KAT MALİKLERİ ARASINDAKİ ECRİMİSİL İSTEMLERİNDE ASLİYE HUKUK MAHKEMELERİ GÖREVLİDİR.

KARAMERCAN HUKUK Bürosu internet sitesinde yayınlanan tüm içerik telif yasaları ve Türk Patent Enstitüsü kapsamında koruma altındadır. KARAMERCAN HUKUK Bürosu internet sitesinde paylaşılan Yargıtay Kararları’nın kullanımından doğabilecek zararlar için KARAMERCAN HUKUK Bürosu hiçbir sorumluluk kabul etmez. www.karamercanhukuk.com/blog_yargitay.php internet adresinde paylaşılan Yargıtay Kararları’nın link verilmeden bir başka anlatımla www.karamercanhukuk.com internet adresinden alındığı belirtilmeksizin kopyalanması, paylaşılması ve kullanılması YASAKTIR. KARAMERCAN HUKUK Bürosu internet sitesini ziyaret etmekle, yukarıda belirtilen kullanım şartlarını kabul etmiş sayılırsınız.


29 Ara
2017

Yazdır

T.C.
YARGITAY
1. Hukuk Dairesi

ESAS NO       : 2015/7115
KARAR NO    : 2017/5995

Y A R G I T A Y   İ L A M I

DAVA TÜRÜ          : ECRİMİSİL

Taraflar arasında görülen davada;

Davacılar, 2151 ada 6 parselde bulunan 3 ve 4 nolu bağımsız bölümlerin maliki olduklarını, davalının binanın ortak alanlarından olan sığınağın bir bölümünü ve binanın ortak yerlerinden olan bahçenin tamamını  kullanmak suretiyle ortak alanlara müdahale ettiğini, Şişli 2. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2005/1..6 esas sayılı dosyası ile müdahalenin men'i davası açtıklarını ve davanın kabul edilerek müdahalesinin men'i ve ortak alanların eski hale iadesine karar verildiğini ileri sürerek şimdilik 12.000,00 TL ecrimisilin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsile karar verilmesini istemiştir.

Davalı, işgalin bulunmadığını, intifadan men şartının gerçekleşmediğini, meni müdahale davasının kesinleşmediğini, davaya konu alanın davacılar açısından herhangi bir ekonomik değeri olmadığını, söz konusu alana geçişin sadece dükkanının içerisinden sağlandığını, bina arkasında bulunan otoparka da kot farkı sebebiyle geçişin mümkün olmadığını, davacıların kötü niyetli olarak bu davayı açtıklarını, çekişmeli yerin yıllardır kullanımında olduğunu, 1991 yılında iktisap edildiği tarihte mezbele halinde bulunan bu yere masraf ederek hali hazır görünümünü kazandırdığını belirterek, davanın reddini savunmuştur.

Mahkemece, davanın kabulü ile 31.05.2005 - 31.05.2010 tarihleri arasında hesaplanan 12.508,70TL ecrimisilin dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacılara verilmesine karar verilmiştir.

Karar, davalı vekili tarafından süresinde duruşma istemli temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi Zeynep Damla Köstü’nün raporu okundu. Düşüncesi alındı, dosya incelendi, duruşma isteğinin değerden reddine karar verildi. Gereği görüşülüp düşünüldü.

-KARAR-

Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre; davalının  temyiz itirazı yerinde değildir. Reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı 617.17 .-TL. bakiye onama harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, 01/11/2017 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.

Başkan               Üye                     Üye                  Üye                Üye
A. S. TOGAY      N. KOYUNCU      F. AKBABA     R. ÜLGER     T. T. GENÇ
                                                                                (Muhalif)

-KARŞI  OY-

Dava, kat malikleri arasında ecrimisil istemine ilişkindir.

Davanın açıldığı asliye hukuk mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiş, sayın çoğunluk tarafından hükmün  onanmasına karar vermiştir.

6100 sayılı HMK'nun göreve ilişkin 2. maddesinde malvarlığı haklarına ilişkin davalarda görevli mahkemenin asliye hukuk mahkemesi olduğu belirtilmiş, sulh hukuk mahkemelerinin görevine ilişkin 4. maddenin 1-ç)  hükmünde de; "Bu kanun ile diğer kanunların, sulh hukuk mahkemesi veya sulh hukuk hakiminin görevlendirdiği davaları," sulh hukuk mahkemesinin sonuçlandıracağı düzenlemesine yer verilmiştir.

634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu’nun göreve ilişkin Ek 1. maddesinde; "Bu Kanunun uygulanmasından doğacak her türlü anlaşmazlık sulh mahkemelerinde çözümlenir." düzenlemesi yer almaktadır. Anılan Kanunun hükümlerinde, kat mülkiyetinden kaynaklanan uyuşmazlıkların neler olduğu açıklanmamış ise de; kanunun kapsamının tayininde doktrinde ve yargısal içtihatlarda bazı ölçütler getirilmiştir. Bunlar, davacının kat maliki olması, davalının kat maliki olması ve uyuşmazlık konusu yerin taşınmazın ortak alanı olmasıdır. Somut olayda davanın taraflarının kat maliki, işgal edilen yerlerin de ortak alan olduğu konusunda uyuşmazlık yoktur. Hemen belirtmek gerekir ki, aynı kanunun 18. maddesinde "Kat malikleri, gerek bağımsız bölümlerini, gerek eklentileri ve ortak yerleri kullanırken doğruluk kaidelerine uymak, özellikle birbirini rahatsız etmemek, birbirinin haklarını çiğnememek ve yönetim planı hükümlerine uymakla, karşılıklı olarak yükümlüdürler." düzenlemesi de yer almaktadır. Kat maliki tarafından ortak yerlerin kendi nam ve hesabına işgal edilmesinin, madde hükmü kapsamındaki ortak yerlerin kullanımının doğruluk ve birbirinin haklarını çiğnememe kaidelerine aykırılık oluşturacağı tartışmasızdır. Ortak alana anılan şekilde haksız el atılması halinde, 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu uygulanmak suretiyle uyuşmazlığın çözümlenmesi yoluna gidilmesine rağmen haksız el atmanın sonucu olarak ortaya çıkan işgal tazminatı niteliğindeki ecrimisil talebini, bu kanunun kapsamı dışında bırakmanın yasal dayanağı bulunmamaktadır.

Şu halde, dava konusu olan haksız el atmaya dayalı ecrimisil istemi,  634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunundan kaynaklanan davalardan olduğundan, aynı kanunun  Ek 1. maddesindeki özel düzenleme gereği davaya bakma görevi  sulh hukuk mahkemesine aittir. Davanın açıldığı asliye hukuk mahkemesi tarafından HMK'nun 2, 4, 114/1-c,115 mad. ve Kat Mülkiyeti Kanunu'nun ek 1. maddesi gereğince görevsizlik kararı verilmesi gerekirken esas yönünden hüküm kurulmasının isabetsiz olduğu, hükmün görev yönünden bozulması gerektiği kanaatinde olduğumdan, sayın çoğunluğun esas yönünden inceleme yapmak suretiyle onama görüşüne katılmıyorum.

ÜYE
Ramazan ÜLGER