İTİRAZIN İPTALİ DAVA DİLEKÇESİNDEKİ FERİLERİ İBARESİ FAİZİ DE KAPSAMAKTADIR.

KARAMERCAN HUKUK Bürosu internet sitesinde yayınlanan tüm içerik telif yasaları ve Türk Patent Enstitüsü kapsamında koruma altındadır. KARAMERCAN HUKUK Bürosu internet sitesinde paylaşılan Yargıtay Kararları’nın kullanımından doğabilecek zararlar için KARAMERCAN HUKUK Bürosu hiçbir sorumluluk kabul etmez. www.karamercanhukuk.com/blog_yargitay.php internet adresinde paylaşılan Yargıtay Kararları’nın link verilmeden bir başka anlatımla www.karamercanhukuk.com internet adresinden alındığı belirtilmeksizin kopyalanması, paylaşılması ve kullanılması YASAKTIR. KARAMERCAN HUKUK Bürosu internet sitesini ziyaret etmekle, yukarıda belirtilen kullanım şartlarını kabul etmiş sayılırsınız.


06 Tem
2022

Yazdır

T.C.
YARGITAY
3. Hukuk Dairesi

ESAS NO       : 2021/8548
KARAR NO    : 2022/3734

T Ü R K  M İ L L E T İ  A D I N A

Y A R G I T A Y   İ L A M I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ              : BURSA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

TARİHİ                        : 10/02/2021
NUMARASI                : 2019/278 - 2021/113
ASIL DAVADA 
DAVACILAR               :
1- S. L.
                                      2- İ.B. VEK. AV. S.Ö.
BİRLEŞEN BURSA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ 2011/202 ESAS SAYILI
DAVADA DAVACI       :
S.L.
ASIL VE BİRLEŞEN DAVADA
DAVALILAR               :
1- M.B., 
                                      2- E.A. UN FABRİKASI A.Ş. VEK. AV. N.S.Y.

Taraflar arasında birleştirilerek görülen itirazın iptali davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda; asıl davanın kabulüne, birleşen davanın reddine yönelik olarak verilen hüküm, taraf vekillerince duruşmalı olarak temyiz edilmekle; daha önceden belirlenen 19/10/2021 tarihli duruşma günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davacılardan Suat L. ile davacılar vekilleri Av. S.Ö. ve Av. A.U. ile davalılardan Mustafa B. ile davalılar vekili Av. Ö.V. geldiler. Açık duruşmaya başlandı ve hazır bulunan vekillerin sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra eksikliğin giderilmesi için mahkemesine geri çevrilen dava dosyası yeniden gelmekle dosyadaki bütün kağıtlar okunarak, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlenip, gereği düşünüldü:

Y A R G I T A Y   K A R A R I

Asıl davada davacı İbrahim, davalılar aleyhine Bursa 9. İcra Müdürlüğünün 2010/4.91 E sayılı icra dosyası ile “tutanaktır” başlıklı belge ile mahkeme içi ikrar ve beyanlara istinaden icra takibi başlatıldığını, davalılar tarafından mükerrerlik ve derdestlik nedeni ile usule ve borcun asıl alacak ve ferilerine itiraz edildiğini, davalılar ile imzalanan 01/03/2006 tarihli gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi ile kendisi ve dava dışı D.R. A.Ş.'nin davalılardan 9.350.000,00 USD bedelle gayrimenkul satın almak üzere anlaştığını, 7.442.000,00 TL ödeme yapmasına rağmen 2006 yılı Mayıs ayında ekonomik kriz çıkması nedeniyle doların yükselmesi, gayrimenkulün değerinin artması ve gayrimenkulün davalılar tarafından kaçırılmaya çalışılması neticesinde tapu kaydının iptali ve tescili aksi takdirde ödenen bedelin güncellenerek iadesi için Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2008/4.3 Esas sayılı dosyası ile açılan davada yapılan yargılama neticesinde süresi gelmeden açılan davanın usulden reddine karar verildiğini, bu davada davalılar tarafından “tutanaktır” başlıklı belgenin sunulması üzerine karar verildiğini, Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesinde görülen davada davalılar vekilinin vermiş olduğu cevap ve beyan dilekçeleri ile duruşmadaki beyanlarında; ikrarda bulunulmasına rağmen belgenin geçersizliğinin ileri sürüldüğünü ve takibi uzatmak için itiraz edildiğini; dava dışı diğer alacaklı D.R. A.Ş. ve davacı İbrahim B.'in Bursa 9. İcra Müdürlüğünün 2010/4.91 esas sayılı dosyasındaki bakiye hak, alacak ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla davacı adına 2.358.000,00 TL alacak miktarı için davalıların haksız itirazlarının iptaline ve %40 oranında icra inkar tazminatına hükmedilmesini istemiştir.

Temlik alan davacı vekili Suat L. 02/04/2013 tarihli dilekçesi ile kendisine temlik edilen 446.500,00 USD üzerinden asıl alacak, faiz ve icra inkar tazminatı yönünden davaya devam etmiştir.

Birleşen davada davacı, asıl dosya davacısı İbrahim B. ve dava dışı D.R. A.Ş. tarafından Bursa 10. Noterliğince düzenlenmiş 05.03.2010 tarihli alacak temlik sözleşmesi ile Bursa 9. İcra Müdürlüğü'nün 2010/4.91 Esas sayılı icra dosyasından 390.000,00 USD alacağın kendisine temlik edildiğini, Avukatlık Kanununun 164. maddesine uygun olarak davayı açtığını ileri sürerek, icra takibine yapılan itirazın 390.000,00 USD kısmının (karşılığı 600.000,00 TL ve ferileri) iptaline, % 40 oranında icra inkar tazminatına hükmedilmesini istemiştir.

Davalılar, takip tarihinde Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2008/4.3 Esas sayılı dosyanın derdest olduğunu, diğer davalı E.A. Un Fabrikası A.Ş.'ye herhangi bir ödeme yapılmadığını, bu sebeple bu davalının iade borcunun bulunmadığını, davacıya borçlarının bulunmadığını, “Tutanaktır” başlıklı belgenin sadece feshe yönelik bir takım hükümler içerdiğini, borç senedi olmadığını savunarak asıl ve birleşen davanın reddini dilemişlerdir.

Mahkemece, asıl davanın kabulüne, birleşen davanın reddine dair verilen hükmün taraflarca temyizi üzerine (kapatılan) 13. Hukuk Dairesince davacının icra takibine dayanak yaptığı belge nedeniyle açılan ceza dosyasının bekletici mesele yapılması gerektiğinden bahisle bozulmuştur. Mahkemece bozma ilamına uyularak asıl davanın kabulüne, davalıların Bursa 9. İcra Müdürlüğü'nün 2010/4.91 Esas sayılı dosyasına yapmış oldukları itirazlarının davacı İbrahim B. yönünden 2.008.315,10 TL, temlik alan davacı Suat L. yönünden 349.684,90 TL asıl alacak, icra gideri, vekalet ücreti ile birlikte iptaline, 943.200,00 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak 803.326,04 TL'sinin davacı İbrahim B.'e, 139.873,96 TL'sinin temlik alan davacı Suat L.'a ödenmesine, birleşen davanın ise reddine karar verilmiş; hüküm, taraflarca temyiz edilmiştir.

1- Davacı vekilinin birleşen davaya yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;

Dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA karar verilmiştir.

2- Tarafların asıl davaya yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;

Dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre; tarafların aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.

3- Davalılar vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesinde;

Davacı İbrahim vekili Av. Suat L., davacı İbrahim’e vekaleten “Tutanaktır” başlıklı belgeye dayanarak başlatılan ilamsız icra takibine vaki itirazın kısmen iptali istemiyle eldeki davayı açmış, yargılama devam ederken davacı İbrahim’in diğer vekil tarafından verilen 02/04/2013 tarihli dilekçe ile Av. Suat L.’a toplamda 836.500 USD’nin temlik edildiğini, 446.500 USD üzerinden alacak aslı, faiz ve icra inkar tazminatı olmak üzere davalara Av. Suat L. adına devam edildiğini bu nedenle karar aşamasında 836.500 USD miktar yönünden tüm ferileri ile birlikte Av. Suat L. adına davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece de asıl davada Bursa 10. Noterliği’nin 19/08/2011 tarih 30.89 yevmiye numaralı temliki kabul edilerek temlik alan Av. Suat L. yönünden 349.684,90TL için itirazın iptaline karar verilmiştir.

Avukatlık Kanunu’nun “Çekişmeli Hakları Edinme Yasağı” başlıklı 47. maddesinde “Avukat el koyduğu işlere ait çekişmeli hakları edinmekten veya bunların edinilmesine aracılıktan yasaklıdır. Bu yasak, işin sona ermesinden itibaren bir yıl sürer. Birinci fıkra hükmü, avukatın ortaklarını ve yanında çalıştırdığı avukatları da kapsar. (Ek fıkra: 2/5/2001 - 4667/33 md.) Ancak, 164 üncü madde hükmü saklıdır.” düzenlemesi mevcuttur. Bu madde gereğince avukatın el koyduğu işlere ait çekişmeli hakları edinmesi veya bunların edinilmesine aracılık etmesi yasak olup bu düzenleme kamu düzenine ilişkindir. Bu madde ile avukatın üstlendiği hukuki yardımı kendi işi haline getirip çıkar sağlamaması, iş sahibine karşı tarafsız ve bağımsız bir şekilde vekalet görevini yerine getirmesi amaçlanmıştır. Hiç şüphesiz ki bir avukatın takip ettiği davaya konu müddeabihin bir kısmını temlik alarak davanın tarafı haline gelmesi kendi müvekkiline karşı tarafsız olamayacağı sonucunu doğuracaktır. O halde mahkemece asıl davada temlik alan Suat L.’ın talebinin reddi ile sonucuna uygun bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir.

4- Davacı vekillerinin temyiz itirazlarının incelenmesinde;

Davacı vekili icra takibine dayanak icra takibini 4.500.000 USD asıl alacak ve 2.756 USD işlemiş faiz toplamı 4.502.756 USD üzerinden başlatmış, eldeki davayı fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak 2.358.000,00 TL alacak için açmış olup, dava bu haliyle kısmi dava niteliğindedir. Mahkemece dava dilekçesinde asıl alacağın fer'ileri ile birlikte iptali denmiş ise de, bu ifadeden işlemiş faizi kapsadığının anlaşılamadığını, bu nedenle faiz talebi olmadığı kabul edilerek hüküm kurulmuştur. Oysa dava dilekçesinin sonuç kısmında davacı İbrahim B. adına 2.358.000,00 TL alacak miktarı için davalıların haksız itirazlarının taleple sınırlı olarak (2.358.000TL ve ferileri) iptaline ve %40 oranında icra inkar tazminatına hükmedilmesi talep edilmiş olup, ferileri ibaresi faizi de kapsamaktadır. Hal böyle olunca mahkemece asıl alacağın faiziyle birlikte takibin devamına karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır.

SONUÇ : Yukarıda 1 nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin birleşen davaya yönelik temyiz taleplerinin reddiyle hükmün ONANMASINA, 2 nolu bentte açıklanan nedenlerle tarafların asıl davaya yönelik sair temyiz itirazlarının reddine, 3 nolu bentte açıklanan nedenlerle temyiz olunan asıl davaya ilişkin hükmün davalılar yararına, 4 nolu bentte açıklanan nedenlerle temyiz olunan asıl davaya ilişkin hükmün davacı yararına BOZULMASINA, 3.815 TL Yargıtay duruşması vekalet ücretinin yekdiğerinden alınıp yekdiğerine verilmesine, 97,20 TL fazla alınan temyiz harcının temyiz eden birleşen davada davacıya iadesine, peşin alınan temyiz harçlarının istek halinde temyiz eden asıl davada davacıya ve asıl davada davalıya iadesine, 6100 sayılı HMK'nın Geçici Madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK'nın 440. maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 19/04/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

Başkan            Üye                  Üye                 Üye                    Üye
M. DUMAN       F. PINARCI      A. ÇOLAK      H. ÖZDEMİR     A. F. AYAZ