24 ŞUBAT 2023 TARİHİNDE GÖRÜŞÜLEN YARGITAY İÇTİHADI BİRLEŞTİRME BAŞVURUSU VE SONUCU

KARAMERCAN HUKUK Bürosu internet sitesinde yayınlanan tüm içerik telif yasaları ve Türk Patent Enstitüsü kapsamında koruma altındadır. KARAMERCAN HUKUK Bürosu internet sitesinde paylaşılan Yargıtay Kararları’nın kullanımından doğabilecek zararlar için KARAMERCAN HUKUK Bürosu hiçbir sorumluluk kabul etmez. www.karamercanhukuk.com/blog_yargitay.php internet adresinde paylaşılan Yargıtay Kararları’nın link verilmeden bir başka anlatımla www.karamercanhukuk.com internet adresinden alındığı belirtilmeksizin kopyalanması, paylaşılması ve kullanılması YASAKTIR. KARAMERCAN HUKUK Bürosu internet sitesini ziyaret etmekle, yukarıda belirtilen kullanım şartlarını kabul etmiş sayılırsınız.


24 Şub
2023

Yazdır

BAŞVURU DİLEKÇESİ:

YARGITAY BİRİNCİ BAŞKANLIĞINA

ANKARA

TALEP EDEN              : Av. Fatih KARAMERCAN - (T.C. Kimlik No: 3.........8)
                                      (Adres antettedir)

TALEBİN KONUSU : Hukuk davalarında hükümde kanun yolu süresinin hatalı gösterilmesi sebebi ile hatalı gösterilen kanun yolu süresine göre kanun yolu başvurusunun incelenip incelenemeyeceği konusu oluşturmaktadır.

KANUN YOLU BAŞVURUSUNUN İNCELENEMEYECEĞİ YÖNÜNDEKİ
YARGITAY HUKUK GENEL KURULU VE YARGITAY HUKUK DAİRESİ KARARLARI

(YARGITAY HUKUK GENEL KURULU KARARI)

“… Somut olayda da; mahkemece direnme kararının temyizi üzerine ek kararla "temyiz başvurusunun süresinde olmadığından reddine" karar verilmiş ve bu kararda temyiz süresi 15 gün olarak gösterilmiş ise de yukarıda açıklanan yasal mevzuat çerçevesinde (m. 432/5) temyiz süresi ek kararın tebliğ edildiği 17.09.2015 tarihi itibariyle "7 gün" olup, mahkemece bu sürenin “15 gün” olarak değiştirilmesi 6100 sayılı HMK'nın 90. maddesinin birinci fıkrası uyarınca mümkün değildir. 

Kanunda kesin olduğu belirtilen süreye rağmen hâkim tarafından kanuna aykırı bir şekilde verilen daha uzun süreden yararlanmak suretiyle temyiz hakkını kaybeden taraf lehine, hak kaybına uğramaması sebebiyle oluşturulan kazanım, bu kez karşı taraf yararına oluşan usuli kazanılmış hakkın ihlali sonucu doğuracaktır. Hemen belirtilmelidir ki, bu durum, hukuk devleti olmayı sağlayan ve belli bir kişiyi hedef almadan, aynı durumda olan herkese uygulanması gereken kurallar koymayı zorun kılan Kanunların "genelliği" ve Anayasa'nın 10. maddesinde düzenlenen "eşitlik" ilkelerine de aykırılık oluşturur.

Hukuk Genel Kurulunda yapılan görüşmeler sırasında somut olayda hâkimin temyiz süresini "7 gün" değil de "15 gün" olarak belirlemesinin yanılgıya dayandığı, yoksa hâkimin yeni bir süre belirlediğinin söylenemeyeceği; Anayasa'nın 40. maddesinin ikinci fıkrası ile Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 297. maddesinin 1/ç bendinde yüklenen görevin hakkıyla yerine getirilmediği, bu hâliyle mahkeme kararında yanlış belirtilen sürenin davanın tarafını yanıltmasından kaynaklanan hak kaybının önlenmesi ve temyiz isteminin süresinde sayılarak işin esasının incelenmesi gerektiği düşüncesi ileri sürülmüş ise de bu görüş yukarıda açıklanan nedenlerle Kurul çoğunluğu tarafından benimsenmemiştir

Bu itibarla, ek kararın temyiz edildiği 29.09.2015 tarihi itibariyle (7) günlük yasal temyiz süresi dolduğundan ek karara ilişkin temyiz isteminin süre yönünden reddi gerekmektedir.(EK-1 Y. HGK. 28.11.2018, 08.11.2018, 2017/2-2491 E. - 2018/1671 K.)

&&&

“… Somut olayda yerel mahkemenin direnme kararı istem sahibi şirket vekiline 15.11.2013 günü tebliğ edilmiş, temyiz dilekçesi Yasada gösterilen on günlük temyiz süresi geçirildikten sonra 28.11.2013 günü sunulmuştur.

Her ne kadar mahkemece temyiz süresi olarak kısa ve gerekçeli kararda iki hafta gösterilmişse de yasanın açıkça gösterdiği sürelerin, özellikle somut olaydaki gibi hak düşürücü sürelerin, hakim tarafından değiştirilmesi ve uzatılması mümkün değildir.

Anayasa Mahkemesinin 2013/7114 sayılı başvuru üzerine verdiği 20.01.2016 günlü kararda, benzer şekilde yasa yolunun hatalı gösterilmesi ile ilgilinin temyiz süresini kaçırmasına sebebiyet verilmesinin hukuki güvenlik ve belirlilik ilkelerini zedelediği ve sonuç olarak mahkemeye erişim hakkının ihlal edildiği belirtilmiştir. Hemen belirtilmelidir ki, Anayasa Mahkemesinin bireysel başvuru üzerine verdiği kararlar "bireysel" nitelikte olup, münferit olaylara ilişkindir ve bu haliyle her olayda uygulanacak mutlak kurallar getirmezler. Diğer taraftan eldeki uyuşmazlık borca batıklık nedeniyle iflas istemine (6762 s. TTK.m.324, 6102 s. TTK.m.376 ve İİK.m.179) ilişkin olduğundan, ispatlanamayan istemin reddi, taraflar bakımından kesin hüküm de oluşturmamaktadır. Başka bir anlatımla istem sahibi şirket borca batıklığını ileri sürerek her zaman iflasının açılmasını talep edebilir; bu haliyle temyiz süresini kaçırmakla iflasa ilişkin inşai hüküm alma imkanını kaybetmemiştir. Bu değerlendirmeler çerçevesinde temyiz isteminin süreden reddi halinde mahkemeye erişim hakkının kısıtlandığı da kabul edilemez.

Hukuk Genel Kurulunda yapılan görüşmeler sırasında somut olayda hakimin temyiz süresini on gün değil de iki hafta olarak belirlemesinin yanılgıya dayandığı, yoksa hakimin yeni bir süre belirlediğinin söylenemeyeceği; Anayasa'nın 40 ıncı maddesinin ikinci fıkrası ile Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 297 nci maddesinin 1/ç bendinde yüklenen görevin hakkıyla yerine getirilmediği ve bu haliyle temyiz isteminin süresinde sayılarak esasa girilmesi gerektiği düşüncesi ileri sürülmüş ise de bu görüş yukarıda açıklanan nedenlerle Kurul çoğunluğu tarafından benimsenmemiştir.(EK-2 Y. HGK. 24.05.2017, 23-857/1010 sayılı Kararı)

(YARGITAY 1. HUKUK DAİRESİ KARARLARI)

“… Bilindiği üzere, 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu (HUMK) 432/4-5 fıkraları gereği temyiz kanuni süre geçtikten sonra yapılır ise, kararı veren mahkeme temyiz isteğinin reddine karar verir. Bu ret kararı tebliğinden itibaren yedi gün içinde temyiz edilebilir. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK) 90.maddesi gereği kanunda belirtilen istisna durumlar dışında hakim kanundaki süreleri artıramaz veya eksiltemez.

Öyleyse, mahkemece temyiz isteğinin reddine ilişkin olarak verilen ek kararda temyiz süresinin 15 gün olarak belirtilmesi taraflara yeni bir hak vermez.

Hal böyle olunca, asıl ve birleştirilen davada davalı vekilinin, 7 günlük yasal temyiz süresi geçtikten sonra ek kararı temyizi süresinde değildir.” (EK-3 Y. 1. HD. 27.02.2019, 2016/6228 E. - 2019/1386 K.)

&&&

“… 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun geçici 3.maddesi yollamasıyla 1086 sayılı kanunun 437. maddesinde gösterilen sekiz günlük yasal temyiz süresinin geçirilmiş olduğuna ve özellikle temyiz süresinin kanunla düzenlenmiş olması, hakimin kanundaki süreyi artıramayacağı, bu sürenin hatalı belirlenmesinin davalı tarafa yeni bir hak sağlamasının mümkün olmadığına göre temyiz isteğinin SÜREDEN REDDİNE,(EK-4 Y. 1. HD. 14.05.2018, 1046/10146 sayılı Kararı)

(YARGITAY 9. HUKUK DAİRESİ KARARLARI)

“… 5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu’nun 8. maddesinin 3. fıkrası uyarınca temyiz süresinin gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 8 gün olduğu, Bölge Adliye Mahkemesi gerekçeli kararının davalı vekiline 04.12.2017 tarihinde tebliğ edildiği, ancak kararın 8 günlük temyiz süresi geçtikten sonra 13.12.2017 tarihinde davalı vekilince temyiz edildiği, buna göre temyizin süresinde yapılmadığı, Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi kararında gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde kararın temyiz edilebileceği açıklanmışsa da 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 90. maddesinin 1. fıkrası uyarınca kanunda belirtilen istisnai durumlar dışında kanundaki süreleri hakimin artırıp eksiltemeyeceğinden davalı vekilinin temyiz isteminin süre aşımı nedeni ile REDDİNE,(EK-5 Y. 9. HD. 14.05.2019, 2018/705 E. - 2019/10879 K.)

&&&

“… 5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu’nun 8. maddesinin 3. fıkrası uyarınca temyiz süresinin gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 8 gün olduğu, Bölge Adliye Mahkemesi gerekçeli kararının davalı vekiline 05.11.2018 tarihinde tebliğ edildiği, ancak 8 günlük temyiz süresi geçtikten sonra 18.11.2018 tarihinde kararın davalı vekilince temyiz edildiği, buna göre temyizin süresinde yapılmadığı, Bölge Adliye Mahkemesi kararında gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde kararın temyiz edilebileceği açıklanmışsa da 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 90. maddesinin 1. fıkrası uyarınca kanunda belirtilen istisnai durumlar dışında kanundaki süreleri hakimin artırıp eksiltemeyeceği anlaşıldığından davalı vekilinin temyiz isteminin süreden dolayı REDDİNE,(EK-6 Y. 9. HD. 09.04.2019, 2276/8276 sayılı Kararı)

&&&

“… 5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu’nun 8. maddesinin 3. fıkrası uyarınca temyiz süresinin gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 8 gün olduğu, Bölge Adliye Mahkemesi gerekçeli kararının davalılar vekiline 02/07/2018 tarihinde tebliğ edildiği, ancak kararın 8 günlük temyiz süresi geçtikten sonra 16/07/2018 tarihinde davalılar vekilince temyiz edildiği, buna göre temyizin süresinde yapılmadığı, Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi kararında gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde kararın temyiz edilebileceği açıklanmışsa da 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 90. maddesinin 1. fıkrası uyarınca kanunda belirtilen istisnai durumlar dışında kanundaki süreleri hakimin artırıp eksiltemeyeceğinden davalılar vekilinin temyiz isteminin süre aşımı nedeni ile REDDİNE,(EK-7 Y. 9. HD. 27.03.2019, 2018/8098 E. - 2019/6989 K.)

&&&

“5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu’nun 8. maddesinin 3. fıkrası uyarınca temyiz süresinin gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 8 gün olduğu, gerekçeli kararın davalı vekiline 21/06/2018 tarihinde tebliğ edildiği, ancak 8 günlük temyiz süresi geçtikten sonra 05/07/2018 tarihinde kararın davalı vekilince temyiz edildiği, buna göre temyizin süresinde yapılmadığı, Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi kararında gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde kararın temyiz edilebileceği açıklanmışsa da 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 90. maddesinin 1. fıkrası uyarınca kanunda belirtilen istisnai durumlar dışında kanundaki süreleri hakimin artırıp eksiltemeyeceğinden davalı vekilinin temyiz isteminin süreden dolayı REDDİNE,(EK-8 Y. 9. HD. 26.03.2019, 2018/8527 E. - 2019/6828 K.)

(YARGITAY 11. HUKUK DAİRESİ KARARLARI)

“… İstanbul Bölge Adliye Mahkemesince, davacı vekilince süresinde istinaf başvurusu yapılmadığı gerekçesiyle HMK’nın 352. maddesi gereğince istinaf başvurusunun süre yönünden reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı gerektirici sebepler ile HMK'nın 352/1. maddesi uyarınca istinaf isteminin süresinde yapılmadığı yönündeki tespitin usul ve yasaya uygun olmasına göre Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanması gerekmiştir.(EK-9 Y. 11. HD. 17.06.2019, 2369/4475 sayılı Kararı)

&&&

“… tebliğ alınan gerekçeli karara karşı iki haftalık istinaf süresinin 03.05.2017 Çarşamba günü dolduğu gerekçesiyle, Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 352. maddesi uyarınca davacı şirketin istinaf başvuru dilekçesinin süre yönünden reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı, davacı şirket yetkilisi tarafından temyiz edilmiştir.

Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı gerektirici sebepler ile HMK'nın 352/1. maddesi uyarınca istinaf isteminin süresinde yapılmadığı yönündeki tespitin usul ve yasaya uygun olmasına göre Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanması gerekmiştir.

SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davacı şirket yetkilisinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının ONANMASINA,(EK-10 Y. 11. HD. 26.02.2019, 2017/4251 E. - 2019/1542 K.)

(YARGITAY 20. HUKUK DAİRESİ KARARLARI)

“… Mahkeme kararı, dahili davalı vekiline 06.03.2019 tarihinde tebliğ edilmiş olup, temyiz harcı 15.03.2019 tarihinde yatırılmış ve temyiz dilekçesi verilmiştir. Bu durumda HUMK'nın 437. maddesinde öngörülen 8 günlük temyiz süresi geçmiş bulunduğundan, 01.06.1990 gün ve 1989/3 E. - 1990/4 K. sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca temyiz isteminin REDDİNE,(EK-11 Y. 20. HD. 25.06.2019, 2156/4453 sayılı Kararı)

&&&

“… Mahkeme kararı, davalılar vekiline 23.10.2018 tebliğ edilmiş olup, temyiz harcı 06.11.2018 tarihinde yatırılmış ve temyiz dilekçesi verilmiştir. Bu durumda HUMK'nın 437. maddesinde öngörülen 8 günlük temyiz süresi geçmiş bulunduğundan, 01.06.1990 gün ve 1989/3 Esas 1990/4 Karar sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca temyiz isteminin REDDİNE,(EK-12 Y. 20. HD. 11.06.2019, 1880/3916 sayılı Kararı)

&&&

“… aynı mahkemece daha önce 24/09/2014 tarihinde verilen 2013/1242 E. - 2014/1334 K. sayılı kararın Dairemizce incelenerek 13/03/2018 tarihli 2017/6697 E. - 2018/1723 K. sayılı ilamıyla bozulmasına karar verildiği görülmekle; 1086 sayılı HUMK'nın uygulanması gerektiğinden ilgili kararın iki hafta değil 8 günlük temyiz yoluna tabi olduğu açıktır.

Antalya 3. Sulh Hukuk Mahkemesi 17/10/2018 tarihli 2018/932 E. - 2018/1507 K. sayılı kararı, davacıya 28/11/2018 tarihinde tebliğ edilmiş, ancak yasal 8 günlük süreden sonra 11/12/2018 tarihinde karar temyiz edilmiştir. Bu durumda HUMK'nın 437. maddesi hükmünde öngörülen 8 günlük temyiz süresi geçmiş bulunduğundan, 01.06.1990 gün ve 1989/3 E. - 1990/4 K. sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca temyiz dilekçesinin süreden REDDİNE,(EK-13 Y. 20. HD. 23.05.2019, 515/3610 sayılı Kararı)

&&&

“… SONUÇ : Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlar ile yasal gerektirici nedenlere göre, hüküm; temyiz eden davalıya 21/11/2018 günü tebliğ edilmiş, temyiz dilekçesi 5/12/2018 günü verilmiştir. Bu nedenle mahkemece her ne kadar temyiz süresi 2 hafta olarak belirlenmişse de temyiz talebinin HUMK'nın 437. maddesi hükmünde öngörülen 8 günlük temyiz süresi geçtikten sonra yapılmış olduğu anlaşıldığından 01.06.1990 gün ve 1989/3 Esas - 1990/4 Karar sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca temyiz isteminin REDDİNE(EK-14 Y. 20. HD. 21.05.2019, 1248/3556 sayılı Kararı)

KANUN YOLU BAŞVURUSUNUN İNCELENEBİLECEĞİ YÖNÜNDEKİ
YARGITAY HUKUK DAİRESİ KARARLARI

“… istinaf kanun yolu süresinin doğru gösterilmemesi neticesinde istinaf isteminin süre aşımı yönünden reddedilmesinin istem sahibinin mahkemeye erişim ve adil yargılanma hakkının ihlali sayılacağı, istinaf yoluna başvuru süresinin 02.12.2016 tarihinde sona ereceği, bu itibarla başvurunun süresinde olduğunun kabulü ile davalının istinaf talebinin esastan incelenmesi gerektiği anlaşılmakla, Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi'nin kararının bozulmasına karar vermek gerekmiştir.” (EK-15 Y. 2. HD. 04.02.2019, 2017/1068 E. - 2019/463 K.)

&&&

“… Yukarıda açıklanan mevzuat hükümleri ve Anayasa Mahkemesi’nin kararı ışığında Mahkemenin kanun yolunu ve süresini taraflara doğru gösterme yükümlülüğü göz önüne alındığında alacaklı vekilinin temyiz dilekçesinin süre yönünden reddine dair karara yönelik temyiz talebinin süresinde olduğu kabul edilerek, temyize konu Uşak 1. Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 2016/96 Esas sayılı dosyasında taraflara tebliğ edilen gerekçeli kararda temyiz süresinin 1 ay olarak gösterilmesi nedeniyle davacının temyiz dilekçesinin süresinde kabulü gerekir. Bu nedenle mahkemenin temyizin süresinde bulunmadığından temyiz dilekçesinin süre yönünden reddine dair verdiği 30.03.2017 tarihli ek kararın kaldırılmasına oybirliği ile karar verildi.

2- Davacı vekilinin temyiz itirazlarının incelemesine geçildi. (EK-16 Y. 3. HD. 02.10.2018, 2017/13685 E. - 2018/9375 K.)

&&&

“… Yukarıda açıklanan mevzuat hükümleri ve Anayasa Mahkemesi’nin kararı ışığında Mahkemenin kanun yolunu ve süresini taraflara doğru gösterme yükümlülüğü göz önüne alındığında alacaklı vekilinin temyiz dilekçesinin süre yönünden reddine dair karara yönelik temyiz talebinin süresinde olduğu oyçokluğu ile kabul edilerek, temyize konu Gediz İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2014/51 Esas sayılı dosyasında hükmün tefhim edildiği 15.01.2015 tarihli duruşmada belirtilen yasa maddelerine uygun karar verilmediğinden ve yasa yolu süresinin tefhimle işlemeye başlayacağından söz edilemeyeceğinden, davalı alacaklının temyiz dilekçesinin süresinde kabulü gerekir. Bu nedenle mahkemenin temyizin süresinde bulunmadığından temyiz dilekçesinin süre yönünden reddine dair verdiği 13.02.2015 tarihli kararın kaldırılmasına oybirliği ile karar verildi.

Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının incelemesine geçildi.(EK-17 Y. 8. HD. 11.01.2018, 2015/15410 E. - 2018/233 K.)

&&&

“… Usul kanunlarındaki sürelerin karışıklığı, dava türlerine göre tek kanun yolu süresi öngörülmek yerine farklı farklı sürelerin düzenlenmesi, bu sürelerin uygulanmasında hâkimin de yanılması, mahkemelerce vatandaşlara hangi sürede hangi mercie başvuru hakkının belirtilmesi zorunluluğu ve devlete güven, hukuki güvenlik ilkeleri karşısında somut olay bakımından davacı temyizinin süreden reddi aşırı şekilcilik olduğundan yerinde değildir. Belirtilen nedenlerle davalı Kurum temyizinin süresinde olduğu kabul edilerek istinaf incelemesi yapılması gerekirken istinaf talebinin süreden reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.” (EK-18 Y. 10. HD. 22.05.2019, 2017/577 E. - 2019/4612 K.)

SONUÇ          : Her türlü takdir hakkı sayın Yargıtay Birinci Başkanlığı’na ait olmak üzere TALEP KONUMUZA AİT YARGITAY HUKUK GENEL KURULU VE YARGITAY HUKUK DAİRELERİ’NCE VERİLMİŞ OLAN İÇTİHATLAR ARASINDAKİ FARKLILIKLAR NEDENİ İLE İÇTİHATLARIN BİRLEŞTİRİLMESİNİ saygı ile dilerim. 07.11.2019

Talep Eden
Av. Fatih KARAMERCAN, LL.M.

EKİ         : Kimlik fotokopisi.

1-) Y. HGK. 28.11.2018, 08.11.2018, 2017/2-2491 E. - 2018/1671 K.

2-) Y. HGK. 24.05.2017, 23-857/1010 sayılı Kararı.

3-) Y. 1. HD. 27.02.2019, 2016/6228 E. - 2019/1386 K.

4-) Y. 1. HD. 14.05.2018, 1046/10146 sayılı Kararı.

5-) Y. 9. HD. 14.05.2019, 2018/705 E. - 2019/10879 K.

6-) Y. 9. HD. 09.04.2019, 2276/8276 sayılı Kararı.

7-) Y. 9. HD. 27.03.2019, 2018/8098 E. - 2019/6989 K.

8-) Y. 9. HD. 26.03.2019, 2018/8527 E. - 2019/6828 K.

9-) Y. 11. HD. 17.06.2019, 2369/4475 sayılı Kararı.

10-) Y. 11. HD. 26.02.2019, 2017/4251 E. - 2019/1542 K.

11-) Y. 20. HD. 25.06.2019, 2156/4453 sayılı Kararı.

12-) Y. 20. HD. 11.06.2019, 1880/3916 sayılı Kararı.

13-) Y. 20. HD. 23.05.2019, 515/3610 sayılı Kararı.

14-) Y. 20. HD. 21.05.2019, 1248/3556 sayılı Kararı.

15-) Y. 2. HD. 04.02.2019, 2017/1068 E. - 2019/463 K.

16-) Y. 3. HD. 02.10.2018, 2017/13685 E. - 2018/9375 K.

17-) Y. 8. HD. 11.01.2018, 2015/15410 E. - 2018/233 K.

18-) Y. 10. HD. 22.05.2019, 2017/577 E. - 2019/4612 K.

 

BAŞVURU SONUCU:

BİLGİ : Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulu'nun 2021/5 E. sayılı dosyasına ilişkin olarak 24.02.2023 tarihli toplantısında “hukuk davalarında, hükümde kanun yolu süresinin hatalı gösterilmesi halinde, hatalı gösterilen kanun yolu süresi içerisinde yapılan kanun yolu başvurusunun incelenip incelenemeyeceği” konusunda ön sorun oylamasında 113 üyenin 58’i İBK’YA GEREK YOK, 55’i ise İBK’YA GEREK VAR yönünde oy kullanmışlardır.