istemleri yönünde mahkemece inceleme ve değerlendirme yapılmaksızın, tarafların hukuki dinlenilme hakkına aykırı olacak şekilde asıl davanın ret gerekçesine dayanılarak davanın reddine karar verilmiştir.

Bu durumda, asıl ve birleşen dava yönünden işin esasına girilip hasıl olacak sonuca uygun bir karar verilmesi gerekirken, yanlış gerekçe ile yazılı şekilde davanın reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.

SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün HUMK'nın 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK'nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK'nın 440. maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 10/06/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

Başkan            Üye                    Üye               Üye              Üye
M. DUMAN       H. ÖZDEMİR     H. KANIK      E. ATEŞ      İ. KARA


BİLGİ : Borçlunun ödeme tarihinden itibaren faiz isteğinin genel mahkemede açılacak ayrı bir davanın konusunun oluşturacağına ve İİK’nın 40. maddesinin 2. fıkrasında bu konuda hüküm bulunmadığından, eski hâle iade prosedürü içerisinde bu hususlar icra dairesince ve şikâyet yolu ile icra mahkemesince incelenemeyeceğine ilişkin Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 15 Haziran 2021 tarihli kararı (özellikle kararın 23 ve 24 numaralı paragrafları)için bkz.

http://karamercanhukuk.com/yargitay-karari/iik-40-2-hukmu-geregi-cikarilan-muhtira-ile-borclunun-odeme-tarihinden-itibaren-faiz-istegi-yerine-getirilemez