İSTİNAF YARGILAMASI İÇİN NİSPİ VEKALET ÜCRETİ TAKDİR EDİLMESİ HATALI OLUP İSTİNAF DURUŞMA AVUKATLIK ÜCRETİNE HÜKMEDİLMESİ GEREKMEKTEDİR.

KARAMERCAN HUKUK Bürosu internet sitesinde yayınlanan tüm içerik telif yasaları ve Türk Patent Enstitüsü kapsamında koruma altındadır. KARAMERCAN HUKUK Bürosu internet sitesinde paylaşılan Yargıtay Kararları’nın kullanımından doğabilecek zararlar için KARAMERCAN HUKUK Bürosu hiçbir sorumluluk kabul etmez. www.karamercanhukuk.com/blog_yargitay.php internet adresinde paylaşılan Yargıtay Kararları’nın link verilmeden bir başka anlatımla www.karamercanhukuk.com internet adresinden alındığı belirtilmeksizin kopyalanması, paylaşılması ve kullanılması YASAKTIR. KARAMERCAN HUKUK Bürosu internet sitesini ziyaret etmekle, yukarıda belirtilen kullanım şartlarını kabul etmiş sayılırsınız.


17 Eki
2022

Yazdır

T.C.
YARGITAY
3. Hukuk Dairesi

ESAS NO       : 2022/3654
KARAR NO    : 2022/4615

T Ü R K  M İ L L E T İ  A D I N A

Y A R G I T A Y   İ L A M I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ              : KONYA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 5. HUKUK DAİRESİ

TARİHİ                        : 23/02/2022
NUMARASI                : 2022/137 - 2022/272
DAVACI                      : C.P. VEK. AV. M.M.
DAVALI                      : S.M.P. VEK. AV. Y.T.T.
İLK DERECE
MAHKEMESİ             : KONYA 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

TARİHİ                        : 18/10/2018
NUMARASI                : 2017/612 - 2018/1105

Taraflar arasında ilk derece mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen alacak davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece bölge adliye mahkemesi kararının bozulmasına dair verilen karara, bölge adliye mahkemesince uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulüne yönelik olarak verilen kararın, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

Y A R G I T A Y   K A R A R I

Davacı, babası Remzi P. ve babasının ikinci eşi davalı Saliha Müşerref P. ile 2009-2010 yıllarında F.bank A.Ş. Çankaya Ankara Şubesinde ortak hesap açtıklarını, ancak davalının hesapta bulunan paranın tamamını çektiğini, davacının hissesine düşen miktarı vereceğini söylemesine rağmen vermediğini, daha sonra dava dışı muris Remzi'nin 31/08/2010 tarihinde vefat etmesi ile taraflar arasında mirasla ilgili ihtilafların olduğunu, yine davalı ile kendisinin ayrı bir ortak hesabı daha olduğunu buradaki miktarı da davalının çektiğini belirterek, ortak hesaplardan davacının hissesine düşen kısımdan fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 31.665,00 TL'sinin 13/08/2010 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsilini istemiş, 17/09/2018 tarihli ıslah dilekçesi ile, alacağın 150.682,72 TL artırılarak, 182.347,72 TL olarak 13/08/2010 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.

Davalı, müteveffanın kanser hastası olduğu için harcamaları olduğunu, kendisinin de kanser hastası olduğunu, yurtdışında tedavi olduklarını, paraya ihtiyaçlarının olduğunu, bu nedenle 97.043,16 TL’nin tarafından çekildiğini, diğer 300.000,00 TL'lik bedelin ise davacı Cem P. tarafından müteveffanın ölümünden çok önce 13/08/2010 tarihinde hastalık ihtiyaçları nedeniyle kendisine havale edildiğini bildirmiştir.

Mahkemece, davanın ıslah dilekçesi de nazara alınmak suretiyle kabulü ile 182.347,72 TL'nin 13/08/2010 tarihinden itibaren değişen oranlarda işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine karar verilmiştir.

İlk derece mahkemesinin kararına karşı davalı tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.

Bölge Adliye Mahkemesince; davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile 6100 sayılı HMK'nin 353/(1)-b.2. maddesi uyarınca düzelterek yeniden esas hakkında karar verilmesine, davanın ıslah dilekçesi de nazara alınmak suretiyle kısmen kabulü ile 133.966,43 TL'nin 13/08/2010 tarihinden itibaren değişen oranlarda işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine” dair kararın davacı tarafın temyizi üzerine Dairece 10.12.2020 tarih 2020/5787 -2020/7650 sayılı ilamı ile Bölge Adliye Mahkemesince; HMK'nin 355. maddesindeki kamu düzenine aykırılık halleri resen gözetilmek üzere, istinaf incelemesinin istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılacağı maddenin amir hükmüdür. Ancak, davalı tarafın, çekilen paralara dair yargılama sırasındaki ikrarı ile birlikte hesaplamaların yanlış olduğu hususunu açıkça istinaf sebebi olarak ileri sürmemesi gözönünde bulundurulduğunda bu hususun temyiz sebebi de yapılmadığı anlaşılmakla Bölge Adliye Mahkemesince “ ... meblağların ayrı ayrı çekildiğine dair ikrarının (HMK m.188) maddi hataya dayandığını ve hukuksal sonuç doğurmayacağını kabulde zorunluluk bulunmaktadır. ... Buradaki maddi hata (hukuki yanılma), maddi veya hukuki bir olayın olup olmadığında veya koşul veya niteliklerinde yanılmayı ifade eder... Bu nedenle banka kayıtlarından açıkça anlaşılan hesap hatası davalı vekilince istinaf sebebi olarak öne sürülmese dahi dairemizin çoğunluğu tarafından kendiliğinden inceleme sebebi olarak kabul edilmiştir.” gerekçesiyle yanılgılı değerlendirme sonucu yukarıdaki paragrafta açıklanan gerekçe ile yazılı şekilde düzelterek yeniden esas hakkında karar verilmesi yerinde görülmediği gerekçesiyle karar bozulmuştur.

Bozma ilamına uyan Bölge Adliye Mahkemesince, Dairece verilen bozma kararına uyularak yapılan yargılama sonucunda, ilk derece mahkemesi kararı yerinde olduğu gerekçesiyle, davalının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş; karar, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

Dairece 08/12/2021 tarih 2021/4147 - 2021/12669 sayılı ilam ile Bölge Adliye Mahkemesince; Dairece verilen bozma kararına uyulduktan sonra, bozma kararı doğrultusunda yeniden esas hakkında hüküm kurulması gerekirken, davalının istinaf başvurusunun esastan reddine dair karar ile yetinilmek suretiyle hüküm kurulması, usul ve kanuna aykırı olduğu gerekçesiyle bozulmuştur.

Bozma ilamına uyan Bölge Adliye Mahkemesince; davalının 2.4197.8 numaralı üçlü ortak hesaptan 97.043,16 TL ve 25516478 numaralı ikili ortak hesaptan 300.000,00 TL çektiği kabul edilmekle, 97.043,16 TL'den davacının hissesine düşen 32.347,72 TL ve 300.000,00 TL'den davacının hissesine düşen 150.000,00 TL olmak üzere toplam 182.347,72 TL'nin, davalının faiz başlangıç tarihi yönünden istinaf itirazının olmaması da dikkate alınarak 13.08.2010 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş; verilen karar davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.

2- Bölge Adliye Mahkemesince Dairece verilen 08/12/2021 tarih 2021/4147 -2021/12669 sayılı bozma ilamı uyarınca duruşma açarak davanın kabulüne karar verilmiştir.

2022 Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 2. maddesinde; ‘‘(1) Bu Tarifede yazılı avukatlık ücreti, kesin hüküm elde edilinceye kadar olan dava, iş ve işlemler ücreti karşılığıdır. Avukat tarafından takip edilen dava veya işle ilgili olarak düzenlenen dilekçe ve yapılan diğer işlemler ayrı ücreti gerektirmez. Hükümlerin tavzihine ilişkin istemlerin ret veya kabulü halinde de avukatlık ücretine hükmedilemez.

(2) Buna karşılık, icra takipleriyle, Yargıtay, Danıştay ve Sayıştayda temyizen ve bölge idare ve bölge adliye mahkemelerinde istinaf başvurusu üzerine görülen işlerin duruşmaları ayrı ücreti gerektirir.’’ denilmektedir.

Bölge Adliye Mahkemesince davalı yararına vekalet ücreti takdir edilirken karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince ilk derece mahkemesi ve istinaf yargılaması için ayrı ayrı nispi vekalet ücretine hükmedilmiştir.

İstinaf yargılaması için nispi vekalet ücreti takdir edilmesi hatalı olup davacı lehine istinaf duruşma avukatlık ücretine hükmedilmesi gerekmektedir.

Ne var ki, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 370/2. maddesi uyarınca düzeltilerek onanması uygun görülmüştür.

SONUÇ : Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenle davalının sair temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle bölge adliye mahkemesi'nin hüküm fıkrası 7. bendindeki ‘‘ 21.214,34 TL ’’ ibaresinin hükümden çıkartılarak yerine ‘‘ 2.550,00 TL ’’ yazılmasına kararın düzeltilmiş bu şekli ile ONANMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, dosyanın ilk derece mahkemesine, kararın bir örneğinin de bölge adliye mahkemesine gönderilmesine, 16/05/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

Başkan           Üye                Üye                Üye                 Üye 
M. DUMAN      F. PINARCI    A. F. AYAZ     Ö. KERKEZ    M. GÜRKANLI